Raporluyorum

hacı, çayın kahveden daha pahalı olduğu bu yer neresi acaba merak ettim 🙂

Emrah nasıl pasta sevmezsin be abi 😛 🙂

olm şu işyerindeki doğumgünü muhabbeti kadar gereksiz birşey az bulunur şu dünyada. hergün bi doğumgünü maili, %90'ına da katılmam, çok bilirim koca katta yalnız kaldığımı 🙂
doğumgünü ritüellerine zaten ayarım, bir de üstüne tanımadığım veya muhabbetimin çok az olduğu insanların doğumgünü kutlamalarına katılmıyorum diye "yabani" oluyoz 🙂
şu postu atmadan az evvel, dün doğumgünü olan birisine bugün öğleden sonra doğumgünü yapılmasının "caiz" olup olmayacağı tartışılıyordu, şaka gibi lan 🙂
"pasta siparişi versek mi vermesek mi" diye maillerde tartışıyoruz, utanmasalar hadislerden filan örnek verilcek yani ahaha 🙂
 
Benim de en sevmediğim ritüellerdendir o sahte samimiyet gösterileriyle dolu doğum günleri. İşyerinde mesela topu topu 10 kişiyiz ve fikir birliğine vardığımız tek konu bu doğumgünü saçmalığını sevmiyor oluşumuz. Stajyerlikten başlayıp yıllar içinde yarı zamanlı çalışana evrilen cazgır hanım kızımız bir gün inat etti pasta aldırdı da 10 tane asık suratlı insana kendi doğum gününü kutlattırdı ya lan. Bir de kırıta kırıta "tişikkür ederim çok naziksiniz" diyor allahın manyağı ahahha.
 
10254047_10152338838823788_4679694469844724361_n.jpg
 
...

olm şu işyerindeki doğumgünü muhabbeti kadar gereksiz birşey az bulunur şu dünyada. hergün bi doğumgünü maili, %90'ına da katılmam, çok bilirim koca katta yalnız kaldığımı 🙂
doğumgünü ritüellerine zaten ayarım, bir de üstüne tanımadığım veya muhabbetimin çok az olduğu insanların doğumgünü kutlamalarına katılmıyorum diye "yabani" oluyoz 🙂...

+1

Beni anlatmış resmen 😀
 
sayın forumcular, bu başlığı bireysel bir sorum için biraz meşgul edicem kusura bakmayın, nereye yazacağımı bilemedim.

3 yıldır kullandığım laptop'ta klavyesinin bazı tuşları basmamaya başladı son 1,5 aydır. ilk başlarda nadiren bu sorun yaşanıyordu, şu son 1 haftadır iyice kayış koptu, basmama oranı daha çok arttı. kablosuz bi klavye alıp yola devam edecektim ama şeytan dürttü tuttum oturduğum semtte bi bilgisayarcıya götürdüm (bu arada makinenin 3 yıldır daha ilk arızası bu).
bilgisayarcı, makineyi uzun süredir koltuk gibi yumuşak yüzeyli bir zemin üzerinde kullandığımı pat diye anladı ve alt taraftaki hava akımını engellemişim ve kuzey köprü chipsetim aşırı ısınmadan klavyeyi etkiliyormuş.
yani sorunun ana kaynağı kuzey köprü chipseti denen dalgamotor imiş. bunun acilen değiştirilmesi gerektiği, eğer değiştirmezsem ilerleyen zamanlarda ana kartımın dahi zarar görebileceğinden filan dem vurdu.
neyse ben makineyi teste bıraktım, 3-4 saat sonra beni arayıp tüm maliyetin 245 lira olduğunu söylediler, onay verirsem yapılacak.
bahsettiğim kuzey köprü chipset komple değişiyor, fanlara giden bağlantı aparatları da mı ne değişcekmiş, işçiliğiyle beraber böyle bir fiyat çektiler. ne diyosunuz? çok mu?
 
Maliyet konusunda yetkili değilim fakat kardeşimi döve döve dizüstü bilgisayarını yumuşak zeminde kullanmamaya alıştırdım, gerekirse sana da dalalım muhterem 😀

İlk başlarda dedeme bir tahta kestirmiştim onun üzerinde kullanıyordum; son bir kaç aydır filan makinenin yaşlanması ve benim de NBA 2K14 oynama hevesim nedeniyle soğutucuya geçtim. İşe yarıyor, altı soğutucuyu çalıştırmadığım zamanlarda da aletin açısı nedeniyle hep havada kalıyor.

--

Resmi tatil günü tatil yaptığım için üzerime sinen suçluluk duygusunu şu dakikalarda yeni yeni atabiliyorum anca... Niye böyleyiz lan biz? Demiştim daha önce; sanırım doğu ile batı arasında kalmanın yan etkileri bunlar.
 
Uzun cümle konusunda @Purgatory 'yi selamlıyor ve raporluyorum. 1955 veya 56 yazında Anadolu'nun orta yerinde küçük bir köydeki tarlanın sınırından geçmekte olan demiryolunun üzerinde, elindeki ekmeği yiyerek yürümekteyken, kendisini, ekmeğinden dökülen kırıntılarından nemalanmak için bir kaç adım geriden takip ettiğini fark ettiği kargaya sinirlenen, ve onu yakalamak için geriye her dönüşünde karganın bir kaç kanat çırpışı ile kolayca uzaklaşabildiğini fark eden, bu yüzden aklı sıra kurnazca bir plan yaparak, kargayı haklamak için eline uzun bir değnek alıp yürümeye başladıktan bir süre sonra karganın bu sefer onu bir kaç adam boyu geriden takip etmeye başladığına şahit olup, karganın bu zekasına şaşıran ve bu hikayeyi bana 2008 yılında bir sabah kahvaltısında anlatan kişi, babamdır.
 
Helal, ben de seni selamlıyorum enteresan olmuş : ) Anlatmıştım daha önce; bilerek yapmıyorum ben ama bazen oluyor böyle. Bana kızıp sonra şakaya çeviren Edebiyat hocamın da tekrar kulakları çınlasın bu vesileyle.

Bu kargaların çok zeki hayvanlar oldukları hep anlatılır. Nerede okuduğumu hatırlamamakla birlikte; sabah ters bir şeyler yaptığı karganın, akşam işten eve dönüşte arkadaşlarıyla (arkasıyla) birlikte mevzu bahis kişiye saldırarak, resmen intikam aldığını anlatan bir şeyler okumuştum.

Ceviz kırma mevzuları zaten en meşhur hikayeleri. Ki buna bizzat şahidim; bir pazar günü terasa attıkları cevizin çıkardığı "tak tak" sesleriyle uyanmışlığım var. Ne olduğunu, sesin nereden geldiğini anlamak için dışarıyı süzdüm bir 5 dakika. Sonra bir baktım bu köftehor almış cevizi belli aralıklarla bizim terasın zeminine atıyor. Kırdı götürdü sonra.

Bir de 250 sene filan yaşıyorlarmış yahu, ben bunu öğreneli çok zaman olmadı, oldukça şaşırmıştım ilk duyduğumda. Hayvanların "The Man From Earth"ü neredeyse. 250 sene ne demek ulanlar?
 
250 yıl diye bir şey yok hocam nereden duydunuz onu?🙂 20 yıl falan yaşıyorlar en fazla. Zekalarının yanı sıra eğlenceli hayvanlar. Benim kediyle eğleniyorlardı resmen. Bizimki balkonda otururken demirlere gelip dürtüp kızdırıp kaçıyorlardı. Şöyle de bir şey var. Kedilerle uğraşmayı seviyorlar.

 
Şöyle bir durum var ki bizim bu Purgatory ile evlerimiz epey yakın. Bu gereksiz bilgiyi de şu nedenle veriyorum; bir süredir balkonumuza dadanan karga kardeşi annem her gün bir cevizle ödüllendiriyor. Her gün ceviz istihkakını alıp gidiyor o kuş ve bugün muhtemelen cevizi nerede kırdığını da öğrenmiş olduk 😀
 
Uncanny valla nerede duydum onu da tam hatırlamıyorum ama ben de inanmakta güçlük çekmiştim ilk başta. Israrla bu civarda bir rakam veriliyordu... O zaman ya rüya gördüm ya da beni yediler hahah.

Ulan namussuz savarain senin yüzünden pazar uykum heba oldu diyeceğim de anne yaptıysa boynumuz kıldan ince... Hakikaten aynı karga olma ihtimali az değil.
 
bi ara kargaların dadandığı bir adam vardı ya hani, sürekli kafasına karga saldırıyomuş 🙂 işte o adam "bunlar 200 yıl yaşıyorlar, ben ölene kadar bana musallat olur" demişti, ben de "oha ne 200 yılı lan" tepkisi verince annem "doğru doğru uzun yaşıyolar" demişti, ben de oradan biliyorum.
balkon demişken, havalar biraz daha düzelsin de balkonda rakı içelim hacılar 😉 🙂
 
Muhterem kardeşim hangi balkon detay ver? Savarain kargaları yemleyip 7 Krallık'ta dört bir yana gönderilen kuzgunlar misali bizim terasa saldığı için orası maalesef söz konusu değil, kafamız yarılır. Şu özeli güncelleyin de bunu bir istişare edelim.
 
Şimdi şöyle bir şey var ki; yanlış lastik seçimiyle piste çıkan F1 pilotunun dramını yaşıyorum.

Sabah çıkmadan havaya baktım, hafif kapalı; yarı bot-yarı normal ayakkabı şeklinde bir pabucum var, dedim ki onu giyeyim. Amma velakin hava yağmayınca, yani bu ayakkabının altı kup kuruyken binanın içinde CAAAĞĞRRRTT CIIĞĞĞĞRRTTT diye ötüyor olacağını hesaplayamadım.

Koridora çıkıp su almaya gideceğim, kahve almaya gideceğim; sıkıntı. Hadi kahveyi aldık diyelim, hadi sen onu hallettin; içip bitirdikten sonra çişin gelince ne olacak? Yine sıkıntı.

Gün içinde olabildiği kadar az yürümeliyim. Sokak ortasında bir çift kavga eder de çevre binalardan teyzelerin önderliğinde meraklı kafalar pencerelere çıkar ya hani... Şimdi ben her yürüdüğümde millet dikkat kesiliyor bu tarafa gelen ne lan o? diye. Abartmıyorum yani yok böyle ses, keşke melodik bir şeyler olsa bir nebze kurtarabilirdik.

Çalgıcılar, daha güzel tabiriyle müzisyenler için çok önemli şeylerden biri olan "metronom"un kendi açımdan önemini keşfedişim de yine böyle bir absürdlüğe denk gelir, durun ondan da bahsedeyim durun... Koşu bandında bir baktım ki; 9/9.5 hızda adım atışım ile Running Wild - Dr. Horror şarkısının davulları birebir örtüşüyor. Aylarca bu şarkıyla koştum o hızda koşacağım zaman.

Gülmeyin hırtlar, bu benim için ne büyük keşif bilir misiniz bre hoyratlar?

Senelerce konser kaçırma, festivalden festivale koş, bar programı gecelerinin önde gelen air-guitarcılarından biri ol; fakat tüm bu seneler boyunca metronomla (belki de o garip aletiyle) yeri geldiğinde inceden inceye dalga geçerken, seneler sonra alakasız bir anda bunun önemini ve işlevini anla. AZ OLAY MI LAN? HA?

Bahsettiğim şarkıdaki kick/trampet koordinasyonunda her bir vuruş benim bir adım atışıma mükemmel şekilde denk geliyordu. Allahım o benden başka kimsenin olmadığı salonda bu keşfim sayesinde keyfime keyif eklenmiş, çok mutlu olmuş, daha da bir şevkle çalışmaya başlamıştım. Çiftlerin duyunca el ele tutuştuğu şarkıları varsa ne olmuş yani olum, benim de artık duyunca koştuğum bir şarkım vardı!

Ne olduysa şu akıllı telefonlardan aldıktan sonra oldu. Sonra diyorsunuz ki Purgatory yeniliğin ve değişimin en büyük düşmanı... OLURUM TABİ LAN! Ben bu telefonu almadan önce, günlük hayatta ve sporda dinlediğim şarkılar biraz değişiklik gösterdiğinden, ikinci bir mp3 alayım da listeleri ayırayım diyordum. Telefonu alınca yeni mp3 aletine gerek kalmadı, hali hazırdaki mp3 aletini de yalnızca sporda dinlediklerime tahsis ettim.

Ama böyle olunca, sildiklerim sebebiyle şarkıların sırası kaydı. Evet kaydı.

Yani bir kaç ay önce o bomboş salonda Running Wild - Dr. Horror ile metronomun kitabını yazıp mutlu mesut metronomik koşularımı yaparken, şimdi hiç haberim yokken bu şarkının hemen ardına çok alakasız davul atakları (allah cezanı vermesin Tom Hunting) ve tamamen farklı temposu ile Exodus - Exodus gelmişti: Üstüne üstlük ağzına sıçtığımın şarkısı stüdyo kaydı değil, Another Lesson in Violence versiyonuydu... ve ben artık çalıştığım salonda tek başıma değil; sağım-solum-önüm-arkam cıncıklarla çevrili haldeydim.

Şarkı bittiğinde kafiyeli bir şeylerle devam edecek liste beklentisinde olan bünyem; Exodus - Exodus girişi, nalet Tom Hunting atakları, Zetro'nun çığlıkları ve kendinden geçen seyirci sesleriyle sarhoş olup; Korkusuz Korkak'ta Gaddar Kerim'in yumruğunu yiyip Kemal Abi'nin önünden sallana sallana geçen iki kafadara dönmüştü. Yani tıpkı Dr. Horror'da olduğu gibi adımlarımı buna da uydurmaya çalışmıştım.

Tamam lan uzatmıyorum: Tökezledim olum bantta. Her tarafım güzel kızlarla çevriliyken tökezledim. Bunun 1 ay öncesinde de nefes verirken tükürmüş ve fark etmemiş ayaklarda devam etmiştim zaten... Artık güneş gözlüğüyle çalışıyorum.

Metronomu keşfedişim işte böyle beyler. Yakındır tek telden Rock Bottom solosunu çıkarışım.
 
ben de boyunumu sakatladım lan kız Emrah spor yaparken :S
omuz çalışıyodum, şu dumbelları öne kaldırma hareketi var ya, 2 dumbellı da aynı anda kaldırarak çalışıyodum, ilk set temiz çıktı, 2. set 5. tekrarda boyundan çıt sesi geldi.
ulan tırsıyom da omura momura zarar vermiş olmıym diye, şu anda boynum full tutulu, sağa sola çevirirken bile acıyo, arkaya hiç kaldıramıyom kafayı, kas sorunuysa geçer de omura zarar verdiysek hakkatten sıçtık, fıtığa kadar yolu var.
 
ben de boyunumu sakatladım lan kız Emrah spor yaparken :S
omuz çalışıyodum, şu dumbelları öne kaldırma hareketi var ya, 2 dumbellı da aynı anda kaldırarak çalışıyodum, ilk set temiz çıktı, 2. set 5. tekrarda boyundan çıt sesi geldi.
ulan tırsıyom da omura momura zarar vermiş olmıym diye, şu anda boynum full tutulu, sağa sola çevirirken bile acıyo, arkaya hiç kaldıramıyom kafayı, kas sorunuysa geçer de omura zarar verdiysek hakkatten sıçtık, fıtığa kadar yolu var.
Öne veya yana açış hareketleri zorlamadan yapılmalı omuz kasi ne kadar yanarsa o kdr verimli çalışmış olur yani amatör düzey için ağır çalışma fuzuli. Gelen çıt sesi boyun adelesinden korkulacak bir durum olmayabilir ama zorlamanın devamı durumunda fitiga davet çıkarmış oluyoruz. Gene de uzmana gorunmekte fayda var geçmiş olsun. 🙂
 
eyvallah sağol dostum, sakatlandığım anda bıraktım zaten idmanı, hiç devam etmedim.
tutulma devam ettikçe de yapmayacağım.
kolları teker teker indirip kaldırsaydık yine sorun olmazdı da nerden esti 2 kolu da birden çalışmak hiç bilmiyorum :S
 

Geri
Üst