Şimdi şöyle bir şey var ki; yanlış lastik seçimiyle piste çıkan F1 pilotunun dramını yaşıyorum.
Sabah çıkmadan havaya baktım, hafif kapalı; yarı bot-yarı normal ayakkabı şeklinde bir pabucum var, dedim ki onu giyeyim. Amma velakin hava yağmayınca, yani bu ayakkabının altı kup kuruyken binanın içinde CAAAĞĞRRRTT CIIĞĞĞĞRRTTT diye ötüyor olacağını hesaplayamadım.
Koridora çıkıp su almaya gideceğim, kahve almaya gideceğim; sıkıntı. Hadi kahveyi aldık diyelim, hadi sen onu hallettin; içip bitirdikten sonra çişin gelince ne olacak? Yine sıkıntı.
Gün içinde olabildiği kadar az yürümeliyim. Sokak ortasında bir çift kavga eder de çevre binalardan teyzelerin önderliğinde meraklı kafalar pencerelere çıkar ya hani... Şimdi ben her yürüdüğümde millet dikkat kesiliyor bu tarafa gelen ne lan o? diye. Abartmıyorum yani yok böyle ses, keşke melodik bir şeyler olsa bir nebze kurtarabilirdik.
Çalgıcılar, daha güzel tabiriyle müzisyenler için çok önemli şeylerden biri olan "metronom"un kendi açımdan önemini keşfedişim de yine böyle bir absürdlüğe denk gelir, durun ondan da bahsedeyim durun... Koşu bandında bir baktım ki; 9/9.5 hızda adım atışım ile Running Wild - Dr. Horror şarkısının davulları birebir örtüşüyor. Aylarca bu şarkıyla koştum o hızda koşacağım zaman.
Gülmeyin hırtlar, bu benim için ne büyük keşif bilir misiniz bre hoyratlar?
Senelerce konser kaçırma, festivalden festivale koş, bar programı gecelerinin önde gelen air-guitarcılarından biri ol; fakat tüm bu seneler boyunca metronomla (belki de o garip aletiyle) yeri geldiğinde inceden inceye dalga geçerken, seneler sonra alakasız bir anda bunun önemini ve işlevini anla. AZ OLAY MI LAN? HA?
Bahsettiğim şarkıdaki kick/trampet koordinasyonunda her bir vuruş benim bir adım atışıma mükemmel şekilde denk geliyordu. Allahım o benden başka kimsenin olmadığı salonda bu keşfim sayesinde keyfime keyif eklenmiş, çok mutlu olmuş, daha da bir şevkle çalışmaya başlamıştım. Çiftlerin duyunca el ele tutuştuğu şarkıları varsa ne olmuş yani olum, benim de artık duyunca koştuğum bir şarkım vardı!
Ne olduysa şu akıllı telefonlardan aldıktan sonra oldu. Sonra diyorsunuz ki Purgatory yeniliğin ve değişimin en büyük düşmanı... OLURUM TABİ LAN! Ben bu telefonu almadan önce, günlük hayatta ve sporda dinlediğim şarkılar biraz değişiklik gösterdiğinden, ikinci bir mp3 alayım da listeleri ayırayım diyordum. Telefonu alınca yeni mp3 aletine gerek kalmadı, hali hazırdaki mp3 aletini de yalnızca sporda dinlediklerime tahsis ettim.
Ama böyle olunca, sildiklerim sebebiyle şarkıların sırası kaydı. Evet kaydı.
Yani bir kaç ay önce o bomboş salonda Running Wild - Dr. Horror ile metronomun kitabını yazıp mutlu mesut metronomik koşularımı yaparken, şimdi hiç haberim yokken bu şarkının hemen ardına çok alakasız davul atakları (allah cezanı vermesin Tom Hunting) ve tamamen farklı temposu ile Exodus - Exodus gelmişti: Üstüne üstlük ağzına sıçtığımın şarkısı stüdyo kaydı değil, Another Lesson in Violence versiyonuydu... ve ben artık çalıştığım salonda tek başıma değil; sağım-solum-önüm-arkam cıncıklarla çevrili haldeydim.
Şarkı bittiğinde kafiyeli bir şeylerle devam edecek liste beklentisinde olan bünyem; Exodus - Exodus girişi, nalet Tom Hunting atakları, Zetro'nun çığlıkları ve kendinden geçen seyirci sesleriyle sarhoş olup; Korkusuz Korkak'ta Gaddar Kerim'in yumruğunu yiyip Kemal Abi'nin önünden sallana sallana geçen iki kafadara dönmüştü. Yani tıpkı Dr. Horror'da olduğu gibi adımlarımı buna da uydurmaya çalışmıştım.
Tamam lan uzatmıyorum: Tökezledim olum bantta. Her tarafım güzel kızlarla çevriliyken tökezledim. Bunun 1 ay öncesinde de nefes verirken tükürmüş ve fark etmemiş ayaklarda devam etmiştim zaten... Artık güneş gözlüğüyle çalışıyorum.
Metronomu keşfedişim işte böyle beyler. Yakındır tek telden Rock Bottom solosunu çıkarışım.