herkesin bir filmden beklentisi farklı olabilir. kimisi izler basitçe olmamış der geçer(olmamış diyenler bundan fazla yorum yapamaz genelde), kimisi de ne kadar özenli çekildiğinden falan bahseder. requiem for a dream hakkında yazılanlar çok çeşitli. apayrı düşünce farklılıkları var. bu filmi izleyip etkilenenler etkilenmeyen izleyicilerden çok daha fazladır. hatta ilk defa izleyipte yarım bırakanlar bile mevcut. filmin etkileyici tarafı bir gerçek. onu taşıyan destekleyici unsurlarda buna yardımcı oluyor. nedir bu destekleyici unsurlar. en başta filmin müziği. onun dışında filmin kurgusu. bu saydığım unsurlar eğer konu içerisinde başarılı bir şekilde serilmişse bu film başarılıdır kanımca. ki diğer buna benzer kurgu filmlerine baktığınızda da bu belli olabilir.
filim ana temasında bir bağımlılık anlatımı mevcut. ana ve oğul arasındaki dramatik ilişkiler, ki bu bağlamda oğul ve onun kız arkadaşının arasındaki yine dramatizme varan yapı, annesinin bir ilaç bağımlısı haline gelişi dramatik yapıyı besleyen en önemli unsurlardan. aronofsky bu anlatıları flash back'lerle, ani kurgu teknikleriyle anlatmayı seçmiş. modern loop'larla desteklenen müzikleri de içine katarak bağımlılık batağına girmemizi sağlamış. bunu öyle kolay beceriyor ki filmi ilk izleyen insanlardaki dehşet yüz şekilleri şoke olma durumu bunun göstergesi. peki bu etkileyicilik, rahatsız etme durumu bu filme özgü değil midir? zaten burada uyuşturucu, bağımlılık ve ailesel dramatizme yönelen bir bakış mevcut. bırakın da bu film rahatsız olsun. bu filmde rahatsız edicilik bir silahtır. çünkü bu film romantik bir aşk filmi değildir. aronofsky'nin bu eserinde kullanılan bu öğeleri daha önceden bahsettiğim kurgu, müzik vs gibi sanatsal öğelerinde çok yerinde kullanıldığını düşünüyorum. bu film kurgu, müzik ve ışıklandırma yönünden tam bir sanat eseridir. teknik özelliklerin bu denli açığa vurması bir yana filmdeki dramatik etkiyle beslenen o yaşanan acı verici ilişkilerin filme olumlu bir özellik kattığını da düşünüyorum. zira bu film dramatik bir etki filmidir, bundan fazlasını düşünmek hata getirir. zaten orada yaşanan hayatlar dramatik zaten bundan fazla birşey istenmesi haksızlık olur ve bu bağlamda film gereğinden de fazlasını yerine getirmiştir.