Selam ahali,
Malumunuz it gibi çalışıyorum bu sezon. Ayağım yerde bir iş yapıyor olsam yine sorun değil, "uçan memeli" sınıfındayım bildiğin. Bir de afedersin at gibi hastayım 3 gündür. Pedal geldi geleli 1 hafta olmuş, eh kurcalaya oynaya az buçuk fikirlerim de netleşmiş, illa ki merak edeni de mevcuttur; ahada ilk inceleme benden olsun. Bu arada baştan belirtmek isterim; Rockfabrik ailesinden ne Furkan'ı ne de başka kimseyi aslen ve şahsi olarak tanımam. Kimse kimsenin babasının oğlu değil yani, haliyle burada yazacaklarım bizzat mind abuse etkisidir.
Elimde mükemmel ötesi kabinler, on numara beş yıldız amfiler ve kayıt ekipmanları maalesef yok. Yapacağım tüm yorumlar Blackstar ht-5rh + ht-1x12 kabin ve ibanez tbx30r üzerinden ev ortamında aldığım sonuçlara göre olacak, ve bence bu sayede benimkinin benzeri ortalama ekipmana sahip dadaşların daha bir işine yarayacaktır burada yazacakarım.
Ateşleyelim o vakit;
Yapım ve malzeme kalitesi, işçilik, görsel tasarım vb. konuları uzun uzun deşmeyeceğim. Adamlar başından beri "her şeyin en kalitelisini seçip özenle emekle birleştirdik" diyor. Tabi ki sonuç da aynen bu şekilde. "Şurası da şöyle olsaymış" diyeceğim en ufak noktası yok. O yüzden buraları geçip doğrudan modlara zıplıyorum.
Classic, vintage ve modern olmak üzere üç modumuz mevcut ve flat ayarlarla başlayıp en iyi sonuçları aldığım son halleri aşağıdaki gibi;
Classic;
Vintage;
Modern;
Classic ve modern için sabit parametreleri birbirine oldukça yakın dersem sanırım yanlış olmaz. Her iki modda da tiz ve mid frekans toleransı oldukça düşük tutulmuş. Haliyle hangisinde tiz, hangisinde mid baskın bir ayar tutturmam gerektiğini dibine kadar kurcaladım ki acayip zevkli aletle oynamak. Gerek maxon od808 ile gerekse de kendi başına en stabil sonuçları yalıtımsız bir oda duyumunda yukarıdaki şekilde aldım. İkisi arasında bir tercih yapmam gerekirse; ben classic mod üzerinden kendi zevkime göre daha başarılı duyumlar alabileceğimi düşünüyorum.
Bir de, modern için de diğerleri için de aslında birçok farklı olasılık var, frekanslar duyumu acayip etkiliyor. Öyle boğuldu, mid'i açayım, gömüldü bas'ı kısayım gibi bir dünya yok sadece. Mükemmel bir şekilde ve inanılmaz geniş bir aralıkta etkiliyor her frekans birbirini ve tabi ki seçili mod'un ana karakterini. İlerleyen günlerde bulduğum olası ayarları da imkanım olursa ses örnekleriyle atarım buraya. Oralara daha var.
Gelelim şahsi favorime; ben o vintage mod'a SARILIRIM, yanaşırım. Bence bu zamana kadar solidstate olarak yaratılmış en iddialı distortion duyumu budur onu baştan söyleyeyim. Bir kere ht-5'in ve belki yazmak bile ayıp kıyas olarak ama deney deneydir, tbx30'un kendi gain katları mind abuse yanında oyuncak gibi kaldı. Bu kadar hacimli, canlı ve dengeli bir duyum beklemiyordum. Karakter olarak doğrudan bir şeylere benzetmek zor. Frekanslarda oynayacağınız her milim sizi bir anda mesa mark V'e, peavey 5150/6505+'a veya engl powerball sularına çekebilir. Dediğim gibi, olasılıklar oldukça bol ve lezzetli.
To boost or not to boost sorunsalı;
Yıllardır "elimden gelse anamı babamı boostlarım" ekolüne sağdık kaldım. Fakat mind abuse için durum tamamen göreceli. Misal, Mark V hariç henüz denediğim hiçbir amfide olmasa da olur diyemedim. Stomp box dünyası içinse kendi adıma seçenekler ve fikirler malum kısıtlı oldu hep, haliyle eşi benzeri mevcut mudur bilemem lakin benim şahsi deneyimim şöyle; alet kendi başına zaten çok çok güzel sonuçlar veriyor. Maxon ile de güzel anlaşıyor. Ama dakikalar geçiyor, ne oluyorsa bir bakıyorum maxon'u kapatmışım, yaldır yaldır akıp gidiyor ton hala. Her ölümlü kendi karar versin diyelim buraya.
Toplayıp kapatırsak;
Yanlızca ilk gireceğim kayıtta değil, bundan böyle kalkışacağım her projede başucu ekipmanlarımdan biri olarak mind abuse benimle olacak gibi görünüyor. Bir de, bünyesinde hücre başına düşen milliyetçilik oranı en düşük adamlardan biri olmama rağmen sorana edene "Türk yapımı" demek de ayrı keyifli.
"Şöyle olsa böyle olsa" demeyeni dövüyorlar bizim mahallede, o yüzden payıma düşeni söyleyeyim ki benden geçsin. Dev puntolarla; REKLAM! TANITIM! IŞIKLI MIŞIKLI! VİDEOLU KAYITLI! Dayayın abanın agalar. Ne kadar materyal o kadar ilgi alaka malumunuz. Özellikle videolu detaylı sunum/tanıtım konusu büyük ihtiyaç, acil ihtiyaç! Haricinde musikmesse'dir Namm'dır odur budur bunlar hep gol.
Önünüz daima açık olsun, sırtınız yere gelmesin, hevesiniz ruhunuz hiç eksilmesin.
Malumunuz it gibi çalışıyorum bu sezon. Ayağım yerde bir iş yapıyor olsam yine sorun değil, "uçan memeli" sınıfındayım bildiğin. Bir de afedersin at gibi hastayım 3 gündür. Pedal geldi geleli 1 hafta olmuş, eh kurcalaya oynaya az buçuk fikirlerim de netleşmiş, illa ki merak edeni de mevcuttur; ahada ilk inceleme benden olsun. Bu arada baştan belirtmek isterim; Rockfabrik ailesinden ne Furkan'ı ne de başka kimseyi aslen ve şahsi olarak tanımam. Kimse kimsenin babasının oğlu değil yani, haliyle burada yazacaklarım bizzat mind abuse etkisidir.
Elimde mükemmel ötesi kabinler, on numara beş yıldız amfiler ve kayıt ekipmanları maalesef yok. Yapacağım tüm yorumlar Blackstar ht-5rh + ht-1x12 kabin ve ibanez tbx30r üzerinden ev ortamında aldığım sonuçlara göre olacak, ve bence bu sayede benimkinin benzeri ortalama ekipmana sahip dadaşların daha bir işine yarayacaktır burada yazacakarım.
Ateşleyelim o vakit;
Yapım ve malzeme kalitesi, işçilik, görsel tasarım vb. konuları uzun uzun deşmeyeceğim. Adamlar başından beri "her şeyin en kalitelisini seçip özenle emekle birleştirdik" diyor. Tabi ki sonuç da aynen bu şekilde. "Şurası da şöyle olsaymış" diyeceğim en ufak noktası yok. O yüzden buraları geçip doğrudan modlara zıplıyorum.
Classic, vintage ve modern olmak üzere üç modumuz mevcut ve flat ayarlarla başlayıp en iyi sonuçları aldığım son halleri aşağıdaki gibi;
Classic;
Vintage;
Modern;
Classic ve modern için sabit parametreleri birbirine oldukça yakın dersem sanırım yanlış olmaz. Her iki modda da tiz ve mid frekans toleransı oldukça düşük tutulmuş. Haliyle hangisinde tiz, hangisinde mid baskın bir ayar tutturmam gerektiğini dibine kadar kurcaladım ki acayip zevkli aletle oynamak. Gerek maxon od808 ile gerekse de kendi başına en stabil sonuçları yalıtımsız bir oda duyumunda yukarıdaki şekilde aldım. İkisi arasında bir tercih yapmam gerekirse; ben classic mod üzerinden kendi zevkime göre daha başarılı duyumlar alabileceğimi düşünüyorum.
Bir de, modern için de diğerleri için de aslında birçok farklı olasılık var, frekanslar duyumu acayip etkiliyor. Öyle boğuldu, mid'i açayım, gömüldü bas'ı kısayım gibi bir dünya yok sadece. Mükemmel bir şekilde ve inanılmaz geniş bir aralıkta etkiliyor her frekans birbirini ve tabi ki seçili mod'un ana karakterini. İlerleyen günlerde bulduğum olası ayarları da imkanım olursa ses örnekleriyle atarım buraya. Oralara daha var.
Gelelim şahsi favorime; ben o vintage mod'a SARILIRIM, yanaşırım. Bence bu zamana kadar solidstate olarak yaratılmış en iddialı distortion duyumu budur onu baştan söyleyeyim. Bir kere ht-5'in ve belki yazmak bile ayıp kıyas olarak ama deney deneydir, tbx30'un kendi gain katları mind abuse yanında oyuncak gibi kaldı. Bu kadar hacimli, canlı ve dengeli bir duyum beklemiyordum. Karakter olarak doğrudan bir şeylere benzetmek zor. Frekanslarda oynayacağınız her milim sizi bir anda mesa mark V'e, peavey 5150/6505+'a veya engl powerball sularına çekebilir. Dediğim gibi, olasılıklar oldukça bol ve lezzetli.
To boost or not to boost sorunsalı;
Yıllardır "elimden gelse anamı babamı boostlarım" ekolüne sağdık kaldım. Fakat mind abuse için durum tamamen göreceli. Misal, Mark V hariç henüz denediğim hiçbir amfide olmasa da olur diyemedim. Stomp box dünyası içinse kendi adıma seçenekler ve fikirler malum kısıtlı oldu hep, haliyle eşi benzeri mevcut mudur bilemem lakin benim şahsi deneyimim şöyle; alet kendi başına zaten çok çok güzel sonuçlar veriyor. Maxon ile de güzel anlaşıyor. Ama dakikalar geçiyor, ne oluyorsa bir bakıyorum maxon'u kapatmışım, yaldır yaldır akıp gidiyor ton hala. Her ölümlü kendi karar versin diyelim buraya.
Toplayıp kapatırsak;
Yanlızca ilk gireceğim kayıtta değil, bundan böyle kalkışacağım her projede başucu ekipmanlarımdan biri olarak mind abuse benimle olacak gibi görünüyor. Bir de, bünyesinde hücre başına düşen milliyetçilik oranı en düşük adamlardan biri olmama rağmen sorana edene "Türk yapımı" demek de ayrı keyifli.
"Şöyle olsa böyle olsa" demeyeni dövüyorlar bizim mahallede, o yüzden payıma düşeni söyleyeyim ki benden geçsin. Dev puntolarla; REKLAM! TANITIM! IŞIKLI MIŞIKLI! VİDEOLU KAYITLI! Dayayın abanın agalar. Ne kadar materyal o kadar ilgi alaka malumunuz. Özellikle videolu detaylı sunum/tanıtım konusu büyük ihtiyaç, acil ihtiyaç! Haricinde musikmesse'dir Namm'dır odur budur bunlar hep gol.
Önünüz daima açık olsun, sırtınız yere gelmesin, hevesiniz ruhunuz hiç eksilmesin.
Son düzenleme: