@Can Çelik Siz de haklısınız. Öncelikle, eğer bir çanta yapmışlarsa güzel. Çok yakından takipçisi değilim olayın. Sadece marka gözüme iliştikçe, içimden geldikçe yorum yapıyorum konuya dair. Ek olarak, seyahat eden herhangi bir gitarist değil, konser amaçlı sık seyahat eden müzisyenlere yönelik bir tespitti benimkisi.
Diğer taraftan, Shark'ı da fiyatı sebebiyle dahil ederek, yüksek fiyatlı bir gitarım olsa bu gitarı neden ülke ülke yanımda gezdirirdim diye düşünüyorum. Ya az önceki örneğimdeki gibi turlayan bir müzisyenimdir. O noktada sırf 2'ye bölünebiliyor diye bir gitar almam. Ya da çok pahalı herhangi bir gitara sahipsem sırf tasarruf için her seferinde - bahsettiğiniz problemlere de sebep olacak şekilde - sök tak yapa yapa gitarın içinden geçmem. Shark için konuşursak; ürünü sevmişsem, aradığım soundla, kovaladığım sahne imajıyla oturmuşsa, ve lojistik anlamda da bir kolaylık sağlıyorsa da mutlu olurum.
Ama sanmıyorum ki elindeki 3 - 5 bin dolarlık gitarı sırf "seyahat ederken yanımda da bulundurayım" diye yanında taşımak isteyen birileri böyle bir maceraya girişsin. Alınır bir travelcaster, seyahat boyu gönül eğlenir, demo işler dahi kaydedilir, kırılsa bile üzülünmez. Gitarı dert etmeyen de ne bölmeye uğraşır, ne de valize vereceği 50 - 100 dolar gözüne ilişir.
Hofff, bilemiyorum ya. Ben inovasyon falan istemiyorum sanırım. Pozitif yaklaşayım diyorum ama hep bi yavan hissettiriyor. Onlarca YouTube gitaristinin yaptığı gibi, uzakdoğu üretimi, alışılagelen özelliklerde, seri üretim, üretici-şirket sahibi-distribütor-kullanıcı zincirindeki aracı unsurları kaldırarak uzakdoğudan doğrudan ülkeye mal girişi sağlayarak rekabetçi fiyat sağlayabilecek yerli bir marka istiyorum sadece. Cidden en ufak beklenti olmadan ne ürünlerini yollarsa videolar, sapık gibi reklamını yaparım.
Solar gitarlar ülkeye girmiş, 100 bin Türk Lirası fiyatla girmiş. 1300 dolarlık gitar, 3000 dolara girmiş. Normalde uzakdoğudan ithal edilen mallara bir vergi indirimi var. Ancak orada üret, İspanya'ya çek, Avrupa menşeli firma olup, oradan ülkeye sok, her yolculuğuna para öde, her aracıya komisyon bırak derken yabancının Amerikan üretimi gitar parasına 1200 dolarlık Endonezya üretimi gitar alabiliyoruz ancak. Ülkeye getirene de birşey denmiyor bu vergi düzeninde ama ha JS32, ha SGR C1, ha M-50, ha S by Solar. Bundan 5 - 10 sene önce başlangıç gitarı, 1- 2 sene mutlu eder sonra yenisini aratır dediğimiz gitarlar 20 - 25 bin lira olmuş. Gavurun ara segment dediği 1000 - 1500 dolarlık gitarları ise bizde 5 asgari ücret parası olmuş.
Rica ediyorum bir allahın kulu da şu Endonezyalı fabrikaları bi gezsin Rıfki Guitars, Cabbar Guitars falan yapsın. Mooer'in malları nasıl Senkop'ta, Thomann ile aynı fiyata, belki daha ucuza olabiliyorsa aynı yolu izleyen bir markamız olsun. Cidden bu kafayla kitlelere hitap etmeyi amaçlayan, ülkenin gerçekliğini kırmak amacıyla risk alan bir projeye, tüm kusurlarını şeker kaplayarak değerlendirip, ilerlemesi için pozitif bir tavırla yaklaşırım.
Ama 20 milyon EU değerleme ile 2.5 milyon EU yatırım alan, bunu da sap söküp takıyorum, manyetik sokup çıkarıyorum, içinde de dünyada bir ilk olarak (!) distörşın var diyerek yapan firmaya ne zaman bi sıcak bakmaya çalışsam birşeyler eğreti duruyor. Birşeyler oldururlarsa sadece hissedarlarının parasına para katacak, ama kendi topraklarının insanına pek de ulaşamayacak bir girişime dair çok heyecanım da olmuyor işin doğrusu.
Bir de herşeyi geçiyorum, şimdi videolara tekrar göz atarken farkettim. 3-4 bin dolara selülitli cilaya sahip gitar almak konusunda okey miyiz ya?
Buraya da konuya dair çok net bir kıyas bırakıyorum. Birisi güncel sahip olduğum, profesyonel ellerde boyanmış bir gitar. Diğeri de bir dönem sahip olduğum, boya konusunda amatör bir lüthier tarafından boyanmış bir gitar. Ek olarak, farklı videolardan, daha gündelik ışıklar altında derlediğim fotoğraflardan farklı olarak, bu görseller profesyonel stüdyo ışığına direkt maruz kalarak çekilmiş bir videodan. Birinde ne kadar keskin yansımalara sahip, hiç selülit (orange peel) olmayan bir boya ve cila görüyorsunuz. Diğerinde dağılmaları, kırılmaları, flu yansımaları seçebiliyorsunuz.
Benim bildiğim, gitarda, en azından kaliteli bir gitarda soldaki gibi boya olur. Ama ben eski kafalı adamım, 2.0 güncellemesi olan gitarlarda standart nedir bilemiyorum.
Diğer taraftan, Shark'ı da fiyatı sebebiyle dahil ederek, yüksek fiyatlı bir gitarım olsa bu gitarı neden ülke ülke yanımda gezdirirdim diye düşünüyorum. Ya az önceki örneğimdeki gibi turlayan bir müzisyenimdir. O noktada sırf 2'ye bölünebiliyor diye bir gitar almam. Ya da çok pahalı herhangi bir gitara sahipsem sırf tasarruf için her seferinde - bahsettiğiniz problemlere de sebep olacak şekilde - sök tak yapa yapa gitarın içinden geçmem. Shark için konuşursak; ürünü sevmişsem, aradığım soundla, kovaladığım sahne imajıyla oturmuşsa, ve lojistik anlamda da bir kolaylık sağlıyorsa da mutlu olurum.
Ama sanmıyorum ki elindeki 3 - 5 bin dolarlık gitarı sırf "seyahat ederken yanımda da bulundurayım" diye yanında taşımak isteyen birileri böyle bir maceraya girişsin. Alınır bir travelcaster, seyahat boyu gönül eğlenir, demo işler dahi kaydedilir, kırılsa bile üzülünmez. Gitarı dert etmeyen de ne bölmeye uğraşır, ne de valize vereceği 50 - 100 dolar gözüne ilişir.
Hofff, bilemiyorum ya. Ben inovasyon falan istemiyorum sanırım. Pozitif yaklaşayım diyorum ama hep bi yavan hissettiriyor. Onlarca YouTube gitaristinin yaptığı gibi, uzakdoğu üretimi, alışılagelen özelliklerde, seri üretim, üretici-şirket sahibi-distribütor-kullanıcı zincirindeki aracı unsurları kaldırarak uzakdoğudan doğrudan ülkeye mal girişi sağlayarak rekabetçi fiyat sağlayabilecek yerli bir marka istiyorum sadece. Cidden en ufak beklenti olmadan ne ürünlerini yollarsa videolar, sapık gibi reklamını yaparım.
Solar gitarlar ülkeye girmiş, 100 bin Türk Lirası fiyatla girmiş. 1300 dolarlık gitar, 3000 dolara girmiş. Normalde uzakdoğudan ithal edilen mallara bir vergi indirimi var. Ancak orada üret, İspanya'ya çek, Avrupa menşeli firma olup, oradan ülkeye sok, her yolculuğuna para öde, her aracıya komisyon bırak derken yabancının Amerikan üretimi gitar parasına 1200 dolarlık Endonezya üretimi gitar alabiliyoruz ancak. Ülkeye getirene de birşey denmiyor bu vergi düzeninde ama ha JS32, ha SGR C1, ha M-50, ha S by Solar. Bundan 5 - 10 sene önce başlangıç gitarı, 1- 2 sene mutlu eder sonra yenisini aratır dediğimiz gitarlar 20 - 25 bin lira olmuş. Gavurun ara segment dediği 1000 - 1500 dolarlık gitarları ise bizde 5 asgari ücret parası olmuş.
Rica ediyorum bir allahın kulu da şu Endonezyalı fabrikaları bi gezsin Rıfki Guitars, Cabbar Guitars falan yapsın. Mooer'in malları nasıl Senkop'ta, Thomann ile aynı fiyata, belki daha ucuza olabiliyorsa aynı yolu izleyen bir markamız olsun. Cidden bu kafayla kitlelere hitap etmeyi amaçlayan, ülkenin gerçekliğini kırmak amacıyla risk alan bir projeye, tüm kusurlarını şeker kaplayarak değerlendirip, ilerlemesi için pozitif bir tavırla yaklaşırım.
Ama 20 milyon EU değerleme ile 2.5 milyon EU yatırım alan, bunu da sap söküp takıyorum, manyetik sokup çıkarıyorum, içinde de dünyada bir ilk olarak (!) distörşın var diyerek yapan firmaya ne zaman bi sıcak bakmaya çalışsam birşeyler eğreti duruyor. Birşeyler oldururlarsa sadece hissedarlarının parasına para katacak, ama kendi topraklarının insanına pek de ulaşamayacak bir girişime dair çok heyecanım da olmuyor işin doğrusu.
Bir de herşeyi geçiyorum, şimdi videolara tekrar göz atarken farkettim. 3-4 bin dolara selülitli cilaya sahip gitar almak konusunda okey miyiz ya?
Buraya da konuya dair çok net bir kıyas bırakıyorum. Birisi güncel sahip olduğum, profesyonel ellerde boyanmış bir gitar. Diğeri de bir dönem sahip olduğum, boya konusunda amatör bir lüthier tarafından boyanmış bir gitar. Ek olarak, farklı videolardan, daha gündelik ışıklar altında derlediğim fotoğraflardan farklı olarak, bu görseller profesyonel stüdyo ışığına direkt maruz kalarak çekilmiş bir videodan. Birinde ne kadar keskin yansımalara sahip, hiç selülit (orange peel) olmayan bir boya ve cila görüyorsunuz. Diğerinde dağılmaları, kırılmaları, flu yansımaları seçebiliyorsunuz.
Benim bildiğim, gitarda, en azından kaliteli bir gitarda soldaki gibi boya olur. Ama ben eski kafalı adamım, 2.0 güncellemesi olan gitarlarda standart nedir bilemiyorum.
Son düzenleme: