Stagg Gitarları

stagg

bende Z600 var 2 humbucker 1 single manyetik floyd roseli bir modeli.bu gita rhakkında kötüden kastınız ne bilmiyorum ama 75 80 dünya rock müziğine bakarsak o günün tonları suanki gençliğin gitar tonalrından farklı.ben o tonlara hayranım.gary moore nin the prophet teki tonu gibi..
ve bu tonu gibson dan sonra staggda gördüm.gibson lar 3 4 milyar en kötüsü bulamazsın bile.ama stagg bütçeye göre iyi gitar o tonlar için.yani o tonlarda gitar isteyen varsa alsın derim.yoksa yine günümüz rock müziği tonları fazla overdrive distortion içeren sesler alınamıyor.kasa olarakta bendeki ibanez s serilerininki gibi.s serisi alıcaktım bende vazgeçtim
 
daha çok modifiyelik bir gitar olduğunu düşünüyorum. bir gün bir arkadaşıma hediye gitar almak için senfoni müziğe girdim onlar da elime kendi bastırdıkları stagg kataloğunu verdi. ben solağım ve şunu gördüm ki yapıkları her modelin solak modeli var. bas çaldığım için elim ince klavyeyle körelmesin diye pek haşır neşir olmuyorum elektro veya akustikle ama kayıtlarda lazım olmuyor da değil. tele modelini alıp başta manyetik olmak üzere bir dizi modifiye işleminden geçirmek için gidip denemeyi düşünüyorum ilk fırsatta. tabi beğendiğim modelin solağını getirttiğimde kötü bir taneye de rastlama ihtimali var.

arada çok iyi modellere rastlayabiliyorsunuz. bende 4telli sb dreams vardı tonu tam istediğim gibi, tok bir tondu. slaplerde afedersiniz hayvan gibiydi. ama ne zaman cort artisan serisi bir gitar aldım, o zaman klavyenin nasıl olması gerektiğini anladım.

tabi sadece enstrüman değil her ürünün bir fiyat/kalite oranı var. şu dayatılan küreselleşme ve kapitalizm söz konusu her sektör ve camiada. iyi birşey istiyorsan maddi durumun iyi olmak zorunda.

sonuç olarak pek çok stagg gitarın tonunu dinledim, gayet yeterlilerdi. başlangıç için gayet hoş gitarlar. ama daha ilerisinde tabi göz yukarılarda oluyor. bir de pek çok modifiyecide gördüm bu gitardan. meksika fenderden, jacksondan vs. çıkma manyetikler, değişen fretler ve potlar gitarı gayet şahlandırıyor.

yalnız bir sustain sorunu var bildiğim kadarıyla.
 
stagglerin en büyük sorunu perde işçiliği gerçekten perde işçiliği çok zayıf bu tarz şeylerle uğraşmayı seven arkadaşım dunlop fret ve manyetik takviyesi ile gitarı fendere çevirdi resmen ama harcağı tutar ve zamana daha kaliteli gitar alınırmıydı tartışılır 😀
 
ben arkadaşıma gitar öğretiyorum yalnız gitarı yok. başka bi arkadaşın stagg akustiği varmış 250 ytl ye almış şimdi 50 ye satıyo okuduklarımdan anladıım kadarıyla iyi bi marka değil ama öğrenmek için işini görürmü? bilgisi olan varmı???
 
kütük gibi klavyesi olanlardan bir tanesiyse öğrenmek değil daha çok adamın şevkini kırar.akor ve bare basmak konusunda sıkıntı yaratırsa öğrenme sürecini olumsuz etkiliyebilir.öğrenme gitarı ucuz olmalı tonu iyi olup olmadığı önemli olmamalı fakat çalımı rahat olmalı.
 
şimdiye kadar 4 adet stagg les paul aldım elime bunların 3 ünü direk çöpe atıyorum..o kadar acımasızım..ama sonucusu beni öyle bir dumur etti ki ne siz sorun ne ben söyliyeyim..naturel renkte bir les paul arkadasım kullanıyor driwe da o dandik manyetklerine ramen schecter imle kapısacak nerdeyse..çok güçlü bir govdesi var gür dolgun tona yeterli sustaine sahip..evet klavyesi de cok kalın..ama bunu tona etkisi tartısılmaz..herkes böyle bir stagg bulabilir mi bilmiyorum ama bulan da kacırırsa aptallık eder..2 manyetikle harika bi gitara dönüşeceği kanaatindeyim..
 
Burayı yeni gördüm, stagg markası ile gitar ile ilk haşır neşir olduğum zamanlar epey sohbetim muhabbetim oldu, bir kaç şey yazayım haklarında. İlk gitarlarım stagg marka idi, bir adet les paul ve bir adet de warlock şeklinde stagg gitara sahip oldum seneler önce. Bir kaç tane de strat şeklinde gitarını denedim. Sonuç olarak diyorum ki; stagg markasının penasından bile uzak durulmalı.
 
aynı fikirde deilm bahsettiim arkadaşımın stagg ile kaydettiim bikaç demo var elimde..kobay_35@ hotma...

stagg kullanıcısı veya sempatizanı deilm..kaytları merak eden olursa mailimden yollayabilirm..stagg kesnlkle iyi bir marka deil ama önyargı pek çok kez insanları hataya düşürür..stagg inde iyi gitrlar yapabildiğinin en net kanıtı oldu bende bu gitar..
 
Bende rosewood u doğrular bir yorum yapayım geçenlerde forumda D&R da bir tane elime aldım. Adetim değildir de yapayım dedim. Gerçekten gitarları arasında farklar var. Bir aldığın ötekisinden çok farklı. Minimum ihtiyaçlara göre pek çok gitar arasından mutlaka bir tanesi ihtiyacını karşılayacak cinsten çıkacaktır. Fakat minimum ihtiyaç için konuşuyorum
 
Bu marka şimdi de amfi piyasasına daldı. 300 lira gibi komik rakamlara sıfır 60 watt gitar ya da bass amfisi alabiliyorsunuz.

http://www.mydukkan.com/urunler_detay.asp?id=9389&gid=2476

http://www.mydukkan.com/urunler_detay.asp?id=9301&gid=2439

Deneyen kullanan var mı bunları? Varsa yorum yapabilirler mi?

Stagg markası ile tek bir tecrübem oldu şu ana dek. Ütü elektrik kablosu şeklinde dış koruması olan 6 metrelik gitar jackını 2.5 senedir kullanıyorum. Üzerinden defalarca büro koltuğu tekerleği ile geçtim, sahnede kabloma takılanlar oldu jackın uç kısmı zorlandı, başına gelmeyen kalmadı ama ne kabloda deformasyon var ne de uçlarında bir gevşeme ya da temassızlık. Halen taş gibi 😀
 
Hangi nesnel ölçütlere göre kalitesiz?

Hiçbir spesifik sebep belirtmeden yapılan bu tip eleştirileri ve bu absürd zihniyeti anlamak mümkün değil. Sözgelimi Stagg Telecaster ile veya SX Les Paul gitarları denenerek-çalınarak icra edilmiş çeşitli 'değerlendirme' vidyoları var youtube'da. En azından yorum yapmadan evvel bu vidyolara bakabilirsiniz. Ortaya çıkan sonucu duymak-görmek bakımından en elverişli ve yararlı kaynaklar bu cihazları satın alıp deneyen kimi 'kullanıcıların' hazırladığı bu tipte vidyolardır kanımca.

İnsanların kafasında karışıklığa yol açan bir noktayı belirtmek elzem oldu.

Gerek SX, gerekse Stagg firmalarının ana gayesi: ''Standart bir kalite, düzgün malzeme ve uygun fiyat'' denklemiyle herkesin sahip olabileceği, bütçesini zorlamadan satın alabileceği enstrumanlar üretmektir.

170-350 $ fiyat aralığında sana bomba gibi her ayrıntısıyla ''bitmiş'' bir alet üretiyor. Eğer hala tatmin olmuyorsan, bundan başka mucize beklemeyeceksin adamlardan. Çünkü ne kadar ekmek, o kadar köfte.

Bir arkadaş gitarın klavyesinin sertliğinden bahsetmiş ve bare bile basamadım demiş... Bu husus sadece ve sadece suntadan üretilmiş, ne idüğü belirsiz malzeme ile 'satın alanın elinde patlasın' diye üretilmiş uyduruk kaydırık aletler için geçerli olabilir. Bunu bile bile mesela gidipte Unkapanı'ndan gitar alıyorsan, neticesine de katlanacaksın.

Ama ya sen zaten henüz adam gibi bare bile basamıyorsan, henüz gitar çalmayı öğrenememişsen? Yani eline en üst düzey gitarlardan biri bile geçse sen ondan da dinlenebilecek düzeyde bir müzik çıkaramazsın haliyle.

Yani bu tuhaf mantaliteye göre SX ve Stagg firmasındaki tüm Lütiyelerin, tasarımcıların hepsi cahil hepsi bilgisiz ve de artniyetli... Bare bile basmaya imkan vermeyen ''kürek sapına'' benzeyen beş para bile etmez gitarları sırf cebimizdeki üç-beş kuruşu almak uğruna üretip bize kakalıyorlar.

Öyle mi?

Haydi diyelim ki bu tuhaf mantık doğru. E peki bir kazıkladın, iki kazıkladın ya üçüncüsünde bu denli kalitesiz enstrumanları dünya üzerinde başka kimlere satabileceksin? Kötü ürün ürettiğini cümle alem duymuş, internette ürettiğin enstrumanlar hakkında bir tane olumlu yorum yok. Kazıkçı firmalar olarak foyan da meydana çıktıktan sonra paçanı nasıl kurtaracaksın?

Ayrıca SX ve Stagg firmalarının ürettiği cihazlar, Unkapanı malları ile kıyaslanabilir mi? (Unkapanı malları da komple kalitesiz demek de mümkün değildir ayrıca)

El insaf...

Yukarıda izah ettiğim düşünce biçimi ve mantık doğru ve gerçek olsaydı böylesi bir durumda bu iki firmanın şimdiye kadar çoktan iflas bayrağını çekmesi kaçınılmaz bir son olurdu değil mi?

Fakat her ne hikmetse hem Stagg hem de SX çatır çatır enstruman üretmeye, hem de davulundan saksafonuna gitarından, amfisine kadar envai çeşit müzik aletini gayet uygun fiyatlarla belli bir kalite düzeyini de tutturarak milyonlarca insana ulaştırmaya tam gaz devam ediyorlar.

Ağaç aynı ağaç. Malzeme aynı malzeme.

Gitarlar üretilirken kullanılan ağaçlar da sunta değil. Has masif ağaç. Kullanılan diğer malzemeler Mars gezegeninden filan da gelmiyor. Tufaya düşmemek için gitarını satın almadan evvel gövde ve klavye için hangi ağaç kullanılmış bir zahmet edip bakacaksın. Üzerindeki elektronik aksama dikkat edeceksin. Bu firmaların gitarlarında kullandıkları kombinasyonlar senin arzu ettiğin sesi-tınıyı elde etmene imkan vermiyorsa, ya modifikasyon seçeneğini devreye sokacaksın veya bu gitarları bilip bilmeden kötülemek yerine gayet pratik ve basit bir yöntem olan ''satın almama, tercih etmeme'' politikasını uygulayacaksın.

İsteyen gider Fender, Gibson, Ibanez, Jackson, ESP vs. marka gitar alır. İsteyen de Stagg, SX vs. gibi firmaların ürünlerini tercih eder. Kaliteyi ''yeterli'' görmüştür, bütçesi onu gerektirmiştir veya kişisel ve illa da ulvi bir nedene dayanmayan herhangi sıradan bir sebepten ötürü bu gitarları satın almıştır.

Yani illa ki her detaya bin dereden su getirerek bir kutsiyet katarak yedi düveli ikna etmek zorunda mıyız?

Beğendim, aldım! Neticesinden de memnun kaldım. Beğenme hakkın olduğu gibi beğenmeme hakkın da var tabii.

Bitti gitti.

Kendi beceri ve bilgi eksikliklerimizi gidermek yerine enstrumanlara kusur bulmasak aslında 'hangisi kaliteli, hangisi kalitesizi ayırt etmek' konusunda çok yol katedebileceğiz.

Yani şu 2 firmanin gitar ve bas gitarlarını kötüleyen arkadaşların ellerinin altında 'internet' gibi bir nimet var. Sonsuz bilgi evreni... Bir Google'i kullan be arkadaşım. Dil biliyorsan, ''Stagg Telecaster, review'' yaz, ''SX FJB 62, review'', ''SX Telecaster, review'' yaz, yaz da bir bak. Bir sürü insan ne tür yorumlar yazıp çizmiş bu firmaların ürünleri hakkında, görürsün.

Yorumlar genellikle OLUMLU.

Bilgilenmek için küçük de olsa böylesi bir mesai verirsen, hem bizzat ilk elden kendin bilgilenirsin, hem de kendi savını destekleyecek ya da çürütecek faydalı 'bilgiler' edinirsin bu sayede. Ve daha BİLİNÇLİ bir tüketici olursun. Arkadaşlarına da daha sağlıklı ve doğru bilgiler verirsin bu gibi forum ortamlarında.

''Ay sakın alma hacı, sunta onlar sunta. Kürek sapı gibi, bare bile basılmıyor'' vs. şeklinde elle tutulur bir ''eleştiri'' olmaz ki. Bunlar içinde hiçbir bilgi içermeyen kişisel yakınmalardan başka bir şey değiller ne yazık ki.

Özetle,

Stagg'ın Nitro (telecaster) modelini kullanıyorum. Üzerinde 2 adet canavar gibi humbucker var. Fabrika'dan nasıl çıktıysa gitar hala öyle, Hiçbir modifikasyon yapmadım. Cayır cayır bir tınısı-tonu ve gümbür gümbür bir sustaini var.

Benim gibi ''hobi baabında, evinde amatörce'' takılan bir adam için bundan iyisi hem de bu paraya (!) Şam'da kayısı.

Bir adet de SX Les Paul gitarım var. Epiphone LP'lerin birçoğunu hem ses hem de sustain, çalınabilite, klavyesinin rahatlığı, gitarın üzerindeki güzel işçilik vs. bakımından yaya bırakır.

Hem Stagg marka gitarımdan hem de SX marka diğer gitarımdan çok memnunum. Almak isteyen herkese de bu iki firmanın ürünlerini canı gönülden tavsiye ederim.

Şimdilerde de üzerinde 'Bigsby Tremolo Sistem' bulunan ya bir Stagg Telecaster veya bir SX Telecaster almanın peşindeyim. SX ve Stagg Telecaster'ların Squier Telecaster'lardan daha iyi olduğu konusunda bir yığın görüş var internet ortamında. SX'in Telecaster'ları 'işçilik, malzeme kalitesi, ses-tını-sustain', fiyat vs. açısından değerlendirildiğinde piyasadaki benzerlerine göre belkide en iyi, en başarılı Fender Telecaster replikaları.
Ayrıca Stagg'in Nitro Telecaster'ından çok memnun kalmış biri olarak söz konusu gitarlar hakkındaki olumlu görüşlerin çoğunun altına da imzamı atarım.

Elbette tüm bunlar benim 'kişisel ve subjektif' görüşlerim.

Özgürlük var, isteyen istediğini satın alır. İsteyen de beğenir muhafaza eder veya beğenmez ve kullanmaz atar ya da satar. Kişisel tercih meselesi.
 
Gitar üreten hele hele seri üretim yapan firmalar, ürettikleri malı bilirler ve ona göre fiyat biçerler. Yani bu arge meselesi, istese kaliteli gitarda üretebilir ama satılacağından şüphe eder.

Bir gitar neden ucuzdur?

1-İşçilik düşüktür.
2-İşçilik ucuzdur(çin)
3-Belirli standartlara göre üretilmiş fakat kalitesi düşük aksamlar kullanılır.
4-Gitarların gövdesi mdf olabilir.
5-Gitarların gövdesi artık ağaçların birbirine yapıştırılması ile elde edilir. 6-7-8-9 parça gövde şaşırtmaz.
6-Kullanılan ağaçlar gitar yapımına uygun olmayabilir yada en vasat tarafıdır.
7-Fretlerin durumundan bahsetmeye gerek yok.

NOT: Boyasının düzgün olması, kusur olmaması ve sapa gövdeye elini sürtünce pütürsüz olması ile gitarın işçiliği süperdir diyemezsin.

O yüzden kimse kalkıp bana bu gitarlar çok güzel gitarlar demesin, ha fiyatına göre güzel denir... Çok gördüm çok denedim gayette kalitesiz aletler. Aralarında düzgün çıkabilir mi? tabiki çıkar fakat bu onun kendi markasının gitarlarından iyi olduğunu gösterir.
 
''Bana kimse bu gitarlar güzel demesin demiş'' arkadaşımız. Emrin olur ama diyen demiş işte.

Buyrun Guitar Player dergisinden Hellecasters grubunun gitaristi Will Ray'in SX SJM 62 model (Fender Jazzmaster-Jaguar replikası ve bence nefis bir alet) hakkındaki görüşleri.

Bakın Will amca ne demiş;

Guitar Player Magazine Review of the SX SJM 62

"When plugged into an amp, I was somewhat shocked by how good it sounded. I expected some weenie sounding pickups but was treated instead to a full, rich sound that came darn close to real-deal P90s. Impressive! I could not put it down!"

--- Will Ray, May 2008 Guitar Player Magazine.

http://www.rondomusic.com/sjm62stop.html

Tabii Will Ray amca filan ne anlar gitardan? 🙂 Üstelik bu sadece tek bir örnek. Daha böyle yığınla tanıdık bildik-bilmedik müzisyenin olumlu yorumları var SX ve Stagg elektro gitar ve bas gitarları hakkında.

Bir başka yararlı kaynak:

http://www.dolphinstreet.com/blog/cheap-guitars.php

Şaka bir yana şu SX SJM 62'den İstanbul'da bulabilirsem kendim için hemen kapacağım bir tane. Binlerce dolarlık Fender Jazzmaster ve Jaguar'a ekonomik bir alternatif çünkü.
 
Ağzına sağlık Hakanzito. Ödediğiniz paranın hakkından daha fazlasını vermesini bi gitardan beklemek saçma. Kimisi parası ona yettiği için gider alır SX - STAGG - Cort, kimisi de zevkine alır benim gibi. Japon ibanez sahibinyken bile, sırf değişik karakterde görüntüde bi gitarım olsun diye SX - Stagg gitarlara göz dikiyorum. Bi fender kadar olmasa da, strat ve tele karakterini yansıtıyor ürettikleri gitarlar.
 
Rica ederim,

Amacım, 'bence' kaliteli enstrumanlar ürettiklerini düşündüğüm (tecrübe ile sabit) ve forum ortamlarında ürünleri adeta yerden yere vurulan bu firmaların aslında kimileri tarafından iddia edildiği gibi kötü cihazlar üreten firmalar olmadıklarını vurgulamak. Kimseyi kırmak değil. Ve herkesin görüşüne de saygım var. Zaten burada fikir alış-verişi yapıyoruz. Forum bünyesinde olmamızın ana espirisi de bu.

Kişisel fikrimce dişe dokunur bir sebep olmadıkça 'haksızlık yapmamamız' lazım. Bütün hadise burada, adaletli olmakta bitiyor.

Adamlar akça ağaçtan, dişbudaktan yani has masif ağaçları kullanarak gövdesi yekpare veya 2 parça halinde (isterse 5 parça olsun) gayet düzgün bir işçilikle, iyi ses veren gitarlar yapıyorlar. Ve aletin gövdesinin natürel bitiş dedikleri tipte olanlarının üzerinde sadece bir cila var. Gitarın her detayı meydanda ve görülebilir olduğu halde sen hala kalkıp da bunlar 'sunta, mdf' diyorsan o zaman burada bir arıza, özel bir garez ve algılama problemi var demektir.

Dedim ya haksızlık yapmamak gerek.

SX'in Fender Jazz Bass'ı (4 ve 5 telli olanları ) tek kelimeyle bomba. Ancak orijinal bir FJB'dan alabileceğin sıcak tonları SX'in Jazz Bass gitarından da alabiliyorsun. İki cihaz arasındaki devasa fiyat farkını da dikkate aldığımızda bu durumdan kim kazançlı çıkıyor? Kıymetini, kalitesini farkedip satın alanlar elbette.

Daha ne olsun?

SX'in Telecaster'ı bence piyasadaki en mükemmel Fender Telecaster taklidi. Yani aslına en yakın performansı veren taklit.

Daha evvel de dediğim gibi ''ağaç aynı ağaç''. Yapacağın tek şey manyetik değiştirmek. Ve netice itibariyle al sana jilet gibi bir Telecaster. Şimdilerde hemen hemen herkes bu yola başvuruyor.

Yani böyle bir yol seçilmesinin yegane nedeni ''parasızlık'' değil. Daha ekonomik bir seçenekle 3000 $'lık gitara yüzde doksan oranında yakın güzel bir sound yakalayacaksan ve hem de bu işi 300-500 TL harcayarak gerçekleştirebileceksen, neden illa ki markalı pahalı gitara dünya kadar para bayılasın ki?

Stagg Telecaster'larda aynen SX gibi canavar.

🙂 Yorumlarımı okuyan da SX ve Stagg'la reklam antlaşmam var, para alıyorum zannedecek.

Fena fikir de değil hani...

Adam gibi gitar çalabilsem, bare basabilsem bu fırsatı kesin değerlendirir ve bu firmaların reklam filmlerinde gitar çalardım 😛

HCÖ'nün salto atarak gitar kırma vidyosundan sonra biz ne yapsak onu tahtından edemeyiz gerçi 😀 hehehe
 
Cort'da süper bu arada,

Cort marka enstrumanların bazı modellerinin en hesaplı satıldığı ülkelerden biri de ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti. Yurtdışında Cort daha pahalıya satılıyor. Ama tabii oralardaki GSMH ile bizdeki arasında dağlar kadar fark olduğundan doğal bir sonuç olarak, halkımız zorlanıyor en ucuz fiyatlı gitarları bile satın almak konusunda.

Ne istediğini bilmeyen kimleri de iki kalas bir heves hesabı bu gitarları satın alıyor. Gıygıylı kezbanlık günleri atlatıldıktan sonra da şu Cort gitarımdan nasıl kurtulsam acaba? diye düşünülmeye başlanıyor.

Zaten 2. el gitar satılan muhtelif sitelere bak, ortalık satış ilanı verilmiş kullanılmış Cort, Sx ve Stagg marka gitarlardan geçilmiyor.

Bu gitarların kıymetini bilmeyip elinden çıkartmak isteyenler (bir öngörü olarak tarihe not düşüyorum) bundan bir 15-20 yıl geçtikten sonra bu gitarlar birer klasik olduktan sonra, ellerindekinin değerini anlamayıp ne varsa satıp savdıkları için çok üzülecekler.

''Ya bir zamanlar Sx vardı, Stagg vardı, Cort da vardı hepsi de cayır cayır ses veren iyi ağaçlardan üretilmiş ucuz gitarlardı.

Ama biz 'ucuz' sözcüğünün asıl manasını kavrayamadık aletleri haraç mezat sattık, şimdi aynı aletleri 15 sene önceki fiyatlarla mumla ara ki bulasın.''

''Vintage-antika gitar klasmanına dahil olduğu için şu an bu gitarların fiyatları dört haneli rakamlarda geziyor. Demek ki ucuz demek kalitesiz demek değilmiş...'' diyecekler de iş işten geçmiş olacak. 😀

20 sene sonra bu forumda da konuşacağız-yazacağız bunları 😀 Demedi deme.

Çünkü vakti zamanında yani 1970'li ve 80'lı yıllarda da aynen bugünkü gibi bazı enteresan kafalı arkadaşlar o dönemin Japon malı gitarlarına dudak büküyorlardı. ''Japon malı tapon malı keh keh keh'' deyip maytap geçiyorlardı cillop gibi 'Greco, Tokai, Teisco, Kawai, Guyatone' vb. muhtelif marka gitarlarla.

Ya şimdi?

Şimdi eline kazara bu markalardan gitar geçmiş bazı arkadaşlar mesela bir Greco Flying V'nin (Michael Schenker model) sert ve güçlü sesini veya Tokai (Loverock model) Les Paul'un sıcak blues tonlarını öve öve bitiremiyorlar. Ve bu gitarları satarken de binlerce dolar istyorlar.

E hani kötüydü Japon malı gitarlar? 😀 Ne oldu eski zihniyet? fısss...

Göreceksin bugün çarmıha gerilen, günah keçisi yapılan, sap kısımlarında şöyle havalı bir 'Fender ve Gibson ya da Jackson' logosu yok diye bir türlü sevilmeyen, üvey evlat muamelesi yapılan tüm şu Çin üretimi (!) gitarlar bundan çok değil yaklaşık 10 sene sonra ''Baba bunlar vintage, klasik, piyasada kimsede yok, 1000 TL istiyorum! bu gitar için'' denilerek ballandıra ballandıra anlatılacak ve yüksek fiyatlarla giydirilmek istenecek bazı çömezlere kimi 2. el enstruman satış sitelerinin satılık ilanlarında.

Buraya yazıyorum... Zaman ve gelişmeler beni haklı çıkaracak 😀
 

Geri
Üst