Zaten o Abanoz yok mu... Kayip gidiyor.pre-fender olayına tamamen katılıyorum. yeni gitarların eskilerden tek farkı abanoz kalitesi. onun için fender öncesine gitmeye de gerek yok, neredeyse mecburi bir durum. şöyle 2008 civarı iyi kullanılmış bir gitar yenilerinden daha iyidir fretboard kalitesi olarak, o kadar.
2014 kv2mde belirgin açık renk streakler var. abanoz diye satılan pro modellerinde klasik siyah boya üstüne uzak doğu işi ince cila vardır diye tahmin ediyorum.
okadar da dusmemistir bence jackson pro lar 😀 birde usa modellerinde de kalitenin dustugunu mu dusunuyorusnuz fretboard dan dolayi? neden ebony nin kalitesi dusmus olabilir ki
Buna bende katılıyorum.RR24m gerçekten çok güzel bir gitar.
Fakat Japon DK2m'lerin aşırı abartıldığını ve çok da iyi olmadıklarını düşünüyorum.
Jackson alt bir firma adı altında çıkartsaydı şu js denen suntaları iyi olacaktı.Yeni serilerden memnunum ama ben.bi on sene sonra deli gibi 2010 ve öncesi usa jackson aricaz gibi duruyor
Hangi dandik gitarlara? JS serisi mi?fender döneminin tek saçmalığı o dandik gitarlara jackson logosu basılması zaten. bir de gerizekalı bir pazarlama stratejileri var.
Hangi dandik gitarlara? JS serisi mi?
Açık konuşayım, Cort'lar beş basar o JS serisine. Neden üretildiğini anlamıyorum.
@blackfriday666
Söylediklerine kesinlikle katılıyorum. Yeni fiyat politikası ve kurun bu hali sebebiyle USA modeller cidden çok pahalı oldu.
Hangi dandik gitarlara? JS serisi mi?
Açık konuşayım, Cort'lar beş basar o JS serisine. Neden üretildiğini anlamıyorum.
tavrını gösterecek kadar parası olamadığından insanların bazen daha ucuz serilere yönelmesi kaçınılmaz, keşke dolar 3 değil de 1.2 1.3 olsa çocukluğumdaki gibi, keşke bu kadar vergiler olmasa da, olmayınca olmuyor.js serisi. ha bana kalsa usa hariç hiçbirine basmasınlar🙂
Aynen öyle ancak benim kastettiğim jsler son 1 2 yıldır çinde üretilmeye başlanan js serisi, ilk jacksonım hint js32t'dir ve kendi fiyat aralığında denediğim en kaliteli gitarlardan birisiydi diğer markalara kıyasla, günümüz fiyatları 1500e yaklaşmış ve işçiliği de rezilleşmiş.
Arkadaşın kastı büyük ihtimalle sap işçiliği ve fret tesviyesi. Fretlerin ele takılması uç kısımlarının tam çakılmamış olması yada inlayların tutkalının dışa taşık şekilde bırakılması bende bunlara benzer sorunlu bir js32t rhoads var. Ayrıca cortta en azından jackson kadar belli bir standart olduğunu hiç zannetmiyorum.Kullanmadığım için merakımdan soruyorum: Rezil işçikten kastınız nedir? firetleri yamuk mu çakmışlar, çalarken ele kıymık mı batıyor, boyasını füzgün sıkamamışlar?
hani bugüne kadar düşük profilli gitarlar da çaldım. Çoğunu beğenmedim ama hiç rezil işçilikle de karşılaşmadım. Eğer dediğiniz gibiyse, taaa uzadoğunun bir köşesinde ürettiği işçiliği rezalet bir gitarı yütkiye'yr ryitip satmayı başarıyorsa çok büyük başarı: Gider Cort X2 alırım daha iyi. En azından işçiğinin belli ibr standardı var
Kullanmadığım için merakımdan soruyorum: Rezil işçikten kastınız nedir? firetleri yamuk mu çakmışlar, çalarken ele kıymık mı batıyor, boyasını füzgün sıkamamışlar?
hani bugüne kadar düşük profilli gitarlar da çaldım. Çoğunu beğenmedim ama hiç rezil işçilikle de karşılaşmadım. Eğer dediğiniz gibiyse, taaa uzadoğunun bir köşesinde ürettiği işçiliği rezalet bir gitarı yütkiye'yr ryitip satmayı başarıyorsa çok büyük başarı: Gider Cort X2 alırım daha iyi. En azından işçiğinin belli ibr standardı var
Öncelikle üstündeki manyetikler hint js32lere göre çok daha kötü tonlara sahipti bence, resimlere bakıldığında çok güzel görünse de gitarlar sapın etrafındaki binginin malzemesi bile tuhaf, plastiğimsi, normalde hiç raslamadığım kadar çirkin görünen bir materyalden özensiz olarak yapılmıştı, sap rahatlığı, V kasa için konuşuyorum dengesi herşeyi uyumsuz ve rahatsız hissettiriyordu, kısaca, önceki modellerinde ltd'nin 50 modellerini sollayacak kadar potansiyeli olan gitarlardı, sgr'ler ile kıyaslanmazdı bile bence, ama bu kalite yerine uzaktan bakınca kaliteli görünen ama ele aldığında farkı bilenin hissedeceği, bilmeyenin de görüntüsüne kapılıp alacağı modeller üretmişler bence, bunun dışında tesfiye vb sorunlar seri üretime döndükçe çoğalıyor malesef, fiyat düştükçe kalite kontrolü de zayıflıyor ister istemez. Ben karşılaşmadım ama karşılaşan arkadaş olmuş işte.
Manyetiklerin tonunun işçilikle doğrudan alakalı olduğunu düşünmüyorum eğer adamlar oturup elde sarmıyorlarsa. Muhtemelen daha ucuz bir manyetik üretip takmışlardır. Eski Japonlardaki Jackson manyetikler de dandikti, Duncan design'lar dandik/eh işte arasıydı. Jacksonda adam manyetik eskiden sadece Amerikan modellerde vardı.
Binding eskiden sadece Amerikan modellerde vardı. Japonlarda bile yoktu. Ben JS modellerinde binding olduğunu dahi bilmiyordum. Adam gitmiş 250-300 dolarlık gitara binding yapmış, ancak o kadar olmuş işte.
Denge mevzusu Amerikan Kelly'lerde de berbattı. Bir sürü insan gitti gitara bir delik daha açtı. Bu forumda bile bir sürü başlığı vardır. Keza bolt-on Japon King V'lerin de dengesini sevmezdim ben. Yine çok meşhur pre-fender döneminden Japon JSX-94 kullandım. Hatta ilk Jackson'umdu. Sap sürekli aşağı düşüyor ve sol ele baskı yapıyordu. Performer serisi de aşağı yukarı öyleydi. Action'ını da iyi değildi.
Kalite kontrolün tabiiki maliyetle doğrudan alakası var ama Gibson'un da kalite kontrolünün çok kötü olduğunu herkes bilir. Çaldığım 2 Amerikan Jackson'da alt telin demirin altına düşüp orada takılma problemi vardı. Hatta forumda da tartışıldı, çalım tekniği ile alakalı falan dendi. Teknikle mutlaka alakalıdır da kendim aynı hareketi yaparken Amerikanda tel aşağıya düşerken diğer gitarda düşmemesi ve başka Amerikanlarda da düşmemesi bende net bir şekilde üretim hatası izlenimi uyandırmıştı.
Ben şimdiki üretimlerden Pro serisinden daha alt modelleri kullanmadım. Abanoz klavye, Seymour Duncan manyetikler, binding (ki malzeme olarak da bana hiç kötü gelmedi), neck thru yapı, Japonlardaki floyd rose'dan bariz daha kaliteli bir floyd rose. Eskiden bunlar için Amerikan Jackson almak zorundaydınız. Evet pro serisi yerine 9000 lira daha verip "daha kaliteli" Amerikan seçeneği hala var.
Bir üstteki mesajı alıntılamadan, merak ettiğim soruyorum sadece. Bir insan neden fretleri ele takılan, kenarları doğru düzgün çakılmamış, inlay'leri bile doğru düzgün yapıştırılmamış bir gitarı satın alır? Hadi basireti bağlandı bi çılgınlık edip aldı, neden iade etmez? Muhtemelen reyonda hemen yanda duran aynı marka model gitarda bu sorunlar yoktu.[/
Gitarı bir tanıdığıma mydukkandan sipariş verdim, bu başlığı bilgi edinmek amaçlı açtım arkadaşlar fikirlerini yazıyor bende ona göre bir gitar araştırmasında bulunuyorum tartışmak istiyorsanız jackson charvel başlığında dişinize göre arkadaşlar bulabilirsiniz belirtmek isterim fikirlerinizin hiçbirini de katılmıyorum bence de konu tamamen sizin tekniiyi forumlar dilerim.Manyetiklerin tonunun işçilikle doğrudan alakalı olduğunu düşünmüyorum eğer adamlar oturup elde sarmıyorlarsa. Muhtemelen daha ucuz bir manyetik üretip takmışlardır. Eski Japonlardaki Jackson manyetikler de dandikti, Duncan design'lar dandik/eh işte arasıydı. Jacksonda adam manyetik eskiden sadece Amerikan modellerde vardı.
Binding eskiden sadece Amerikan modellerde vardı. Japonlarda bile yoktu. Ben JS modellerinde binding olduğunu dahi bilmiyordum. Adam gitmiş 250-300 dolarlık gitara binding yapmış, ancak o kadar olmuş işte.
Denge mevzusu Amerikan Kelly'lerde de berbattı. Bir sürü insan gitti gitara bir delik daha açtı. Bu forumda bile bir sürü başlığı vardır. Keza bolt-on Japon King V'lerin de dengesini sevmezdim ben. Yine çok meşhur pre-fender döneminden Japon JSX-94 kullandım. Hatta ilk Jackson'umdu. Sap sürekli aşağı düşüyor ve sol ele baskı yapıyordu. Performer serisi de aşağı yukarı öyleydi. Action'ını da iyi değildi.
Kalite kontrolün tabiiki maliyetle doğrudan alakası var ama Gibson'un da kalite kontrolünün çok kötü olduğunu herkes bilir. Çaldığım 2 Amerikan Jackson'da alt telin demirin altına düşüp orada takılma problemi vardı. Hatta forumda da tartışıldı, çalım tekniği ile alakalı falan dendi. Teknikle mutlaka alakalıdır da kendim aynı hareketi yaparken Amerikanda tel aşağıya düşerken diğer gitarda düşmemesi ve başka Amerikanlarda da düşmemesi bende net bir şekilde üretim hatası izlenimi uyandırmıştı.
Ben şimdiki üretimlerden Pro serisinden daha alt modelleri kullanmadım. Abanoz klavye, Seymour Duncan manyetikler, binding (ki malzeme olarak da bana hiç kötü gelmedi), neck thru yapı, Japonlardaki floyd rose'dan bariz daha kaliteli bir floyd rose. Eskiden bunlar için Amerikan Jackson almak zorundaydınız. Evet pro serisi yerine 9000 lira daha verip "daha kaliteli" Amerikan seçeneği hala var.
Bir üstteki mesajı alıntılamadan, merak ettiğim soruyorum sadece. Bir insan neden fretleri ele takılan, kenarları doğru düzgün çakılmamış, inlay'leri bile doğru düzgün yapıştırılmamış bir gitarı satın alır? Hadi basireti bağlandı bi çılgınlık edip aldı, neden iade etmez? Muhtemelen reyonda hemen yanda duran aynı marka model gitarda bu sorunlar yoktu.
Neyin zıttını kanıtlamaya çalışıyorsunuz anlamış değilim, çaldığım bir düzineye yakın Jackson da sizin bahsettiğiniz tel sorununu yaşamadım ilk defa da sizden duyuyorum, bahsetiğiniz denge sorunu hariç ki bunu da hiçbir usa jackson da görmedim sadece rhoads ve ve king v modellerinde. Sorunlu gitarı bir tanıdığıma mydukkandan aldım, bu konuyu bilgi edinmek amaçlı açtım ki arkadaşlar da model oneriyorlar veya deneyimlerini yazıyorlar, jackson charvel başlığı altında tartışma yaratacağınız dişinize göre arkadaşlar eminim vardır size orayı tavsiye ederim, iyi forumlar.Manyetiklerin tonunun işçilikle doğrudan alakalı olduğunu düşünmüyorum eğer adamlar oturup elde sarmıyorlarsa. Muhtemelen daha ucuz bir manyetik üretip takmışlardır. Eski Japonlardaki Jackson manyetikler de dandikti, Duncan design'lar dandik/eh işte arasıydı. Jacksonda adam manyetik eskiden sadece Amerikan modellerde vardı.
Binding eskiden sadece Amerikan modellerde vardı. Japonlarda bile yoktu. Ben JS modellerinde binding olduğunu dahi bilmiyordum. Adam gitmiş 250-300 dolarlık gitara binding yapmış, ancak o kadar olmuş işte.
Denge mevzusu Amerikan Kelly'lerde de berbattı. Bir sürü insan gitti gitara bir delik daha açtı. Bu forumda bile bir sürü başlığı vardır. Keza bolt-on Japon King V'lerin de dengesini sevmezdim ben. Yine çok meşhur pre-fender döneminden Japon JSX-94 kullandım. Hatta ilk Jackson'umdu. Sap sürekli aşağı düşüyor ve sol ele baskı yapıyordu. Performer serisi de aşağı yukarı öyleydi. Action'ını da iyi değildi.
Kalite kontrolün tabiiki maliyetle doğrudan alakası var ama Gibson'un da kalite kontrolünün çok kötü olduğunu herkes bilir. Çaldığım 2 Amerikan Jackson'da alt telin demirin altına düşüp orada takılma problemi vardı. Hatta forumda da tartışıldı, çalım tekniği ile alakalı falan dendi. Teknikle mutlaka alakalıdır da kendim aynı hareketi yaparken Amerikanda tel aşağıya düşerken diğer gitarda düşmemesi ve başka Amerikanlarda da düşmemesi bende net bir şekilde üretim hatası izlenimi uyandırmıştı.
Ben şimdiki üretimlerden Pro serisinden daha alt modelleri kullanmadım. Abanoz klavye, Seymour Duncan manyetikler, binding (ki malzeme olarak da bana hiç kötü gelmedi), neck thru yapı, Japonlardaki floyd rose'dan bariz daha kaliteli bir floyd rose. Eskiden bunlar için Amerikan Jackson almak zorundaydınız. Evet pro serisi yerine 9000 lira daha verip "daha kaliteli" Amerikan seçeneği hala var.
Bir üstteki mesajı alıntılamadan, merak ettiğim soruyorum sadece. Bir insan neden fretleri ele takılan, kenarları doğru düzgün çakılmamış, inlay'leri bile doğru düzgün yapıştırılmamış bir gitarı satın alır? Hadi basireti bağlandı bi çılgınlık edip aldı, neden iade etmez? Muhtemelen reyonda hemen yanda duran aynı marka model gitarda bu sorunlar yoktu.