String Thru Neck Thru Jackson Modelleri

pre-fender olayına tamamen katılıyorum. yeni gitarların eskilerden tek farkı abanoz kalitesi. onun için fender öncesine gitmeye de gerek yok, neredeyse mecburi bir durum. şöyle 2008 civarı iyi kullanılmış bir gitar yenilerinden daha iyidir fretboard kalitesi olarak, o kadar.
 
pre-fender olayına tamamen katılıyorum. yeni gitarların eskilerden tek farkı abanoz kalitesi. onun için fender öncesine gitmeye de gerek yok, neredeyse mecburi bir durum. şöyle 2008 civarı iyi kullanılmış bir gitar yenilerinden daha iyidir fretboard kalitesi olarak, o kadar.
Zaten o Abanoz yok mu... Kayip gidiyor.

Fender Usa Deluxe bile SX gibi geliyor hala, Rosewood'dan sogutacak resmen.
 
2014 kv2mde belirgin açık renk streakler var. abanoz diye satılan pro modellerinde klasik siyah boya üstüne uzak doğu işi ince cila vardır diye tahmin ediyorum.
 
Biraz yardımcı olayım elimden geldiğince, güncel profil resmimde de sırayla KE3Pro - KVXT - KVMG Pro ve JS32T var.

Öncelikle pre fender mevzusuna kesinlikle katılıyorum, çok sık jackson denerim 90lardaki pslerden KV5FR gibi güncel japonlara yer yer usa modellerine kadar geçmiştir elimden. Öncelikle günümüz fiyatları 10 15bin tlyi bulan amerikan modelleri kenara ayırıyorum, pre fender mevzusuna gelirsek bana göre koca bir SAÇMALIK. 2010 yılında üretilen Pro serisi Ke3 gitarım gerçekten kusursuz diyebilirim, sap profili, tınısı, işçiliği beni fazlasıyla tatmin ediyor ancak 2014 üretimi KVMG Pro gitarımın da ondan aşağı kalır hiçbir yanı yok, hatta daha agresif daha kemik bir tınısı ve abanoz saptan dolayı çok daha "akıcı" bir sapı var bence. JS32 üzerine konuşmayacağım ancak onun da geçenlerde kullandığım PS3 adlı 90ların japon jslerinden aşağı kalır yanı yok bence.

Gelelim ilginç duruma, KVXT, bunlar 2012den 2015e kadar hint üretimiydi, 2015te endonezya üretimi başladı ve ben bu gitarı sırf rengini çok sevip (cherry sunburts) tanıdık bir mağazadan çin üretimi js32 fiyatına aldım. Sapı kusursuz bir şekilde elime oturdu, pasif manyetikler kvmg prodaki 81 89'dan daha gergin daha yırtık çıktı, sabit köprüsünden dolayı aşırı hafif geldi ve 1 2 ayda akort etsem mi diye aklıma düşürecek kadar güzel malzemeye sahip çıktı.

İnsanların ellerindeki eski modelleri itelemek için burun kıvırdığı Pro serilerini kimi gruplar Dünya'yı turlarken kullanıyor. Öyle çok aşırı kompleks bir değişikliğe de gitmeden, 1000 tlye signature gitar almak gibi değil, gerçekten kaliteli gitarlar, ayrıca yıllarca amerikan jacksonlar kullanmış hocama denemesi için gitarımı götürdüğümde neredeyse aynı kalitede sahip olduğunu duymak mutlu etmişti beni, sonrasında benzer şeyi gerek yerli gerek yabancı insanlardan da duydum, o "neredeyse"yi yoketmek için ekstradan 8 10bin tl vermek? Benim yapabileceğim iş değil.

Uzun lafın kısası değil pro, X serisinde bile yer yer çok güzel gitarlar çıkıyor, rahatlıkla söylüyorum keşke 1 pro alacağıma 3 tane kvxt alsaymışım farklı farklı manyetikler taksaymışım diyebiliyorum. Diyorsanız ki param var en kalitelisini istiyorum, Amerikada çalışan lüthierler 30 senedir aynı, şirketin adının değişmesi anca maaş aldıkları kurumu falan etkilemiştir kolay kolay değişmez oradaki standartlar, derseniz ki biraz deneyeyim azıcıkta risk alayım 10 gitar parasını 1 gitara vermeyeyim, Meksika ve Endonezya üretimi Pro serileri ile Endonezya üretimi X serilerine mutlaka bakılmalı.
 
RR24m gerçekten çok güzel bir gitar.

Fakat Japon DK2m'lerin aşırı abartıldığını ve çok da iyi olmadıklarını düşünüyorum.
Buna bende katılıyorum.

Ayrıyetten hint malı X soloistleri gerçekten beğendim.Usa SL1 ve Japon Charvel kullanmış birisi olarak kıyasladığım gitarlar ortada.Charveli hala kullanıyorum satmayacağım tek gitar.Soloistte ulan dedirtip duruyor hala peşinden 🙂 Yalnız benim gitarı mıncıkladığım sene 2013 yılının başlarıydı.Şuana dair bir F/P yorumu yapmak pek doğru olmaz.
 
Son düzenleme:
@blackfriday666
Söylediklerine kesinlikle katılıyorum. Yeni fiyat politikası ve kurun bu hali sebebiyle USA modeller cidden çok pahalı oldu.
fender döneminin tek saçmalığı o dandik gitarlara jackson logosu basılması zaten. bir de gerizekalı bir pazarlama stratejileri var.
Hangi dandik gitarlara? JS serisi mi?
Açık konuşayım, Cort'lar beş basar o JS serisine. Neden üretildiğini anlamıyorum.
 
@blackfriday666
Söylediklerine kesinlikle katılıyorum. Yeni fiyat politikası ve kurun bu hali sebebiyle USA modeller cidden çok pahalı oldu.

Hangi dandik gitarlara? JS serisi mi?
Açık konuşayım, Cort'lar beş basar o JS serisine. Neden üretildiğini anlamıyorum.

Aynen öyle ancak benim kastettiğim jsler son 1 2 yıldır çinde üretilmeye başlanan js serisi, ilk jacksonım hint js32t'dir ve kendi fiyat aralığında denediğim en kaliteli gitarlardan birisiydi diğer markalara kıyasla, günümüz fiyatları 1500e yaklaşmış ve işçiliği de rezilleşmiş.

Yine de;
js serisi. ha bana kalsa usa hariç hiçbirine basmasınlar🙂
tavrını gösterecek kadar parası olamadığından insanların bazen daha ucuz serilere yönelmesi kaçınılmaz, keşke dolar 3 değil de 1.2 1.3 olsa çocukluğumdaki gibi, keşke bu kadar vergiler olmasa da, olmayınca olmuyor.
 
Aynen öyle ancak benim kastettiğim jsler son 1 2 yıldır çinde üretilmeye başlanan js serisi, ilk jacksonım hint js32t'dir ve kendi fiyat aralığında denediğim en kaliteli gitarlardan birisiydi diğer markalara kıyasla, günümüz fiyatları 1500e yaklaşmış ve işçiliği de rezilleşmiş.

Kullanmadığım için merakımdan soruyorum: Rezil işçikten kastınız nedir? firetleri yamuk mu çakmışlar, çalarken ele kıymık mı batıyor, boyasını füzgün sıkamamışlar?

hani bugüne kadar düşük profilli gitarlar da çaldım. Çoğunu beğenmedim ama hiç rezil işçilikle de karşılaşmadım. Eğer dediğiniz gibiyse, taaa uzadoğunun bir köşesinde ürettiği işçiliği rezalet bir gitarı yütkiye'yr ryitip satmayı başarıyorsa çok büyük başarı: Gider Cort X2 alırım daha iyi. En azından işçiğinin belli ibr standardı var
 
Kullanmadığım için merakımdan soruyorum: Rezil işçikten kastınız nedir? firetleri yamuk mu çakmışlar, çalarken ele kıymık mı batıyor, boyasını füzgün sıkamamışlar?

hani bugüne kadar düşük profilli gitarlar da çaldım. Çoğunu beğenmedim ama hiç rezil işçilikle de karşılaşmadım. Eğer dediğiniz gibiyse, taaa uzadoğunun bir köşesinde ürettiği işçiliği rezalet bir gitarı yütkiye'yr ryitip satmayı başarıyorsa çok büyük başarı: Gider Cort X2 alırım daha iyi. En azından işçiğinin belli ibr standardı var
Arkadaşın kastı büyük ihtimalle sap işçiliği ve fret tesviyesi. Fretlerin ele takılması uç kısımlarının tam çakılmamış olması yada inlayların tutkalının dışa taşık şekilde bırakılması bende bunlara benzer sorunlu bir js32t rhoads var. Ayrıca cortta en azından jackson kadar belli bir standart olduğunu hiç zannetmiyorum.
 
Kullanmadığım için merakımdan soruyorum: Rezil işçikten kastınız nedir? firetleri yamuk mu çakmışlar, çalarken ele kıymık mı batıyor, boyasını füzgün sıkamamışlar?

hani bugüne kadar düşük profilli gitarlar da çaldım. Çoğunu beğenmedim ama hiç rezil işçilikle de karşılaşmadım. Eğer dediğiniz gibiyse, taaa uzadoğunun bir köşesinde ürettiği işçiliği rezalet bir gitarı yütkiye'yr ryitip satmayı başarıyorsa çok büyük başarı: Gider Cort X2 alırım daha iyi. En azından işçiğinin belli ibr standardı var

Öncelikle üstündeki manyetikler hint js32lere göre çok daha kötü tonlara sahipti bence, resimlere bakıldığında çok güzel görünse de gitarlar sapın etrafındaki binginin malzemesi bile tuhaf, plastiğimsi, normalde hiç raslamadığım kadar çirkin görünen bir materyalden özensiz olarak yapılmıştı, sap rahatlığı, V kasa için konuşuyorum dengesi herşeyi uyumsuz ve rahatsız hissettiriyordu, kısaca, önceki modellerinde ltd'nin 50 modellerini sollayacak kadar potansiyeli olan gitarlardı, sgr'ler ile kıyaslanmazdı bile bence, ama bu kalite yerine uzaktan bakınca kaliteli görünen ama ele aldığında farkı bilenin hissedeceği, bilmeyenin de görüntüsüne kapılıp alacağı modeller üretmişler bence, bunun dışında tesfiye vb sorunlar seri üretime döndükçe çoğalıyor malesef, fiyat düştükçe kalite kontrolü de zayıflıyor ister istemez. Ben karşılaşmadım ama karşılaşan arkadaş olmuş işte.
 
Öncelikle üstündeki manyetikler hint js32lere göre çok daha kötü tonlara sahipti bence, resimlere bakıldığında çok güzel görünse de gitarlar sapın etrafındaki binginin malzemesi bile tuhaf, plastiğimsi, normalde hiç raslamadığım kadar çirkin görünen bir materyalden özensiz olarak yapılmıştı, sap rahatlığı, V kasa için konuşuyorum dengesi herşeyi uyumsuz ve rahatsız hissettiriyordu, kısaca, önceki modellerinde ltd'nin 50 modellerini sollayacak kadar potansiyeli olan gitarlardı, sgr'ler ile kıyaslanmazdı bile bence, ama bu kalite yerine uzaktan bakınca kaliteli görünen ama ele aldığında farkı bilenin hissedeceği, bilmeyenin de görüntüsüne kapılıp alacağı modeller üretmişler bence, bunun dışında tesfiye vb sorunlar seri üretime döndükçe çoğalıyor malesef, fiyat düştükçe kalite kontrolü de zayıflıyor ister istemez. Ben karşılaşmadım ama karşılaşan arkadaş olmuş işte.

Manyetiklerin tonunun işçilikle doğrudan alakalı olduğunu düşünmüyorum eğer adamlar oturup elde sarmıyorlarsa. Muhtemelen daha ucuz bir manyetik üretip takmışlardır. Eski Japonlardaki Jackson manyetikler de dandikti, Duncan design'lar dandik/eh işte arasıydı. Jacksonda adam manyetik eskiden sadece Amerikan modellerde vardı.

Binding eskiden sadece Amerikan modellerde vardı. Japonlarda bile yoktu. Ben JS modellerinde binding olduğunu dahi bilmiyordum. Adam gitmiş 250-300 dolarlık gitara binding yapmış, ancak o kadar olmuş işte.

Denge mevzusu Amerikan Kelly'lerde de berbattı. Bir sürü insan gitti gitara bir delik daha açtı. Bu forumda bile bir sürü başlığı vardır. Keza bolt-on Japon King V'lerin de dengesini sevmezdim ben. Yine çok meşhur pre-fender döneminden Japon JSX-94 kullandım. Hatta ilk Jackson'umdu. Sap sürekli aşağı düşüyor ve sol ele baskı yapıyordu. Performer serisi de aşağı yukarı öyleydi. Action'ını da iyi değildi.

Kalite kontrolün tabiiki maliyetle doğrudan alakası var ama Gibson'un da kalite kontrolünün çok kötü olduğunu herkes bilir. Çaldığım 2 Amerikan Jackson'da alt telin demirin altına düşüp orada takılma problemi vardı. Hatta forumda da tartışıldı, çalım tekniği ile alakalı falan dendi. Teknikle mutlaka alakalıdır da kendim aynı hareketi yaparken Amerikanda tel aşağıya düşerken diğer gitarda düşmemesi ve başka Amerikanlarda da düşmemesi bende net bir şekilde üretim hatası izlenimi uyandırmıştı.

Ben şimdiki üretimlerden Pro serisinden daha alt modelleri kullanmadım. Abanoz klavye, Seymour Duncan manyetikler, binding (ki malzeme olarak da bana hiç kötü gelmedi), neck thru yapı, Japonlardaki floyd rose'dan bariz daha kaliteli bir floyd rose. Eskiden bunlar için Amerikan Jackson almak zorundaydınız. Evet pro serisi yerine 9000 lira daha verip "daha kaliteli" Amerikan seçeneği hala var.

Bir üstteki mesajı alıntılamadan, merak ettiğim soruyorum sadece. Bir insan neden fretleri ele takılan, kenarları doğru düzgün çakılmamış, inlay'leri bile doğru düzgün yapıştırılmamış bir gitarı satın alır? Hadi basireti bağlandı bi çılgınlık edip aldı, neden iade etmez? Muhtemelen reyonda hemen yanda duran aynı marka model gitarda bu sorunlar yoktu.
 
Manyetiklerin tonunun işçilikle doğrudan alakalı olduğunu düşünmüyorum eğer adamlar oturup elde sarmıyorlarsa. Muhtemelen daha ucuz bir manyetik üretip takmışlardır. Eski Japonlardaki Jackson manyetikler de dandikti, Duncan design'lar dandik/eh işte arasıydı. Jacksonda adam manyetik eskiden sadece Amerikan modellerde vardı.

Binding eskiden sadece Amerikan modellerde vardı. Japonlarda bile yoktu. Ben JS modellerinde binding olduğunu dahi bilmiyordum. Adam gitmiş 250-300 dolarlık gitara binding yapmış, ancak o kadar olmuş işte.

Denge mevzusu Amerikan Kelly'lerde de berbattı. Bir sürü insan gitti gitara bir delik daha açtı. Bu forumda bile bir sürü başlığı vardır. Keza bolt-on Japon King V'lerin de dengesini sevmezdim ben. Yine çok meşhur pre-fender döneminden Japon JSX-94 kullandım. Hatta ilk Jackson'umdu. Sap sürekli aşağı düşüyor ve sol ele baskı yapıyordu. Performer serisi de aşağı yukarı öyleydi. Action'ını da iyi değildi.

Kalite kontrolün tabiiki maliyetle doğrudan alakası var ama Gibson'un da kalite kontrolünün çok kötü olduğunu herkes bilir. Çaldığım 2 Amerikan Jackson'da alt telin demirin altına düşüp orada takılma problemi vardı. Hatta forumda da tartışıldı, çalım tekniği ile alakalı falan dendi. Teknikle mutlaka alakalıdır da kendim aynı hareketi yaparken Amerikanda tel aşağıya düşerken diğer gitarda düşmemesi ve başka Amerikanlarda da düşmemesi bende net bir şekilde üretim hatası izlenimi uyandırmıştı.

Ben şimdiki üretimlerden Pro serisinden daha alt modelleri kullanmadım. Abanoz klavye, Seymour Duncan manyetikler, binding (ki malzeme olarak da bana hiç kötü gelmedi), neck thru yapı, Japonlardaki floyd rose'dan bariz daha kaliteli bir floyd rose. Eskiden bunlar için Amerikan Jackson almak zorundaydınız. Evet pro serisi yerine 9000 lira daha verip "daha kaliteli" Amerikan seçeneği hala var.

Bir üstteki mesajı alıntılamadan, merak ettiğim soruyorum sadece. Bir insan neden fretleri ele takılan, kenarları doğru düzgün çakılmamış, inlay'leri bile doğru düzgün yapıştırılmamış bir gitarı satın alır? Hadi basireti bağlandı bi çılgınlık edip aldı, neden iade etmez? Muhtemelen reyonda hemen yanda duran aynı marka model gitarda bu sorunlar yoktu.[/
Manyetiklerin tonunun işçilikle doğrudan alakalı olduğunu düşünmüyorum eğer adamlar oturup elde sarmıyorlarsa. Muhtemelen daha ucuz bir manyetik üretip takmışlardır. Eski Japonlardaki Jackson manyetikler de dandikti, Duncan design'lar dandik/eh işte arasıydı. Jacksonda adam manyetik eskiden sadece Amerikan modellerde vardı.

Binding eskiden sadece Amerikan modellerde vardı. Japonlarda bile yoktu. Ben JS modellerinde binding olduğunu dahi bilmiyordum. Adam gitmiş 250-300 dolarlık gitara binding yapmış, ancak o kadar olmuş işte.

Denge mevzusu Amerikan Kelly'lerde de berbattı. Bir sürü insan gitti gitara bir delik daha açtı. Bu forumda bile bir sürü başlığı vardır. Keza bolt-on Japon King V'lerin de dengesini sevmezdim ben. Yine çok meşhur pre-fender döneminden Japon JSX-94 kullandım. Hatta ilk Jackson'umdu. Sap sürekli aşağı düşüyor ve sol ele baskı yapıyordu. Performer serisi de aşağı yukarı öyleydi. Action'ını da iyi değildi.

Kalite kontrolün tabiiki maliyetle doğrudan alakası var ama Gibson'un da kalite kontrolünün çok kötü olduğunu herkes bilir. Çaldığım 2 Amerikan Jackson'da alt telin demirin altına düşüp orada takılma problemi vardı. Hatta forumda da tartışıldı, çalım tekniği ile alakalı falan dendi. Teknikle mutlaka alakalıdır da kendim aynı hareketi yaparken Amerikanda tel aşağıya düşerken diğer gitarda düşmemesi ve başka Amerikanlarda da düşmemesi bende net bir şekilde üretim hatası izlenimi uyandırmıştı.

Ben şimdiki üretimlerden Pro serisinden daha alt modelleri kullanmadım. Abanoz klavye, Seymour Duncan manyetikler, binding (ki malzeme olarak da bana hiç kötü gelmedi), neck thru yapı, Japonlardaki floyd rose'dan bariz daha kaliteli bir floyd rose. Eskiden bunlar için Amerikan Jackson almak zorundaydınız. Evet pro serisi yerine 9000 lira daha verip "daha kaliteli" Amerikan seçeneği hala var.

Bir üstteki mesajı alıntılamadan, merak ettiğim soruyorum sadece. Bir insan neden fretleri ele takılan, kenarları doğru düzgün çakılmamış, inlay'leri bile doğru düzgün yapıştırılmamış bir gitarı satın alır? Hadi basireti bağlandı bi çılgınlık edip aldı, neden iade etmez? Muhtemelen reyonda hemen yanda duran aynı marka model gitarda bu sorunlar yoktu.
Gitarı bir tanıdığıma mydukkandan sipariş verdim, bu başlığı bilgi edinmek amaçlı açtım arkadaşlar fikirlerini yazıyor bende ona göre bir gitar araştırmasında bulunuyorum tartışmak istiyorsanız jackson charvel başlığında dişinize göre arkadaşlar bulabilirsiniz belirtmek isterim fikirlerinizin hiçbirini de katılmıyorum bence de konu tamamen sizin tekniiyi forumlar dilerim.
Manyetiklerin tonunun işçilikle doğrudan alakalı olduğunu düşünmüyorum eğer adamlar oturup elde sarmıyorlarsa. Muhtemelen daha ucuz bir manyetik üretip takmışlardır. Eski Japonlardaki Jackson manyetikler de dandikti, Duncan design'lar dandik/eh işte arasıydı. Jacksonda adam manyetik eskiden sadece Amerikan modellerde vardı.

Binding eskiden sadece Amerikan modellerde vardı. Japonlarda bile yoktu. Ben JS modellerinde binding olduğunu dahi bilmiyordum. Adam gitmiş 250-300 dolarlık gitara binding yapmış, ancak o kadar olmuş işte.

Denge mevzusu Amerikan Kelly'lerde de berbattı. Bir sürü insan gitti gitara bir delik daha açtı. Bu forumda bile bir sürü başlığı vardır. Keza bolt-on Japon King V'lerin de dengesini sevmezdim ben. Yine çok meşhur pre-fender döneminden Japon JSX-94 kullandım. Hatta ilk Jackson'umdu. Sap sürekli aşağı düşüyor ve sol ele baskı yapıyordu. Performer serisi de aşağı yukarı öyleydi. Action'ını da iyi değildi.

Kalite kontrolün tabiiki maliyetle doğrudan alakası var ama Gibson'un da kalite kontrolünün çok kötü olduğunu herkes bilir. Çaldığım 2 Amerikan Jackson'da alt telin demirin altına düşüp orada takılma problemi vardı. Hatta forumda da tartışıldı, çalım tekniği ile alakalı falan dendi. Teknikle mutlaka alakalıdır da kendim aynı hareketi yaparken Amerikanda tel aşağıya düşerken diğer gitarda düşmemesi ve başka Amerikanlarda da düşmemesi bende net bir şekilde üretim hatası izlenimi uyandırmıştı.

Ben şimdiki üretimlerden Pro serisinden daha alt modelleri kullanmadım. Abanoz klavye, Seymour Duncan manyetikler, binding (ki malzeme olarak da bana hiç kötü gelmedi), neck thru yapı, Japonlardaki floyd rose'dan bariz daha kaliteli bir floyd rose. Eskiden bunlar için Amerikan Jackson almak zorundaydınız. Evet pro serisi yerine 9000 lira daha verip "daha kaliteli" Amerikan seçeneği hala var.

Bir üstteki mesajı alıntılamadan, merak ettiğim soruyorum sadece. Bir insan neden fretleri ele takılan, kenarları doğru düzgün çakılmamış, inlay'leri bile doğru düzgün yapıştırılmamış bir gitarı satın alır? Hadi basireti bağlandı bi çılgınlık edip aldı, neden iade etmez? Muhtemelen reyonda hemen yanda duran aynı marka model gitarda bu sorunlar yoktu.
Neyin zıttını kanıtlamaya çalışıyorsunuz anlamış değilim, çaldığım bir düzineye yakın Jackson da sizin bahsettiğiniz tel sorununu yaşamadım ilk defa da sizden duyuyorum, bahsetiğiniz denge sorunu hariç ki bunu da hiçbir usa jackson da görmedim sadece rhoads ve ve king v modellerinde. Sorunlu gitarı bir tanıdığıma mydukkandan aldım, bu konuyu bilgi edinmek amaçlı açtım ki arkadaşlar da model oneriyorlar veya deneyimlerini yazıyorlar, jackson charvel başlığı altında tartışma yaratacağınız dişinize göre arkadaşlar eminim vardır size orayı tavsiye ederim, iyi forumlar.
 
Arkadaşkar fikirleriniz için teşekkür ederim konu gittikçe başlıktan sapıp kıyaslamaya doğru ilerliyor sonunda bir karar kıldım matt guitarsa bir sipariş vereceğim kendisiyle iletişim içerisindeyim ayrıntıları konuşacağız benden bu kadar hepiniz çok sağolun.
 

Geri
Üst