Bu arada lemanda dumur detayı kısmı truva için ayrılmış.. okudum okuduktan sonra film bana bayağı, sıkıcı ve kötü organize edilmiş gibi gelmeye başladı.
Truva - Trojan War
- Konuyu açan Slacktion
- Başlangıç tarihi
ya filmin bazı sahnelerinde Achilles'in yüzlerce insana karşı cesareti,bana Malkoçoğlu'nu hatırlatmadı değil 😆
gerçekleri biliyosan film sana eğlenceli ve zevkli de gelse sorun olmaz bence.darthseth demiş ki:
Çok sinir oldum Paris karakterine.Korkak.... Güya çok seviyordu Heleni kaçırdı getirdi, olan Truva halkına ve Hectora oldu.Orlandoya yakışmamış Legolas karakterinden sonra bu eziklik.
Achilles de biraz fazla kaprisliydi🙂 Ama Brad Pitt rolün hakkını vermiş bence.
Ama gazetede bir röpörtajını okudum Brad Pittin.. Dumur oldum resmen.Truva şehri olarak bilinen Çanakkaleyi gördünüz mü?
Cevap aynen bu:
-Hayır. Görmedim.Karadeniz de değil mi orası..?
Nasıl yani o kadar film çekimi oldu aylarca, filmin ana konusu olan Truvanın Egede olduğunu bilmiyor galiba hala.. 🙂
Achilles de biraz fazla kaprisliydi🙂 Ama Brad Pitt rolün hakkını vermiş bence.
Ama gazetede bir röpörtajını okudum Brad Pittin.. Dumur oldum resmen.Truva şehri olarak bilinen Çanakkaleyi gördünüz mü?
Cevap aynen bu:
-Hayır. Görmedim.Karadeniz de değil mi orası..?
Nasıl yani o kadar film çekimi oldu aylarca, filmin ana konusu olan Truvanın Egede olduğunu bilmiyor galiba hala.. 🙂
G
Guest
abi naapmışlar öyle filmi yaa?? hikayenin yarısı yok, olan kısmı yanlış anlatılmış, tanrılar da yok zaten film paso cenaze savaş cenaze savaş diye gidiyo 10 yıllık savaşı da 2 ay gibi anlatmışlar...
Ben filmi dün izledim, ve yazılanlaın hepsini de biraz önce okudum.
İlk olarak bizim insanlarımızın film izlemeyi bilmediğine inandım açıkçası, ben hiç sinemaya gitmem neredeyse ama buraya yazanlardan çok daha iyi bildiğimi düşündüm bu işi ( film izlemeyi bilmek ne demek bilmiyorum ama 😀 öyle işte! 😆 ) Herkes filmin en gereksiz yerlerinden bahsetmiş, en önemli kısımlarını atlamış. Ben filmdeki hataların açıklanmasıyla Troy'un "uğraşılmamış, sadece bol figüran kullanarak çekilen büyük savaş sahneleriyle dolu" bir film olduğunu düşünmüştüm ama tam tersiymiş. Aşırı derecede etkilendim ben filmden. İyi ki gitmişim.
Yapılan eleştirilerdeki Brad Pitt'in üstünden uçak geçti, Ege'den güneş doğdu, Brad Pitt "pist" dedi gibi detayların çok saçma olduğunu düşünüyorum. Eğer siz "güneş Ege'den doğdu ben sevmem bu filmi, çok kötüymüş" diyorsanız bir şey demem ama bu filmdeki en önemsiz şeylerin bunlar olduğunu düşünüyorum. İsterlerse tepeden bile indirebilirler güneşi beni rahatsız etmez... hikayenin bir kısmının olması da kısıtlı süre düşünülünce gayet normal, kaldı ki adamın anlatmak istediği kısım belirli bir kısım ise, ve istediğini de yansıtabiliyorsa hiç bir problem yoktur. Bence de fazlasıyla iyi anlatılmış anlatılmak istenen.
İnsanlar genelde savaş sahnelerinden bahsetmişler, bazıları savaşın kötü yüzünü çok iyi yansıtmışlar demiş. Bence gayet iyi halli bir savaştı. Hector'un Acihlles'in kuzeni Petroculus'u öldürdüğü sahnede Odysseus'a "bugünlük yeter" diyip 2 tarafın savaşı kesmesi çok "insancıldı" mesela ve bence hiç bir savaşta böyle bir şey olmaz. Ayrıca askerlerin kumsalda denize karşı konakladığı, yiyecek, içecek, suyun gani olduğu bir savaştı onun için ben o açıdan fazla etkilenmedim.
Filmin en önemli yanı bana sorarsanız Achilles'in karakterinin ön planda olduğu sahnelerdi. Tam anlamıyla muhteşem bir karakter bence Achilles. "isminin hatırlanması" için uğraşıyor olması beni çok fazla düşündürdü bu konu üstünde. Yaşadığımız devirde isminin hatırlanmasını sağlamanın çok zor olduğuna inandım. En azından onlar gibi bütün dünyaya yüzyıllar boyu ün salmanın imkansız olduğunu düşündüm 😀 filmi izleyen kimse bundan bahsetmemiş siz hiç mi etkilenmediniz bundan yav? İlk sahnede Achillesin, Agamemnon'un onu çağırmaya gönderdiği çocuğa "bunun için senin ismini hatırlamıyacaklar" demesi bile acayip hoşuma gitti benim...
Yaşadığı devirde, yaşam şartlarına göre yaptığı dini sorgulamalar da aşırı iyiydi bence. "Tanrılar bize özeniyorlar, biz ölümlü olduğumuz için yaptığımız her şey çok daha değerli..." cümlesi özellikle muhteşemdi! Acayip saygı duydum herife
Bir de Briseus'ın Achilles'in boğazına bıçak dayadığı sahne acayip güzeldi bence. O sahneyi izleyen bayanların neler hissettiklerini bilmek isterim 😀 (ben biliyorum gibi ama onların söyleyebileceğine inanmıyorum 😆) Esas saygıyı bu sahnede duydum desem yalan olmaz 😀
Achilles'in öküz boyundaki Bo...us isimli insan azmanını öldürdüğü sahneyi bir çok insan garipsemiş anladığım kadarıyla ama diğer filmlerden onlarca kurşun yiyip ölmeyen insanlara alışmış olduklarından herhalde! Çünkü ciğerlerinden içeri o büyüklükte bir kılıç giren bir insanın yapabileceği tek şey ölmek olur herhalde 😀
Achilles'in Hector'u öldürdüğü sahnede sinemadaki bir çok insan cidden küfür etti ama ben tam tersini hissettim, çok mutlu oldum resmen, ayrıca Hector'un Petroculus'u öldürdüğü sahnede herkes gibi ölenin Achilles olduğunu düşünüp çok da üzüldüm!
Yüzüklerin efendisinde en sevdiğim karakter Legolas'tı ama bu filmdeki Paris karakteri Orlando Bloom'dan bile nefret etmemi sağladı! Allah'ın korkak sünepesi okla Achilles'i öldürdü, hatta Briseis'in dur demesine rağmen! Çok sinirlendim ben vallaha!
Filmin sonunun belirsiz olmasına da diyecek pek bir şeyim yok çıkçası çünkü anlatılmak istenenler fazlasıyla iyi anlatılmış bence filmde ama tabii ne olduğundan biraz bahsetseler benim de hoşuma giderdi 😀
Ben filme bir kere daha gitmeyi düşünüyorum açıkçası veya bir şekilde bir cdsini alıp muhafaza etmeyi. Tam bir Achilles hayranlığı uyandı bende bundan sonra araştırıp bilgi toplıcam kendisi hakkında.... 😛
İlk olarak bizim insanlarımızın film izlemeyi bilmediğine inandım açıkçası, ben hiç sinemaya gitmem neredeyse ama buraya yazanlardan çok daha iyi bildiğimi düşündüm bu işi ( film izlemeyi bilmek ne demek bilmiyorum ama 😀 öyle işte! 😆 ) Herkes filmin en gereksiz yerlerinden bahsetmiş, en önemli kısımlarını atlamış. Ben filmdeki hataların açıklanmasıyla Troy'un "uğraşılmamış, sadece bol figüran kullanarak çekilen büyük savaş sahneleriyle dolu" bir film olduğunu düşünmüştüm ama tam tersiymiş. Aşırı derecede etkilendim ben filmden. İyi ki gitmişim.
Yapılan eleştirilerdeki Brad Pitt'in üstünden uçak geçti, Ege'den güneş doğdu, Brad Pitt "pist" dedi gibi detayların çok saçma olduğunu düşünüyorum. Eğer siz "güneş Ege'den doğdu ben sevmem bu filmi, çok kötüymüş" diyorsanız bir şey demem ama bu filmdeki en önemsiz şeylerin bunlar olduğunu düşünüyorum. İsterlerse tepeden bile indirebilirler güneşi beni rahatsız etmez... hikayenin bir kısmının olması da kısıtlı süre düşünülünce gayet normal, kaldı ki adamın anlatmak istediği kısım belirli bir kısım ise, ve istediğini de yansıtabiliyorsa hiç bir problem yoktur. Bence de fazlasıyla iyi anlatılmış anlatılmak istenen.
İnsanlar genelde savaş sahnelerinden bahsetmişler, bazıları savaşın kötü yüzünü çok iyi yansıtmışlar demiş. Bence gayet iyi halli bir savaştı. Hector'un Acihlles'in kuzeni Petroculus'u öldürdüğü sahnede Odysseus'a "bugünlük yeter" diyip 2 tarafın savaşı kesmesi çok "insancıldı" mesela ve bence hiç bir savaşta böyle bir şey olmaz. Ayrıca askerlerin kumsalda denize karşı konakladığı, yiyecek, içecek, suyun gani olduğu bir savaştı onun için ben o açıdan fazla etkilenmedim.
Filmin en önemli yanı bana sorarsanız Achilles'in karakterinin ön planda olduğu sahnelerdi. Tam anlamıyla muhteşem bir karakter bence Achilles. "isminin hatırlanması" için uğraşıyor olması beni çok fazla düşündürdü bu konu üstünde. Yaşadığımız devirde isminin hatırlanmasını sağlamanın çok zor olduğuna inandım. En azından onlar gibi bütün dünyaya yüzyıllar boyu ün salmanın imkansız olduğunu düşündüm 😀 filmi izleyen kimse bundan bahsetmemiş siz hiç mi etkilenmediniz bundan yav? İlk sahnede Achillesin, Agamemnon'un onu çağırmaya gönderdiği çocuğa "bunun için senin ismini hatırlamıyacaklar" demesi bile acayip hoşuma gitti benim...
Yaşadığı devirde, yaşam şartlarına göre yaptığı dini sorgulamalar da aşırı iyiydi bence. "Tanrılar bize özeniyorlar, biz ölümlü olduğumuz için yaptığımız her şey çok daha değerli..." cümlesi özellikle muhteşemdi! Acayip saygı duydum herife
Bir de Briseus'ın Achilles'in boğazına bıçak dayadığı sahne acayip güzeldi bence. O sahneyi izleyen bayanların neler hissettiklerini bilmek isterim 😀 (ben biliyorum gibi ama onların söyleyebileceğine inanmıyorum 😆) Esas saygıyı bu sahnede duydum desem yalan olmaz 😀
Achilles'in öküz boyundaki Bo...us isimli insan azmanını öldürdüğü sahneyi bir çok insan garipsemiş anladığım kadarıyla ama diğer filmlerden onlarca kurşun yiyip ölmeyen insanlara alışmış olduklarından herhalde! Çünkü ciğerlerinden içeri o büyüklükte bir kılıç giren bir insanın yapabileceği tek şey ölmek olur herhalde 😀
Achilles'in Hector'u öldürdüğü sahnede sinemadaki bir çok insan cidden küfür etti ama ben tam tersini hissettim, çok mutlu oldum resmen, ayrıca Hector'un Petroculus'u öldürdüğü sahnede herkes gibi ölenin Achilles olduğunu düşünüp çok da üzüldüm!
Yüzüklerin efendisinde en sevdiğim karakter Legolas'tı ama bu filmdeki Paris karakteri Orlando Bloom'dan bile nefret etmemi sağladı! Allah'ın korkak sünepesi okla Achilles'i öldürdü, hatta Briseis'in dur demesine rağmen! Çok sinirlendim ben vallaha!
Filmin sonunun belirsiz olmasına da diyecek pek bir şeyim yok çıkçası çünkü anlatılmak istenenler fazlasıyla iyi anlatılmış bence filmde ama tabii ne olduğundan biraz bahsetseler benim de hoşuma giderdi 😀
Ben filme bir kere daha gitmeyi düşünüyorum açıkçası veya bir şekilde bir cdsini alıp muhafaza etmeyi. Tam bir Achilles hayranlığı uyandı bende bundan sonra araştırıp bilgi toplıcam kendisi hakkında.... 😛
Hİkayenin yarısı yok. Zaten 10 yıllık savaşı tek bir filmde gel de sen anlat bakalım. Eğer biraz araştırsaydın işlerin böyle olmadığını anlardın. Yönetmende biliyor savaşın 10 yıl olduğunu, ama o savaşı keserek ona en çarpıcı gelen yerleri vermeye çalışmış. Hatta sırf bu yüzden en sevdiği karakteri hikayeye katmamış, odiseus'Un üstünde çok duramamış.madden_da_third demiş ki:
Tanrılar olmaması da yönetmenin filme getirdiği bir yorum, adam olayı daha gerçekçi kılmak istemiş. Ama bazı göndermeli sahneler koyarak (Achilles'ın ayağından vurulması, Achilles'ın başta tanrı olan annesini suda görmesi gibi...) izleyicileri muamma da bırakmış adamlar. Bunu da anlayamıyorsan hiç eleştiri yapma zaten...
Ayrıca film yönetmenin kendi yorumudur kendi dünyasıdır, kendiside diyor biz kitabın filmini yapmadık diye. Hiç bir yere bağlı kalmak zorunda değil yönetmen
Evet çok doğru olmuş tebrikler Roth-Azad tercüman oldun hislerime 😀
DaveMustaine_64 demiş ki:
Ben film ile ilgili çok şey yazacaktım ama uykum çok.. Filme ilk çıktığı sıralarda gitmiştim..
Berkay, orda paris abisinin intikamını aldı. Bu normal. Acilles zaten ölürken bu işin doğallığını yansıttı.. Ama ben gerçekte ölümü nasıl oldu onu merak ediyorum. Filmdeki gibi miydi acaba?
Ben odiseus'un da hayranıyım. Hatta odiseus hakkında daha çok bilgim var. Ama çelişkide olduğum çok konu var. Bu tür filmler de çelişkiyi gittikçe arttırıyor. Bir de odiseus filmde çok geçmiyor. Filmde yine Ajax'ı görmekte mutlu etti beni.. Aynı zamanda tanrılardan ve efsanelerden biraz daha fazla bahsedilebilirdi ama film böyle daha gerçekçi bir hal almış.
cha_sach demiş ki:
Gerçekte Paris Achilles i topuğundan zehirli bir okla vurup kaçıyordu ama bu olay daha At olayı olmadan önce Achilles Hektor'u öldürdükten birkaç gün sonra oluyor.Achilles Apollon'un tarafsız tapınağında Hektor un kız kardeşiyle tanışıyor ve ona aşık oluyor.Sonra onu ziyarete gittiğinde içerde gizlenen Paris tam bir şerefsizlik örneği ile onu vurup kaçıyor.Ama halk onu kahraman ilan ediyor.Helena ise onun ne kadar şerefsiz olduğunu yüzüne vuruyor,babası Paris ona gelip Hektor'un öcünü aldığını söyleyince Priamos:
-Senin o ikisinin ismini anman onların şerefini lekeliyor diyip oğlunu azarlıyor.Sonra zaten Achilles in bir arkadaşı Paris'i okçuluk düellosona davet edip Birisi gözünden olmak üzere 3 yerindn Herkül'ün okuyla vurup gebertiyor ama bu filmde gösterilmemiş yazık olmuş açıkçası.
Birde normalde Hehtor'un ölümü şöyle oluyor direk yazıcam kitaptaki haliyle.
Hektor surların önünde yenilen ordusunun içeriye kaçışını izliyordu.Patroklos'un ölümünden sonra savaşa dönen Achilles ordusunu yenilgiye uğratmıştı.Oysa savaşın daha başında kurmayları ona orduyu kaley sokup beklemeyi öenermişti.Ama o buna karşı .ıkmış ve Achilles ile savaşmak istemişti.Şimdi ise gururlu benliği içeriye kaçıp,verdiği aptalca karardan dolayı babalarını,eşlerini kaybeden insanların yüzüne bakmaktansa orda,Achilles in zırhı içinde(Patroklos ölünce zırhı üstünden almıştı)dikilmeyi, öç almak için geleceğini bildiği adamın karşısında durmayı yeğliyordu.Arkdan babası seslendi:
-Hektor oğlum içeri gir kapıları kapatmamız gerek.Hektor başıyla bunu onayladı.Annesi:
-Oğlum ben sana Achilles denen iblis tarafından alınması içinmi can verdim?Kendini düşünmüyorsan aileni düşün....Hektor kıpırdamadı,arkasında kapılar kapandı,Paris seslendi ama duymazdan geldi.Orda batan güneşi izlerken hayatın ne kadar güzel olduğunu düşündü.Ve birçok isanın öldüğünü...Şimdi silahlarını atıp zırhnı çıkartıp Achilles e gitse ona Truva'nın hazinelerinin yarısını ve Helena'i vermeyi önerse mantıklı bir nsan bunu kabul etmezmiydi?Ama hayır,Artık Achilles de mantık falan kalmamıştı ve o yaşadıkça Bu savaş sona eremezdi.Yapması gereken Achillesi öldürmekti.Ordunun arasından çıkan Achilleusun savaş arabasını gördü,Zırhı güneşle parlıyor uzun saçları rüzgarda dalgalanıyordu,öyle bir duruşu vardıki sanki ölümlü değildi.
Hektor'un yüreği rüzgarda dalgalanan tente gibi titredi.
Geriye ddönüp kapılarını açmalarını istese sırtından vurulacaktı,bu yüzden arabasını sürmeye başladı ve Achilles den kaçtı.Onunla beraber surlar etrafında 3tur attılar.Hektor geçtiği yerlerde küçüklüğünün hatıralarını tekrar yaşıyordu.Atlarının ter kokusunu alıyordu ama sanki onlarda sahibinin dehşetini hissetmiş gibi durmuyorlardı.Sonra arabanın tekerleği taşa çarptı ve parçalandı.Hektor arabanın içinden silahlarını alarak çıktı.Achilles de arabasından indi.Hekttor:
Bu işi burda itirelim ama söz verelim öldüren rakibinin bedenini ailesine teslim edecek,ama cevaba benzer tek bir hareket bile alamadı,Achilles mızrğını attı,eğilerek kurtuldu.Hektor tanrılar bana yardım etsin diyerek mızrağını fırlatı ve mızrak Achilles in kalkaını yardı.Kalkanı yere attı.Ama birden Hektor birbirlerinin etrafında dönerken Achilles in attığı mızrağa ço yakın bir yere geldğini farketti.İkisi de mızrağa doğru koştular.Achilles mızrağı alıp zırhın en zayıf yerinin neresi olduğunu bilerek sapladı.Hektor boğazından kan akarak dizlerinin üzerine düştü orda dua edermiş gibi durdu.Sonra Achilles e ölmek üzereyken fidye krşılığında bedenini teslim etmesini istedi ama Achilles kabul etmdi.nyse devamı biliyorsunuz zaten
G
Guest
Ben Homeros'un İlyada'sını okumadım ama bir yerde okuduğum kadarıyla filmde baya bir değişiklik yapılmış. Aslında Patrokles Achilleus'in kuzeni değil dostuymuş.Patrokles ünlü bir savaşçıymış.Hector Paris'in ağabeyi değil küçük kardeşiymiş.Ajax'ı öldüren Hector değilmiş,Ajax intihar ederek ölmüş.Achilleus, Hector'u öldürdükten 3 gün sonra Paris'in okuyla tendonundan vurularak surların önünde ölüyormuş.Filmde ise Achilleus'in surların içinde önce tendonundan sonra da iki okla göğsünden vurularak öldürüldüğü gösteriliyor...
ah ah ah güzel bir film ama film olarak efsane yi sıçmış sıvamışsınız be kardeşim ve bunun üstünde ülkemizde filmini izledim neden kitabını okuyayım kişilikleri çok fazla zaten yanlış olduğunu söylemeniz bile bir ifade etmiyor yada gidiyor ilyada okuycağına filmin kitabı okuyor yine yanlış bilgi elde ediyor o kadar çok araştırdımki bunu ilyada yıda hala okumaktayım filmde en uyuz olduğum şeylerden biride odiseyyus un çok geri planda kalması gtü boklu Achilleus un başrol olması uyuz oldum bence gerçek hikayeyi isteyenler gitsinler bir orjinal film kiralayan yerlerden homeros tan odissey diye bir film var alın ve onu izleyin lütfen ben şahsen sonunda ağladım ağlamayanada duygusuz derim yada içine atmış derim
dün gazetede şerefsiz insan Heinrich Schliemann in bir röpörtajını okudum normalde iyi birine benziyor ancak neden şerefsiz olduğunu bendeki bir yazının sadece bir cümlesiyle açıklayabilirim buyrun:
Modern arkeoloji biliminin hiç affedemeyeceği birçok hatalar yapmasına ve Troya'yı bir köstebek yuvasına çevirmesine rağmen yine de arkeolojinin babası kabul edilen ve kendisine Dr. Arkeolog ünvanı bile verilen Heinrich Schliemann, Troya'da bulduğu hazineleri " Priamos'un Hazineleri" olarak adlandırmıştır
işte bu ama benim röpörtaj da esas ilgimi çeken şey şudur savaşın olup olmadığı homeros un hayal gücünü canlandırdığı bilinmiyor zaten at olup olmadığı hiç bilinmiyor çnükü şöyle birşey var homeros kitabı savaşın olduğu varsayılan zamandan 500 yıl sonra yazmış
Modern arkeoloji biliminin hiç affedemeyeceği birçok hatalar yapmasına ve Troya'yı bir köstebek yuvasına çevirmesine rağmen yine de arkeolojinin babası kabul edilen ve kendisine Dr. Arkeolog ünvanı bile verilen Heinrich Schliemann, Troya'da bulduğu hazineleri " Priamos'un Hazineleri" olarak adlandırmıştır
işte bu ama benim röpörtaj da esas ilgimi çeken şey şudur savaşın olup olmadığı homeros un hayal gücünü canlandırdığı bilinmiyor zaten at olup olmadığı hiç bilinmiyor çnükü şöyle birşey var homeros kitabı savaşın olduğu varsayılan zamandan 500 yıl sonra yazmış
Benzer Konular
