bu saydıklarımın hepsine su an sahip degilim, bircogunu aldım ,sattım, takas ettim ama faydalı olması acısından hepsi hakkında bir yorum yazayım dedim..
Elektro Gitarlar
IBANEZ DEVRİ
***js100 (black): ilk aldıgımda cok sorunlu bir gitardı, akor tutamıyordu, manyetıkler yeterli degildi, perdeler rahatsızlık vericiydi(en azından benim icin) ve uzerındeki donanım cok kalitesizdi..
bende bu faktorlerın hepsini ortadan kaldırdım sonunda cok guzel bir gitar oldu tabi.. ama bana maliyetı cok fazla oldu.. tavsıyem bu fiyata alınabılecek daha guzel gitarlar var
***js1000 (btb): js100 u kullandıktan sonra dedim acaba bu boyleyse bunun abisi nasıl o da mı fason? gittim btb modelini aldım..
ilk farkedilen gitarın daha hafif olması ve sapının daha rahat olmasıydı ama onun dısında, modıfıyelı js100 ,bu gitarla rahat sekilde kapışır durumdaydı..
satriani fanı iseniz ve uygun fiyata 2. el bulabıldıysenız bence guzel secim ama sıfırı cok para, o kadar etmez..
****jem7vwh: dedimki bu ibanezın yokmu bole acayip baba bi modeli, hanı goremedik bi olayını..kostum kaptım bitane jem..
alet superdi, js1000 den 1-2 gomlek yukarıda oldugunu (bence) rahatca soyleyebilirim.. ruya gibi gitardı, amerıka fıyatlarıyla nerdeyse aynı olmasıda
(hatta bazen daha ucuzunu bulabiliyorsunuz) buyuk avantaj.. bana gore tek sıkıntı, uzerındeki altın aksamın cabuk solmaya baslaması, birde js1000 de oldugu gibi
tremolo cubuguna sarılan o kucuk plastık seylerın cabuk yalama olması.. kolay bulunmuyorlar 😀
JACKSON USA DEVRİ
*****SL-1(sunset graphics) : sonra bir arkadas bana jackson soloist usa diye birseyden bahsetti, neymıs bakalım dedim, tam o sırada 2. el forumda bi sl-1 buldum 1991 model, schaller kopru ve
jackson stock manyetıklerın kullanıldıgı donemlerden.. su ana kadar kullandıgım en iyi 2 gitardan biriydi.. durusu, dengesi, manyetikleri, koprusu hepsi cok saglamdı..
16 yıllık olmasına ragmen uzerınde yaptıgım tek degısıklık paslanan vıdaları degıstırmek oldu, perdeleri bile cok iyi durumdaydı..
eger ömur boyu kullanacagız, her muzıge gıdebılecek, bir gıtar arıyorsanız ve uygunda 2. el bulursanız kesinlikle kacırmayın derim
****KV-2(cherry burst flame maple): jackson hastalıgı yavas yavas belirtilerini gostermeye basladı, ole cok sevdimki sl-1 i daynamadım bitane daha usa jackson almalıyım dedim, bunun ustune birde şekilli gitar hastalıgım baslayınca
sonuc kv-2 oldu.. bu gitar cok guzel bir gitar, uzerındeki her aksam en ust kalıte.. tipik jackson tonları mevcut.. belirgin sorunu oturarak calma problemi..ama ayakta bir o kadar karizma.. bu arada etli butlu bir sapı var 🙂
****KE-1: bu gitarıda cok sevdim hata calınabilirlik olarak sapı en rahat olan, klavyesı diger jacksonlardan bariz farklı olan bi modeldi..
ama floyd rose a alıskın biri olmamdan dolayı , ayrıca ke-1 in ton acısından kısıtlı olmasından (tek manyetik yuzunden), cabuk sıkıldım gitardan..
birde belirgin bir sekilde mid ler ortaya cıkıyordu bu gitarda, asırı parlak bir tonu vardı.. ayrıca ayakta denge sorunu baslı baslına ayrı bır olay
****RR-1(lightning sky) : madem basladık, b.kunu cıkaralım diyerekten bir de bu modele sardım ama kv de oturarak calma problemı bu modelde dahada sorun yaratıyordu,
asimetrik oldugundan bacak aranıza sıkıstıracak bir parca arıyorsunuz ama yok. ayrıca 22 perde olması, herp alıstıgım dıger 24 perdeli jacksonlardan sonra
neden bilmem rahatsız geldi.. 2. el almıstım, uzerınde full shred - invader ikilisi vardı.. aman uzak durun, metalden baska bi işe yaramıyorlar 🙂
jacksonların genelde en begendigim olayı neckthru olmaları(alt perdelere mukemmel erişim saglıyor ,ozellikle sl-1 de) ve abanoz klavyeydi(inanılmaz guzel, gulagacından sonra cennette gıbı hıssettım)
GİBSON DEVRİ
***les paul standard 2005(faded sunburst): jacksonlardan sonra sıkıntı yasadıgım bır gıtardı, setneck olayı, alt perdelerde calımı gercekten zorlastırıyordu
ayrıca full maun sap-govde olan bir gitar oldugundan karamsar (daha iyi anlatacak soz bulamadım) bir tonu vardı..
fiyat olarak ederınden fazla bence,onu da soyleyeyım ama jacksonlarla hıcbır zamn yakalayamadıgım o aerosmıth, ac/dc tonlarını verıyordukı zaten benım ıcın yeter de artardı 🙂
ole herkeslerın bahsettıgı gıbı 5-6 kg falan degıldı 🙂 .. (bu arada en agır gıtarım sl-1 di..)
****les paul standard 1974(black): bu gitarı agırdı 😀 .. sustain olayında sl-1 ile kapısabılen tek gitardı..
tonları ılgınc bır sekılde hafıf camurlu geliyordu (bunda da daha iyi anlatacak soz bulamadım) ama ayrı bir hava katıyordu, onun dısında
2005 standard la benzer karakterdeydı.. ancak acil nakit ihtiyacı cıkınca ortaya, aldıktan 1 hafta sonra sattım.. tadı damagımda kaldı ole..
arada kısa surelı kullandıgım degisik modellerde oldu..
**ESP eclipse II : acıkcası begenmedım, gibson ın kotu bir kopyası gibi geldi, ne biliyim oyuncak gibiydi biraz gibson yanında
emg lerden zaten tad alamadım.. en kotu sustainli gitarlarımdan biriydi. belkide bana kotu gelmiştir.. baskaları begenıyor cunku bu gıtarı
*Washburn wr-154 : zmanında uzerımdeki acemiligi attıgım bir gitardı, aslında sanırım fiyat/performans bakımından en verimli gitarımdı 🙂
guzel manyetiklerle belirli bir sure tatmin edici oluyor onun dısında soyleyecek baska birseyım yok, o zamanlar zaten gitardan anlamıyordum 🙂
gelelim sonuncuya, en guzelini sona sakladım
*****FENDER Richie Sambora USA stratocatser: bu bebek 1997 model.. sanırım en guzel acıklama, herseyın yapılabilecegi bir gitar olması..
s-s-h duzenındeki hs-3/hs-3/paf pro seti belkide kullandıgım en dengeli ve guzel set.. hem eskı fender tonlarını yakalayabılyorsunuz hemde yenı hıgh gaın
tarza kolaylıkla uyum saglayabılıyorsunuz.. non-recessed floyd da hosuma gitti,arkada koca bır oyuk yok.. sapı jacksonlara , hele hele ibanezlere gore cok dolgun
ama bu calımı zorlastıracak bırsekılde degıl(en azından benım ıcın), 25 db lik aktif midboost varkı, buna bastıgınızda single manyetıkler, humbuckerlardan farksız oluyor sankı
, resmen ucuyorsunuz.. buyuk yıldız ınlayler de cabası 🙂 sanırım tek rahatsız tarafı alt perldeleri kullanmak, gıbsondaki kadar olmasada , jacksonlardan sonra biraz zor gelıyor