ibanez rg 2570 evsl
marshall avt20
bide crybaby wahh gelecek Allahın izniylen
rp80im bide yeter de artar bana zaten 😀
marshall avt20
bide crybaby wahh gelecek Allahın izniylen
rp80im bide yeter de artar bana zaten 😀
serox demiş ki:yaw şimdi dunlop 95Q var ve gayet memnun bir gitaristim 😀 sorun yok...
sayfanın başında böle bir yazı var..öyle yazıp kaçmakla olmaz..biraz bahsedin alet edavadınızdan,bir yorum yapın en azından..çok güzel yorumlar yazıldı fakat yazılanların yarısı..bu bu bu var hadi eyvallah şeklinde oldu...🙁 bunu zaten gitarını göster bölümünde yaptık bu birazdaha farklı olsun di mi?The_Answer demiş ki:Arkadaşlar bir çok kişi imzasına yazsada türkrocktaki gitaristlerin ekipmanlarını merak ediyorum..yazmak isteyen arkadaşlar setuplarını,gitarlarını,amfilerini yazsalar hatta hangi pedallarından ne kadar memnunlar eksileri artıları neler onlar için,niye o pedalı tercih etmişler ya da gitarları nasıl falan yazarlarsa hem setup kurmak isteyen, hem sizdeki herhangibir aletten almak isteyenlere yardımcı olmuş olursunuz...haydin güzel abilerim kardeşlerim!?
bide setuplarının ses kaydı varsa hatta ne kadar güzel olur di mi😀
bi de asıl merak ettiğim bu işe gerçekten çaba harcayıp değişik tonlar yakalayan insanların yorumları..
PuNcHiE demiş ki:-Cort X-9 LH
-Schecter C-1 Blackjack LH
-Laney HCM 15R
-Zoom 707II
Yazın Cort gidecek ya Jackson ya da Dean gelecek. Daha karar vermedim. 😉
Manticore demiş ki:Şöyle bir okuyunca yazıyı biraz güncelleme gerektiğini fark ettim, buyurun bakalım:
Ibanez Prestige RG2550E-GK: Gitarım, a.k.a sevgilim. 🙂 2005 Japon yapımı, üzerinde hiçbir modifikasyonda bulunmadığım harika bir alet. Basswood gövde, maple-walnut sap ve 24 perde rosewood klavyeye sahip. Bolt-on. Sade bir klavye, akranı 2570'lerdeki Sharktooth inlay'ler yerine bunda dot inlay'ler var. Clean tone'ları benim hoşuma gidiyor ama tabii siz ne dersiniz bilemem, bana yeterli geliyor. Distorted - overdriven tonları ne yöne çekmek isterseniz o yöne doğru hiç naz yapmadan geliyor, Slayer mı çalmak istiyorsunuz, alın köprü manyetiğine, ayarlayın pedalı, cayır cayır Bloodline çalın. Canınız funky bir şeyler tıngırdatmak istiyorsa 2. veya 4. pozisyonda güzel tonlar yakalama şansınız yüksek. Blues, 80'ler glam, hard rock aklınıza ne gelirse hepsine ait hoş bir ton yakalayabiliyorsunuz gitarın üzerindeki manyetiklerle ve elinizdeki pedal alternatifleriyle. (Ben TO800 ve Wasabi Distortion kullanıyorum) Sustain Locking Tremolo'lu bir gitardan bekleneceğinden çok daha yüksek. Bazı vintage tremolo'lu aletlerden daha sağlam sustain'e sahip bu güzide alet. Edge PRO köprü oldukça sağlam, ne kadar kolla oynarsanız oynayın gitarın akorduna birkaç ay hiç dokunmaksızın çalabiliyorsunuz. Kendimden biliyorum, gitarı en son birkaç ay önce, tel değişiminden sonra akort etmiştim, o günden beri akort kayması gibi bir sorun yaşamadım hiç, sürekli tremolo kullanmama rağmen. Sap oldukça ince ve düz (Radius: 430mmR) Gitarı elinize aldığınız zaman eğer düz klavyeye alışkın değilseniz gitar elinize batıyor resmen, bu sorun çalma sürenize bağlı olarak geçiyor, ben gitarı aldıktan iki hafta sonra tatile gidip 3 hafta gitara elimi süremediğim için bir aydan fazla zamanımı almıştı klavyeye tam manasıyla alışmak. Gövde rengi "Galaxy Black" olarak geçiyor, ışığa göre renk değiştirebilen "kumlu siyah" diyebileceğim bir renk. Hoş ama dayanıksız, gitarı sağa soşa hafifçe bile olsa çarpmamaya çalışın, boya çok çabuk atabiliyor.
Son olarak, gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğim harika bir gitar kendisi. Edinin, pişman olmazsınız... 🙂
Berhinger Vintage Tube Overdrive TO800: Behringer'in TS-808 klonu. Esasına göre oldukça uygun bir fiyata sahip. ($65) Adından da anlaşılacağı gibi oldukça "vintage" bir alet, özellikle blues ve bazen de hard rock çalarken kullanıyorum bu pedalı. Ama studyoda amfinin ekolayzırıyla biraz oynayıp Train of Consequences de çaldığımı söyleyeyim bu pedalla, sert tonlara da gelebiliyor ekolayzırla kullanılınca. Dışı sert plastikten yapılma, hafif ama sağlamdır. Pek fazla ağırlığının olmaması taşıma esnasında size kolaylık sağlıyor, birden çok metal kasalı pedalı birarada taşıyan arkadaşlar anlar derdimi burada. Üzerinde tepinmediğiniz sürece pedala bir şey olmuyor. Pil kapağı biraz dandikçe yanlız, adaptör ile kullanmanızı yavsiye ederim. Pil takıp çıkarırken bir gün kapak elinizde kalırsa hiç şaşrmam... 🙂
Danelectro Wasabi Distortion: Bir takas yoluya elime geçen çok işlevli distortion pedalım. Distortion pedalı olmasının yanısıra 5db ve 10db olmak üzere 2 ayrı boost seçeneğine sahip. Biri Flat olmak üzere toplam 5 ayrı hazır ekolayzır moduna sahip ayrıca pedal. Bunun haricinde Level, Tone (Bass ve Treble) Distortion ve Mix potları var pedalın üzerinde. Mix potu ile direkt veya biraz daha efektli tonlar yakalama olasılığına sahipsiniz. Ekolayzır modları ve Mix sayesinde ton çeşitliliğiniz inanılmaz artıyor özellikle her mod için ayrı ayrı hoş tonlar bulma şansınız çok yüksek. Bir de "Pick-up" diye bir özelliği daha var ama pek kullanmadım bu özelliği, tam olarak ne işe yaradığını bilemiyorum. Single - hum olarak modelleme gibi bir işlevi olabilir ama emin değilim. Adaptör veya 9V pil ile çalışıyor. Dış kısmı metal, yani ağır ve dayanıklı. Yanlız çok şekilsiz bir pedal, board'larda biraz kesme biçme yapmanızı gerektirmesi kuvvetle muhtemel.
Çok işlevli bir distortion pedal arıyorsanız Wasabi sizin için yapılmış bir pedal. Sıfır fiyatı hakkında bilgim yok malesef, dediğim gibi takas yoluyla geçmişti elime.
Ibanez WD7 Weeping Demon Wah: Gene çok işlevli bir alet WD7. Türkiye'de Morley ve CryBaby'lerin arkasında kalmış ama her ikisinin de özelliklerini birleştiren denediğim en iyi wah pedalı. Foot Switch ve Auto Switch özellikleri ile ister Morley ister CryBaby gibi kullanabilirsiniz. İki ayrı range, (Normal - Low) Range Fine Tuning, Q, ve LO potlarıyla pedalın tonunu, Level ile ses gücünü, Auto Off Delay ile de Auto Switch modunda kullanırken ayağınızı Wah'tan çektiğiniz zaman tonun ne kadar süre içerisinde normale döneceğini ayarlayabiliyorsunuz. Bunların dışında fiziksel olarak pedala ne kadar basabileceğinizi ve pedalın sertliğini de ayarlayabiliyorsunuz. Broşürdeki hazır tonlardan da yola çılarak kendi tonlarınızı yaratma imkanınız var. Şirin bir pedal, anlayacağınız... Fiyatını hatırlamıyorum ama Morley ve CryBaby'nin klasik modellerinden daha düşü bir fiyatı vardı diye aklımda kalmış. Dış kısmı metal, yani ağır ve büyük. Sırt ağrısı çekmek için birebir... 🙂
Laney HCM15R: Evde kullandığım, bana yeten amfim. Pek fazla bir şey beklemiyorum zatem amfimden, ara sıra gaza gelince ortalığı inletsem yeter diyorum ki, bu olanağı da bana fazlasıyla sağlıyor zaten amfim, daha 6'yı göremedim. Reverb kanalı güzel, istediğim efekti bana fazlasıyla sağlıyor. Fiyatına göre oldukça iyi bence... 🙂
Yamaha PSR-36: Babamın yaklaşık 15 yıllık klavyesi, emektar... Pek çalan eden yok şimdilerde, durmakta kendileri sehpasının üzerinde, toz toplamakta...
Yamaha RBX 375: Kardeşimin gitarı, 5 telli bass. Pek çalmadım ama iyi bir alete benziyor, klayvesi oldukça rahattır, güzel gitar.
Behringer BX108 Thunderbird: Kardeşimin kullandığı bass amfisi. 5 telli basstan sesin yanında ton da alabileceğiniz güzel kokulu, mis bir amfi. Bunu da pek kullanmadım açıkcası ama kullandığım kadarıyla memnun kaldım.
Admira Juanita: Yaklaşık 15 - 20 yıllık bir klasik gitar. Benim hemen hiç alakam yok bu aletle, teyzemindi, kardeşim çalıyordu, şimdi bass gitar alında köşeye koydu, pek ellememekte kendisini.
Biraz uzun oldu ama başlığın hakkını vereyim istedim... 🙂
Perfectionist demiş ki:RFX MidiBuddy 128 MIDI-Controller: Rack içine sığabilen 12 tuşlu 128 lik bir midi controller. Küçük basit, ucuz ve çok dayanıklı. Expression pedalı yok. FCB1010 taşımaktan yorulanlar için güzel bir alternatif. Yalnız ben kendisini yakında FCB1010 ile değiştirmeyi düşünüyorum. Expression pedala para vereceğime fcb olsun tam olsun. Büyük müyük ama güzel 😀
quote]
eger elden cıkarmayı düsünürsen haberim olsun. bende fcb taşımaktan sıkılıp satmıştım zamanında. gene bi controllera ihtiyacım olacak bu gidişle🙂