eyvallah başkan, ben de sevindim beğendiğine 😉
PK gerçekten çok orjinal bir film, 2 buçuk saat sürüyor ve ne zaman bittiğini anlamıyorsunuz. Hindistan gibi "din" konusunda bu kadar hassas bir ülkede böyle bir film çekmek gerçekten büyük cesaret işi, filmin başına kendi ülkesinde hiçbirşey gelmediğine göre adamlar hoşgörülüymüş, aynı filmin buranın inancını hedef alacak şekilde çekildiğini düşünemiyorum bile, geçen hafta neler yaşadık hep beraber gördük.
gerçi filmde sadece Hinduizm eleştirisi yok, temel anlamda seyirciye din kavramını sorgulatıyor, dinler arasındaki büyük çelişkileri gözler önüne seriyor ve tüm dinlerin hepsine küçük küçük dokunduruyor, en başta kendi dinleri Hinduizme sallıyor. ve bunu yaparken zerre ciddi bir tavır takınmıyor, işi muziplikle kotarmaya çalışıyor, zaten din kavramını sorgulayan rolu bir uzaylıya vermişler, biraz da "ben demedim o dedi" modu var ama o kadar olacak 🙂
bir diğer önereceğim film ise "The Imitation Game" olacak. Film zaten Oscar'a aday durumda, işlediği konu ve tarihsel gerçekliği bakımından Whiplash haricinde diğer aday filmleri izlemememe rağmen bu filmlerin 1 adım ötesinde bence ve Oscar'a diğerlerinden sanki daha yakın.
konu, kurgu, oyunculuklar, ambiyans gerçekten müthiş. başrolde oynayan agayı gözüm bir yerden ısırıyor demiştim filmi izlerken, adam 12 Yıllık Esaret'te de oynamış, hiç hatırlamıyorum kendisini.
Fim bir kere yaşanmış canlı olaylardan esinlenerek yapılmış, Alan Turing adında 2. dünya savaşı'na nazilerin enigma şifrelerini çözmek için Britanya ordusunun açtığı bir pozisyonda istihdam etmeye başlayan bir matematikçinin savaş öncesi, savaş esnasında ve savaş sonrasındaki hayat hikayesini konu alıyor temel olarak.
Filmin öğretici yanı da epey ağır basıyor, mesela bu enigma denen cihazların şu anda kullandığımız bilgisayarların temeli olduğunu ve Alan Turing'in bilgisayar denen makinelerin icat edilmesinde büyük rolünün olduğunu öğreniyoruz.
başka öğrendiğimiz bir diğer bilgi ise eşcinselliğin Britanya'da 1960'lara kadar (belki daha fazla bilmiyorum) bizzat adli bir suç teşkil etmesi ve cezasının 2 yıl hapis olduğu. Batı'nın özgürlükçülüğü bazı alanlarda insana ilüzyon gibi geliyor hakkatten.
Alan Turing de bir eşcinsel olduğu için ve savaş sırasında üstlendiği görevin çok gizli bir bilgi olmasından kaynaklı savaş sonrasında kimse kendisini tanımadığı için cezaya çarptırılıyor, 2 yıl hapis cezasını reddedip zorla hormon tedavisini kabul ediyor, bu da psikolojisini bozduğu için hayatına intiharla son veriyor. (nazilerin bu gizli şifrelerinin kırıldığını tüm dünya ancak 90'lı yılların sonunda ancak öğrenmiş, enigma şifrelerinin Britanya tarafından kırılması savaşın en az 2 yıl kadar erken bitmesine neden olduğu iddia ediliyor).
*edit: biraz spoiler içerebilir ama genel olarak filmle alakalı değil de filmden öğrendiğim bazı şeyler üstüne yazdıklarım aslında.
velhasıl kelam, müthiş film izleyin 😉