2025 Konser Takvimi

helalmustafaabi demiş ki:
Bu muazzam bir organizasyon. Şahsen 4 tane baba grup var benim açımdan. 5 tane de takip ettiğim dinlediğim grup var. Listediklere bakınca “bir testament eksikmiş” dedim.

Scorpions
Judas Priest
Savatage
Lynyrd Skynyrd benim için listedeki baba gruplar.

Exodus
Tnt
Stryper
Dark Tranquillity
King Diamond da gençliğimde takip ettiğim sevdiğim gruplar.

Bilet fiyatına baktım 235 euro. Kendi adıma 9 grup izlesem grup başına 25 euro yapıyor neredeyse. Düşününki insanlar ispanya’da bu konsere kendi para birimleriyle bedavadan hallince bir rakamla gidecekler. Bir columbia tişört 19 euro orada. Neredeyse 1 tişört parasına izleyecek bir grubu yani. Burayla kıyaslayınca inanılmaz bir satın alma gücü söz konusu
Hepsini görmek için tıklayın...
Savatage diyince trafik kazasında ölen müthiş yetenek Chris Olivia yı analım.Edge of thorns zamanın ötesinde bir parçaydı,kasedini çevirip çevirip arka arkaya 20-30 kez dinlediğim gün olmuştur 16 17 yaşlarımda 😔
 
Gutter Ballet ve Edge Of Thorns muazzam iki Savatage şarkısı.. Criss Oliva soloları akar, heleki Edge Of Thorns'da yakar... Ben de hala zevkle dinlerim bunları.. Ölümüne üzülmüştüm, Edge Of Thorns albümünü dinledikten sonra (emin olamadım, ölümünden önce veya sonra da almış olabilirim) bu adam daha üretmeliydi demiştim, zaten progressive tarafa kayan işler yapmaya başlamışlardı Criss sayesinde.. Rock müzisyenleri arasında sevilen bir gitaristmiş ki bir kaç grup onun anısına şarkılar yaptılar ya da şarkılarını ona adadılar (Overkill ve Testament aklımda kalanlar)..
 
Son düzenleme:
TürkRockçı demiş ki:
Bir önceki konser dediğin 32 yıl öncesi. O zaman bile kedi sesli axl kötü ise şuan ki halini tahmin dahi etmek istemiyorum.

Sound meselesine gelirsek. Bu tamamen maddiyat ve kişinin önce yaptığı mesleğe saygısı ve dinleyici kitlesine verdiği değerle ölçülür.

Rammstein ve Metallica bir çok kez canlı izleme fırsatı yakalamış birisi olarak diyorum ki en önce ki adam ne ise tribünde ki adamda yanı kalitede sesi duyuyor. çeşitli açılarla kurulan devasal ekranlarla da seni bir şekilde içerisine alıyor atmosfer. Burada till leiderman ve james hetfield ın ilk günkü gibi disipline bir şekilde durmasından kaynaklı.
Hepsini görmek için tıklayın...
Bir önceki konser 2012de idi. O zaman kötü diyorlardı, kaygılıydı millet, ama bence kötü değildi, takır takır söyledi şarkıları. This I Love bile söylemişti.

Sound meselesine gelirsek ile başlayan cümlenize ve devasa ekranlarla atmosfer yaratma olayına katılmıyorum keza Sonisphere'de Dave Mustaine'in sesini kısmışlardı, herifin sesi hiç duyulmadı, üzülmüştüm yazık günah diye...Adam ne yapsın, onu da yanlış yönlendirdiler ya da sabote ettiler herhalde... Bir de red hot chili peppers konseri vardı yine 2010'lu yıllardaydı, santral İstanbul'daydı sanırım. Ekran mekran kurmuşlar ama bok gibi ortamdı, gitmesem oturup evde YouTube'dan izlesem daha iyiydi. Bi de pahalı konserdi. Benim şahsi görüşüm daha ufak, gruba yakın olabileceğim konser bence daha evladır. Varsın ses kalitesi de kötü olsun...

Rammstein olayına gelirsek o başka bir level. Keza Moonspell, Watain gibi sahne şovları ile öne çıkmış bir takım grupların konserlerini ben de kaçırmamaya çalışıyorum. Till Lindemann geliyor ama pahalıydı ben almadım bilet karambol bir konser olabilir diye. Bakalım belki alırım yaklaşınca tarih.
 
gokhanakcagoz demiş ki:
Savatage diyince trafik kazasında ölen müthiş yetenek Chris Olivia yı analım.Edge of thorns zamanın ötesinde bir parçaydı,kasedini çevirip çevirip arka arkaya 20-30 kez dinlediğim gün olmuştur 16 17 yaşlarımda 😔
Hepsini görmek için tıklayın...

Gutter Ballet ve Streets albümleri efsanedir….Streets bence dinlediğim en iyi concept albümlerden biridir, Queensyrche/ Operation Mindcrime ile birlikte…
 
gokhanakcagoz demiş ki:
Savatage diyince trafik kazasında ölen müthiş yetenek Chris Olivia yı analım.Edge of thorns zamanın ötesinde bir parçaydı,kasedini çevirip çevirip arka arkaya 20-30 kez dinlediğim gün olmuştur 16 17 yaşlarımda 😔
Hepsini görmek için tıklayın...
Rahmetlinin summer’s rain’deki solosu beni benden almıştır. Tek manyetikli ikonik charvel’iyle muazzam bir gitar tonu vardı. Gençken mp3 playerımda her daim birkaç savatage klasiği bulunurdu. Gutter ballet, edge of thorns, if I go away, believe, when the crowds are gone… 20’li yaşlarımın başında benzemeye çalıştığım gitaristlerin başındaydı Criss Oliva. Abi jon oliva’nın kardeşinin ölümünden sonra yıllarca kendini toparlayamadığını öğrenince de çok üzülmüştüm.
 
GNR saha içi ayakta izledik. Her şeyden öte Axl bence beklenin ötesindeydi. 3 saat aralıksız söyledi. Birkaç parçada, birkaç yer hariç oldukça beğendim. Slash beğenelim ya da beğenmeyin ikonik bir gitarist. Onu izlemek de harikaydı. Grubun güncel tabirle “prime” döneminde olmadığını hatırlamak elzem. Stadyum konseri olması, Ahmet’i anmaları, onlar rockseveri buluşturması güzel bir anı olarak kişisel tarihimde güzel bir iz bıraktı. Şimdi sıra A7X’i yani ilk gençliğime damga vuran, bayıldığım grubuna geldi 🙂
 
Konudan bağımsız;

Yaşlanmışız valla, hele ki "gençken dinlerdik" tarzı yorumları görünce daha iyi anladım 😀
Şimdi baktım da, @helalmustafaabi foruma girdiğinde (2010 görünüyor) 24 yaşındaymış, ben 19. İlk üyeliğimin girişi 2010. Vay be.
 
CanTe demiş ki:
Konudan bağımsız;

Yaşlanmışız valla, hele ki "gençken dinlerdik" tarzı yorumları görünce daha iyi anladım 😀
Şimdi baktım da, @helalmustafaabi foruma girdiğinde (2010 görünüyor) 24 yaşındaymış, ben 19. İlk üyeliğimin girişi 2010. Vay be.
Hepsini görmek için tıklayın...
bir de düşün ki bu grupları ilk dinlediğin yaşlar gözünün önüne geliyor. Ben savatage’la tanıştığımda lise 2’deydim, dersanede arkadaş vermişti bir toplama kaset “al dinle bak süper” diye, o zamanlar boş kaset alıp doldurma olayı vardı, ilk orada dinlemiştim savatage’ı. Aynı kasette judas priest iron maiden slayer da vardı.
 
metanoia demiş ki:
GNR saha içi ayakta izledik. Her şeyden öte Axl bence beklenin ötesindeydi. 3 saat aralıksız söyledi. Birkaç parçada, birkaç yer hariç oldukça beğendim. Slash beğenelim ya da beğenmeyin ikonik bir gitarist. Onu izlemek de harikaydı. Grubun güncel tabirle “prime” döneminde olmadığını hatırlamak elzem. Stadyum konseri olması, Ahmet’i anmaları, onlar rockseveri buluşturması güzel bir anı olarak kişisel tarihimde güzel bir iz bıraktı. Şimdi sıra A7X’i yani ilk gençliğime damga vuran, bayıldığım grubuna geldi 🙂
Hepsini görmek için tıklayın...

Konserden önce bir hafta her boşluğumda 2025 canlı videolarını izleyip gaza gelmeye çalıştım.. Saha içi bilet te (Golden Circle çifti toplam 5 bin, Diamond olsa önden seyretme sevdasına kasardım belki) buldum.. Lakin Axl'ın cidden eskisiyle alakası kalmamış, şarkılar zaten güzel ama Axl cilası olmadan eksik, Jungle'daki o scream lazım, hem screamler eskisi gibi yırtık değil hem de uzunlara nefesi yetmiyor, yarıda kesip devam ediyor.. Vasat geçeceğini düşündüm işte.. 93'te zaten prime'ı izlemişim, esas adam Slash benim için, onu da 2013'te dibinden izlemişim, ezberimde adamın elleri, tuşeleri.. Elde bunlar varken gaza gelemedim bir türlü (aslında bir sebebim de kızımı da götürmem gerekirdi, tribünden izlemek eşimle bana zevk vermezdi, headbangers kafalardayız biz, saha içi için de çocuğumun yaşı küçük, sıkışıklıkta onu kollayacağız derdine zevk filan kalmaz düşüncesi, üstüne yanında sigara-puro filan da içirmiyor velet).. Axl'a vokal koçu, doktor filan böyle söylemeye devam edemezsin filan demiş sanki.. Slash de nedense çok dağınık çalmış, November Rain solosunu izledim, soundcheck'te sallıyor gibi, kaçırıyor fian.. Neyse vardığım sonuç GNR'ye laf yok, yaşlanmaya başladığım, GNR gelecek, benim kafalar evde oturacak, cafelerde goy goy yapacak, sadece konser havası olsun diye hiç sallamadığım halde Moonspell/UDO için Sarıyer yapmış adamım, bulmuşsun canlı canlı GNR, sepetlik yapmayıp en azından çocuğu götürmek için gitmeliydik... Net, ya yaşlanıyorum, ya da iyice elitist oldum...
KARAR : AC/DC hariç gitmek istediğim pek konser kalmadı ama böyle yakınlara düşen iyi grupların konserlerine gidilecek..

Öldürülen Ahmet M. Minguzzi'nin annesi Yasemin hem Bahçelievler'de semtten hem de o konservatuar'da okurken Çello çalardı, beraber Çello/Gitar denemeler yaptığım bir arkadaşımdı. Semtte evlerimiz yakın olsa da ellerimizde enstrumanlarla karşılaşınca sohbetimiz başladı, galiba iki defa elinde Çello'yla bizim okula geldi (evlerimiz ile benim fakültem çok yakındı), amfinin/sınıfın birini kapatır müzik yapardık, arkadaşlarım filan da gelip dinlerlerdi, haliyle çellolu bir kız dikkat çekiyordu, ben provaları ciddiye alırım, goy goy istemem ama Yasemin onları tanımadığı halde izin verirdi, gerçi ben de önce ona sorardım, harika bir insandı daha o yaşta... Haberlerde kendisini gördüğüm halde tanımamıştım, değişmiş tabi.. 20-25 gün önce onlarla aynı apartmanda oturan bir arkadaşımla sohbet ederken lafı geçince (kapıda polis neden bekliyor diyince tehdit filan varmış vs vs) öğrenmiş oldum bunu.. Zaten aynı yaşlarda çocuğum olduğu için istemsiz empati yapıp üzülmüştüm, yani üzüntüm daha da arttı mı bilemiyorum ama bu kadar iyi bir anneye çok yazık.. Hem güzel pırıl pırıl bir evlat gitti hem de böyle nitelikli anne baba yarım kaldılar, hep yarım kalacaklar..

Bir tiyatrocumuz babasına neden yurtdışında şunu yapmadın, neden bunu yapmadın diye makara ile karışık yüklenmeye çalışırken babası "Bir insanın şu hayattaki en büyük başarısı hayallerinin peşinden koşmayı bırakmayan ahlaklı evlatlar yetiştirmesidir, benim iki tane var, sen de ne var" cevabı ile kulağına bir küpe daha takmıştır.. Bu ailenin elinden alınan aslında bu.. Uzattıysam affola..
 
Yukarıda aklımda kaldığı kadarı ile yazmışım tiyatrocunun anlattığını, böyle damıtılmış cümleler kalıyor tabi.. Gerçi hafızam da fena değilmiş, o kadar çatlak su kaçırmaz gibi..

 

Geri
Üst