Sanat ve sınırları...

ben sanat sanat için mi toplum için mi tartışmalarına girmeyelim demiştim ama madem girdiniz :) sanat bence sanatçı içindir sadece, zaten yeteneği olan bir insan bir süre sonra bunu kullanmak zorunda kalıyor, mesela yazma yeteneğin varsa birşeyler yazmadan rahat edemiyorsun, sanat sanatçının kendini tatminidir bunu kendi için yapar, hiçkimseye veya hiçbir görüşe yaranmak için değil,
kısacası sanat sanatçı için yapılır...
 
ölümde sanatın konusu olabildiğine göre, sanatın sınırı olması zordur, ölüm ancak sanatçının sınırı olur...
 
bence sanat demek sınırsızlık demek.sınırsız olduğu için insanları cezbeder,duygulara hitap eder.sınırsız olduğu için kendine çeker,düşündürür,etkiler,var olur.sanatı sınırlamak demek yok etmek demektir.ortada sanat falan kalmaz.yani...
SANAT SINIRSIZDIR!
 
sanat ne toplum içindir ne sanat içindir. Örneğin uzun süredir gitar çalıyorum bazen niye saatlerce gitar çaldığımı düşünüyorum. Öncelikl sebebi çalarken hiçbirşeyden almadığım hazzı almam. Ama yine de kızlar gitar çalan erkeklerden hoşlanmasa veya ileride sağlam bir grup kurup para kazanmayı hayal etmesem bu kadar çok çalışmazdım. DAha bir çok şey var .Yeni çalmaya başlayan birine hava atmak (basitçe ego tatmini. ) İyi bir şarkı yaptığımda çeveremden gelen övgüler vb...
.........
Gelelim sanatın sınırlarına;
düzensiz bir teneke sesi sanat eseri midir? Bana göre sanattır. Çünkü ben teneke sesinden duygularımın basitliğini ,hayatın karmaşasını anlarım, sesin çıkmasını hayalimde canlandırırım, havadaki moleküllere çarpa çarpa nasıl duyduğumu düşünürüm. vb... Bunların hepsi teneke sesini duyduğumda aklıma gelir . Benim için sanat eseri budur. Sanat sadece araçtır. . bakıp bakıp hiçbir şey anlamadığım bir soyut resim benim için sanat eseri değildir. Bana hiçbire şey kazandırmaz. Çünkü anlmamıyorumdur.
Herşeyde bu geçerlidirr bana göre.Mesela hayatında hiç bir kadınla temasta bulunmamış herhangi bir insan porno filmlerden çok şey öğrenebilir . Ve onun için sanat eseri bu porno filmdir. Basitliği vahşiliği ya da para kazanılmak için yapılması hiç önemli değildir.
 
Sanat insana özgü. İnsan kadar sınırsızdır sanatta. Gerçek bir nesne veya hayal gücü imgesini, insan denen yaratık alıyor ve onu basit bir nesene veya imgelem olmaktan çıkarıp "sanat" haline getiriyor. Sanat eserinde varolan nesne veya imgelem, nesne veya imgelem olmaktan çıkıp estetik yansımaya dönüşür.İşte insan evrende ve kendi beyninde dönen herşeye estetik bir yorum getirebilecek tek canlıdır.
...
Sanatta sınır olması gerektii ve bu yönde yükselen düşünceler genelde ahlaki kaskafalılık yüzünden dile gelir. Seri üretimi olmayan değilde, seri üretim için yapılmayan dense daha doğru olur. Ne de olsa resimlerin reprodüksiyonlarıda bir tür seri üretimdir. Dolayısıyla bu onların estetik varlığını yadsımaz :)
 
Appassionata demiş ki:
Seri üretimi olmayan değilde, seri üretim için yapılmayan dense daha doğru olur. Ne de olsa resimlerin reprodüksiyonlarıda bir tür seri üretimdir. Dolayısıyla bu onların estetik varlığını yadsımaz :)
evet sanırım daha doğru bir tanımlama olur o zaman.

konuyla ilgili yeni bir soru soralım: sanat sanatçının ölmeden önce dünyada bir iz bırakma sevdasının ürünü olabilir mi? yoksa dünyayı umursamayan ve yaptıklarının herhangi bir amacı olmayan sanatçılarda varmıdır?
benim cevabım için Franz Kafka örneğini vermek yeterli olur sanırım...
 
Her sanat eserinin içinde zaten sanatçının imzası (signature) vardır..Ancak bu imzanın geçerli olması için bir onaya ihtiyacı vardır (counter-signature). Bu onayı yapan kimse halk da olabilir, sanatçının kendisi de olabilir, sanat eleştirmeni de olabilir, bunların hepsi de olabilir...Mesela marcel duschamps aynı anda hem bir sanat galerisinin küratörü hem de o galeriye iş gönderen sanatçı idi... hocalarımdan birisinin verdiği bir örnek vardı... "Bir kağıdın üzerine "Bu Sanattır" yazın ve her gece yatmadan önce elinize o kağıdı alıp "bu sanattır" diye tekrarlayın, belki yaptığınız sanat olur...Aynı şeyi bir sanat galerisinde yapın, yine belki, yaptığınız sanat olur."

Ayrıca duschamps'dan bahsedince aklıma geldi, hem de appassionata'nın yorumuyla da uyuşuyor, duschamps'ın pisuarı sanat galerisinde sergileme gerekçesi de "Bir obje işlevselliğini yitirirse sanat olur" idi...
 
Sanat nedir?
cevap yok

estetik nedir?
cevap yok

bunlara yanıt yoksa nasıl o sanat değil bu sanattır denilir ya da o sanatçı değil bu sanatçı

estetik nedir ki estetik olmayanı bilipte onu sanattan saymazsın

eğer sorulara cevabın varsa onun üzerinden yorumunu yaparsın, kıstaslarını kendin belirler kendi yaptığına sanat, sanatçı, estetik dersin
ve buda bileceğiniz gibi relatif olacaktır

ne olduğunu bilmediğiniz şeyde sınır yada sınırsızlık arayamazsınız
lakin aradığınız şey kendi beyninizde bir kavrama ve ona verdiğiniz anlama dayanıyorsa ve sizin de insansılığınız ve doğada oluşunuzdan dolayı hayalini kuracağınız, bileceğiniz, şeyler sınırlı, fakat zamana bağlı; bilinecek olgu ve fenomenlere göre değişecek ve sınırsızlaşacaktır

ve kendi sanat kavramınızı kurduktan sonra, bunu ister sanat ister toplum ister kendini tatmin etmek için yaparsın
zaten günümüzde bu 3 kıstasta yapılmaktadır
neden, çünkü; RELATİF ...
 
Sanatın sınırı olarak kabul edilen şeyler uyguladığında zaten sanat, sanat olmaktan çıkmaktadır Bu manada sanatta sınır yoktur diyebiliriz

Mesela Birbirine işkence yapmaktan zevk alan kişileri konu alan bir sado-mazoşist filmi ele alalım Bunu gerçekten zevk olarak gösteren bir film sanat olamaz Ancak burdaki görüntü teknikleri vs. sanat olabilir

Yani daha özetle ifade edecek olursak şoyle soyleyebilirim:
insanca olan herşey sanat konusu olabilir
insanlığın dışına çıkıldığında zaten sanatda sanat olmaktan çıkar
 
Konu ve uygulamadan bahsedince Praxis'in de söylediklerini tekrar okuyunca aslında sanatın sınırsızlığının nedeni yapıtın yapılma nedeni, estetiği(veya estetik olmayışı), konusundan daha çok çağrışımsal yönü olduğunu düşündüm, her eser(şiir, kitap, film, şarkı vs.) ulaşan insanlar tarafından çağrışımlarla tekrar yorumlanır mesela bir şarkı kimini hüzünlendirirken bir başkasını mutlu edebilir yani her sanat eseri her birey tarafından farklı yorumlanabilir ki bu da sınırsızlık kavramını pekiştiriyor sanırım.
Son olarak sanat her ne kadar göreceli bir kavram gibi görünsede aslında türlerin kendi kurallarında veya akımlarında değişmez tanımları yapılabilir.
 
Sınırları olan herşey sanatan ve insanın doğasından uzaktır...Ki soyut kavramlardan bahsediyorum düşünmek gibi (sanat düşünce ile başlar).... ;)
Eğer sanat sınırları olan bir çerçevede gelişiyor ise o da sanat niteliğini taşımaz yani sanat özgürlüktür bi nevi... Bence.
 
Geri
Üst