sahnedeyken dakikada 5 espri yapabilen Cem Yılmaz'ın bu filmine de yüksek beklenti ile gidenler hayalkırıklığına uğramış olaiblir belki ama ben beğendim.
Tutunamayanlar temalı filmlerin altından Cem Yılmaz gibi birinin kalkabilmesi güzel bence. İlk filmi kadar güzle olmasa da sade ve hoş bir filmdi.
O değil de dün CNBC-E'de Woody Allen'ın da yönetmenleri arasında olduğu bir film vardı, NEW YORK STORIES,
http://www.cnbce.com/film.asp?ID=365 (cnbce'den: "Son hikâyede ise, bir sihirbazlık gösterisi sonucu kayıplara karışan annesini, beklemediği bir yerde bulan bir adamla tanışıyoruz.")
Woody amcamız filmde eşi ve annesiyle birlikte sahnedeki bir sihirbazı izliyolar, derken sihirbaz gönüllü birini istiyor, yaşlı anne gidiyor, kutunun içine giriyor, kılıçlı numara yapılıyor, sonra kutuyu bir açıyolar, kimse yok! hiçbir yerde bulamıyolar, ne ki şimdi bu derken bir de bakıyosun şu meşhur "ERRRROOOLL, oğlum üstüne bir şey giy yoksa DonJohnson" temalı gökten seslenen anne reklam vardı ya, şu sevimsiz vj idi eröl, bu kaybolan anne aynen o reklamdaki gibi gökyüzünden oğlu Woody Allen'ı millete rezil ediyor falan
Kısacık bir filmden 2 tema kapmış bizim reklamcılarımız ve Cem Yılmaz'ımız. Ama Cem Yılmaz'a sevgimiz sonsuz, arkasasındayız, elimizde büyüdü sayılır, LeMan'a ilk geldiği günlerden beri takip ederim.