Ulen ben sizi kardeşimden biliyorum; evde boğazına sarılacağım İngilizce konuşalım diye, sanki benim ihtiyacım var onun için uğraştım 6 ay, yok istemiyorum diyor; bir gün üniversitede İngilizce hocası ABD'ye öğrenci gönderimi olayından bahsetmiş, aynı gün bir geldi ki 45 dakika kesintisiz İngilizce konuştuk.
Yani işi düşünce, işiniz düşünce konuşuyorsunuz siz köftehorlar
Dostum bir kere dönem açısından avantajlısınız. İnternet ve medya sayesinde, olmasını tahmin edebileceğimizden çok daha fazla hayatımızın içinde bu dil. Teknoloji, müzik, sinema; her şey bu dil üzerine. O nedenle ulaşma sorunumuz yok, bunu bir kenara koyalım.
Benim sana haddimi aşmayarak en büyük iki tavsiyem şunlar olabilir:
1- Meraklı ol
2- Hata yapmaktan korkma
Çoğu kişi hata yapacağından korktuğu için konuşmuyor, yukarıda bahsettiğim kardeşim ve bu konuda bu şekil sohbet ettiğim bazı arkadaşlarım da dahil. Ben gitar çalamıyorum, sen bana bir şeyler göstermeye kalksan ve ben yapamasam, benimle dalga geçer misin? Böyle düşün. Karşına Marty Friedman'a rahmet okuturum iddiasıyla oturmuş biri değilim sonuçta.
HA GEREKİRSE OKUTURUZ AYRI!
Neyse cıvıtmayalım...
Ben halen daha bir filmi izliyorken İngilizce alt yazısını mutlaka yanında tutarım. Bildiğim bir kelimeyi farklı bir aksanda telaffuz etse bile adam, dönüp dönüp izlerim o sahneyi. Evet buna zaman lazım ama haftada 5 değil 2 film izle, bu şekilde izle. Kelimeleri hem görsel hem işitsel olarak aklına kazı; zaten sevdiğin bir aktivitenin (film/dizi/müzik) içinde geçtiği için daha kolay öğreneceksin.
Elinde cetvelle bekleyen hocadan mı öğrenirsin bir kelimeyi, yoksa esmer dilberin teki dizide söyleyince mi?
Haa bildiğimizi nasıl uygulamaya koyarız dersen... Abicim kimisi "konuşmak zorunda kalmadıkça" konuşmuyor. Yakın bir arkadaşım kendine bu teşhisi koydu ve kalktı Bristol'e gitti Türkler'den uzak durayım diye. 6 ay orada kaldı geldi... Biliyorum, Türkçe bildiğini bildiğin biriyle başka bir dilde konuşmak kolay bir şey değil ama deneyin, bir şey kaybetmezsiniz. Utanmayın, hata yapmaktan korkmayın. Ana dilimiz değil bu, konuşurken veya yazarken hata yapmamızdan daha doğal hiç bir şey olamaz.
Cem Yılmaz yeri geldi mi mesih gibi adam; bu konuda "alandan taksiye binen turist" örneği aklınızdan çıkmasın.
Çultanahmet