Bisiklet

Ötsün abi daha iyi farkedilirsin, ben özellikle öyle kullanıyorum, frene basınca dikkat çekiyorum.

istanbul'un sahilinde de, içinde de, çevreyollarında da bisiklete binmek delilik. dün akşam saatlerinde insanların evlerine girmiş olacaklarını tahmin ederek şöyle bir saatlik bir bisiklet keyfi yapayım dedim, bisikletle çıktım. ancak saat 23.00 civarında olmasına rağmen sokaklar hala kalabalıktı. 40 dakikalık sürüşümdü hızlandırarak yaklaşık 3 dakikalık bir video hazırladım. hazmı kolaylaştırsın diye de altına van halen döşedim

bölge: istanbul / bahçelievler - güngören

Merhaba. Size Dechatlon u oneririm. Bütçeniz açısından bakilinca dah mantıklı bir seçenek akla gelmiyor. Ben Sedona kullaniyorum. Şehir bisikleti, 321 modeli. Muadili olan modeller piyasada 1200-1300 tl, dechatlonda 500-600 civarında alabilirsiniz. Canavar gibi de bisiklet yapıyorlar

Fa

Yaklaşık iki ay kadar önce yıllardır içimize dert olan bisiklete binememe ve önü alınamayan bir fiziksel hamlama batağına düşmüş olma halimizi sonlandırmaya karar verip hanımla birlikte gidişata dur dedik. Epey bir araştırdık kurcaladık gezdik baktık; başta Sedona 810/840 ve 710 modelleri ile Salcano NG 450 HD serileri arasında gidip gelirken son anda Kron'da karar kıldık. Hemen hemen aynı/veya çok benzer donanımlarla ve kadrolarla gelen bu marka/modeller arasındaki fiyat farkı epey acımasız. Ek olarak peşin ödeme yapacak olmama rağmen Sedona ve Salcano bayiileri henüz dayak yemediklerini açıkça beyan ediyorlar. Naçizane edepli, temiz yurdum esnaflığı full throttle iş başında. Kron seçmemizdeki esas sebep ise kadroların her iki modelde de karşılaştırıp kıyasladığımız diğer marka/modellere göre ağırlık ve tasarım bakımından çok daha başarılı çıkması oldu.

Ek aksesuarlara ve bir iki ufak tefek donanım değişimine rağmen iki bisiklet için de uygun bir rakamda anlaşıp konuyu kapatabildik. Şimdilik her şey yolunda. Vakit bulursak bir ara uzun mesafede kaşına gözüne bakacağız, şimdilik kordon boyu ve sahil yolunda bir aşağı bir yukarı uslu uslu dolanıyoruz.

Şu da aile fotosu;

Klasik kullanıyorum.
Bildiğim kadarıyla 80 lerden kalmış bir el yapımı. Profesyonel yarışa katılmış bir bisiklet. Ön maşa hariç tamamında hafif aleminyum malzeme kullanılmış. Piyasadaki birçok modelden daha hafiftir.
jantlar Mavic. Aksamlar Duraace, Shimano, Campagnolo olan aynakolu ise artık ömrünü tamamladığı için Shimano 600 ile değiştirmek zorunda kaldım.

5 yaşımda bisikletle ciddi bir kaza geçirmiştim, bu nedenle ailem beni tekerlekli hiç bir şeye bindirmedi daha sonrasında. Artık üzerinden yıllar geçtikten sonra sakin yerlerde bisiklet sürmeye tekrar başladım. Geçtiğimiz günlerde de uzunca bir tatilden şehre geri döndüm ve bütün tatil boyunca bisikletle gezdiğimden bunu şehre de taşımak istiyorum, çünkü resmen yılların birikmesi olmuş sıkıldıkça sürerim pırpırpır diye düşündüm. Bunun için bazı sorularım var;

Öncelikle İstanbul Avrupa yakasında hali hazırda kullandığınız ya da uygun gördüğünüz bisiklet güzergahları var mı ? İstanbul trafiğine çok da girmek istemiyorum güvenlik nedeniyle.
Diğer yandan 7-8 yıl önce aldığım ancak bir kere bile binmediğim bir salcano dağ bisikletim var, depoda duruyor. Onu mu toplasam yoksa katlanır bisiklet mi alsam daha mantıklı olur. Özellikle gezinti için kullanayım diyorum bisikleti.

İşe ve her yere giderim, bisikletimi aktif olarak kullanırım diyorsanız katlanabilir bisikletler gayet güzel ama o derece aktif kullanacak mısınız buna karar vermeniz gerekli. Onun dışında şehir bisikletleri bence şehir için en uygun olan bisiklet türü. Bazıları dağ bisikleti de tercih eder ince yol lastikleriyle ama inanın bir şehir bisikleti ile dağ bisikleti sürüş karakteri açısından çok farklı. Son olarak eski bisikletinizi toplamayla uğraşmanızı önermem, keza hi-ten -muhtemelen- bir kadroyu toplamak yerine aluminyum bir kadroyu kullanmak çok daha avantajlıdır.

kogan demiş ki:

İşe ve her yere giderim, bisikletimi aktif olarak kullanırım diyorsanız katlanabilir bisikletler gayet güzel ama o derece aktif kullanacak mısınız buna karar vermeniz gerekli. Onun dışında şehir bisikletleri bence şehir için en uygun olan bisiklet türü. Bazıları dağ bisikleti de tercih eder ince yol lastikleriyle ama inanın bir şehir bisikleti ile dağ bisikleti sürüş karakteri açısından çok farklı. Son olarak eski bisikletinizi toplamayla uğraşmanızı önermem, keza hi-ten -muhtemelen- bir kadroyu toplamak yerine aluminyum bir kadroyu kullanmak çok daha avantajlıdır.

Hepsini görmek için tıklayın...

osmanbey'de oturuyorum en çok bulunduğum güzergahlar da buranın çevresi (beşiktaş,taksim, şişli vs.) o yüzden buralara bisikletle gitmek çok iyi olur mesafeler de kısa zaten. Arada bir de sahil şeridine inerim gezinmeye diyorum. Katlanır bisiklet o yüzden bana da mantıklı geldi ancak bilemedim.

İstanbul'u bilmiyorum ne yazık ki, bilsem daha net bir şeyler diyebilirdim belki ama yine de katlanır bisikletin en büyük avantajı yanınızda taşıyabilmeniz, mesela çalınma olasılığı düşük. Pek tabii her bisiklet türünün artıları eksileri mevcut onlara pek girmek istemiyorum. Sizin yerinizde ben olsam katlanır bisiklet alırdım. Böylelikle hem şehir için olan bisiklet ihtiyacımı gidermiş, hem de gerçekten istediğim bisiklet türüne binmiş olurdum.

Şimdi indim üstünden akşama doğru tekrar çıkıp 2-3 saat kadar binicen. Manavgatın sıcağnıı nemini anca kesiyor. Dağlara taşlara çıkıyorum bazen 1-2 saat yollarda olup hiç insan yada araba görmediğim oluyor. Su kanallarının yanında, mısır tarlaların yanındaki patika yollarda , her pedal çevirişimde otların arasında kaçışan kurbağa mı desem kertenkele mi değişik türde sürüngenler. Bazen yılan bile çıkıyor karşıma , çok huzurlu bir spor imkanı olan üstünden inmesin.

blueorangeflames demiş ki:

5 yaşımda bisikletle ciddi bir kaza geçirmiştim, bu nedenle ailem beni tekerlekli hiç bir şeye bindirmedi daha sonrasında. Artık üzerinden yıllar geçtikten sonra sakin yerlerde bisiklet sürmeye tekrar başladım. Geçtiğimiz günlerde de uzunca bir tatilden şehre geri döndüm ve bütün tatil boyunca bisikletle gezdiğimden bunu şehre de taşımak istiyorum, çünkü resmen yılların birikmesi olmuş sıkıldıkça sürerim pırpırpır diye düşündüm. Bunun için bazı sorularım var;

Öncelikle İstanbul Avrupa yakasında hali hazırda kullandığınız ya da uygun gördüğünüz bisiklet güzergahları var mı ? İstanbul trafiğine çok da girmek istemiyorum güvenlik nedeniyle.
Diğer yandan 7-8 yıl önce aldığım ancak bir kere bile binmediğim bir salcano dağ bisikletim var, depoda duruyor. Onu mu toplasam yoksa katlanır bisiklet mi alsam daha mantıklı olur. Özellikle gezinti için kullanayım diyorum bisikleti.

Hepsini görmek için tıklayın...

Şehir içinde dağ bisikleti kullanmak çok yorucu ve sürüş keyfinizi de sabote eder. Geniş lastik sizin daha fazla efor sarfetmenize neden olur. lastikleri değiştirip ince yapsanız bu sefer kadro çok ağır kalacak.
İstanbul Yokuşu bol. Bazı markalar avrupada yaygın kullanılan ama yokuş çıkma kabiliyeti olmayan modelleri piyasaya sürmüşler. Bir arkadaşım öylebir hataya düşüp aldığı bisikleti değiştirmek zorunda kaldı. Şehir içinde kullanıma bisiklet alacaksanız eğer yokuşlar için aynakol 48t/38t/28t civarı krank takımının olmasına dikkat edin.

Selamlar, olayı biraz daha performanslı ve uzun arazi sürüşlerine yatkın bir boyuta taşımak istiyordum haliyle 2-3 hafta kadar önce kilitli pedala geçtim. Başta ayağımı istediğim her pozisyonda pedaldan kurtaramamak epey can sıkıcıydı. Hatta atlamalı hoplamalı bir sürüş esnasında sırf bu sebeple gayet sağlam düşüp ağzımı gözümü kaydırdım. Baktım ki olmuyor, tırnakları biraz daha gevşettim. Şimdi topuklarımı dışa açtığım anda kurtarabiliyorum her iki ayağımı, fakat anlam veremediğim bir şekilde içe doğru çevirerek kurtarmam halen mümkün olmuyor. Buna da bir çözüm bulmaya çalışıyorum.

Pedal genel olarak küçük yüzeyli ama rahat. İlla kilitli ayakkabıyla binmem de gerekmiyor. Sahil bisiklet yolu, kent ormanı gibi basit parkurlar için normal bir ayakkbıyla da gayet keyifli sürebiliyorum. Arazi içinse biraz tehlikeli olsa da kesinlikle normal bir pedala göre çok daha performanslı. Pedalı hem basıp hem de çekebilmek enteresan bir olaymış. Düşüp kafayı gözü yarmadıkça alıştıktan sonra seversiniz diye düşünüyorum.

Bu arada pedal Shimano PD M520 silver, şöyle görünüyor;



Ayakkabı da yine Shimano SH-XC31L, o da şöyle bir zat;



Pedal gayet başarılı fakat ayakkabıdan çok da memnun değilim. Numara olarak (45) Scott'da istediğim modeli hiçbir yerde bulamadım. Şimdilik idare edecek mecbur. Taban malzemesi aşırı kaygan haliyle normal bir ayakkabı gibi yolda iki adım atmak istediğinizde kendinizi buz üzerinde buluyorsunuz. Arazi haricinde ayağımda tutamıyorum. Şimdilik böyleyken böyle.

Merhabalar.
Bianchi Speed 3000 dag bisikletim var. Benim icin idare eden yeterli bir bisiklet. Yakin zamanda cikarip bakımlarini yaptim. Yalniz gerekli ekipmana sahip değilim. Ve param biriktikce bu ekipmanlari tamamlamak istiyorum önemliden daha az önemliye doğru.
1) Almam gereken ekipmanları önem sırası ile yazabilirseniz cok minnettar olurum.
2)Istanbul'da Kartal'in Ugur Mumcu mahallesinde oturuyorum. Yakin cevrede pedal cevirebilcegim uygun alan onerilerini de bekliyorum

Başlığı görünce, gazeteden bilmem kaç gün bisan bisiklet kuponu biriktirip,
Daha sonra bilmem kaç gün bisikleti teslim alma kuyruğu beklediğim,
En sonunda ise daha ilk haftasında bisikletle kafamı gözümü patlattığım günler geldi.
Sonrasında ise hayat telaşesi derken hantallaştık iyice. (bunların yaşandığı yer 90 larda istanbul'du.)

Şimdi edirne'deyim ve 70'li yaşlarda dedeler bile bisikletle geziyor şehir içinde.
Bisikletten sonra ki en favori binek araç ise mobilet olsa gerek.
Farklı bi şehirden hantal gelmiş bir insan olarak, bu şehrin insanlarını böyle görünce imrenmiyor değilim.
Şuan için sokaklarda bisiklet sürebilecek cesareti bulamasamda evde pencere arkasından (eliptik) bisikletle takılıyorum. :sorry::sorry:
Bu başlığı farkettim, daha bi imrendim bisiklete.

Hele ki bu;

Borknagar demiş ki:

istanbul'un sahilinde de, içinde de, çevreyollarında da bisiklete binmek delilik. dün akşam saatlerinde insanların evlerine girmiş olacaklarını tahmin ederek şöyle bir saatlik bir bisiklet keyfi yapayım dedim, bisikletle çıktım. ancak saat 23.00 civarında olmasına rağmen sokaklar hala kalabalıktı. 40 dakikalık sürüşümdü hızlandırarak yaklaşık 3 dakikalık bir video hazırladım. hazmı kolaylaştırsın diye de altına van halen döşedim

bölge: istanbul / bahçelievler - güngören

Hepsini görmek için tıklayın...

Arkadaşın benim gençliğimi yiyen mahallelerde bisikletle tur atarak video çekmesi, daha bi gücüme gitti.
Demek ki isteyince olabiliyormuş, biz gurur ve kuruntu yapmışız.