45 Yaşındayım Ve Oyun Oynuyorum
- Konuyu açan Pepper_Keenan
- Başlangıç tarihi
ilk oyun basit ama iyiydi... sonra yok arazi al, yok köye su getir, yok eleman yetiştir .... muhtar adayımıyız, parti gençlik kolu başkanı mıyız belli değil ..... teknik olarak ilerlese de ruhunu kaybetti AC bence.
Oyun camiasını beş sene geriden takip ediyorum. Witcher dizisini beğenmeyip seyretmesem de, en azından sayesinde Witcher 3'ten haberdar oldum ve oyunu iki kez bitirdim. Oyunu bitirip kendini boşlukta hissedenlere tavsiye edilen bazı oyunları da okudum. Ancak hikayeler, karakterler ve atmosfer olarak benzer şekilde etkileyici oyun maalesef bulamadım. Altı boş olunca kusursuza yakın bir oyun mekaniğinin ve güzel grafiklerin pek bir anlamı kalmıyor.
Assassin's Creed - Odyssey ile biraz vakit öldüreceğim şimdilik.
Assassin's Creed - Odyssey ile biraz vakit öldüreceğim şimdilik.
AC nin evriminden çok memnunum. Odyssey i çok severek hala oynuyorum. Antik Yunanistan'ı çok severim ve atmosferini neredeyse hep zihnimde canlandırdığım gibi yaptıkarından olsa gerek ayrı bir yeri var. Serinin kendini tekrar eden bir zincirden kurtulması çok iyi oldu. Valhalla ise eminim ki çok görmek istediğim kuzey ülkeleri atmosferini en iyi şekilde yansıtacaktır. Büyük bir merakla satın almayı bekliyorum. Heyecanımı korumak için oynanış videolarını izlemek de istemiyorum. Zaten şu sıra COD MW ile de oyalandığım için bir acelem yok 🙂
Viking'ler Britanya'yı işgal ettikleri için oyun büyük oranda bugünkü İngiltere ve İskoçya'da geçiyor ... bkz. Vikings dizisi. O yüzden kuzey ülkeleri atmosferi beklerken yağmurlu İskoç yaylaları çıkabilir karşına 🙂
Kaybedecek bir ruhu olmadığı için doğru bir tespit değil ahsduahsdu, şaka bi yana pazarladığı fikirlerin hakkını vermeyen üzücü bir oyun. Çıkan çoğu AC oyununu edinip şehirlerini gezip silmişimdir. Environment deneyimleme açısından çok hoş kalan her kategoride rezil bir seri bence.
The Witcher 3 bence bir bas yapit...Inanilmaz zenginlikteki questleri, insani sasirtan ve karar vermekte zorlayan yapisi (orn. Ladies of the Wood'a ne yaptin 😉 ), pek benzer oyun yok, Dragon Age Inquisition deneyebilirsin...Tarz olarak farkli olsa da, bence Disco Elysium'a bir bak derim 😉
İki kere oynadığım için normalde vermeyeceğim bazı kararları da denedim.. İkinci seferde oyunu neredeyse kötü şekilde bitiriyormuşum. Ladies of the Wood'da iki alternatifi de oynadım. İkisinin de sonuçları The Last Wish'te Yen'i reddetmek gibi üzmedi beni..😔
Tavsiyeler için teşekkürler. Disco Elysium'a bir bakmıştım.. Daha detaylı incelemek planlarım arasında var. Dragon Age Inquisition'u ilk defa duydum ve deneyeceğim..
Son düzenleme:
Birkaç kez platformlarda ücretsiz sunulan Subnautica'dan bahsetmek istiyorum. Açık dünya - crafting vb seven kişilerin seveceğini düşünüyorum.
Şu an içimizde bulunduğumuz konu ile de örtüşüyor 🙂
Neden örtüştüğünü de daha küçük yazarak spoiler olarak söyleyim :
Gezegen farklı yaşam formları tarafından karantinaya alınmış bir gezegen, giderek daha çok hasta oluyorsunuz. Bu yaşam formunun inşa ettiği sistemler gezegenden kaçışı engelliyor. Yani kaçmak için hastalığın ortadan kalkması lazım.
Büyük çoğunluğu okyanustan oluşan bir gezegende ana geminiz patlıyor ve kapsüllerle gemiden kaçıyorsunuz. Kapsül içerisinde ana geminin enkazı yanında gözünüzü açıyorsunuz. Kapsül içinde crafting için gerekli donanım mevcut. Bunları kullanarak çeşitli aletler yapıyor ve gezegenden kaçmaya çalışıyorsunuz. Tabi kapsülleri keşfetmeniz isteniyor ve sizinle birlikte canlı kalan başkası kalmış mı bulmaya çalışıyorsunuz. Başka bölgelere de yine üs inşa edebiliyorsunuz. Malzemeler için de açık dünya olarak sunulan su altını gezmeniz gerekecek.
Oyunun büyük çoğunluğu deniz altında geçiyor. Kapsülünüzün bulunduğu yer sığ sayılır. Ama sizden daha derinlere gitmeniz istenecek. Atmosferde oksijen mevcut, yani arada nefes almanız gerekiyor. Ayrıca basınç nedeniyle ekipmanlara ihtiyacınız olacak. Canlılar çok tanıdık değil ama en azından hepsi saldırgan değil. İlk oynadığımda su altı fikri hoşuma gitse de uydurma canlılar hoşuma gitmemişti fakat bir süre sonra farklı olmaları rahatsız etmiyor. Hatta saldırgan olan bazı türlerin bu şekilde olması daha keyifli.
Bu arada en başta söyleyeceğimi sona bıraktım. En ufak talassofobi kırıntısı varsa oyun er ya da geç bunu tetikliyor. Altınızda bir tabanın olduğunu biliyorsunuz ama özellikle uzak noktalarda bunu göremeden sonsuzluğa iniyorsunuz. Özellikle oyunun yırtıcılarından birinin birden karşıma çıkıp aracın ön camına saldırması da tepe noktasıydı.
Zamanımı su altı mağaralarında sülfür arayarak harcamamak için epey bir süre oynadıktan sonra hile kullanmıştım. Tabi oyunu bitirip hikayeyi öğrenmiş oldum ama tadını kaçırdı. Yine de eğlenceli bir oyun.
GTA V Epic Games'de 1 hafta süreyle ücretsiz. Karantina zamanı değerlendirilebilir 🙂
Oyun aynı zamanda VR destekli diye biliyorum. Özellikle VR ile çok etkileyici olabilir.
Birkaç kez platformlarda ücretsiz sunulan Subnautica'dan bahsetmek istiyorum. Açık dünya - crafting vb seven kişilerin seveceğini düşünüyorum.
Şu an içimizde bulunduğumuz konu ile de örtüşüyor 🙂
Neden örtüştüğünü de daha küçük yazarak spoiler olarak söyleyim :
Gezegen farklı yaşam formları tarafından karantinaya alınmış bir gezegen, giderek daha çok hasta oluyorsunuz. Bu yaşam formunun inşa ettiği sistemler gezegenden kaçışı engelliyor. Yani kaçmak için hastalığın ortadan kalkması lazım.
Büyük çoğunluğu okyanustan oluşan bir gezegende ana geminiz patlıyor ve kapsüllerle gemiden kaçıyorsunuz. Kapsül içerisinde ana geminin enkazı yanında gözünüzü açıyorsunuz. Kapsül içinde crafting için gerekli donanım mevcut. Bunları kullanarak çeşitli aletler yapıyor ve gezegenden kaçmaya çalışıyorsunuz. Tabi kapsülleri keşfetmeniz isteniyor ve sizinle birlikte canlı kalan başkası kalmış mı bulmaya çalışıyorsunuz. Başka bölgelere de yine üs inşa edebiliyorsunuz. Malzemeler için de açık dünya olarak sunulan su altını gezmeniz gerekecek.
Oyunun büyük çoğunluğu deniz altında geçiyor. Kapsülünüzün bulunduğu yer sığ sayılır. Ama sizden daha derinlere gitmeniz istenecek. Atmosferde oksijen mevcut, yani arada nefes almanız gerekiyor. Ayrıca basınç nedeniyle ekipmanlara ihtiyacınız olacak. Canlılar çok tanıdık değil ama en azından hepsi saldırgan değil. İlk oynadığımda su altı fikri hoşuma gitse de uydurma canlılar hoşuma gitmemişti fakat bir süre sonra farklı olmaları rahatsız etmiyor. Hatta saldırgan olan bazı türlerin bu şekilde olması daha keyifli.
Bu arada en başta söyleyeceğimi sona bıraktım. En ufak talassofobi kırıntısı varsa oyun er ya da geç bunu tetikliyor. Altınızda bir tabanın olduğunu biliyorsunuz ama özellikle uzak noktalarda bunu göremeden sonsuzluğa iniyorsunuz. Özellikle oyunun yırtıcılarından birinin birden karşıma çıkıp aracın ön camına saldırması da tepe noktasıydı.
Zamanımı su altı mağaralarında sülfür arayarak harcamamak için epey bir süre oynadıktan sonra hile kullanmıştım. Tabi oyunu bitirip hikayeyi öğrenmiş oldum ama tadını kaçırdı. Yine de eğlenceli bir oyun.
Ben de kaptım hocam, ama çok yoğun, biraz zaman ayırıp alabilirsiniz. Güzel fırsat.
ubisoft pişmanlıktır.hatırlatayım dedim.
Ben 4 tane kaptım .d
Ölücü seni 😀.
Call of Duty War Zone akıyor. Lise den beri bu kadar keyifli bir cod oynamamıştım. Haftasonu bi kapandım eve, eşimi ve bebeği yazlığa yolladım yemek ve uyku dışında kalkmadım. O kadar keyif aldım. Ücretli oyun kısmı da inanılmaz keyifli. Bu defa yapmışlar. Black ops 4 hayal kırıklığıydı ama bu sefer kendilerini affettirdiler.
Olay tamamen oyun geliştiricisinde bitiyor o yüzden karşılaştırma yapmak pek doğru olmaz. COD oyunlarında 2011'den beri 3 firma arasında (Treyarch, Infinity Ward, Sledgehammer) bir döngü var, her yıl biri oyun çıkarıyor. Black Ops serisini Treyarch, Modern Warfare/Warzone'u Infinity Ward yapıyor.