- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #21
85 Cerrahpaşa mezunu, emekli olmuş bir hekim olarak size geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.. 🙄🙄
Ilk fırsatta Iş yeri hekimliği sertifikası almanızı şiddetle tavsiye ediyorum..
Önünüzde eğer uzman olmazsanız (hatta uzman olsanız bile) sıkıntılar ve stresle ile dolu bir yol var.. Umarım herşey gönlünüzce olur..
eyvallahHayırlı olsun 🙂
Merhaba.Aile hekimliği sistemini (her ne kadar sadece bir döne görevlendirmeyle sadece 1 ay aile hekimliğine geçiçi bakmış olsam da) oldukça bildiğimi söyleyebilirim.4 yıldır tsm hekimliği yapıyorum.Bunun çoğu da sorumlu hekim olarak çalıştım.Aile hekimliği dışardan çok farklı algılanıyor.O kadar çok asm görme o kadar çok aile hekimiyle birebir görüşme fırsatım oldu ki artık aile hekimliği yapmasam da işin artısını eksisini biliyordum.Aile hekimliğine geçmemin tek sebebi bulunduğum yerden sıkılmış olmamdır.Yoksa huzrulu bir işim ve uyumlu çalıştığım bi personel kadrosu vardı.Ama yaptığım iş doktorluktan çok idarecilik,evrak işi,toplantı vb.. gibi şeylerdi.Bir gün böyle düşünceğime hiç ihtimal vermezdim ama ''aldığım eğitim ne işe yarıyor benim'' diye sorgular oldum kendimi.İnanın bildiğiniz unutmaktan korktum.3 yıl daha tsm'de dursam tıp adına bildiklerimi unutmaktan korktum.Aslında 1.basamak hekimliğin temeli toplum sağlığı merkezleridir bana göre.aile sağlığı merkezlerin göz önündedir ama koryucu hekimliğin asıl uygulanması gereken yer toplum sağlığı merkezleridir.Teoride bu böyle.Pratikte böyle mi ? Benim gördüğüm kadarıyla değil.Ben çalıştığım tsm'lerde hep kendi başıma birşeyleri değiştirmeye çalıştım.Yaş itibariyle (29 meslekte bildiğiniz gibi ''Çocuk'' olarak görüldüğünüz bir yaştır,kıdem olayını iyi biliyorsunuzdur) benim merkeze atanma şansım yok.Yıllarca daha periferde çalışmaya mecburum (uzman olmadığım sürece).Periferde çalışmışsınızdır mutlaka diye düşünüyorum ve periferle merkez arasında çalışma alanında da uygulamada da yaşam kalitesinde de dağlar kadar fark var.Merkezdeki düzen ulaşım ve personel bolluğu ne yazık ki periferde yok.Çalıştığım yerden gerçekten memnundum ama o kadar uzun yol gidiyorum ki (Her gün 160 km) artık sıkılmıştım.İnanın bir süre sonra sıkılıyorsunuz.Nakil kurasını beklesem bu meslekte 4 yıllık birinin merkezi bir yere gelmesini bırakın yaklaşmasının bile ihtimali yok.Tus düşünmüyorum.Bu durumda ''bir deneyeyim'' diye düşünerek geçtim aile hekimliğine.Yoksa maddi anlamda da bana hiçbir getirisi yok şuanki konumda elime geçenle aynı.Zaten maddi olarak getirisi olan bir yer olsa 4 yıllık birine kalıncaya kadar sistemdeki diğer hekimler 50 defa doldururdu orayı.
İş yeri hekimliğine gelince..Geçen yıl aralık sınavında almıştım sertifikayı.Ama tsm'deki pozisyonumdan dolayı iş yeri hekimliği yapamıyorum.
Tam zamanlı iş yeri hekimliği yapmayı seçtiğimde (devletten istifa etmem gerekir) telaffuz edilen rakamları biliyorum.Hatta şuan istesem arkadaşlarımın kurduğu osgb'Ye tam zamanlı iş yeri hekimi olarak geçebilme şansım var.Ancak şuan için kamu'dan dışarı çıkmayı düşünmüyorum.Devletten istifa edip özel sektöre geçmeyi göze alamıyorum şimdilik.Ama belki yarı zamanlı iş yeri hekimliği yapabilirim (ki ayda 30 saatle sınırlandırıldığı için getirisi çok az,osgb'ler part time'lara çok az veriyorlar bilirsiniz),ki o durumda da aldığınız riske değer mi değmez mi tartışılır.
Acil hekimliğini seven biri olsam (1 yıl devlet hastanesi acilinde tek hekimli nöbet tuttum) devletten ayrılıp özele acil hekimi olarak geçerdim.Acil her ne kadar sıkıntısı çok,pisliği bol olan bir yer olsa da çalışma usülü başka hiçbir yerde bulamayacağınız kadar rahat bir yer bana göre.Ve halen acilde çalıştığım dönemki ekibimi hatırlar görüşür konuşurum,ordaki arkadaşlık da çok başkaydı bana göre.
Hiç düşünmediğim işi yaptım aile hekimliğine geçerek,belki bir süre sonra da bugüne kadar hiç aklımda olmayan tus'a yeltenirim
Abi çok vurucu bitirdin.Gitar projem gibi oldu.Ders niteliğinde bi cevaptıTıp tuşededir. Hayırlı olsun, başarılar!
Olum tünelin bu ucu b.mbok bi yere çıkıyor olabilir.Görmeden gelmeHayırlı olsun darısı başıma 🙂
Tıp tuşededir. Hayırlı olsun, başarılar!
Olum tünelin bu ucu b.mbok bi yere çıkıyor olabilir.Görmeden gelme
Merhaba.Aile hekimliği sistemini (her ne kadar sadece bir döne görevlendirmeyle sadece 1 ay aile hekimliğine geçiçi bakmış olsam da) oldukça bildiğimi söyleyebilirim.4 yıldır tsm hekimliği yapıyorum.Bunun çoğu da sorumlu hekim olarak çalıştım.Aile hekimliği dışardan çok farklı algılanıyor.O kadar çok asm görme o kadar çok aile hekimiyle birebir görüşme fırsatım oldu ki artık aile hekimliği yapmasam da işin artısını eksisini biliyordum.Aile hekimliğine geçmemin tek sebebi bulunduğum yerden sıkılmış olmamdır.Yoksa huzrulu bir işim ve uyumlu çalıştığım bi personel kadrosu vardı.Ama yaptığım iş doktorluktan çok idarecilik,evrak işi,toplantı vb.. gibi şeylerdi.Bir gün böyle düşünceğime hiç ihtimal vermezdim ama ''aldığım eğitim ne işe yarıyor benim'' diye sorgular oldum kendimi.İnanın bildiğiniz unutmaktan korktum.3 yıl daha tsm'de dursam tıp adına bildiklerimi unutmaktan korktum.Aslında 1.basamak hekimliğin temeli toplum sağlığı merkezleridir bana göre.aile sağlığı merkezlerin göz önündedir ama koryucu hekimliğin asıl uygulanması gereken yer toplum sağlığı merkezleridir.Teoride bu böyle.Pratikte böyle mi ? Benim gördüğüm kadarıyla değil.Ben çalıştığım tsm'lerde hep kendi başıma birşeyleri değiştirmeye çalıştım.Yaş itibariyle (29 meslekte bildiğiniz gibi ''Çocuk'' olarak görüldüğünüz bir yaştır,kıdem olayını iyi biliyorsunuzdur) benim merkeze atanma şansım yok.Yıllarca daha periferde çalışmaya mecburum (uzman olmadığım sürece).Periferde çalışmışsınızdır mutlaka diye düşünüyorum ve periferle merkez arasında çalışma alanında da uygulamada da yaşam kalitesinde de dağlar kadar fark var.Merkezdeki düzen ulaşım ve personel bolluğu ne yazık ki periferde yok.Çalıştığım yerden gerçekten memnundum ama o kadar uzun yol gidiyorum ki (Her gün 160 km) artık sıkılmıştım.İnanın bir süre sonra sıkılıyorsunuz.Nakil kurasını beklesem bu meslekte 4 yıllık birinin merkezi bir yere gelmesini bırakın yaklaşmasının bile ihtimali yok.Tus düşünmüyorum.Bu durumda ''bir deneyeyim'' diye düşünerek geçtim aile hekimliğine.Yoksa maddi anlamda da bana hiçbir getirisi yok şuanki konumda elime geçenle aynı.Zaten maddi olarak getirisi olan bir yer olsa 4 yıllık birine kalıncaya kadar sistemdeki diğer hekimler 50 defa doldururdu orayı.
İş yeri hekimliğine gelince..Geçen yıl aralık sınavında almıştım sertifikayı.Ama tsm'deki pozisyonumdan dolayı iş yeri hekimliği yapamıyorum.
Tam zamanlı iş yeri hekimliği yapmayı seçtiğimde (devletten istifa etmem gerekir) telaffuz edilen rakamları biliyorum.Hatta şuan istesem arkadaşlarımın kurduğu osgb'Ye tam zamanlı iş yeri hekimi olarak geçebilme şansım var.Ancak şuan için kamu'dan dışarı çıkmayı düşünmüyorum.Devletten istifa edip özel sektöre geçmeyi göze alamıyorum şimdilik.Ama belki yarı zamanlı iş yeri hekimliği yapabilirim (ki ayda 30 saatle sınırlandırıldığı için getirisi çok az,osgb'ler part time'lara çok az veriyorlar bilirsiniz),ki o durumda da aldığınız riske değer mi değmez mi tartışılır.
Acil hekimliğini seven biri olsam (1 yıl devlet hastanesi acilinde tek hekimli nöbet tuttum) devletten ayrılıp özele acil hekimi olarak geçerdim.Acil her ne kadar sıkıntısı çok,pisliği bol olan bir yer olsa da çalışma usülü başka hiçbir yerde bulamayacağınız kadar rahat bir yer bana göre.Ve halen acilde çalıştığım dönemki ekibimi hatırlar görüşür konuşurum,ordaki arkadaşlık da çok başkaydı bana göre.
Hiç düşünmediğim işi yaptım aile hekimliğine geçerek,belki bir süre sonra da bugüne kadar hiç aklımda olmayan tus'a yeltenirim
Hayırlı olsun. Umarım daha fazla hekim zamanla bu tercihi yapar. Öğrencilerimizin pek çoğu TUS odaklı ve o berbat sınav sisteminin torna-tesviyesinden geçmeye can atıyorlar. Uzman olmadıktan sonra tıp fakültesinden mezun olmayı tek başına kıymetli görmüyorlar. Ben bir tıp etiği uzmanı olarak çalıştığım fakültede buna müdahale etmeye çalışan az sayıdaki insandan biriyim.
Türkiye'de "devrimci" kafa ile sağlık sistemi eleştirisi yapan bir dolu adam var. Ama bunların çoğu sistemin nerelerden üretildiğini göremiyor. "Devrimci" olmak isteyen hekimlere çağrı yapıyorum o yüzden: Yapabiliyorsanız büyük hekim kitlelerini TUS'u boykot etmesi için mobilize edin. Ama bunun başarılabileceğini sanmıyorum. "Paşa paşa" TUS'a giriyor pek çoğumuz.
Toplum sağlığı vurgusunu da önemsemiyor değilim, ama Türkiye'de hekimler "hekim" dediğimiz kimliğinin asıl gücünü hasta ile etkileşime geçebildiği zeminden aldığını unutmuşlar veya anlamıyorlar. Sizin acil deneyiminizden analadığım kadarıyla hekimliğin pratiğini seviyorsunuz. Bu durumda bence aile hekimliğini de sevebilirsiniz. Umarım sizi mutlu eden bir tercih de olur.
Tabii Türkiye'de hekimler kendilerini mutlu edecek işleri değil, TUS'da kazandıkları branşın hekimliğini yapmayı tercih ediyorlar (sonra da "neden mutsuzum" diye ağlıyorlar...)
Sözüm meclisten dışarı, Türkiye'deki hekimlerin kariyer planlamak ve kendi tercihlerine eleştirel bakmak gibi dertleri de yok zaten. Bu gibi şeylere soyunan pek akademisyen de yok, benim gibi bir kaç tane mahallenin delisi var işte🙂
Henüz çok derli-toplu bir şey değil ama, belki aşağıdaki blogdaki yazılarım da ilginizi çeker:
Tıp etiği, hekimlik ve insan: Türkiye'de hekimlik mesleği ve devlet: “Sözleşme"yi anlamak ve yeniden yazmak
Tıp etiği, hekimlik ve insan: Teknisyen hekimliğin sorunları: Biyomedikal tıp modeli ve Türkiye
Tekrardan hayırlı olsun diyorum.
Yıllanmış hekimin tonu da oturmuş oluyor...:troll:Yazdıklarınızı sizin yaşınız kadar süreden beri (85 mezunuyum) hekimlik yapmış biri olarak acı bir tebessümle okudum..
Hala tıp fakültesi mezunu bir idealist görmek ne kadar güzel.. Umarım yurdum insanı sizin değerinizi bilir..
Sizin adınıza mutluluk duydum.. Tebrikler..
Yeni işinizde umarım başarılı olur tüm istediklerinize kavuşursunuz..
Hocam mümessil arkadaşlara bakış açınız nedir ? 🙂