1996 yılı, 23 yaşımdaydım, Tünel'de Zuhal Müzik'in o tarihlerde yeni açtıkları meydandaki mağazasında Crate amfilere bakıyordum.. Benimle orada çalışan Ferruh diye gayet iyi gitar çalan bir arkadaşım ilgileniyordu.. Derken Erkan Oğur girdi mağazaya, ortalık sessizleşti, Crate marka akustik gitar amfisi denemeye gelmiş.. İlgi-alaka, önüne dizdikleri amfiler, denerken uzaklaşıp rahat bırakmalar filan.. O an idrak yollarım açıldı, müzik mağazasında müşteriye yaklaşımın nasıl olması gerektiğinin zirvesi ortadaydı.. Bunun yarısını gündelik müşteriye uygulasalar bu şikayetlerin hiçbirisi olmaz ya, patronlar satış yapamayan elemanı tutmaz pek, satışı iyi olanı da el üstünde tutar.. Elemanlar alıcı olmayanla uğraşmak istemezler.. İyi tutumun uzun vadede getirecekleri umurlarında değildir bu yüzden..
Babam da, ben de doğma büyüme Beyoğlu'luyuz.. Tünel'e bir iki sokak altta Müellif sokaktaydı doğduğumda ilk evimiz.. Babam da birkaç enstruman çaldığı için tanırdı oradaki esnafı, bazıları eski arkadaşıydı.. Yani hep oralardaydım.. Buna rağmen orada mağazalarda ukalalığa dayanamayarak küfür ederek çıktığım günleri bilirim.. Squire Fenderlerin Headstockları değiştirip USA Fender diye sattıklarını da bilirim, oradaki eski esnaflar da bilirdi bunu ya dışarıdan çok az insan bilir.. Oraya giripte 3 ay çalışan kendini hakikaten rockstar sanardı, yukarıda bir arkadaş yazmış hala bu durum devam ediyor diye.. İster istemez gardını alıp giriyor insan o mağazalara.. Şimdilerdeyse bu tutumlardan sıkıldığım için sadece sahibini ya da çalışanlarını tanıdığım mağazalara giriyorum ya da internetten alıyorum ufak alışverişimi, tel filan.. Vaktiyle şimdinin luthierı Fatih Yılmaz Lay lay Lom'da çalışırdı, daha çocuk sayılırdı gerçi ilk başladığında, Emre vardı gitarist sonra Pera'ya geçmişti, Sertaç Pera'daydı, şimdi konservatuar'da hoca.. Ekin çalışıyordu Do-re'de, belki hala oradadır.. İlkay abi Zuhal'deydi, Ferruh ta tabi.. Kıvılcım'da Vecdi abi ve Faruk vardı o zamanlar.. Bunlar hep gide gele arkadaş olduğum insanlar, çoğuyla da iletişimim sürer hala..
Tünel'de vs yerlerde patronlar elemanlarının ne halt ettiğini gayet iyi biliyorlar, kurumsallaşmayı hala idrak edememişler, internet sitesi yapmayı iş zannediyorlar.. Piyasa eğer memnuniyetsizliğini alışverişi keserek belli etmezse birşey olacağı da yok ama adamları etkileyecek bir etki yaratmak ta pek olanaklı değil.. İstanbul'da saysan 3-4 büyük firma var ve tekel gibiler zaten.. Böyle şikayetlerin paylaşımı işlerini belki %3-5 etkiler, belki etkilemez..
@Single_FACTOR 'un çalıştığı firmaları biliyorum, satış ve müşteri memnuniyeti konusundaki iş deneyimi de oldukça fazla.. Arkadaşlığımız 1998'den beri olsa gerek ve o zamanlar ortamımız uygundu, beraber çalardık filan, oldukça yakındık
🙂 O zamanlar da büyük bir firmada mağaza müdürü pozisyonunda çalışırdı, sağolsun bizi çok yedirip, içirmiştir..