Başlık arada espri maksadıyla yazılmış bir kaç mesaj haricinde (ki onlar da keyifli mesajlar, aynen devam) güzel tespitlerle doluydu, ta ki şu son bir kaç mesaja kadar.. Tartışmalara girdiğim (2003'ten beri en fazla 2 ya da 3'tür bu arada) başka başlıklara yazmayı düşündüğüm ama hakikaten enerji israfı gördüğüm için vazgeçtiğim şeyler oldu bu EGO meselesi ile ilgili. Baştan yazıyorum alınan istediği gibi cevap yazabilir, (buna bile "izin vermek manasında değildir" diye açıklama yazmak gereği duyuyorum, izin verdiğin için sağol veya senden izin mi alacağız gibi şeyler yazabilecek kapasitede yazma yetisine sahip organizmalar olduğunu gördüm), amacım kimseyle bir tartışmayı sürdürmek değildir. İstesem diğer başlıklarda bana ferahlık veren arkadaşlar var, orada istediğim kıvamda sürdürürüm ama oralarda da yazdığım gibi uzlaşılamadığı yerde tartışmayı sürdürmek tarzım değil, bu başlığı açan arkadaşımızın maksadı da belli,.
Vaktiyle Testament hakkında Metallica'nın taklididir diye söylentiyi kim çıkarmışsa valla tebrik ederim, 90'lardan beri, rockçı gözüküp aslında çok ta bir cacıktan anlamayan tiplerden çokça duymuşumdur bunu, yedirmiştir yani.. Peki hangi şarkısının neresi taklittir desen cevap FISSS.. Burada sıkıntı Testament'le ilgili konuşabilecekleri sınırlı birisi için bu "onlar da Metallica'nın taklidi yaa" söylemi, ortamlarda bilgisiz, alakasız gözükmeme için kulaktan dolma ilk akla gelen söylem.. Bunları hindi veya koyun sürülerine benzetiyorum, birinden bir ses çıktığında hepsinden aynı sesler çıkan, yahu bunların başka şansları yok, tek çıkartabildikleri sesler glu glu ve mee, sizin derdiniz ne diyeceğim de, işte nasıl bir psikolojisi ise yaşanan, aynı yerden vuralım, yıpratalım mantığı.. Adam ameliyata girecek doktor, ama diyelim ki egosu tavan, eeee iyi de konu ameliyat birader, ondan daha mı iyi yapacaksın ameliyatı.. Bahsettiği konu ile ilgili daha iyi bir fikrin mi var ya da karşındaki fikri yanlışlayacak bilgin mi var, olsa herkes ama herkes biliyor ki 3 dakika sürmez zırvalayacağına cevabını yapıştırırdın ama kaynağın "bence" kelimesine dayalı fazlaca boş özgüven. İşte bu "bence" kaynakların akranların arasında ya da mevzudan bihaber insanlar arasında yiyebilir de burada yemiyor... EGO'lu arkadaşların cevapları boş olsa garanti haklısınız derim.. Ama burada okuyanlar için görünen bilgine, eleştirine verecek cevabım yok ama sen EGO'lusun eueueueu.. Eeeeee peki paşam da EGO'lu dediğiniz arkadaşlar sen saçmalayana kadar seni küçük düşürecek olumsuz bir şey yazmadı ki üstüne sonrasında seviyesini de bozmadı.. Azıcık literatüre vakıfsan, yani tartışılan konuda idrakın mümkünse google'ladın, baktın adam haklı, lafın kalmadı, EGO'ludan giydirelim dedin işte, idrak yoksa zaten direkt giydirelim.. Asıl EGO budur.. Sonra birinin başladığına diğeri yaverlik etti falan filan.. Peki adamlara EGO'lu diye giydirip duranların niceliği mi önemli niteliği mi ????? Bilgiye dayalı cevaplara karşı adam gibi cevap veremeyip konu ile alakasız yerlerden eleştirenlerin sayısı 3-5 olsa ne olur, 3 bin-5 bin olsa ne olur.. Asıl konu olan fikri çürütebildi mi?
Diğer başlıklarda belli bir yaşın üstündeki üyelerin ergenliklerinde kurdukları rockstar olma hayalleri gerçekleşmediği için şimdi burada bu hayalleri kuran gençlere ayar verdiği, ezdiği yazılmıştı. Asıl hedef başkası olsa da kenarından da olsa yapılan benzetme yaşı buranın ortalamasının üstünde olan beni de bir yere kategorize ediyor. Üstüne o başlıklarda bana sataşan bir kaç mesaj da var da hakikaten ciddiye almıyorum, yanlış anlaşılmamak için yazayım, bireyi değil, boş yazdıklarını ciddiye almıyorum.. Boş işte, beni zerrece tanımaz, ama senin hakkında şu yorumuna istinaden şunu yazarım diyor. Hatta bazıları buna kılıfı da hazırlıyor aklınca kategorize ettikleri üyelerin ağzından "yüzyüze gelsek, CV'mi görseniz ya da yaptıklarımı bilseniz böyle konuşamazsınız, önünüzü iliklersiniz yazarlar" filan diyor, konunun aslından farklı bir yerden zırvalaması yetmiyor bir de üstüne niyet okuyarak hepten saçmalıyor.. Kendisi de biliyor işte de çok zeki ya, aklınca şark kurnazı, ancak laf ebesi işte de yemiyor biraderim, burası apaçi forumu değil.. İyi de sen orada bir iki kelimeyi düzgün kullanıp, mevzuyu doğru aktarabilecekken genelleme yaparsan, o genellemeler de tam bazı benim gibi eski üyelerin mesajlarının arkasından olursa zırvalamış olursun. Sonra yarası olan gocunur minvalinde ayarsız söylemler.. Neyini ciddiye alalım böyle mesajların. Adamın zaten maksadı iğneleyecek ya da hakaret sayılabilecek 3-5 kelimeyi yazmak, onları eğip büküp, kendince süsleyip yazıyor, süsleri, maksadım aslında şu bu salatasını çıkardığında kalan hakaret, iğneleme, çekememezlik.. Ona da peki paşam da ayarsız mesajlar yemiyor işte, herkes aslında ne demek istediğinin farkında ve nedendir anlamadığım bir şekilde ilgilisine garezi olduğunu düşünmeye başladığım hep aynı kişiler dışında zaten kaale alınmıyor.. Ben seviyeyi düşürmeyeceğim, siz diyeceğim, sen hala ısrarla sen yazacaksın, konunun aslından çıkıp istediğin yerlerden sıvayacaksın, üstüne salak yerine koyup çapsız laflar sokmaya kasacaksın, uzlaşı dilinden bihaber davranıp saçma ithamlarda bulunacaksın, seviyeyi dibe çekeceksin ben de tahammül edeceğim.. Sen ancak ferahlık verecek gereksiz personel olursun.. O seviyelerde bu söylemlerin karşılığı koyunlu-çobanlı, fareli-kedili çok uygun laflar var da o seviyelere inilmez, yani bilmediğimizden değil, kendimize yakıştıramadığımızdan.. Böyle mesajları ferahlık veren eğlencelik sayar, okur geçerim ancak.. İsterseniz siz de beni kaale almazsınız olur biter.. Haa samimiyetle, güzel üslupla gelene samimiyetle gittim, giderim o ayrı.. Zararın neresinden dönersen kardır kafası, insan ol, ciğerimi ye ama insanlığı senden mi öğreneceğiz diyecek kadar sığırsanız hakikaten başka kapıya..
Burası forum, herkes istediğini yazmakta özgür, lakin özgürlüklerin nerede bittiğini ilkokullarda bile öğretiyorlar artık. Benim için buraya yazan herkes aynı değerde başlangıçta, yaşı, deneyimi, görgüsü, üslubu yazdıkça şekilleniyor, 15 yaşındaki üyenin yazdığına da 60 yaşındaki üyenin mesajı kadar değer veririm. Hadsizliğe, terbiyesizliğe kime yapılırsa yapılsın asla bilerek taraf olmam..
Tartışma durumlarında bazen durumla ilgiliyse kişiler destekleyici özel bilgisini de yazar.. Mesela neredeyse her arabasına bindiğim Taksici ekonomi dersi veriyor, ya da Pazarlamacı satış yapmaya çalışırken şu an kampanya var sonra bu fiyata bulamazsın diye zorlamaya çalışıyor.. En kısa baştan savma yolu hiç cevap vermemek ki bu forumun mantığına aykırı, çünkü burada yanlış bilgi düzeltilmezse daha sonra o yanlış üzerinden birileri zarar görebilir, bunu örneklendirmek te çok kolay.. Forum kullanma mantığı ise bir yönüyle olabildiğince deneyimlerin, bilginin paylaşılmasıyla en faydalı çözümlere ulaşmak.. Şimdi burada gitara sap ayarı nasıl yapılır diye biri sorsa belki 20 cevap gelir de hangisini dinlemek lazım nasıl bileceğiz, tartışarak, icabında kaynak göstererek, icabında içimizdeki luthierları cevaplamaya zorlayarak.. Elinden 40 gitar geçmiş, 150 defa ayar yapmış adamı mı dinlersiniz, amcamın oğlu böyle yapıyordu diyeni mi? Benim Taksici veya Pazarlamacı örneğinde yaptığım ise "abicim benim 20 yılı kapsayan detaylı bir çalışmam var ekonomi ile ilgili, becerebilirsen karşılıklı konuşalım, bu konularda zaten yeterince şişmişim, başka konu konuşalım" ya da Pazarlamacıya "kardeşim, 2 sene Pazarlama müdürlüğü yaptım, şirketlerde satış-iletişim dersleri verdim, lütfen bana basit cümlelerle gelme, Türkiye'deki herkes fiyatların zırt pırt zamlandığını biliyor, bana böyle satış, yapamazsın, vakitlerimizi harcamayalım".. Ben bu bilgileri vermezsem bilmem ne vakit dinle bakalım karşındakinin muhteşem ekonomi bilgisini ya da Pazarlamacının ürününün fiyatının uygunluğunu, faydalarını ve senin için gerekliliğini, değil mi? Karşımdakinin deneyimini sorgular, boş yapma diyip te geçebilirim de ama hem saygısızlık sayarım hem de kırıcı olur, dedim ya bireyin şahsiyetiyle işim yok, boş laf direncim düşük.. Belki kısa bir cv'den anlar ve en azından sıkmaktan vazgeçer diye bir deneme işte benim yöntemim, amcaoğlu savar..
CV'ler yani deneyimler bilinmek zorunda mı, kesinlikle değil. Zaten kendileri de yazıyor ben senin veya kimsenin hakkında bunları bilmek zorunda değilim diye, hemfikiriz.. Zaten kenarından anlatıyorum bunları bazen, herkes yaşadığını anlatır haliyle, benimkiler de bunlar, ne anlatacağım.. Ama aynı özgüven ergenliğimde Rockstar olma hayali kurduğumu, büyüklerim tarafından eziklendiğimi ve şimdi de gençleri ezdiğimi biliyor da medyum mu, benimle mi büyümüş, beni o kadar iyi mi tanıyor... Hangi cümlemde kime hakaret etmişim ya da egoistlik yapmışım, kime cahil, sen bilmezsin demişim, ezmişim. Zaten 4-5 yıldır forumla alakam daha çok okumak ya da özelden sorulanlara yardımcı olmak..
Mesela babam müzikle ilgili olduğu için çocukluğumdan itibaren müzikle ilgili şeylerin planladığımdan da iyi gittiğini, babamda ben de Beyoğlu Tünel'de doğup büyüdüğümüz için oradaki müzik esnaflarının çoğunun babamla selamının olduğunu yani haliyle bazılarını çocukluğumdan beri tanıdığımı, kız tavlamak için gitar çalmaya başlamayı anlayamadığımı, bu yaşımda hala müzik teorisi okumaktan zevk aldığımı, 90'ların ortalarında sadece fakültelerimiz ve Beyoğlu barlarından arkadaşlarımızın bildiği müzik grubumla her sahnemde barları tıklım tıklım doldurduğumuzu, üstüne iyi bir eğitimden sonra (YL ve Askerlik hizmeti sonrası) Amerika'ya müzik okumaya gidecekken babamın vefatı nedeniyle evin büyük oğlu olduğum için mecburen uzaklaşmak zorunda kaldığımı, 2011'de İngiltere'de bir albümde İngiliz bir mix-master işleri yapan arkadaşım tarafından zorla gitar çaldırıldığımı, 2000'lerin başında Junkie XL, Red Snapper tarzına yakın bir iki şarkımın benden izinsiz olarak Kent Fm, Radyo Eksen gibi bilinen rock radyolarında çalındığını (çok mutlu olmuştum ama bitmiş işler değillerdi), underground piyasada adı sanı bilinen çok müzisyenle 90'lardan beri arkadaşlığım olduğunu, adı sanı bilinen bir kaç Luthier'la bir şekilde şans eseri yeni başladıkları zamanlarda ortamlarda tanışıp, yıllardır arkadaş olduğumu, piyasada 93 GNR'den beri gitmediğim az konser olduğunu, 2013'te eşim 7 aylık hamile iken Satriani konserinde sahnenin önündeki boşlukta sandalye ayarlayıp dinleyecek kadar Satriani hastası olduğumu biliyor mu kimse... Gerek var mı bunların bilinmesine, net hayır, müziğe devam edemediğim için içimde ukte var mı, net hayır, benim zevkim bu saatten sonra arada istediğim zaman, kafama göre mekanda sahneye çıkıp, zevkimi arkadaşlarımla paylaşmak, umarım kondüsyonum yeter, idealist olunca insanın eziyeti en çok kendine... Bir yığın müzik aletim var (sadece gitarlarım 10'dan fazla, 13-14 filandır ama saymam lazım, alım-satımla da uğraşmam, 3 superstrat hariç hepsi ayrı işler için jazzmaster, akustik, klasik, LP falan filan) ve haftada toplam 15 dakika kullanmaya vakit bulabilirsem kendimi şanslı sayıyorum.. Forum sadece müzikten kopmamamı, bir şeyleri kaçırmamamı sağlıyor, mesela şu yazılım işlerini buradaki başlıkları, tavsiyeleri takip ederek gayet güzel yakalayabildim.. Şimdi bunları yazdım diye egolu mu oldum, ne alakası var, üstüne çok daha fazlasını yazarım da dedim ya gerek yok, benim tecrübelerim bana özel, seninkiler sana.. Hayır abicim, hiç gitarı olmayıp yeni alacak ile forum düzleminde ben birim, birer nick'iz. Sadece deneyimim fazladır muhtemelen, sen daha çocuksun ya da gençsin ben yıllardır bu işin içindeyim ve çocuk veya genç olmak çok daha güzel ama ben de halimden memnunum yani, devam.. Özenti olmak ta kabahat değil, aksine özenecek ki iyi taraflarını taklit edecek, bir şeyler kapacak, gelişecek. Ben dönemimin virtüözlerine özendim, sen başkalarına, belki aynı kişilere.. Seninkiler benimkileri dövebilir, sıkıntı yok, bir şey yarıştırmaya gerek yok, göreceksin zaten.. Her duyduğunu bir deha yakalamış gibi kapıma getiren gençlere alışkınım haliyle, adam yeni duymuş Steve Vai'yi, Malmsteen'i yakalıyor geliyor.. Oysa ben çıktığı gün albümünü almışım adamların 90'larda.. Yine 20'li yaşlarımda, 90'ların başlarında şimdinin bahsettiğim müzisyenleriyle saatlerce Dream Theater, Rush, Satriani albümleri analizi yapmışım.. Neden etkilendiğini anlıyorum, tahmin edebiliyorum en azından.. Senin sorularına burada cevap veren eskilerin cevapları işte benimkine benzer deneyimlerden damıtılanlar.. Shawn Lane, Jason Becker, Steve Lukather, Gary Moore, Jeff Beck, Satriani vs vs vs sebepleriyle sayarım neden bunları sevdiğimi, ekleyeceğim daha çok isim var bunlardan daha az popüler, Vito Bratta, Andy LaRocque, Alex Skolnick, Kotzen, Bettencourt gibi.. Buraya takılanlar rock kafasında diye buradayım yıllardır, rock sadece müzik değildi benim ve çevremdekiler için, yaşam tarzı, hayata bakış, hayatı algılayış şekliydi.. Merak etmeyin troll denen arkadaşlarım, sizleri de anlamaya çalışıyorum.. Bir gün beni anlarsan eğlenceyi bırakır ciddi konularda konuşuruz, umarım vaktim olursa... Ve burayı samimiyetle kullananlar umarım bu forumda bu samimiyetle kalırsınız hep...
Burada ben de yazdım klavye dili okuyana da bağlı diye yıllar yıllar önce.. Çok başlık açtım forumda sevdiğim film müzikleri gibi, Sonisphere festival haberleri gibi, serzenişte bulunduğum iki de başlık açtım eski nickimle ki zaten ikincisi yüzünden haksız yere banlandım.. Biri "Gereksiz Başlıklar Yığını" idi, ikincisi artık şu arama kutusunu kullanmayı da bir becerin kardeşim diye makara geçtiğim bir başlıktı ki o konu komple silindi admin tarafından, çok eğlenceliydi oysaki.. Hergün açılan gereksiz başlıklara tepkiydi benimkiler yani.. Profilim açık olmalı, hep te açıktı, bu zaman kadar kimseyi de blocklamadım.. Şimdiki nick'imle ilk açtığım başlıkta banlandığım başlığın bir kısmı var, cidden çok gülmüştük, admin affetmedi de uyardığım şekilde tavsiye başlıklarını banlandığım gün başa sabitledi....
Bu başlıktaki yeni üyelerin kafasına göre başlık açmasıyla ilgili doğru düzgün yorumları okuyunca benzer durumdayım ben de, biraz da yaşla ilgili herhalde, sallamıyorum ya da o kadar batmıyor artık, aksine çocuktur, zamanla öğrenir diyip geçiyorum, trollse de banlanır ya da sıkılır gider kafasındayım.. Tartışmalarım dahil kimseye de tepeden baktığımı hatırlamıyorum ama klavye dili işte, ben düzgün ifade ettiğimi düşünürken, başkası hayır sert yazmışsın derse de saygı duyar önce tekrar okurum yazdığımı.. Zor değil, belki hata bendedir. Çok mu erdemliyim, net hayır. ukalalık yapar mıyım, belki yaparım, fazla tevazu da ukalalık sayılır çünkü.. Ama biraz empati kurma yeteneğimin olduğunu umuyorum, en çok ona güveniyorum. Hatam olursa direkt yazın, özür dilemekten veya düzeltmekten çekinmem. Bu da erdem değil zaten, insan olma gayreti-gereği..
Şimdi burada okursa eğer muhataplarının anlayacağı üzere direkt yazdıklarım dahil hiçbiri direkt kimseye değil, ortaya, alınmayın, gocunmayın, uzatmayın, cidden rica ediyorum seviyeyi düşürmeyin.. Kırmak, zıtlaşmak, hedef göstermek değil maksadım.. Eski bir üye olarak benim gözümden değer verdiğim foruma direkt yorumum.. Çok uzatmışım, affola..