Gitarını Göster Ey Turkrockcılar

Bunlarda benden

413980_10150761830185140_680235139_11794562_453724959_o.webp
 
Solak olmak da ayrı birşey. Ben de solağım aslen ama normal gitar çalıyorum. Çok garip geliyor solak gitarlar gözüm alışamadı. Aynadan bakıyorum sanki 😛 Güzel cihazlar. Bir adet deluxe tele almam lazım, çok tatlılar.
 
Solak olmak da ayrı birşey. Ben de solağım aslen ama normal gitar çalıyorum. Çok garip geliyor solak gitarlar gözüm alışamadı. Aynadan bakıyorum sanki 😛 Güzel cihazlar. Bir adet deluxe tele almam lazım, çok tatlılar.

Atalay teşekkürler. 🙂 Apayrı bir şey iyi yanı da var kötü yanıda 🙂 Artık olduğu gibi gösteren aynalar çıktı 👍
 
Gibson SG Standard, 1978 (Kalamazoo)

Open office olarak kullandığım ve sık sık gittiğim bir kafe var. Esasında gitar kafe demek daha doğru olur. Altında vintage gitarların satıldığı da bir shop var. Bir ay falan bu gitarın etrafında dolaştım, gittim geldim, çaldım. En sonunda kendi Gibson Les Paul Standard'ımı bununla değiş tokuş ettim. Aslında SG hiç aklımda olan bir gitar değildi o güne kadar. Ancak bu kadar rahat çalımı olan başka bir gitarla karşılaşmadım. Hele Les Paul'den sonra otobanda 8 silindirli araba gibi geldi. İşin aslına bakarsak, humbucker adamı da değilim. Ama bu gitarı kullanması zevkli. Yaşına göre de oldukça temiz.

bild 2.webp
 
SG, özellikle old school rock takılmak için ideal bir gitar. Herhalde 10 yıl kadar Les Paul kullandım. Şimdi hiç aramıyorum. Ama tabii ton sonuçta aynı zamanda bir de his olayı. Sen çalıyorsun, karşındaki insanın dinlerken duyduğu sesin renginden farklı senin duyduğun. Çünkü parmaklarınla o tonu sen çıkarıyorsun. Ellerinin altındaki gitarın senin sıkıştırmalarına, eğip bükmelerine verdiği karşılık da o tonun bir parçası. Yani bir gitarcı için ton yalnızca hoparlörlerden çıkan ses değil. İşte o yüzden ben SG'yi daha çok sevdim.

Bu beğeni kişisel olmakla birlikte Les Paul ile SG arasında kendi yaşadığım farkı en iyi şöyle açıklayabilirim herhalde. Les Paul, daha massive bir gitar. Daha baskın, daha yoğun, daha ağır, klavyesi daha zor, daha bir sustain dolu gitar. O yüzden çalarken nüansları verebilmek için kendimi dizginlemek zorunda kaldığımın farkına vardım.

SG ise, duygularını üzerine dökerken baya hırpalaman gereken bir gitar. Zaten bunun için klavyesi yağ gibi, ağırlığı da kuş kadar. Tüm bu anlattığım özellikler benim yaşadıklarım tabii. Başkası başka şekilde anlatıp tamamen başka sonuçlara varabilir. Gitar ilimi zaten öyle ölçülüp biçillerek tek bir doğruya varılacak bir ilim değil. Tamamen his, duygu, mood, stil, zevk, tercih, ne dersen de işte... Zaman gelir, bir gold top les Paul de alabilirim yani. Solak olmasam bir de...
 
Gibson SG Standard, 1978 (Kalamazoo)

Open office olarak kullandığım ve sık sık gittiğim bir kafe var. Esasında gitar kafe demek daha doğru olur. Altında vintage gitarların satıldığı da bir shop var. Bir ay falan bu gitarın etrafında dolaştım, gittim geldim, çaldım. En sonunda kendi Gibson Les Paul Standard'ımı bununla değiş tokuş ettim. Aslında SG hiç aklımda olan bir gitar değildi o güne kadar. Ancak bu kadar rahat çalımı olan başka bir gitarla karşılaşmadım. Hele Les Paul'den sonra otobanda 8 silindirli araba gibi geldi. İşin aslına bakarsak, humbucker adamı da değilim. Ama bu gitarı kullanması zevkli. Yaşına göre de oldukça temiz.

9881 eklentisini görüntüle

Ben bakarken keyif alıyorum sizin sahibi olarak kimbilir neler hissediyorsunuz...Herşey bir yana bir SG edinmek benim bilinçaltımda kesinlikle var.LP değil SG var nedense... Tabi sol değil 🙂 Ama müthiş çekici gitarlar bence.Güle güle çalın. Yaşına yılına bakmadan direk bunlar geldi içimden...
 
Bu Grand Master'ın sahibi NightSlashTrain gibi niki olan bi arkadaştı. Zamanında baya yorum yapmıştık bu gitarla ilgili, yanlış hatırlamıyosam Fender Sambora modelini satıp bunu yaptırmıştı. Nerde çalınırsa çalınsın dikkatleri üzerine çekecek bi gitar.
 
Bu Grand Master'ın sahibi NightSlashTrain gibi niki olan bi arkadaştı. Zamanında baya yorum yapmıştık bu gitarla ilgili, yanlış hatırlamıyosam Fender Sambora modelini satıp bunu yaptırmıştı. Nerde çalınırsa çalınsın dikkatleri üzerine çekecek bi gitar.

Ben eski sahibi olan arkadaşı tanımıyorum ama bu konunun 100 küsürlü sayfalarında gördüm gitarı.O yüzden baya bir zamandır resim koymadım buraya.
Ama başkada gitarım yok konuya katılabilecek 😀

Bu da Sambora modelinin kendi isteği doğrultusunda geliştirilmiş hali gibi.Başarılı olmuş.Dikkat çekmesinin dışında çokta iyi bir enstruman.1 tane daha varmış aynısından Asım abi öyle söylemişti...
Hatta şuradada yazıyor
http://www.grandmasterguitars.com/index.php?s=12&g=10
 

Geri
Üst