Olay kız etkileme muhabbetine döndü.
Müzisyen adam ego sahibidir arkadaşlar. İstisnalar da olsa, uzun süre zirvede olmamış kendini kanıtlamamış her müzisyenin egosunun çok kuvvetli olduğunu düşünüyorum.
Gitar çalabiliyor olmak ile müzisyen olmak arasındaki çizgiyi çekelim arkadaşlar. Müzik, icracısı için bilim dalı gibi gözükse de dinleyicisi için temelde eğlence aracıdır. Bu "eğlence" anlayışını kimse kaybetmemeli. Çünkü icracı dinleyici yanını öldürürse sıkıntı yaşıyor.
Öncelikle mantıklı düşünmek lazım, senin çaldığım müziği dinlemeyen sevmeyen biri, onu sırf sen çaldın diye seni beğenecek değil. Ve herkes de müzisyen değil. Sen o sweepi yapabilmek için kaç yılını vermişsindir, ama bu o kişi için bir şey ifade etmeyebilir. Çok da doğaldır. O seni tekniğinle değil, çaldığınla değil, duyduğu şeyin hoşuna gidip gitmemesiyle değerlendirir. Ona takılacaksak çok işimiz var.
Gelelim sahil gitaristlerine. Bu kişilere laf etmek de yine o müzisyen egosunun sonucudur, ve müziğin "eğlence" yanını tamamen kapı dışarı etmektir. Üç akor ile bir adam insanları eğlendiriyor, çiftleri yakınlaştırıyor ve bundan keyif alıyorsa bunun kadar güzel bir şey yoktur, buna kim ne diyebilir?
Sana yalın çal demet akalın çal derlerse sinri olmanın lüzumu yok, kusura bakmayın dinlemiyorum da çalmıyorum da dersiniz. Ama asıl mesele durumu o seviyeye getirmemek. Sen popüler müzik dinlemiyor ve çalmıyorsan, bu müziği dinleyen adamların yanında gitarını niye çıkarır da çalmaya kasarsın? Derim ki gitarı toplulukta kendinizi göstermek için değil insanları neşelendirmek veya belirli ruh hallerine sokmak için çalın. Eğer bunu yapamayacaksanız da ellemeyin. Cidden sinirlenirsiniz. Veya komik duruma düşersiniz.
Bir gitaristin hayatının metal müziği keşfetmeyle müzik hayatının tepesine geldiğini düşünen arkadaşın da biraz düşünmeyle bunun herkes için geçerli olmayacağını anlayacağını sanıyorum. Ben de zamanında metali rock ı yolun sonu sanırdım ama sadece başıymış. Bunu bir kaç sene sonra tartışalım.
Neyse konuyu çok dağıttım. Toplamda demek istediğim şudur ki, müziğin doğuşu ilk insanlarla başladı. Bu bir eğlence işidir. İnsanları mutlu edebileceğinizi, hüzünlendirebileceğinizi veya bir şekilde hislerini etkileyebileceğinizi düşünüyorsanız enstrumanınızı kılıfından çıkartın ve çalmaya başlayın. Yoksa da kendinizi ıspat etmeye çalışıp komik duruma düşmeyin. Sessiz sessiz oturun. Hele ki karşı cinsi etkileme hadisesine müziğinizi alet etmeyin. Bunu yapan kişi saygınlık aşamasında benim gözümde insanları eğlendirmek için la sol fa basan o beğenmediğiniz sahil gitaristinin yanında kat kat aşağıdadır. Çoğumuz için de böyle olmalıdır diye düşünüyorum.
Müzisyen adam ego sahibidir arkadaşlar. İstisnalar da olsa, uzun süre zirvede olmamış kendini kanıtlamamış her müzisyenin egosunun çok kuvvetli olduğunu düşünüyorum.
Gitar çalabiliyor olmak ile müzisyen olmak arasındaki çizgiyi çekelim arkadaşlar. Müzik, icracısı için bilim dalı gibi gözükse de dinleyicisi için temelde eğlence aracıdır. Bu "eğlence" anlayışını kimse kaybetmemeli. Çünkü icracı dinleyici yanını öldürürse sıkıntı yaşıyor.
Öncelikle mantıklı düşünmek lazım, senin çaldığım müziği dinlemeyen sevmeyen biri, onu sırf sen çaldın diye seni beğenecek değil. Ve herkes de müzisyen değil. Sen o sweepi yapabilmek için kaç yılını vermişsindir, ama bu o kişi için bir şey ifade etmeyebilir. Çok da doğaldır. O seni tekniğinle değil, çaldığınla değil, duyduğu şeyin hoşuna gidip gitmemesiyle değerlendirir. Ona takılacaksak çok işimiz var.
Gelelim sahil gitaristlerine. Bu kişilere laf etmek de yine o müzisyen egosunun sonucudur, ve müziğin "eğlence" yanını tamamen kapı dışarı etmektir. Üç akor ile bir adam insanları eğlendiriyor, çiftleri yakınlaştırıyor ve bundan keyif alıyorsa bunun kadar güzel bir şey yoktur, buna kim ne diyebilir?
Sana yalın çal demet akalın çal derlerse sinri olmanın lüzumu yok, kusura bakmayın dinlemiyorum da çalmıyorum da dersiniz. Ama asıl mesele durumu o seviyeye getirmemek. Sen popüler müzik dinlemiyor ve çalmıyorsan, bu müziği dinleyen adamların yanında gitarını niye çıkarır da çalmaya kasarsın? Derim ki gitarı toplulukta kendinizi göstermek için değil insanları neşelendirmek veya belirli ruh hallerine sokmak için çalın. Eğer bunu yapamayacaksanız da ellemeyin. Cidden sinirlenirsiniz. Veya komik duruma düşersiniz.
Bir gitaristin hayatının metal müziği keşfetmeyle müzik hayatının tepesine geldiğini düşünen arkadaşın da biraz düşünmeyle bunun herkes için geçerli olmayacağını anlayacağını sanıyorum. Ben de zamanında metali rock ı yolun sonu sanırdım ama sadece başıymış. Bunu bir kaç sene sonra tartışalım.
Neyse konuyu çok dağıttım. Toplamda demek istediğim şudur ki, müziğin doğuşu ilk insanlarla başladı. Bu bir eğlence işidir. İnsanları mutlu edebileceğinizi, hüzünlendirebileceğinizi veya bir şekilde hislerini etkileyebileceğinizi düşünüyorsanız enstrumanınızı kılıfından çıkartın ve çalmaya başlayın. Yoksa da kendinizi ıspat etmeye çalışıp komik duruma düşmeyin. Sessiz sessiz oturun. Hele ki karşı cinsi etkileme hadisesine müziğinizi alet etmeyin. Bunu yapan kişi saygınlık aşamasında benim gözümde insanları eğlendirmek için la sol fa basan o beğenmediğiniz sahil gitaristinin yanında kat kat aşağıdadır. Çoğumuz için de böyle olmalıdır diye düşünüyorum.