Korku Filmleri

Red Eye'ı tavsiye ederim. Süper diyemem ama tam çerezlik film, zaman geçirmek için oldukça güzel. Tabi Elm Sokağı'nda Kabus I ve II filmlerinin senaryosunu yazıp yönetmenliğini yapan bir adamın birdenbire dehasına ve yeteneğine ne olduğunu da hep merak etmişimdir. Red Eye'da merak unsuru güzel işlenmiş, ve de sonu klişe olmamış güzel bitmiş film. Şaşırmıştım sonuna epey hatta 🙂 Yalnız Hollywood filmlerindeki karakterler bana gün geçtikçe daha karikatür gibi gelmeye başladılar. Ruhunu iyice kaybeden Amerikan toplumuyla da alakası vardır bunun mutlaka.
 
kendi adıma izlediğim en iyi korku filmi ''kimlik''ti.esrarengiz bir senaryo üzerine oturtulmuş başarılı oyuncu kadrosuyla beni fazlasıyla etkilemişti.
 
Suana kadar beni etkileyen tek korku filmi oldu. O da Blair Cadısı 1. Gerisi sırf BÖÖ diye korkutan filmler. Ama Blair cadısı taamen dogal ve hicbir effect kullanılmadan yapılmıs bir film.
 
Efekt kullanılmamış eyvallah da, ben de esneye esneye bir hal olmuştum filmde 🙂 Beğenenlere saygı duyuyorum elbette, ama diğer tüm korku filmlerine "gerisi sırf böö diye korkutan filmler" denmesini de doğru bulmuyorum. 🙂

Ucuz numaralara başvurmayan, doğal ve kanımı donduran en sağlam filmlerden biri The Texas Chainsaw Massacre (1974) dır. Beğenmeyen kişiler de tanıyorum, ama döneminde epey kişinin fobisi haline gelmiş, gerçek falan bile sanılmış. 🙂 Beni hala çok etkiler bu 33 senelik 80 dakika uzunluğundaki film.
 
Blair cadısı 1. Iki amatör kamerayla ve 10.000 dolar gibi düsük bir rakama cekilmis ve bunun 20 katı hasılat getirmiş bir film. Senin söyledigin film zaten 74 filmi. Benim BÖÖ diye tabir ettigim filmler yeni nesil filmleri.
 
Belirtmemişsin ki yeni nesil filmleri kastettiğini 🙂 Neyse, ayrıyetten bence 20 katından çok çok daha fazla hasılat yapmıştır Blair Cadısı. Bir bilgim yok, ama 200.000 dolar gelir, dünyanın çoğu ülkesinde gösterilmiş bir film için çok düşük kalır.

Yeni nesilden de nadir de olsa sağlam korku filmleri çıkıyor bence, ki gerilimleri de dahil edersek (aslında Blair Cadısı da korkudan ziyade gerilimdi. Sürekli gerdi, gerdi, gerdi 🙂 ), azımsanmayacak sayıda iyi film çıkar. Holyywood saçmalıklarından bahsetmiyorum tabi 🙂
 
Suan elinde inanılmaz guzel bir korku senaryosu olsun ama yinede Türkiyede birsey yapamazsın. Çünkü oyuncu yok türkiyede. Anca mafya babasını oynar bizimkiler. Korku yada gerilim türünü oynayamazlar. Adamlar korkmayı bilmiyorlar yapamıyorlar bunu ya. Belkide büyü yada dabbe dört dörtlük oyuncularla cekilseydi cok daha farklı olacaktı.
 
hayır asla böyle düşünmüyorum ben. bunun sadece oyuncularla ilgisi yok. oyuncu, senaryo, yönetmen, kurgu vs bunları hepsi başlı başına çok önemli ve birbirini tamamlayan unsurlar. ve ne yazık ki türk sinemalarında hep bi eksiklik oluyo. mesela yönetmen, senaryo ve abartıyorum oyunculuk süper olsun, iyi bi kurgu olmadıktan sonra bi işe yaramıyo. en azından etkileyici olmuyo. ya da senin söylediğin gibi komik oluyo. kısacası türkiyedeki oyuncular korkmayı bilseler bile işe yarayacağını hiç sanmıyorum.anca kendileri korkmakla kalır...
 
Türkiyede sinema sektöründe işini adam gibi yapan adam sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Simdi kimse kusura bakmasın eskiden sinemaya olan yatırım simdi olsaydı cok daha farklı bir konumda olacaktık. Yönetmen kurgu senaryo oyuncular vs. bunlar sinemanın zaten olmazsa olmazı. Iyi bir film demek bu kriterleri tam anlamıyla en iyi şekilde gerçekleştirmiş film demektir. Biri fire verdimi ortaya cıkan film vasattır.
Ayrıca Türk Sinemasının iyi bir yerlere gelmesi isteniyorsa adam gibi oyuncular cıkması daha dogrusu eğitilmesi lazım. Oyuncu ne kadar iyi olursa sinemaya önem okadar artar. Şuan sinema denince akla yönetmen veya senarist yerine oyuncular ilk gelir.
 
WRONG TURN filmi hakkında yazan arkadaşa katılıyorum bende,film gerçekten klişelerle dolu ama milleti koltuğa çivilemeyi biliyor!..özellikle kızı ağzından ağaca mıhlama sahnesi varki o konsepti çok az filmde o güzellikte gördüm aferin çaylak ROB SHMİD(yönetmen) efendi!
 
ya bırakta oyunculuk eksik kalsın. sanki türkler diğer tüm faktöri tamamlamışta oyunculuk eksik kalmış gibi ifade etmenin bi gereği yok. türkler bu işi gerçekten bilmiyorlar. bir korku filminin komediye dönüşmesinde oyuncudan ve yatırımdan çok başka faktörlere de bakılmalı. her türlü imkan hatta istenilen oyuncular verilsin ben türkiyeden iyi bir korku filmi çıkacağına inanmıyorum. hem de hiç inanmıyorum. ayrıca sinema denince kimin aklına oyuncular gelir o da tartışılır çünkü ben önce yönetmen ve senariste bakarım...
 
şu kadarını söyliyim daha önce de belirttiğim gibi filmin daha ilk yarısında filmin sonunu doğru tahmin etmek çok film izlememden değil senaryonun basitliğnden kaynaklanıyodu ki senaryo çok önemlidir.
 
deathmetalman demiş ki:
WRONG TURN filmi hakkında yazan arkadaşa katılıyorum bende,film gerçekten klişelerle dolu ama milleti koltuğa çivilemeyi biliyor!..özellikle kızı ağzından ağaca mıhlama sahnesi varki o konsepti çok az filmde o güzellikte gördüm aferin çaylak ROB SHMİD(yönetmen) efendi!
Evet, o sahne cidden harikaydi 😆
 
hulyaengm ne bu hiddet bu celal! ?
Tamam senin icin sinema denildiginde senarist yada yönetmen önce geliyor olabilir. Ben zaten bu Tanrı emridir diye birşey söylemedim. Ha illa sert bir tartışma olsun diyosan ben direk taş atayım kuyuya potansiyel bir deliyim zaten. Sonra hep beraber cıkarmaya ugrasın. Yazdıgın yazıya cevap vermek bu konunun amacından saptırır bizi. Bu nedenle başka konuda tartışabiliriz bunu. Neyse...


Eski korku filmleri klasikleri vardı. Mesela Elm Sokagında Kabus. Kücükken Ne tırsadım Freddy'den. Ha bide usta yazar Stephen King'in romanından "O (it)" adlı film vardı. Psikopat palyanço. Ama simdi seyrettigimde cok dandik olduklarını kesfettim 🙂

Stephen King demişken: Rose Red Konağı'da idare ederdi. Bayagı uzun bir filmdi ama.240 dakika ve 4 cd. imdb puanı: 6,3. Tavsiye ederim. Bos bi vaktinizde seyredin.
 
düşüncelerin söylenmesi olayı amacından saptırmaz. ben de düşüncemi söyledim. katılırsın katılmazsın senin bileceğin şey. neyse..

hep söylüyorum yine söylicem korku denince aklıma gelen en değerli isim, Alfred Hitchcock. tüm filmlerini izledim ve izlemekten asla bıkmam. tam anlamıyla hazine değerinde yapıtlar.
uzakdoğu sineması da benim için hazine değerinde..
 

Geri
Üst