Korku Filmleri
- Konuyu açan uucar
- Başlangıç tarihi
K
karakiz
bence korku filmi oteldir yaa...çok rahatsız edici bi film.filmin olabilecek olayları konu etmesi çok önemli,zombi,hortlak filan gerçekçi değil bence..
olabilecek olayları konu etmesi??
zombi hortlak falan gerçekçi değil demek sence 😀
valla böyle bi mesaja nasıl karşılık yazılır yada yazılmalı mıdır bilmiyorum ama gerçekten komik !
sen sakın uzakdoğu sineması izleme o halde çünkü gerçek hayatta insanlar kılıçla dövüşürken uçamaz :!:
bana göre saçma bulduğun çoğu şey kendi içinde bi felsefe barındırıyor..
bu felsefeyide anlamak için sadece ekrana bakmak yetmiyor tabii ki...
bu işin kolay kısmı çünkü.
zombi hortlak falan gerçekçi değil demek sence 😀
valla böyle bi mesaja nasıl karşılık yazılır yada yazılmalı mıdır bilmiyorum ama gerçekten komik !
sen sakın uzakdoğu sineması izleme o halde çünkü gerçek hayatta insanlar kılıçla dövüşürken uçamaz :!:
bana göre saçma bulduğun çoğu şey kendi içinde bi felsefe barındırıyor..
bu felsefeyide anlamak için sadece ekrana bakmak yetmiyor tabii ki...
bu işin kolay kısmı çünkü.
çok afedersin ama karakiz kendi düşüncesini yazmış, sende onu aşağılayarak seviyesi düşük bir cevap yazmışsın.
sana mı kaldı hülyaengm, karakiz'ın korku filmlerindeki gerçeklik olgusunu irdelemek?
sen kendi üstün felsefe bilginle izle filmlerini ama kimseyi aşağılama. sana düşmez,haddin de değil zaten.
sana mı kaldı hülyaengm, karakiz'ın korku filmlerindeki gerçeklik olgusunu irdelemek?
sen kendi üstün felsefe bilginle izle filmlerini ama kimseyi aşağılama. sana düşmez,haddin de değil zaten.
Zombiler vudu kültü ile ilişkilidir. Haiti inancına göre zombiler tarlalarda çalışır ve basit, önemsiz görevleri yerine getirirler. Onlarda zeka veya duygunun izine rastlanmaz, koma durumundadırlar.
Onların ölü kişiler oldukları, öldükten kısa bir süre yeniden canlandıkları ve böyle kullanıldıkları söylenir.
Haiti yerlileri bu olasılığa inandıkları için genellikle çürüme gerçekleşene kadar, yeni gömdükleri ölülerin mezarlarını gözlerler, çünkü çürümeye başlamadan ölülerinin mezardan çıkartılıp bir zombiye dönüştürülebileceğine inanırlar.
Bu konuda yapılan araştırmalardan birinde Hurston adında biri bu zombi olayına şahit olur ve olayın kaynağını merak eder. Sonunda bu kişiye yüksek dozda bir tür ilaç verildiğini duyar ama bu konuda bilgi verecek birini bulamaz.
Buradan hareketle başka bir araştırmacı bir çeşit zombi ilacı olabileceğini söyler. Buna göre TTX adı verilen bu zehir fugu balığında bulunur ve 1 miligramı insanı günlerce bilinçli ama neredeyse ölmüş bir hale sokabilir.
Bazı halüsünojenlerinde bu işleme karıştığı söylenmektedir. Vudu pratiği çok gizli korunduğundan detaylar pek bilinmemektedir ama vudunun araştırılması tıbbın bilmediği bir şeylerin keşfiyle sonuçlanabilir diye düşünülmektedir.
Ayrıca zombinin kavramsal olarak ilk Gılgamış Destanı'nda geçtiği düşünülür:
"
Babam, Gılgamış'ı öldürmesi için bana gökyüzünün boğasını ver!
(Bir satır eksik)
Fakat sen gökyüzünün boğasını bana vermezsen, o zaman ben, cehennemin kapılarını kırar, direklerini fırlatır, kapıları ardına dek açarım. Yaşayanları yemeleri için ölüleri kaldırırım. Dirileri yesinler diye. O zaman dünyada ölüler dirilerden çok olur!
kaynak:http://sifirforum.com/myth_magic/zombiler-t14358.0.html
ukalaca konuşup, aşağılamak yerine bunları yazabilirdin ama "bu işin kolay kısmı çünkü." değil mi?
Onların ölü kişiler oldukları, öldükten kısa bir süre yeniden canlandıkları ve böyle kullanıldıkları söylenir.
Haiti yerlileri bu olasılığa inandıkları için genellikle çürüme gerçekleşene kadar, yeni gömdükleri ölülerin mezarlarını gözlerler, çünkü çürümeye başlamadan ölülerinin mezardan çıkartılıp bir zombiye dönüştürülebileceğine inanırlar.
Bu konuda yapılan araştırmalardan birinde Hurston adında biri bu zombi olayına şahit olur ve olayın kaynağını merak eder. Sonunda bu kişiye yüksek dozda bir tür ilaç verildiğini duyar ama bu konuda bilgi verecek birini bulamaz.
Buradan hareketle başka bir araştırmacı bir çeşit zombi ilacı olabileceğini söyler. Buna göre TTX adı verilen bu zehir fugu balığında bulunur ve 1 miligramı insanı günlerce bilinçli ama neredeyse ölmüş bir hale sokabilir.
Bazı halüsünojenlerinde bu işleme karıştığı söylenmektedir. Vudu pratiği çok gizli korunduğundan detaylar pek bilinmemektedir ama vudunun araştırılması tıbbın bilmediği bir şeylerin keşfiyle sonuçlanabilir diye düşünülmektedir.
Ayrıca zombinin kavramsal olarak ilk Gılgamış Destanı'nda geçtiği düşünülür:
"
Babam, Gılgamış'ı öldürmesi için bana gökyüzünün boğasını ver!
(Bir satır eksik)
Fakat sen gökyüzünün boğasını bana vermezsen, o zaman ben, cehennemin kapılarını kırar, direklerini fırlatır, kapıları ardına dek açarım. Yaşayanları yemeleri için ölüleri kaldırırım. Dirileri yesinler diye. O zaman dünyada ölüler dirilerden çok olur!
kaynak:http://sifirforum.com/myth_magic/zombiler-t14358.0.html
ukalaca konuşup, aşağılamak yerine bunları yazabilirdin ama "bu işin kolay kısmı çünkü." değil mi?
Ben eskiden bir yerlerde, zombilik hadisesinin guclu bir uyusturucu alimiyla iliskili bir yanlis anlasilmadan dogdugunu okumustum. Neredeydi hatirlamiyorum, cok guclu uyusturucu etkisi olan bir ot varmis ve bu ottan asiri dozda alanlarin kanlari cekilir, nabiz atimlari da asiri derecede dusermis bir gun suresince falan. Bu olaydan haberi olmayan bazi insanlarin; uyusturucunun etkisindeki kisileri "oldu" diyerek mezara gommeleri, (saniyorum bu gomme olayi da uzerlerine cok ince bir toprak atmakla sinirli) ve akabinde uyusturucunun etkisi gecince mezarlarindan cikan sahislari o esnada tesadufen goren kisilerin olulerin dirildigini sanmasi ve bunun kulaktan kulaga bugune binbir abartiyla zombilik olarak gelmesi gibi seylerdi okuduklarim.
Bir klasik. Suspiria italyan gerçek korku filmidir. Daha doğrusu cadı filmi. Yönetmen Dario Argento'dur.... 😉 İzleyecekseniz mümkünse orjinalini izleyin. Benzerini aramayın. Bu filmin afişi zamanında Türkiye'de kalp krizi geçirilmesine neden olarak yasaklanmıştır.(30 veya daha fazla kişi kalp krizi geçirmiştir.) Film 1977 Yapımı. Filmin sonunda da özellikle bir yazı geçer ve o yazı herşeyi anlatır. 😉
"bu filmin son 12 dakikasından daha korkunç bir şey varsa o da ilk 92 dakikasıdır."
"bu filmin son 12 dakikasından daha korkunç bir şey varsa o da ilk 92 dakikasıdır."
10 yasindaykene dogum gunumu kutlamak icin the exorcist filmini kiralamistim ve arkadaslarimla beraber izledik. 😆 En yakin arkadasimin saclari ayni o filmdeki kiz gibiydi.Izledikten sonra saclarini kestirdi 😆 ve 1 seneden fazla isikla yatmis yanliz yatagina gidecemis....pek ii fikir degildi sanirim o yasta o tur filmler izlemeye.O zmn izleyebiliyordum,korkuyordum ama herkes izliyordu diye alttan kalmak istemiyordum.Simdi izleyemiyorum korku filmleri ...cok kotu oluyorum film boyunca parmaklarimin arasinda izliyorum korku filmleri. :kaydim
Komedi filmleri tercih ediyorum :twisted:
Komedi filmleri tercih ediyorum :twisted:
enchant demiş ki:Bir klasik. Suspiria italyan gerçek korku filmidir. Daha doğrusu cadı filmi. Yönetmen Dario Argento'dur.... 😉 İzleyecekseniz mümkünse orjinalini izleyin. Benzerini aramayın. Bu filmin afişi zamanında Türkiye'de kalp krizi geçirilmesine neden olarak yasaklanmıştır.(30 veya daha fazla kişi kalp krizi geçirmiştir.) Film 1977 Yapımı. Filmin sonunda da özellikle bir yazı geçer ve o yazı herşeyi anlatır. 😉
"bu filmin son 12 dakikasından daha korkunç bir şey varsa o da ilk 92 dakikasıdır."
Goblin tarafindan hazirlanmis lanet olasi ama bir harika korkunc melodili muziklerine ne demeli ciddi anlamda korkutan bir film, izleyin.
hulyaengm demiş ki:
Zombi,hortlak,vampir meseleleri artık korkutucu olmaktan çıktılar ve dolayısıyla doymuşluk hissi yaratmaya başladılar.O yüzden son dönem korku sineması tıkanmış halde...Orijinal bir iş çıkmıyor,dolayısıyla etki bırakmıyor.Yani artık zombinin vampirin felsefesi kalmadı. 😀
Şeytan niye bu kadar etki bıraktı?Tipik bir yönden gitmediği,insanların içlerinde yaşadığı din çelişkisinin üzerinden başarılı bir şekilde konu işlediği için...(Ayrıca '70li yılların korku filmi atmosferleri çok başarılı...)Küçük yaşta izlediğim ve korktuğum bir filmdi ki şu an hala açıpta izleyemem.Ama izlediğim çoğu zombi,vampir filmlerinden hiç korkmadım.
Aslında günümzde -her ne kadar gerilim yönetmeni olsa da- Alfred Hitchcock dehasında korku yönetmenleri olsa çok güzel olurdu.(Kullandığı fikirleri görmek için Dial M For Murder,Rear Window ve Birds gibi filmlerini izleyebilirsiniz.)Korku filmleri formülize oldu çünkü,bol bol kan ve tiksindirici sahne daya,tamam,bitti.Oyunculukmuş,senaryoymuş,hak getire...
Acikcasi genel kaninin aksine Hitchcock'tan pek haz etmiyorum. Asiri manipulatif bir teknigi var. Shamalayan gibi. Yani yonetmenlik tarzlari benzemiyor, ama ikisi de ileri derecede manipulatif bir sekilde seyirciyi gutme yoluna gidiyorlar ve ben bundan rahatsiz oluyorum. Surekli istedigin kareleri gostererek veya kurguyu eksik bicimde anlatarak izleyiciyi germek, korkutmak, heyecanlandirmakkolaydir. Tamam biraz zeka ister, ama sanatsal yonden bana cok birsey ifade etmiyor acikcasi. Izlerken geriliyorum, fakat sonra aklimda bir iz kalmiyor.
zombi, hortlak türü şeyleri hiç sevmedim... Korkutucu gelmezlerdi... Genelde insanların mutasyone uğrayarak yaratıklara döüştüğü filmleri çok severim...😀 Temasını şeytanın oluşturduğu ve din üzerinde kurulmuş filmler ilgi çekecektir hep çünkü bu konular günümüz insanı için bi hayli gündemde... The Exorcist Of Emily Rose (sanırım böyleydi 😀) Onu izlemeden önce "bu olay gerçek belgelerle desteklenmiş ve yaşanmıştı diyordu "film başlamadan yapılan bu küçük şey bile insanı korkutuyordu 😀 Yada şu şeytan olan çocuk vardı hani 666 mıydı neydi o mesela; din temalı..
Ama sizlere bir şeyi itiraf etmek istiyorum. Bu çok samimi bi itiraf olacak 😀
Garez filmini izledikten sonra hani bembeya küçük bi oğlan çocuğu köşelerde büzülüp otruyordu ya Allah'ım benliğime öyle yerleşmiş ki geceleri her tarafta oturan beyaz bi çocuk görüyordum hele ki o gözler... 😀 Filmden korkmadım izlerken ama o çocuk ben de etki bıraktı... Tabi geğirme seslerini de unutmamak gerekir 😀
Ama sizlere bir şeyi itiraf etmek istiyorum. Bu çok samimi bi itiraf olacak 😀
Garez filmini izledikten sonra hani bembeya küçük bi oğlan çocuğu köşelerde büzülüp otruyordu ya Allah'ım benliğime öyle yerleşmiş ki geceleri her tarafta oturan beyaz bi çocuk görüyordum hele ki o gözler... 😀 Filmden korkmadım izlerken ama o çocuk ben de etki bıraktı... Tabi geğirme seslerini de unutmamak gerekir 😀
kingofloss__ demiş ki:
Şeytan filmi benim en sevdiğim ve ciddi anlamda korktuğum bir filmdir..Rahiplerin şeytanla karşılaşmalarındaki soğukkanlılıkları,herşey bittikten sonra evin hizmetçisinin(ya da bakıcı tam bilmiyorum) evde tek kalmak istemesi falan beni epey ürkütmüştür..Tabi görsel olarakta çok doyurucudur film..
Ayrıca filmde nedense bazı önemli sahnelerden sonra(mesela örümcek yürüyüşü) hemen sahne biter ve elemanlarımız ertesi gün yolda konuşmaya devam eder..Bu bana ilginç gelmiştir hep..Ne biliyim öyle bir sahneden sonra evdekilerin tepkilerini,yaptıklarını falan görmek isterdim 😀
serox demiş ki:
The Exorcism of Emily Rose 😀 The Exorcist baska 😀 Bence basarisiz bir filmdi. Daha dogrusu cerezlik bir filmdi sonuna kadar izledim iyiydi oyle 🙂
666"li film de sanirim The Omen'dir. Muzikleri yeter diyorum, baska da birsey demiyorum o film icin 😀
Garez'i izlemedim, ama cok korkunc olmadigi halde cocuklugumda hayatimi kabusa ceviren Batman 1 deki Jack Nicholson'un oynadigi Joker karakteridir. Baska herhangi bir sey uzerine o kadar kabus gormemistim. Belki de tiplemenin basarisinin yaninda hayatimda sinemada izledigim ilk film olmasinin da etkisi vardir bu durumda. 🙂
Benzer Konular
