gitarların pahalı olması jackson'un prestijini bozmaz. hatta artırabilir. "şu şu ünlüler jackson kullanıyor. ama burda pahalı. biz alamıayız. demek ki çok iyi gitar." deliler gibi gunsnroses dinlerdim; kanadada dükkandan içeri girdim, ve les paullerden başka gitarlare bakmadım bile. çok sonra burda daha düşük bi fiyata sattım.
herkes heryerde istediği fiyata satamaz mı? satar. e-bay'den 500 dolarlık gitar alın. geliyor mu? gümrükte takılıyor mu? alıyo musun bu riski? adam orda koca dükkan işletiyo. 200 dolara washburnleri de satıyo, 1000 dolara jackson da. fiyatın standart olması hiçbiryerde sözkonusu değildir. amerikada da bin türlü fiyat alırsınız, üretici firma onu belirleyemez. yalnızca ülke çapında seri olan dükkanlarda (guitar central vs.) büyük indirimler olur. pawnshop denilen yerlerde de öyle bir pazarlık payı vardır ki.. bit pazarını mumla ararsınız.
bu işin bir sebebi de ikinci ellerdir. ankarada yaşarken; konsinye işi yapan dükkanlar her zaman %10 koyarlardı. istanbulda; aznavur'un altındaki dükkana sorduğumda %35 alıyoruz demişti. murat-seven gitar(ya da adı her neyse, tünelin en girişinde soldaki dükkan) les paul gitarımı bırakmıştım. 450$ için, ne kadar koyuyosunuz üstüne? dedim 50-100 dolar fln, ne kadar olursa, dedi. bir arkadaşıma sordurdum, 800 dedi. gittim geri aldım. aynı şekilde zuhal'e amfi bıraktım; 400 dolar istedim. arkadaşıma sordurdum; 800.. gittim; niye böyle yapıyorsunuz? dedim. yoo öyle yapmıyoruz diye yalan söyledi bir de. "ver lan o zaman amfimi" üstelik de ilk bıraktığımda denerken speakerları yanlış bağlamıştı. bir baktım arkasına.. ulan!!!
istanbulda ikinci elde en çok çalışan gözde müzik dahi az da olsa bunu yapıyor. bu konuda ankaranın gözünü seveyim. %10 derler, bi kere de böyle terbiyesizlik yapan görmedim. ikinci el daha yaygın olsa, birinci eller de düşecek. burada elimizden gelecek olan en iyi şey, müziği yapmak, yapana destek olmak.
serbest piyasa ekonomisine devam etmemiz etmememiz bişey değiştirmiyor. o zaten bizi takmadan devam ediyor. tüketim arttıkça fiyatlar düşüyor. ben başladığımda fender usa en uygun 1200 dolardı, gibson'ı ise rüyamızda görürdük. (fenderin en azından squier'ı vardı) şimdi epiphonelar var, cort var, zort var.. sapındaki yazıya değil de sesine baktığınızda daha uygun fiyata güzel gitarlar var. bunun sebebi de serbest piyasa fln değil. ürünün yaygınlaşması.
amerikada serbest piyasa almış yürümüş; ama gitarı amfiyi en ucuza orada bulursun. baktım princeton 112 amfi satıyor adamın biri 350$.. e normal.. e-bay'e bi girdim.. 50 dolar mı dersiniz, 40 mı? aynı mala. ama param olursa türkiyede 300 dolara buldum mu o amfyi alırım.
serbest piyasada herkes istediği fiyattan mal satmaz. fiyatları talebe göre belirlerler. zengin bir tanıdık, nerden estiyse, bi bilene sormuş; gitmiş 2000 dolara bi ibanez bilmemne almış, duvarına asmış. bi alayım çalayım dedim. aylardır dokunulmamış. tel koptu. dedi ki:"aaa naptın? teli kopardın!!! noolcak şimdiii?" dedim; "sen bunu bana ver; ben sana duvarına asacak başka janjanlı bi gitar getireyim, hem telleri de kopmamışından..." hemen anladı numaramı olmaz dedi. üstelik bu herif bi de pazarlık etmiştir o gitarı alırken. şimdi böylesine zaten; 100 dolarlık gitarı versen 2000e müstehak.
gerçekten çalacak olan da, hangi gitarın ne kadar edeceğini bilir. önümüzde koskoca internet var; yıllardır harmonycentral var, bilmemne var. dersin ki; bunun fiyatı budur. en son kaça veriyosun? uymazsa çeker gidersin. uyduruk bir fiyata satıyorsa kendi kaybeder. kimse pahalı mal satıyor diye suçlanmaz. kötü malları pahalıya satmak için saçma sapan oyunlar çeviriyorsa ayıptır. oraya da uğramayız zaten, tanıdığımıza tanımadığımıza da duyururuz. turgut özalı ben de sevmem ama bu fiyatların serbest piyasayla doğrudan alakası yok. işin içinde ithalat gümrük fln var. bi de böyle gündüz internet başında canı sıkılanlar adamlar var ki sayfa sayfa forum dolduruyolar...
al bu da zuhalle ilgili bir anım daha; vah pedalı soruşturuyorum; "işte bu," dedi "jimi hendrix'in kullandığı pedaldan" bi baktım dijital bi pedal, 8 tane modu var üzerinde.. hangi jimi hendriz? hangi uzay çağında kullanmış o pedalı!!!
bu arada hakkını yemeyelim tabii. ankarada zuhal'e girince; istanbuldakinin yarısı kadar ilgili davranırlar. ama fiyat konusunda da 10 kat daha doğrucudurlar ve peşin alımda çok çok fazla indirim yaparlar. istanbul-ankara farkı işte... burada daha sakin insanlar.. birbirlerini bıçaklamaya o kadar hevesli değiller.
bu arada istanbul zuhal dediğim; aman karıştırmış olmayayım; tünelden aşağı inerken; sol taraftaki oldukça büyük mağaza, girişte gitarlar piyanolar, alt katta kayıt malzemeleri hoparlörler, üst katta da davullar olan... doğru demişimdir umarım.