acele çıktım, devamını getirelim;
önemli demiştim; mükemmel yalıtımı aramak kutsal kase peşinde koşmak gibi. mükemmel mekanı bulmaya bakmak gerek önce. hatta en iyisi, öyle bir depo, garaj bulacaksınız ki, minimum yalıtımla işiniz hallolsun.
kabaca teorisi iki çeşit ses var, direk darbe ve havadan gelen titreşim. fakat sonuç aynı. ses bir cisme çarpınca, çarptığı cisim titriyor, ve ses kaynağı haline geliyor. yani krosunuz duvarları titretiyor, birbirine bağlı bütün duvarlarla bütün binanın koca bir hoparlör oluyor. böyle olunca da seslerin iki yere birden gitmesini engellemeniz gerek. birincisi, tavan ve tabandan üst ve alt kata, ikincisi bütün duvarlardan, binanın tümüne. en alt kat olması çok şey kazandıracak, ama yine de tabanı yalıtmayacağınız anlamına gelmez. üst katınızın boş olması da tavanı.
sonuç olarak çok yeriniz varsa, duvarlara izocam tutturup sonra 5-10 cm boşluk bırakıp, ytongdan duvar örebilirsiniz. kullanımı çok kolay bir malzemedir, çimento gerektirmez. kalekimle lego yapıştırır gibi yapıştırırsınız. ne kadar özenirseniz o kadar düzgün olur. tabi bunu yapmadan önce tabanı halletmeniz gerekir. ytongdan ördüğünüz duvar yere direk temas etmeyecek. oda içindeki oda yüzecek yani. alta kalın bir kat sert taşyünü üzerine destekler üzerinde bir yüzer taban ideal olur. garanti olması için tabanın üzerine de bir kat daha sert taşyünü üzeri duralit yapabilirsiniz, duralitten daha zahmetli ama çok daha ağır ve dayanıklı olarak, şap atabilirsiniz(çimento) üstüne de kalınca bir halı güzel olur. davulun duracağı yeri de aynı şekilde bir kat daha 30 cm kadar çıkarsanız, krosun sesini daha rahat duyabilirsiniz. böylece davulcu abanmak zorunda kalmaz.
tavan için; ytong duvar esas tavana en az 40 cm kala bitmeli. ondan sonra önce tavanı sert taşyünüyle kaplıyoruz. ya da yumuşak taşyünü üzerine (adını doğru hatırlıyorsam) polyepilen matlar koyarak, onlar için satılan vidalarla tutturuyorsunuz. bu matlar bildiğiniz kamp matına benziyor ama çok daha ince. taşyünü tavanda tek başına düzgün durmayacağından onun üzerine bunu koyup çakıyorsunuz. bunun için özel dübeller var. bunlar başı oldukça geniş plastik dübeller. tavanda taşyününü tutuyorsun; üzerine matı geriyorsun; sonra uygun yerlerine matkapla delik açıp bu dübeli takıyorsun. sonra dübelin ortasına pimini takıp çekiçle vurduğunda, dübelin içi şişiyor ve orada sabitleniyor. fakat tavan delmek çok yorucu bir iş. yapısı duvardan çok farklı ve içinde çok fazla çelik var. o yüzden kolunuza kuvvet. matkabınız da oldukça güçlü ve kaliteli olmalı. ben 3 matkap yaktım tavanla uğraşırken. (ha bu bahsettiğim matlar ve dübeller istanbul perşembe pazarında ve ankara sitelerde kolaylıkla temin edilebilir)
her neyse; bunu yaptıktan sonra ytongların üzerine bitişik olacak şekilde asma tavanı hazırlıyoruz. asma tavan malzemeleri alçıpan malzemelerinin hafiften modifiye görmüş halidir. eli işe yatkın kişiler için uygulaması oldukça kolaydır. asma tavan için bir iskelet yapıp alçıpanları alttan tutturuyoruz. sonra içini taşyünüyle doldurup, üzerine bir kat daha alçıpan koyuyoruz. bu üstüne koyma işi oldukça zor olacak, çünkü dar alanda çalışıyor olacaksınız. alçıpanları parçalaya parçalaya koymanız gerekecek. bunun yerine ağır bir halı daha çok tercih edilebilir. önce üst tarafı yapmak da uygun bir seçim olabilir. ama o zaman da alçıpanın üzerine taşyününü yerleştirip, hepsini birlikte tavana kaldırmanız gerekecek. malzeme oldukça ağır olacak ve taşyünleri sağa sola kayacağından köşeler açılacak.
herneyse, bunu da yaptıktan sonra geriye kapı kalıyor. bir kapı iç odada, ytong duvara tutturulmuş, bir kapı da dış, esas odada, normalde kapının olduğu yerde olacak. pimapenciye iki adet camlı kapı yaptırabileceğiniz gibi kapıyı kendiniz de yapabilirsiniz. fakat pimapenciye yaptırırsanız, kullandığı normal camları değil, 2mm daha kalın cam kullanmasını istemelisiniz. fakat bence kapıyı da kendiniz yapmak daha makul. bunun için sadece kalaslarla çerçeveyi yapıp, yine kalınca bir duralit-sunta vs. ile kapıyı yapmak uygun ve kolaydır. ölçüp biçmelerinize dikkat etmelisiniz. kapıyı kutu şeklinde yapacaksınız ve içine yine taşyünü dolduracaksınız. menteşeleri de bulabildiğiniz en güçlü, büyük menteşelerden seçeceksiniz.
şimdi bakıyorum da, anlatması bile bu kadarken sürerken, yaptırmak için malzemenin üzerine bir 3 milyar istemek her ustanın hakkıdır.
değişik yöntem olarak, önceki sayfada birinin çizimini verdiği gibi iki taraflı alçıpan duvar da olabilir. önemli olan; içeri ördüğünüz duvarın kütlesi. taşyünü bunu artırıyor. bir yandan da boşluklu olduğu için ses içinde direk hareket edemiyor. yani sert katıların aksine sesin geçmesi daha zor. alçıpanın ise burada bir katkısı yok. sadece taşyünlerini dik tutmaya yarıyor. ha bu arada camyünü, taşyünü.. hangisinin daha iyi olduğunu bilmiyorum. taşyününün ısı direnci çok daha yüksek ki bunun bizle ilgisi yok. değişik yerlerden değişik yorumlar duydum; fakat olay kütleyle birebir alakalı olduğundan son seferde oyumu taşyününden yana kullandım. karşılaştırma şansım ise olmadı. fakat taşyünü daha pahalı. değişik ürünler denedim, uyduruk ucuz markalar elinizde dağılıyor; taşyününü üreten sadece izocam ve özpor. özporunkiler dandik göründü. bir de yoğunluk seçeneği yoktu. ve kötü elyafları kullanınca, uygulaması çok zor oluyor. zaten her tarafınıza yapışıp kaşındırıyor; bir de elinizde darmadağın olunca her taraf iyice batıyor. uygularken mutlaka ağzınızı kapatacak birşey, elinize eldiven ve gözünüze gözlük takmalısınız.