Türk Mühendisleri yetişin, mesleğiniz katlediliyo!!!!
Arkadaşlar, ben İnşaat Teknikeriyim. 1. sınıf A klass yapılarda da uzun zamandır görev yapmaktayım. Şimdiye kadar yazılanların ve fotoğrafları çekilen veya şema olarak gösterilen işlerin hepsi ingilizlerin deyimiyle bullshit yani saçmalık.
Bi ara bi arkadaş yazmıştı şimdi gelmedi ismi aklıma fizik kurallarıyla açıklamış olayı, güldüm, aşağılamak için deil kesinlikle yanlış anlaşılmasın. Türkiye' de ne yazık ki biri ben yemek yapıcam deyince herkes başaşçı kesiliyo, herkes kendince uzman yorumlar yapıyo.
Kimisi olayı fizikle açıklamaya, kimisi fotoğrafla kazıklanışını, kimiside kendi hesap makinesinin faturaya veya işine yansıyacağını umarak bazı açıklamalar yapmış.
Profesyonel ses yalıtımı gerçektende o stüdyocuların attığı gibi milyarlar tutmaktadır. Kendi stüdyonuzu açamayasınız diye kendi kendilerine paranoyaya girmelerinin eseri değildir. isteyen yazının bundan sonraki bölümünü okumayıp bir izolasyon yapar ve işyerine yeniden izolasyon yamak zorunda kalıp, artı olarak eski yaptığı şaheserinin sökülüşünü ve o bahsettiği 1 - 2 milyarının uçuşunu izler ya da mantık ve inşaat biliminin çerçevesi içinde bu işin nasıl yapıldığını öğrenir, böylece bir bilgiye daha ulaşmış olur.
Öncelikle ses oluştuğu alanda dalgalar halinde yayılır ve çarptığı yüzeylerde de aynı şekilde hareket eder, yani sürekli dalgalar. Herkes sesin duvarlarda yapılan izolasyonla çözüldüğünü ve buralarda abzorve edildiğini zanneder. bu olayın en büyük yanlış anlaşılan ve bilinçsiz yapılan yönüdür.
Ses ilk olarak duvarlara çarptığında emilim ne kadar iyi olursa sonuca o kadar çabuk varılır, halk tabirince karkas denilen yani alimüyum profiller ile yapılan alçı panel sistemleri kesinlikle tehlikelidir. Eğer arkasında titreşimi emecek kadar hava tamponları yaratılmazsa bu ses direkt olarak dışarıya kendini atar. Önemli: ses kendini aynı notada veya frekansta deil, bi sonraki odanın veya duvarın kendine has oluşmuş akustiğinin belirleyeceği frekansta veya notada açığa çıkaracaktır. Yani durum tehlikelidir. İşiniz şansa kalmıştır. Duvar ya alt frekanslarda ses çıkaracak, ya bunu tamamen kesecek yada üst frekanslara yani şikayete doğru yükselecektir.
(Örnek: Merkezi sistemli apartmanlarda oturan arkadaşlar, kalorifer kazanının yaptığı titreşimi sadece kazanı kauçuk ayaklara oturmakla çözeceklerini zanneden mimar, mühendis, tekniker ve ya mütahhit olan gerizekalı arkadaşaların [yada bununla kar eden cingözlerin] kurbanı olmuşlardır. Radyatör borularından gelen titreşimlerin radyatörlerde nasıl davul etkisi yaptığını eminim tecrübe edenlerimiz vardır.)
Sesin dağılımına devam edelim, ses duvarlara çarptıktan sonra özellikle aynı anda, bakınız bunu vurguluyorum, aynı anda köşelerde toplanacak ve buralardan 3 boyutlu olarak geri dönecektir. Bu geri dönüşe müzik insanları feedback (fidbek) demektedirler. Feedbackin önlenemez yükselişi oda içerisinde müziğe kesinlikle ortam bırakmayacak yada çıldırma ve sataşma düzeyine kadar olay büyüyecektir, ki stüdyolarda bize yardımcı olan arkadaşlarla genel kapışma sebebimiz budur.
Olayın ne kadar ciddi olduğunu anlamış olduğunuz için sizleri önce kendi, sonra da işyerinize gelecek insanların sağlığı ve belkide huzurları ve huzurlarınız için profesyonel destek almaya davet ediyorum.
Akustik çok kolay ve bu kadar ayağa düşmüş bir iş olsaydı, şimdi bu işin mühendisliği okutulmaz, Mimar Sinan'a da "Yüce Mimar" lakabı takılmazdı.
Kesinlikle beni yanlış anlayıp hava attığımı veya insanları aşağıladığımı zannetmeyin, sonuçta bende bu anlattıklarımı tecrübe ederek öğrendim, banada anlatıldı. Amacım bilinç kazanılmasına yardım etmekti. Şürç-i lisan etti isem af ola...
Aklıma gelmişken, şu avrupa mallara çamur atan arkadaş inşallah Türkiye' nin en iyisiyim diyen bir inşaat şirketinde Türkiye' de olan bir işte çalıştıktan o avrupa mallarla nasıl iş yapıldığını gördükten sonra, birde bu işin avrupada nasıl prosedüre uygun yapıldığını ve nasıl mükemmel sonuçlar alındığını görmesini isterim. Alaka kuracak bi atasözümüz vardır aklıma gelmedi. Hani bişey birinin elinde güzeldir derler ya, onun gibi. Avrupa malı alıp, öküzün eline verirsen alma tabi git hiç deilse yerli al öküzün masrafı az olsun.
Herkese iyi eğlenceler.
O fotoğrafları koyan arkadaş, umarım tavanın sarkmaz, çünkü o tavana uygulana taş yünleri plastik dübel olarak tabir ettiğimiz malzemeyle m² başına en az 6 adet düşecek şekilde sabitlenmelidir. Buda ucuza getirme yöntemlerinden birisi tabii ki.!!!