Studyo ses yalıtımı

şçilik önemli. Bu yüzden yollara çıkıp dekorasyon, mimarlık veya inşaat işlerinden iyi anlayan ve ekibi iyi olan (ki bu asıl konu) bir firma bulup onlarla detaylı konuşup anlaşman gerek. Telefonla olmaz. İyi bir anlaşma, kağıt üzerinde her nokta tek tek belirtilmiş, yapılacak işler sırayla yazılmış olan senetli sepetli kağıtlar imzalanır. Başka türlü o iş bitmez, bitse de iyi olmaz. Saçların ağaracak, ona buna bağırığ olmadı diyeceksin. Her dakika başlarında bekleyeceksin. Yani birkaç haftada birkaç yaş atlayacaksın...

Kolay gelsin.
 
bende yalıtıma başlayacağım.biliyorumki ucuz maliyette istediğim şekilde bi randıman alamayacağım.zaten profesyonel bişey de yapamam.burda ve diğer sitelerde okuduğum konularda 3 malzeme üstünde duruluyor;taş yünü,kaya yünü,cam yünü.bunların hangisi en iyisi?
 
Camyünü hariç ikisi iyidir. Camyünü çok statik yapar, mikrofon ve gitar ileyken çarpar. Elektriği boşaltmaz odada tutar. İstediğin kadar topraklama yap olmaz. Diğer iki malzemede de olma ihtimali var ama çok çok az.
 
Atalay demiş ki:
Camyünü hariç ikisi iyidir. Camyünü çok statik yapar, mikrofon ve gitar ileyken çarpar. Elektriği boşaltmaz odada tutar. İstediğin kadar topraklama yap olmaz. Diğer iki malzemede de olma ihtimali var ama çok çok az.

ses geçirmeme yönünden???
 
Bir farkı yok. Malzemelerin hepsinin de yoğunluk katsayısı var. Ona göre fiyatları değişiyor. yoğunluk 40 tan yukarısı işini görür bulursan da 70 e kadar var. Metrekareye düşen yoğunluk ne kadar fazla olursa o kadar sert ve ağır oluyor. Yere serilenler metrekareye 4 ton yük taşıyabiliyor ve özelliğini kaybetmiyor. Şahsen kayayününü tercih ederim. Yalıtım değerlerini Özpor firmasından bulabilirsin sanıyorum. İyi üründür.
 
merhaba arkadaslar..sitede yeniyim..ben odamda rahatlıkla yan flut calabilmek istiyorum..tek derdim ev arkadaslarımı rahatsız etmemek..bunun için bildiğiniz basit bir yöntem varsa ve benimle paylaşırsanız çok sevinirim..amaç sadece dışarıya giden sesi azaltmak..teşekkurler..
[email protected]
 
Çok zahmetli bir iştir ses yalıtımı, çok sancılı bir süreçten geçer yapımı. Malzemenin kalitesi ve bu malzemenin uygulanışındaki işçilik. Ne kadar çok malzemeniz olursa olsun, işçilik düzün yapılmadığı zaman başınıza iş açarsınız. Bu tarz bir sorunun en yakın şahitlerindenim ve diyorum ki, "Allah düşmanımın başına bile vermesin!" 😀

Saygılar...
 
zelal demiş ki:
Merhaba arkadaşlar.. sitede yeniyim... Ben odamda rahatlıkla yan flüt çalabilmek istiyorum. Tek derdim ev arkadaşlarımı rahatsız etmemek. Bunun için bildiğiniz basit bir yöntem varsa ve benimle paylaşırsanız çok sevinirim. Amaç sadece dışarıya giden sesi azaltmak. Teşekkürler.
1- Arkadaşlarına birer tane kulak tıpası al. 🙂
2- Flüte susturucu gibi birşey tak.
3- Yalıtım yap.

Üç seçeneğin var. İkisi basit birisi zor. Zor derken paraya bakar aslında. Neyse öğrenci için düşünürsek, en kolayı kapının tüm kenarlarına kauçuk kapı bantlarından yapıştır.
http://www.polikur.com.tr/images/urunler/med/2201.jpg
Herhalde kapının altı boş, orayıda havluyla falan tıka. Duvarlar çok çıplak ve odada az eşya varsa yankıda vardır kesin. Yankıyı azaltabilirsen faydası olur. Bunun için duvarlara perde, halı ne varsa as. Bu kadar. 8)
 
SES YALITIMI KONUSUNDA BİR KAÇ AÇIKLAMA
"Ses yalıtımı, daha doğru bir deyimle, ses geçiş kaybının arttırılması, gürültü denetiminin bir bölümüdür. Gürültü denetimi, gereksiz gürültülerin yok edilmesi, gürültünün kaynağında azaltılması, kaynağına hapsedilmesi, yayılmasının önlenmesi, bir bölüme girmesinin önlenmesi gibi, gürültü kaynağından kulağa uzanan yolun, belli bir plana göre adım adım incelenmesi ve alınacak önlemlerin bu göre saptanması anlamına gelir.
Ses yalıtımı ise, sesin bir bölmeyi geçmesi ile ilgili olup, gürültü denetiminde başvurulması her zaman zorunlu olmayan bir adımdır. Bu nedenle, gürültü ile ilgili herhangi bir konuda, önce gürültü denetim planına göre bir inceleme, problemin teknik, pratik ve ekonomik yönden daha az külfetle çözüme kavuşturulmasını sağlayabilir. Bu yazının konusu ise, yalnızca ses yalıtımı olup, unutulmaması gereken bir kaç önemli noktayı anımsatmak ve kimi terim ve kavramlara açıklık getirmektir."

SES YALITIMI KAVRAMI
Yalıtım (tecrit, izolasyon), genelde, çevresinden ayırmak, çevresi ile ilişkisini kesmek ve biraz daha dar anlamda, dış ortamla enerji alışverişini önlemek gibi, kesin sonuç belirten anlamlara gelmektedir. Bu güne kadarki gözlemlerimize göre, ses yalıtımı da, çoğu kez ve özellikle bu tür bir yalıtım yapılmasını isteyenlerin çoğunluğunca böyle kesin sonuç alınabilecek bir işlem gibi düşünülmektedir.
Oysa, ses enerjisinin bir duvardan, bir döşemeden, bir pencereden yani herhangi bir bölmeden geçişi, belli oranlarda azaltılabilir fakat pratikte, kesin bir biçimde önlenemez. Yani konu aslında ses yalıtımı değil, geçen sesin azaltılmasıdır. Deyim kolaylığı bakımından ses yalıtımı dense bile, bunun ne anlama geldiğinin unutulmaması, görüşmelerin buna göre yapılması ve beklentilerde bu gerçeğin unutulmaması doğru olur.
Aslında, yabancı dillerde olduğu gibi, tanımlarına uygun olarak (ses) geçiş kaybı (transmission loss / affaiblissement de transmission) ve gürültü azaltımı (noise reduction / réduction du bruit) terimlerinin kullanılması daha uygun olur.
Bu konuda önemli bir nokta da şudur: Ses (ya da gürültü) geçişinin, oradaki gereksinime göre belirlenmiş bir oranda azaltılması gerekir. Bu oranın altında ya da üstünde bir azaltma gereksiz yere yapılmış ve pek bir işe yaramayacak olan bir harcama demektir. Bu boşuna harcama çoğu kez pek te önemsenmeyecek bir büyüklükte olmaz. Bu nedenle de ne yapılacağına titiz bir etüd ve ciddi hesaplar sonucu karar verilmelidir.
YUTMA ÇARPANI
Havada yayılan ses enerjisi (ses titreşimleri) bir yüzeye geldiğinde, genellikle üç olay birlikte olur: Bu enerjinin bir bölümü yansır, bir bölümü soğurulur yani başka tür bir enerjiye dönüşür, bir bölümü de bu yüzeyi geçerek yayılmasını sürdürür. Yutma çarpanları soğurulan ve geçen enerjinin toplamını, yani yansımayan enerji oranını verir. Yani, yutma çarpanı, (Schallcluckgrad / coefficient d'absorption) ses enerjisinin başka bir enerji türüne örneğin ısı enerjisine dönüşerek ses enerjisi türünden yok olduğu oran değildir. Ses enerjisinin, başka bir tür enerjiye dönüşüm oranına eğer soğurma çarpanı dersek, yutma çarpanı, çok özel durumlarda bu çarpana eşit, fakat hemen her durumda soğurma çarpanından daha büyüktür.
Yukarıdaki açıklama, yutma çarpanlarının ölçülme yöntemleri düşünülürse daha iyi anlaşılır. Gerek boru içinde duran dalgalar yöntemi, gerekse yansışım (reverberasyon) süresi bilinen yansışmalı (reverberan) bir iç mekana, yüzölçümü belli bir gereç koyarak yansışım süresindeki değişime göre yutma çarpanını hesaplama yöntemi, yansıyan ses erkesi oranını kullanmaktadır. Yani, yutma çarpanı, yansımayan ses olarak tanımlanmaktadır. Bu konuda Friedrich Bruckmayer'in "Schalltechnik im Hochbau" kitabında ve A.C. RAES'in "Acoustique Architecturale" kitabında dolaysız ve açık anlatımlar bulunmaktadır.
Pratiğe dönük örnek vermekte de yarar olabilir. Örneğin açık pencerenin yutma çarpanı 1 dir. Yani bu yüzeye gelen ses enerjisi bütünü ile yutulur. Oysa bu durumda bir soğurma olayı yoktur. Daha ufak açıklıklarda da frekansa bağlı değişik yutma çarpanları verilmiştir. Bu ufak açıklıklarda kimi frekansların yansıması ve daha belirgin bir kırınma (diffraction) olayı söz konusudur. Fakat ses enerjisi başka tür bir enerjiye dönüşmemektedir.
SESİN YUTULMASI VE YALITIMI
Genelde yutma çarpanları, soğurma çarpanları gibi düşünülmekte ve ses yalıtımında gereçlerin yutma çarpanlarından medet umulmaktadır. Aşağıda sesin soğurulması ve geçmesi olaylarına açıklık getirilmeye çalışılacaktır.
Ses enerjisinin soğurulması, başka tür bir enerjiye dönüşmesi anlamına gelir. Bu enerji türü genellikle ısı enerjisidir. Bu enerji türü değişimi, ses enerjisinin havada yayılması ile hava moleküllerinin kazanmış olduğu artı devingenliğin, bu moleküllerin, gözenekli gereçlerin gözenek cidarlarına sürtünmesi sonucu azalması ile, yani kısacası sürtünme ile, ya da havada oluşan akustik basıncın (hava basıncında ses frekansına bağlı eksi-artı, devirsel değişimlerin) esneyebilen bir bölmenin bir yanında oluşturduğu devirsel basınç değişimlerinden ötürü bu bölmenin şekil ya da konum değiştirmesi ile, yani bu enerjinin bu “iş” için harcanması ile olur.
Burada dikkatlerin çekilmek istendiği nokta soğurulma oranlarıdır. Bunlar aritmetik oranlardır. Oysa algılanan ses düzeyi logaritmasal bir büyüklüktür. Sessel yeğinlik, santimetre kareye gelen güç (µW/cm2) olarak verilir. Algılanan ses (akustik basınç) ise bunun ondalık logaritması ile ilgilidir. Yani, örneğin ses enerjisinin yarı yarıya azalması (% 50 oranında yutulmuş olması), ses basınç düzeyinde ancak 3 dB lik bir düşme sağlar. Bu da ancak algılanabilen çok ufak bir değişikliktir. Ses enerjisinin % 90 oranında azalması yani 10 kat azalması ses basınç düzeyinde 10 dB, bu enerjinin % 99 oranında azalması yani 100 kat azalması 20 dB lik bir düşme sağlar. Oysa bir ses yalıtımı gereksinimi ortaya çıktığında çoğu kez 40~50 dB düzeyinde bir azaltma söz konusu olmaktadır. Demek ki, kullanılabilir kalınlıktaki bir gerecin, yutma çarpanı 0.99 olsa bile, bu gereç ses yalıtımı için kullanılamayacaktır.
Akla şöyle bir soru gelebilir: Acaba sesin, örneğin cam yünü, taş yünü, keçe vb. gözenekli gereçler kullanılarak geçmesi azaltılamaz mı? Bu sorunun yanıtı yukarıdaki açıklamadan çıkarılabilir; Bu yolla geçen seste belli bir azalma elde etmek isteniyorsa, bu gözenekli gereçleri en az 50~60 cm kalınlıkta kullanmak gerekir. Bu ise ne yapımsal, ne de ekonomik açıdan akılcı bir çözüm olmaz ve kolayca da uygulanamaz.
YUTMA ÇARPANLARININ KULLANIM ALANI
Esas amaç ses basınç düzeyinin gerekli oranlarda düşürülmesi olduğuna göre, yutma çarpanlarından, bu çarpanların, tek bir süreç içinde, peşi peşine bir çok kez kullanılması durumunda yararlanılabileceği anlaşılmaktadır. Bu da yalnızca iç mekan akustiğinde söz konusudur.
Bir iç mekanda, karşılıklı yüzeyler arasında ses bir çok kez yansıyacak ve her yansımada belli bir oranda yutulacaktır. Bir iç mekanın iç yüzeyleri arasında peşi peşine yansıyan seste her defasında, eğer yukarıda verilen örnekteki gibi % 50 bir enerji azalması olursa, ve havada sesin yayılma hızının yaklaşık 340 m/s olduğu düşünülürse, yansışmış ses düzeyinin, ortalama bir yansışım süresi içinde büyük oranda düşeceği anlaşılır.
Bu, sesin bir yüzeyde yutulması olayının peşi peşine pek çok defa olması, yani yansıma çarpanının tek bir süreç içinde pek çok defa kullanılması sonucudur.
Örneğin, 8x20x35 m kenarları olan dikdörtgenler prizması biçiminde bir iç mekanda, ortalama serbest yol (yani peşi peşine iki yansıma arasında sesin geçtiği yolların ortalaması) 9.8 metredir. Böyle bir iç mekanın kullanış amacına göre hesaplanan optimal yansışım süresinin 1.5 saniye olacağı düşünülebilir. Ses bu süre içinde 340x1.5/9.8= 52 kez yansıyacaktır. Algılanabilen yansışım olayının yansışım süresinin ilk 1/3 bölümünde olduğu düşünülürse, bu 0.5 saniyelik süre içinde bile ses 17 kez yansıyacaktır. Her yansımada 0.5 oranında yutulan ses enerjisi, 17 yansıma sonunda (0.5)17= 0.0000076 oranında azalacak yani bu süre içinde ses enerjisinin % 99.99924 ü yutulmuş olacaktır.
Bu örnekte 5600 m3 hacmi olan, yani oldukça büyük bir iç mekan düşünülmüştür. Daha ufak iç mekanlarda ortalama serbest yol daha kısa olacak, optimal yansışım süresi içinde yansıma sayısı daha fazla olacak ve yutma çarpanının etkisi çok daha yüksek olacaktır.
Sesin bir bölmeyi geçmesinde ise, bu çarpan bir kez kullanılmakta, yani yutulmayan ses erkesi yukarıdaki örnekte olduğu gibi yaklaşık milyon kez azalmamakta, yalnızca yarıya inmekte bu da ses yalıtımı bakımından bir anlam taşımamaktadır.
Sonuç olarak şu söylenebilir: Sesin bir bölmeyi geçmesi, sesin soğurulması yolu ile değil, sesin belli oranlarda durdurulması yolu ile yani Berger-kütle yasasının uygulanması ve ona özgü hesaplara göre önlem alınması ile istenen ölçüde azaltılabilir. Yutma çarpanları, iç mekan akustiğinde, yansışım süresi hesaplarında ve iç mekan gürültü denetiminde kullanılır. Ses yalıtımında değil. Ses yalıtımı formülleri, ses geçiş kaybını dB cinsinden yani logaritmasal büyüklük olarak verir. Oran ya da çarpan olarak değil. Gereçlerin, akustik açıdan iki türlü özelliği vardır: Yutma çarpanı ve ses geçiş kaybı. Bu iki özelliğin kullanılış yerlerini karıştırmamak gerekir.
SES YALITIMINDA SESİN YUTULMASINDAN DOLAYLI YARARLANMA
A ve B gibi bitişik iki iç mekan düşünüldüğünde A ile B arasındaki bölmeden geçen sesin azaltılması yukarıda açıklandığı gibi olur. Ancak, bir iç mekanda ses kaynağından çıkan sesin oluşturduğu ses basınç düzeyi, bu iç mekanın yüzeylerinde sesin peşi peşine yansıması ile yükselir.
Dolayısı ile A ile B arasındaki bölmeye gelen ses enerjisi de yansışım olayı ile artmış olan enerjidir. Ses kaynağının bulunduğu iç mekanda, örneğin A da, iç yüzeyler yutma çarpanı yüksek gereçlerle kaplanırsa, yansışım nedeni ile olan bu yükseliş azalır ve ara bölmeye gelen ses enerjisi de azalır. Doğaldır ki bu azalış dB cinsinden pek önemli değildir ve hesaplanması gerekir.
Aynı biçimde sesin geçtiği iç mekanda da, örneğin B de, ara bölme ses kaynağını oluşturur. Burada da ses düzeyi yansışımla yükselir. İç mekanın ortalama yutuculuğu yükseltilerek, yani yansışım süresi kısaltılarak ses basınç düzeyi düşürülebilir.
Ancak, yinelemek gerekir ki, bu yolla elde edilecek kazanç pek önemli değildir ve ancak, sesin geçtiği ara bölmede gerekli ses yalıtımına çok yaklaşılmış ta daha fazlası elde edilemiyorsa, bu yolla, işe yarar bir kazancın elde edilip eldilemeyeceği hesaplanabilir.
AKUSTİK MALZEME
Bu başlık altında “akustik tavan” “ses yutucu malzeme” ve benzeri deyimlerin anlamları üzerinde durulacaktır. Genelde ışığın yansıması olayı ile sesin yansıması olayı birbirine benzetilmekte ve sesin yansımasında, görsel algılama ile ilgili olması nedeni ile, daha kolay algılanan ışığın yansıması örnek alınmakta yansımayan bölümün de yutulmuş olacağı düşünülerek “ses yutucu malzeme” gibi bir kavram oluşturulmaktadır.
Işığın dalga boyu 380-780 nanometre arasındadır. Yani tayfsal genişliği yaklaşık bir oktavdır. İnsan kulağını etkileyen sesin dalga boyu ise yaklaşık 2 santimetre ile 20 metre arasında değişmekte yani tayfsal genişliği 10 oktavı bulmaktadır. Bir başka deyişle, en yüksek frekanslı ışık ışınımının (mor renkli) frekansı en alçak frekanslının (kırmızı renkli) iki katı iken, en ince sesin frekansı en kalın sesin frekansının 1000 katını aşmaktadır (16~18000 Hz). Çok özel durumlar sözkonusu olmadıkça yüzeylerin ışığı yansıtma çarpanları dolayısı ile yutma çarpanları fazla değişmez. Aşağıdaki örnekler bunu göstermektedir.
Yansıtma Çarpanı
Yüzey rengi Akkor lamba ışığında Günışığında
Orta koyulukta yeşil 0.30 0.30
Orta koyulukta mavi 0.28 0.31
Pembe 0.62 0.58
Turuncu 0.50 0.43
Koyu mor 0.21 0.20
Açık mor 0.60 0.60
Açık yeşil 0.78 0.78
Açık mavi 0.76 0.77
(Gri renklerde değişmiyor.)
Yani bir yüzey koyu renkli ise günışığı altında da, normal lamba ışıkları altında da koyu renkli, açık renkli ise açık renklidir.
Oysa ince sesler ile kalın sesler arasındaki çok büyük frekans farkı, bunların, kimi fizik özelliklerini büyük oranda değiştirir. Özellikle değişik gereçlerin (malzemelerin) yutma çarpanlarında frekansa göre büyük farklılıklar görülür. Bu farklılıklar sesin yutulma süreçleri düşünüldüğünde kolayca anlaşılır. Burada kuramsal açıklamalar yerine tanınmış bir kaç firmanın asma tavan gereçlerinin ve normal mimari kullanımda yer alan kimi gereçlerin yutma çarpanlarının frekansa göre nasıl değiştiğini gösteren örnekler daha uyarıcı olacaktır.
Frekanslara Göre Yutma Çarpanları
125 250 500 1000 2000 4000
ARMSTRONG, Soundsoak Classic 0.07 0.37 0.62 0.70 0.71 0.68
ARMSTRONG, Cirrus 0.18 0.30 0.43 0.61 0.76 0.85
DONN, Novatone Olympia 0.25 0.15 0.15 0.10 0.10 0.05
DONN, Auratone FC Athena 0.30 0.40 0.55 0.85 0.95 0.90
KNAUF, D112 - 4.1b 0.11 0.28 0.63 0.83 0.69 0.48
KNAUF, D112 - 9.2b 0.37 0.45 0.56 0.40 0.20 0.05
GEMA, L 424 (Metal) 0.22 0.75 0.86 0.85 0.99 0.98
GEMA, L 312 (Metal) 0.20 0.60 0.72 0.70 0.87 0.82
HERAKLITH, Herakustik F 25 mm 0.04 0.12 0.38 0.73 0.53 0.80
HERAKLITH, Herakustik G 50 mm 0.10 0.38 0.83 0.55 0.89 0.92

Asbestli püskürtme sıva 15 mm 0.08 0.15 0.31 0.50 0.61 0.71
Cam yünü karışık sıva 10 mm 0.02 0.07 0.40 0.68 0.68 0.75
Döşeme üzerinde 5 mm halı 0.04 0.04 0.15 0.29 0.52 0.59
Döşeme üzerinde 5 mm keçe+5 mm halı 0.07 0.21 0.57 0.68 0.81 0.72
50 mm lata üzerinde 6 mm kontrplak 0.63 0.42 0.35 0.12 0.08 0.08
Kalın ve çok plili kumaş perde 0.10 0.30 0.50 0.65 0.80 0.90
Kalın büyük camlar 0.18 0.06 0.04 0.03 0.02 0.02
Normal boyutta pencere camları 0.35 0.25 0.18 0.12 0.07 0.04

Yukarıdaki yutma çarpanlarının frekansa göre değişme oranları, yüzeylerin ışığı yansıtma oranlarındaki farklılıklarla karşılaştırılırsa, birinin kolaylıkla ötekinin yüz katı olabildiği görülür. Yani, daha açık bir anlatımla, bir yüzeyden yansıyan (dolayısı ile o yüzeyde yutulan) ışık, pratikte karşılaşılan akkor lamba ve kapalı gök ışığı gibi, birbirine oldukça uzak ışık renklerine göre ancak % 10 azalmakta ya da artmakta iken, yine pratikte her zaman rastlanan ve her kulağın algılayabildiği, frekansı 125~4000 Hz arası olan seslerde, gereçlerde yutulan (dolayısı ile yansıyan) ses 10~15 hatta 20 katına çıkabilmekte ya da 10~15 ya da 20 de birine inebilmektedir. Bu da, bir gerecin, örneğin halının, pencere camının, perdenin ya da herhangi bir duvar kaplaması, herhangi bir asma tavan levhasının belli frekanslar için önemli bir yutucu, belli frekanslar için ise güçlü bir yansıtıcı olabileceği anlamına gelir.
Özetlemek gerekirse, “akustik tavan”, “ses yutucu malzeme” gibi toptan niteleyici kavramların gerek iç mekan akustiğinde, gerek iç mekanda oluşan gürültülerin denetiminde bilimsel bakımdan pek bir anlamı yoktur. Bu gibi gereçler 125 Hz'den 4000 Hz'e altı frekanstaki yutma çarpanları ile nitelenmeli ve kullanılış alanları ona göre belirlenmelidir. Yani, önce azaltılacak gürültünün spektral analizi yapılmalı, hangi frekansların daha fazla yutulması gerektiği anlaşılmalı ve kullanılacak gereç buna göre seçilmelidir.
Kaldı ki akustik tavan ya da ses yutucu malzeme diye adlandırılan gereçlerin pek büyük bir çoğunluğu, yalnızca yüksek frekanslarda etkilidir. Yutma çarpanları bu frekanslarda yüksektir. Yani yalnızca ince sesleri yutarlar. Oysa yüksek frekanslı sesler zaten çok büyük oranda havada yutulur. Sesin, frekansa göre havada yutulma oranları 1/m cinsinden şöyledir.
125 250 500 1000 2000 4000 Hz
0.00 0.00 0.00 0.03 0.07 0.21 [1/m]
Normal giysili, çocuk, büyük, ayakta ya da oturmuş insanların da yutma çarpanları, yüksek frekanslarda, alçak frekanslardakilerin yaklaşık iki katıdır. Halı, perde, vb. şeylerin yutma çarpanlarının da, yüksek frekanslarda, alçak frekanslara göre çok daha yüksek olduğu düşünülürse, iç mekanda oluşan gürültülerin denetiminde ve iç mekan akustiğinde esas problemin, alçak frekansların yutulması olduğu anlaşılır. Bu problem de, özellikle, ince lambriler, kenarlarından tutturulmuş cam ya da metal levhalar, ince asma tavan kaplamaları, yani titreşebilen levha türünden gereçlerle çözülebilir.
SES YALITIMINDA FREKANS
Yukarıda değinildiği gibi, ses yalıtımında, ses geçiş kaybını veren formüller kullanılır. Titiz bir hesapta, ses geçiş kaybını frekansa göre veren formüllerin kullanılması gerekir. Bu formüllere bakıldığında, ses geçiş kaybının, sesin geçtiği bölmenin birim yüzey ağırlığının (kg/m2) ondalık logaritması yanısıra yükselen frekansla da arttığı görülür. Burada da yine asıl önemli olan alçak frekanslardaki ses geçiş kayıplarıdır.
SONUÇ
Başta da değinildiği gibi, bu yazıda, açıklanmasının belli bir öncelik taşıdığı düşünülen bir kaç konu ele alındı. Aslında, akustik önlemler, çok kapsamlı bir bütün oluşturur. Her özel konuya bu bütünlük içinde yaklaşmak gerekir. Bu nedenle akustikte başarı kolay değildir.
Öte yandan, akustik önlemler, genelde önemli harcamalar gerektirir. Başarı ile sonuçlanmayan uygulamalara harcanan para genelde ikinci bir kez harcanamaz ve sonuç sineye çekilir. Bunun pek çok örneği görülmüştür. Başarısız, yani isteneni vermeyen bir sonuç, bu açıkca dile getirilmese bile, uzun vadede, kullanılan malzemenin üretici ya da pazarlayıcılarına da zarar verir. Yukarıdaki açıklamalar, bu konuda, hiç olmazsa büyük yanlışların önlenmesini amaçlamaktadır.

Prof. Şazi SİREL
YFU Yön. Kur. Bşk.
E-mail: [email protected]
 
Selam.Burda yalıtımlı ilgili çok şey var bende biraz danışiyim dedim 🙂
Benim yapmak istediğim sadece vokal kaydı ve sesi prof bi şekilde yalıtmak değil zaten balkon oldugu için ses nereye gidebilirki 😀 Azcık bi yalıtmayla işimi hallederim. Ama evin içine gelen kısmını yalıtmam tamamen yalıtmam lazım 🙂 Önemli olanda sesi bozulmaması.Balkonun içinde ses çok değişik çıkıo.Balkonun iç ve dış tarafı pimapen Büyük kalın camlar var.

Şöyle anlatiyim 😀

Shot at 2007-07-07


Balkonun üstten görünümü bu 🙂
Benim istediğim.

1.Evin içine dönük olan kısmı yaani kapı ve cam olan yeri yalıtmak yani içeri ses gelmemesini sağlamak.Zaten çok az ses gelioda tamamen önlemek 🙂
2.Balkonun içini az bi miktarda yalıtıp sese uygun bi hale getirmek akustik bi hale getirmek galiba 🙂

Yerler ve tavanlarada bişe yapmak lazım galiba 😀

Bunun için cam yüzeyde duvar yüzeyinde tavanda ve tabanda kullanabilceğim malzemeler neler olabilir nasıl kullanırım 🙂
Ölçülerinide ölçüp koyarım birazdan.Saygılar.... 8)
 
Her yer dümdüz olduğu için fena yankı yapar. En kolayı dört yandan perde sarkıtmak. Tabi perdeler enine uzun olsun ki katlansın dalgalı olsun.

Veya piramit sünger alıp oraya buraya serpiştiricen.
 
polski90 demiş ki:
Her yer dümdüz olduğu için fena yankı yapar. En kolayı dört yandan perde sarkıtmak. Tabi perdeler enine uzun olsun ki katlansın dalgalı olsun.

Veya piramit sünger alıp oraya buraya serpiştiricen.

Cam olan yerde perde var oraya 1-2 perde daha eklerim ve kıvır kıvır yaparım 🙂

Duvarlarada piramit sünger yapıştırırım o zman 😀

Ama cam a ne yapabiliriz :?:
 
ses yalıtımı ile ilgili bu şahıs yardımcı olabilir siz ölçünüzü verin en geç 1 gün sonra fiyat elinize gelsin
fikret yılmaz 0532 584 37 79.
istenilen nitelikte titreşim ve ses yalıtımı yapıyor bu adam malzeme ve işçilik detaylı öğrenebilirsiniz.
 
ses yalıtımı o kadar basit değil

Ses yalıtımında bir kaç öğrendiğim şey

-Ses yalıtım malzemeleri düzgün uygulanmazsa verilen ses yutum değerleri bir şey ifade etmiyor
- Cam yünü ve taş yününü çok fazla tozuduğundan ciğerlerinize dikkat edin. Ayrıca 40-50 yoğunluklu ürünleri kullanırsanız bir yıl geçmeden elinize süpürgenizi farajınızı alın dökülen tozları toplayın
- Piyasada siyah yanmaz süngerler alırken dikkat edin yüksek yoğunluklu diye 45-50 kg/m3 lük alev alan siyah boyalı süngerler satıyorlar Yanmazlık önemli.
- Malzemelerin kalınlığı, cinsi, yoğunluğu, uygulama şekli, sırası, kullanılan bağlantı elemanları, yapıştırma şekli hangi frekanslarda nekadar ses yutacağını belirliyor
- iç akustik için asla piramit süngerlerle veya benzer ürünle odanın tamamını kaplamayın bu sefer aşırı ses yutumu yaşarsınız ortaya çıkan ses sizi rahatsız eder.sesin difüzyonuda önemli.

Benim işin metrekare maliyeti 115€ ya geldi.

Ses yalıtım ve akustik düzenleme işi hiçte sanıldığı kadar basit bir işlem olmadığını bir çok yanlış uygulma ve para kaybından sonra cordia ses firmasından öğrendim.Tavsiye ederim. Adamların işi sadece ses yalıtımı, yani hem boya badanacı hem demirci değiller.Malzeme satmadıklarından ellerinde ne varsa size kakmayada çalışmıyorlar. İşlerini düzgün yapıyorlar, iş garantisi veriyorlar, diğer referanslarını aradığımda hem işlerine hemde kendileri için tam not almışlar.Şişirmece iş yapmıyorlar.
 
şimdi nasıl anlatıcağımı bilmiyorum

ben trombon çalıyorum. evde çalışma gibi bi imkanım var komşu sorunum da yok. benim sorunum akustikle ilgili. bomboş bi oda da eko ve akustik var. fakat ben akustiksiz bi ortam istiyorum. ya da en azından az akustikli. entonasyonu seslerimi daha iyi duyabiliceğim bi oda. bunun için öle milyarlar vermeden sahip olabiliceğim bi çözüm var mı?
 
Merhabalar,

Bir stüdyo kurulacak bir aksilik olmazsa ve durumu kısa şöyle anlatayım.

- Stüdyo'nun kurulacğaı mekan bir bina yada bir ev değil.
- Çevresine ses gitsede sorun olmayacak bir yerde.
- Stüdyonun yapısı betonarme yada ahşap olmayacak, bir konteynır düşününün büyük 40'lık diye tabir edilen.

Biz böyle bir mekana stüdyo kurduğumuzda, (son ayrıntı, doğrudan konteynıın tabanı toprağa temas edecek) ses yalıtımına büyük ihtimalle ihtiyacımız olmayacak. Ses dışarı gitsede sorun değil. Asıl işimiz içindeki akustiği düzenlemek. bunun için naısl bir yol izleyebiliriz? Özellikle konteynırın dezavantajaları olurmu onu merak ediyorum. Boyularınında kare değilde dikdörtgen olması içeride nasıl bir düzenleme yapmamızı zorunlu kılar?

Yardımlarınız ve fikirleriniz için şimdiden teşekkürler.
 
herkes konuşmuş yok şöyle yok böyle bide inşaat müh. okuyan bi ark varki cermitmi neyse aman aman 😀 yahu arkadaşlar ne oluyoruz sanki adam burda milyondolarlık albüm kayıtlarının yapılacağı yalıtım ve akustik özellikleri en üst düzeyde olan sistem çekicek evine 😀 burdaki arkadaşlarda eminim benimle hemfikirdir stüdyoya para yetiştirmekten ve "amanınşu stüdyoya geç kaldım koş koş koooşşş" diye diye dimağı kurumuş çökmüş bir avuç insanız ki hepimizin tek bir isteği var oturup evimizde kendi sınırlarımız içinde kulaklarımızı sağır edercesine gitar çalarken arkadaşımızın kırdığı twin pedalının çubuğuyla basçıya taciz atışları yapmak ve bu atraksiyonlarda bulunurken komşularımızın hiçbirşeyden haberlerinin olmamasını sağlamaktır... yani ne bu yok 3 milyar yok 20 milyar yok aman allahım 186081401 trilyon falan :S burda opera söylemeyeceğiz burda tertemiz pırıl pırıl ses aramıyoruz aksine eğer zaten yaptığın müziğin içerisinde rock ezgilerinden bir parça varsa kullandığın azıcık gain zaten uğraştığın ve para verdiğin o akustiğin içine eder...

ben bi fiyat istemiştim klasik ortalama bi oda için yanlış hatırlamıyorsam 15-20 m2 fln olması lazm yada biraz daha fazla adam bana 700 lira ya tutar yatutmaz demişti... feedback sorunu da olmaksızın 😀 bide arkdaşım fazla güvenme kendine sen ne kadar okusanda bu işin içinde günün birinde acı içinde öğreneceğin tecrübe denilen bişey var ki bugün nasıl müzik kitaptan öğrenilmiyorsa bu işlerde öle hop diye kitaptan öğrenilmiyor... yani ortaya çıkıpta aşağılamak istemiyorum diyip bas bas bağırma cermit dostum... ha bide şu var bana avrupa mallarını öveceğine mühendislik okuyorsan boşuna okumada o övdüğün mallardan daha iyisini tasarla daha iyisini yap bizde diyelimki "baba süper bi akustik mükemmel yalıtım üstüne yok bu adamın" ama gelipte bana gözünü seveyim yok öle olmaz yok böle olmaz sevmediğin avrupa malı yok amerikan malı... böyle olmaz bu iş üretici olmak lazım değilmi...
 
Arkadaşlar herkese selamlar. Keşke daha önce bu siteye ve bu konuya dahil olma fırsatım olsaydı, kısmet bugüneymiş.

Öncelikle kendim hakkında bilgi vereyim. 15 senelik mimarım, bu zaman içersinde Türkiye'deki tek diplomalı akustik mühendisi ile birkaç projede çalışma fırsatım oldu (reklam olmasın diye isim vermiyeyim, herkes anonim burada). Ayrıca üniversite zamanı -merakım da olduğundan- stüdyoları araştırmış ve bir projemde de bir tasarım yapmıştım. O günden bugüne malzeme açısından epey bir ilerleme kaydedildi ama prensipler değişmedi. Zaten başlık altında muhtelif arkadaşlar da konuyu belirtmişler ancak çok kısa olarak ben de deneyimlerimi paylaşmak istedim:

1- Akustik konusu hakkında bir arkadaş, fizik mühendisliğinin ne işi var diye sormuş. Aslında çok bağlantılı. Hatta Mimarlık veya İnşaat Mühendisliği'nden daha çok alakalı çünkü ses, esas itibariyle Fizik Mühendisliği konusu ve yurt dışında akustik mühendisleri öncelikle fizik eğitimi almaktadırlar.

2- Stüdyolar ve yalıtım ile ilgili olarak söylenebilecek en temel şey, oda içinde oda mantığını yürütmektir. Yani sesi, içinde bulunduğunuz oda içinde tutmak, dışarıda odaya iletmemektir. Dolayısıyla döşemede yalıtım üzerine yüzer şap ve kaplama, tavanda akustik asma tavan ve tavan için yalıtım malzemesi, duvarlarda da yine sesi bir sonraki katmana geçirmeyecek yalıtım malzemesi kullanmak gereiyor.

3- Yalıtım malzemesi olarak ekstrüde polistren (xps), strophor vb. malzeme kullanmanın mantığı yoktur çünkü bu malzemeler ısı yalıtımı/buhar tutucu amacıyla imal edilmektedir. Taş yünü vb. malzemeler kısmen bu işi sağlamaktadır. Bu amaca yönelik özel malzemeler kullanılması iyi sonuç almak için gereklidir. Örnek: Projelerin bir kısmında, Italyan Isolgomma duvar ve tavan yalıtım marka malzeme kullandık. Bu malzeme, hem yeterli incelikteydi hem de yeterli yalıtım değerlerini sağlıyordu. Farklı malzemeler, mekanın şekli ve ihtiyaçları doğrultusunda kullanılabilir ama Türkiyede üretilen yüksek performanslı bir malzemeye bu zamana kadar rastlamadım. Standart malzemelerin farklı katmanlarla kullanılması genel eğilimdir, bu da yer kaybına neden olmakta, ayrıca sistemde zaafiyet yaratmaktadır.

4- Unutmayın ki, bulunduğunuz mekanın ses geçirimsizlik değeri, o mekandaki en zayıf nokta ile değerlendirilir. Her tarafı iyi yalıtıp sonra da basit bir kapı ile işi bitirseniz olmaz. O mekanı iyi değerlendirip kritik noktalarda önlem almak gerekir, yoksa yapılan yalıtım boşa gider.

Yukarıdaki konular işin temel prensipleri belirtmektedir. Konu stüdyo ile ilgili yalıtım olacak ise, sesin dışarı çıkmaması ve dışarıdan içeri ses girmemesi için gerekli tedbirlerin alınması, konfor şartlarının sağlanması için gereklidir. Stüdyoya verdiğiniz önem neticesinde profesyonel yardım almanızda fayda olacaktır.

Ben de bu zaman kadar edindiğim tecrübeleri sizinle paylaşmak isterim . Yeter ki "odam 20 m2, burayı yalıtmak bana kaça patlar" gibi sorular sormayın. Olayı teknik olarak çözmedikten sonra maliyet çıkarmak yanlış olur çünkü her mekanın kendine özel çözülmesi gerekir. Teknik konularda olabildiğince yardımcı olmaya çalışırım. Herkese iyi günler dilerim.
 

Geri
Üst