Evet sevgili panpişlerim, sevgili Turkrock.com üyeleri,
İlk elektro gitarımın inceleme yazısını sizlerle paylaşmak istedim.
Uzunca bir zamandır bir Telecaster edinmeyi planlıyordum, hep içimde bir ukte olarak kalmıştı. Önceleri planım SX ya da Squier markalı bir Tele alıp onu modifiye ederek bir Fender çakması elde etmekti, ama denediğim SX markalı gitarların hepsinde bir kusur vardı; ya sapları birbirini tutmuyordu, ya perde ve köprü işçilikleri iğrençti. Sonraları zaten Swing markası ile tanışma hikayemiz herkese malum, tekrar anlatmaya gerek yok. Swing markalı ikinci bir bas gitar edinecektim ama bir elektro gitar almanın daha mantıklı olacağına karar verdim, Telecaster sevdam ve özlemim de had safhadaydı...
İşte tam da bu noktada - prequelimizi de verdikten sonra - elektro gitarımız devreye giriyor. Elime ulaşan elektrik gitar Swing'in model adını tam olarak kestiremediğim bir Telecaster modeli. Kore yapımlarının T1 model adını taşıdığını var sayarsak kendisine T1 diyebiliriz herhalde.
Gitarımız Kızılağaç gövdeli - Allah'tan boyalı ve cilalı, Kızılağaç'a karşı alerjim olduğunu öğrendim çünkü 4 ay kadar önce - Akçaağaç saplı ve Gülağacı klavyeye sahip.
Az önce tuşenin Gülağacından yapıldığını yazmıştım, tuşenin yarıçapı 241 mm (9.5 inç yani), gitarın skalası - köprünün bitiş noktasından üst eşiğe kadar olan mesafe yani - 648 mm (25.5 inç), üst eşik genişliği 42 mm ve GrapTech NuBone malzemeden mamül. Tuşe üzerinde 22 adet perde var.
Manyetikler tipik Telecaster manyetikleri, köprü ise aynı şekilde tipik Telecaster köprüsü.
Gitarın üzerinde iki adet düğme ve bir adet de üç yollu sviç bulunmakta. İlk düğmemiz ses ayarını, ikinci düğmemiz ise ton kontrolünü sağlıyor. Sviç hepimize malum olduğu üzere manyetik seçimi görevini üstleniyor. İlk pozisyonda sap manyetiği, ortada her iki manyetik, son pozisyonda ise sadece köprü manyetiği açık oluyor.
Akort kulakçıkları Swing markalı. Gitar elime ulaştığında haliyle akordu fazlasıyla kaçık idi, akort yapar iken fazla zorlanmadım, kulakçıkları görevlerini layıkıyla yerine getiriyorlar. Sağlam görünüyorlar ve şimdilik bir sorun yaratmadılar.
Özelliklerimizi saydıktan sonra şimdi gelelim artı ve eksilere. Kendi yorumlarımı en sona saklayacağım.
Artılar:
* Gitar oldukça hafif, tabi G1'den sonra ufacık kasalı Telecaster minnacık gelmiş olabilir.
* Tuşe ağacı özenle seçilmiş gibi görünüyor, ama aynı zamanda Kore G1 kadar kaliteli değil gibi sanki. Yine de oldukça yeterli.
* Gitarın tonları gayet iyi, köprü manyetiğinde o meşhur "Twang" tonu geliyor. Manyetikler de iyi okuyor gibiler.
* Perde işçiliği çok iyi, açıkçası ben bu kadar iyi bir perde içşiliği beklemiyordum Endonezya Swinglerden. Ayrıca bas gitarın eşşek kadar perdelerinden ve kalın tellleri - sapı - tuşesinden sonra zorluk çekeceğimi düşünüyordum. Hiç de öyle olmadı. 6 telli elektrik gitar sapı ve tuşesine hemen adapte oldum diyebilirim.
Eksiler:
* Gülağacı tuşe çok da kaliteli bir ağaçtan seçilmemiş gibi duruyor, ama zamanla limon yağı vb. gibi temizleyici ve besleyici ürünler kullandıkça rengi kararır mı bilemem.
* Gitarın özellikle sap kafası civarlarında bazı yerlerde cila pek iyi yapılamamış, yer yer sapın geri kalanından daha ince - ya da nasıl diyeyim - ve rengi daha değişik cila kısımları var.
* Bunu bir eksi olarak yazmalı mıyım bilmiyorum ama manyetikler "single-coil" özelliğinde oldukları için biraz dip ses yapmak gibi bir problemleri var. Çok normal bir şey bu aslında.
* Gitarın rengi "Butterscotch Blonde" olarak tanımlanmasına rağmen Fender markasından alışık olduğumuz "tereyağı sarısı" renginde değil. Zamanla değişip sararır mı bilemem. Zamanla göreceğiz.
* Pek elektrik gitar bilgim ve tecrübem yok, diğer elektrik gitarlarda nasıldır bilemeyeceğim ama gitarın sapı birazcık öne düşüyor gibi. Ya da benim kilitli Planet Waves askım gıcıklık ediyordur?
Yorumlarım:
Kusur bulmak için bulduğum kusurları saymazsak Endonezya T1'in gayet güzel ve keyifli bir enstrüman olduğunu söyleyebilirim açıkça. O meşhur "Twang" tonunu gayet de alabiliyorsunuz, perde işçiliği çok çok iyi - mutlaka benim seçemediim kusurları vardır ama - ve alt perdelere rahatlıkla inilebiliyor. Perdeler arası geçişlerde elinizi ve parmaklarınızı rahatsız edecek bir durum yok, ve gitarın sapı da gayet rahat. Akort kulakçıklarının da şimdilik iyi ve yeterli göründüğünü düşünürsek Endonezya T1'in diğer özellikleri ile birlikte gayet de alınıp ufak ayarlar sonrasında rahatlıkla kullanılabileceğini söyleyebiliriz. Son yorumum ise diğer markaların (daha doğrusu tek bir markanın üstlendiği diğer markalar Endonezya üretimlerinin) Endonezya malı gitarlarına göre daha kaliteli bulduğumdur.
Peki bu gitar kimler için uygun?
Bana kalırsa bu gitar elektrik gitar çalmak isteyen herkes için uygun diyebilirim. Ama özellikle de elektrik gitara yeni başlayacak öğrenciler ve küçük işlere götürebileceği ikinci ve ucuz yollu gitar arayan yarı-profesyonel/profesyonel müzisyenler için daha da uygundur diyebilirim. Şunu da unutmamak gerekli, eğer amaca uygun manyetiklerle modifiye edilirse gayet güzel bir Telecaster de ortaya çıkabilir.
Umarım sizlere layık bir inceleme yazısı olmuştur, sorularınızı bekliyorum.
Tutatsuta
Not: Forum yazılımı en fazla 4 adet fotoğraf kullanmaya izin verdiği için albüm linki vermeyi daha uygun buldum. Buyurunuz:
http://imageshack.us/g/26/img5677mp.jpg/
İlk elektro gitarımın inceleme yazısını sizlerle paylaşmak istedim.
Uzunca bir zamandır bir Telecaster edinmeyi planlıyordum, hep içimde bir ukte olarak kalmıştı. Önceleri planım SX ya da Squier markalı bir Tele alıp onu modifiye ederek bir Fender çakması elde etmekti, ama denediğim SX markalı gitarların hepsinde bir kusur vardı; ya sapları birbirini tutmuyordu, ya perde ve köprü işçilikleri iğrençti. Sonraları zaten Swing markası ile tanışma hikayemiz herkese malum, tekrar anlatmaya gerek yok. Swing markalı ikinci bir bas gitar edinecektim ama bir elektro gitar almanın daha mantıklı olacağına karar verdim, Telecaster sevdam ve özlemim de had safhadaydı...
İşte tam da bu noktada - prequelimizi de verdikten sonra - elektro gitarımız devreye giriyor. Elime ulaşan elektrik gitar Swing'in model adını tam olarak kestiremediğim bir Telecaster modeli. Kore yapımlarının T1 model adını taşıdığını var sayarsak kendisine T1 diyebiliriz herhalde.
Gitarımız Kızılağaç gövdeli - Allah'tan boyalı ve cilalı, Kızılağaç'a karşı alerjim olduğunu öğrendim çünkü 4 ay kadar önce - Akçaağaç saplı ve Gülağacı klavyeye sahip.
Az önce tuşenin Gülağacından yapıldığını yazmıştım, tuşenin yarıçapı 241 mm (9.5 inç yani), gitarın skalası - köprünün bitiş noktasından üst eşiğe kadar olan mesafe yani - 648 mm (25.5 inç), üst eşik genişliği 42 mm ve GrapTech NuBone malzemeden mamül. Tuşe üzerinde 22 adet perde var.
Manyetikler tipik Telecaster manyetikleri, köprü ise aynı şekilde tipik Telecaster köprüsü.
Gitarın üzerinde iki adet düğme ve bir adet de üç yollu sviç bulunmakta. İlk düğmemiz ses ayarını, ikinci düğmemiz ise ton kontrolünü sağlıyor. Sviç hepimize malum olduğu üzere manyetik seçimi görevini üstleniyor. İlk pozisyonda sap manyetiği, ortada her iki manyetik, son pozisyonda ise sadece köprü manyetiği açık oluyor.
Akort kulakçıkları Swing markalı. Gitar elime ulaştığında haliyle akordu fazlasıyla kaçık idi, akort yapar iken fazla zorlanmadım, kulakçıkları görevlerini layıkıyla yerine getiriyorlar. Sağlam görünüyorlar ve şimdilik bir sorun yaratmadılar.
Özelliklerimizi saydıktan sonra şimdi gelelim artı ve eksilere. Kendi yorumlarımı en sona saklayacağım.
Artılar:
* Gitar oldukça hafif, tabi G1'den sonra ufacık kasalı Telecaster minnacık gelmiş olabilir.
* Tuşe ağacı özenle seçilmiş gibi görünüyor, ama aynı zamanda Kore G1 kadar kaliteli değil gibi sanki. Yine de oldukça yeterli.
* Gitarın tonları gayet iyi, köprü manyetiğinde o meşhur "Twang" tonu geliyor. Manyetikler de iyi okuyor gibiler.
* Perde işçiliği çok iyi, açıkçası ben bu kadar iyi bir perde içşiliği beklemiyordum Endonezya Swinglerden. Ayrıca bas gitarın eşşek kadar perdelerinden ve kalın tellleri - sapı - tuşesinden sonra zorluk çekeceğimi düşünüyordum. Hiç de öyle olmadı. 6 telli elektrik gitar sapı ve tuşesine hemen adapte oldum diyebilirim.
Eksiler:
* Gülağacı tuşe çok da kaliteli bir ağaçtan seçilmemiş gibi duruyor, ama zamanla limon yağı vb. gibi temizleyici ve besleyici ürünler kullandıkça rengi kararır mı bilemem.
* Gitarın özellikle sap kafası civarlarında bazı yerlerde cila pek iyi yapılamamış, yer yer sapın geri kalanından daha ince - ya da nasıl diyeyim - ve rengi daha değişik cila kısımları var.
* Bunu bir eksi olarak yazmalı mıyım bilmiyorum ama manyetikler "single-coil" özelliğinde oldukları için biraz dip ses yapmak gibi bir problemleri var. Çok normal bir şey bu aslında.
* Gitarın rengi "Butterscotch Blonde" olarak tanımlanmasına rağmen Fender markasından alışık olduğumuz "tereyağı sarısı" renginde değil. Zamanla değişip sararır mı bilemem. Zamanla göreceğiz.
* Pek elektrik gitar bilgim ve tecrübem yok, diğer elektrik gitarlarda nasıldır bilemeyeceğim ama gitarın sapı birazcık öne düşüyor gibi. Ya da benim kilitli Planet Waves askım gıcıklık ediyordur?
Yorumlarım:
Kusur bulmak için bulduğum kusurları saymazsak Endonezya T1'in gayet güzel ve keyifli bir enstrüman olduğunu söyleyebilirim açıkça. O meşhur "Twang" tonunu gayet de alabiliyorsunuz, perde işçiliği çok çok iyi - mutlaka benim seçemediim kusurları vardır ama - ve alt perdelere rahatlıkla inilebiliyor. Perdeler arası geçişlerde elinizi ve parmaklarınızı rahatsız edecek bir durum yok, ve gitarın sapı da gayet rahat. Akort kulakçıklarının da şimdilik iyi ve yeterli göründüğünü düşünürsek Endonezya T1'in diğer özellikleri ile birlikte gayet de alınıp ufak ayarlar sonrasında rahatlıkla kullanılabileceğini söyleyebiliriz. Son yorumum ise diğer markaların (daha doğrusu tek bir markanın üstlendiği diğer markalar Endonezya üretimlerinin) Endonezya malı gitarlarına göre daha kaliteli bulduğumdur.
Peki bu gitar kimler için uygun?
Bana kalırsa bu gitar elektrik gitar çalmak isteyen herkes için uygun diyebilirim. Ama özellikle de elektrik gitara yeni başlayacak öğrenciler ve küçük işlere götürebileceği ikinci ve ucuz yollu gitar arayan yarı-profesyonel/profesyonel müzisyenler için daha da uygundur diyebilirim. Şunu da unutmamak gerekli, eğer amaca uygun manyetiklerle modifiye edilirse gayet güzel bir Telecaster de ortaya çıkabilir.
Umarım sizlere layık bir inceleme yazısı olmuştur, sorularınızı bekliyorum.
Tutatsuta
Not: Forum yazılımı en fazla 4 adet fotoğraf kullanmaya izin verdiği için albüm linki vermeyi daha uygun buldum. Buyurunuz:
http://imageshack.us/g/26/img5677mp.jpg/
