Tuşe önemli de, tonu verecek sistem kötüyken yok tuşe muşe...
Pena da önemli. Ben de jazz3 var, speed'de çok iyi ama diğer çalımlarda istediğim etkiyi vermiyor. Hatta hocam 1mm'lik al dedi..
Güzel bir amfi olacak, hatta olsun da lambalı olsun. 60 watt'ın üstü olacak sen de sesi açabileceksin ki tonu versin.. Hatta kafa+kabin şeklinde kurulmuş bir amfi tadından yenmez. İki tane 4x12'' Cabin olacak..
Gitarla amfi arasında sadece ve sadece wah ve volum pedalı olacak.. (Drive pedalı da isteyen koyabilir, amfiden farklı renk elde etmek isterseniz)
Kablo ve jacklar zaten kaliteli olmalı hatta yeteri kadar yalıtılmış kablolar dışardan frekans yakalama konusunda zayıf olur daha az gürültü demektir...
Delay, reverb, chorus gibi modülasyon pedallarını amfinin send-return bölümünde kullacaksın.
Tabi processor de olur araya ama tuşeyi öldürmeyecek bir şey olmalı (gt-8 mesela 😛 ) Ya da rack şeklinde bir sistem de döşenebilir processor için...
Gitarın ağacı istenilen tona uygun olacak, köprü sabit olsun sustain bol olsun düşüncesi de mantıklıdır.. Klavyein ağacı da çok önemli. (Benim klavyenin üstünü kauçuk gibi bir malzemeyle kaplatma planım vardı, Malmsteen misali bi klavye :? )
Manyetikler istenilen tona hizmet etmeli.. Tarza bağlı seçilmeli..
Gitarın volume ve ton potansları da hem manyetikleri kaldırmalı hem de kaliteli olmalı ki hassas ve gürültüsüz olsun...
Bunların hepsi varsa, tuşe farkedilebilir hale gelir. İşte orda tuşe kalıyor..
Hatta kabinin ağacı bile etkili olur demişti Okan Ersan 🙂
Tabi bende ne süper bir gitar ne de amfi var.. Cort X-&'dan hallice viva goldla kapışan bir gitar, gt-8, ses kartı (ya da mixer)...
Tabi zamanla bu işler..