Bu konuyla ilgili sanıyorum ilk defa fikrimi yazacağım. Daha önce tartışma tarzını eleştirmiştim sadece.
🙂 Aşağıda mümkün olduğunca kimsenin ayağına basmamaya çalışacağım. Taraf değilim ve konuya duygusal da yaklaşmıyorum.
Birbiriyle alakasız bazı hususlar biraz birbirine karıştırılıyor bence.
Öncelikle işçilik konusuna girmeyeceğim. Fotoğrafları verilen Tonal'in işçiliğinin kötü olduğu açık. Daha iyi işçiliğe sahip, daha ucuz özel yapım amplifikatörler varsa kandırıldığımı ben de düşünebilirdim. Ama subjektif bir konu.
Özel yapım amfi ve seri üretim otomobil karşılaştırması bence doğru değil. Otomotiv sektöründe regülasyonlar inanılmaz derecede katıdır. (Örnek:
http://ec.europa.eu/enterprise/sectors/automotive/documents/directives/motor-vehicles/index_en.htm) Belirli standartları sağlayamazsanız ürettiğiniz otomobili zaten sattırmazlar size.
Seri üretim amfi diyelim. 5 senedir severek kullandığım Laney LC30'un tasarım ve üretiminde aşağıdaki regülasyonlara uyulmuş örneğin:
Bu regülasyonların önemli bir kısmı da çevre (güvenliği) için ve bunlara uymazsa da bu amfiyi sattırmazlar adama.
Özel yapım amfi konusuna gelelim. Regülasyon yok, profesyonellik sınırlı veya yok, hatta belki fatura bile yok. Karşındakine güvenip, el sıkışıp, tam ihtiyacına göre bir amfi ürettirmeye çalışıyorsun. Olabilir.. Ben de yaptırabilirdim, hala da yaptırabilirim. Ama açıkçası (özellikle bu olaylardan sonra) üretimde kullanılan parçaları ve üretim aşamalarını görmek de isterdim.
Özetliyorum:
Regülasyonlarla denetlenen seri üretim amfilerle ve daha çok tecrübelere dayanarak ve taleplere göre üretilen kişiye özel yapım amfileri karşılaştırmak bence çok doğru değil. Özel yapım amfi yaptırıyorsam, bazı hususları kabul etmişim demektir ve denetlemeyi ben yaparım. Burada özel yapım amfilerin fotoğraflarının paylaşımı da iyi bir şeydir. Ama paylaşmadığı için de kimseye "bencil" diyemem. Diyeni de izninizle üslubuyla eleştiririm.
Üretim ve tasarım hatalarından kaynaklanabilecek ölüm tehlikesi bence de ana konu olmalı. Ama nedense o konuda da çok fazla bir şey yazılmıyor. Uzman değilim ama o konuda benim de gözümü rahatsız eden bazı şeyler fotoğraflarda. Selehattin Bey bu durumun farkında da olmayabilir. Bu noktalarda bilgisi ve fikri olanlar, bunu paylaşırsa ben de memnun olurum.
Amfi tasarımına girmeden bildiğimi yazayım. Topraklı hat konusu çok mühim örneğin. Ama o da sadece "dip gürültüsü" ile ilgili gündeme geliyor nedense. Benim son 8 senede yaşadığım 5 evden sadece ikisinde topraklı hat vardı. Sevgili Laney'imin kitapçığının ilk sayfalarında da topraklı hat kullanımı konusunda çok net bir uyarı da var.
Amfi kullanımıyla ilgili güvenliği arttırmak ürün tasarımı, üretim kalitesi, topraklı hat kullanımından ibaret değil tabii. Örneğin aşağıdaki yazı gayet kapsamlı. Hiç İngilizce bilmeyen Avrupalı Beyefendi de tercüme ettirsin bence. (O kendini biliyor.)
http://www.guitarnuts.com/technical/electrical/safety/index.php
Özellikle gitardaki toprak hattına kapasitör eklenmesi bildiğim kadarıyla çok bilinen ve uygulanan bir çözüm. Ve örneğin EMG aktif manyetiklerinin kullanılması durumunda gitar köprüsünde topraklamaya hiç ihtiyaç olmuyor ve risk oldukça daha da düşebiliyor diye biliyorum.
Sağlıklı günler
🙂