Tüneldeki müzik dükkanlarına boykot.?

ulan sizide gören bilmiyo bu işleri zanneder.. 🙂 kafalarına göre fiyat sallıyolar işte ilk defamı başınıza geliyo.. niye şaşırıyosun..
 
Yok abi ya 2200euro demiş :!: ona şaşırdım ben... bu ne ya üzerine 700 daha koyar suzuki maruder chooper alırım arkamada bi tane hatun atar keyif çatarım hayret bir şey :x
fiyat farkına bakarmısın 500 euro yani , 800 milyon demek :!:
 
solitude71 demiş ki:
Siz hiç gümrük, fon, nakliye filan gibi şeyler duymadınız mı? Tabi ki yurdum da pahalı olacak herşey. Üç kuruşa aldım kapıma teslim dediğiniz aletlerden onar onar getirtin bakalım aynı şekilde mi malolacak size. İngiltere'de Amerikan Fender fiyatı sordunuz mu hiç orada da b*k gibi pahalı.

iyide sen bu adamların bizim gördüğümüz liste fiyatındanmı getirttiklerini sanıyorsun? Bizede onlarada hemen hemen aynı paraya geliyor.

ingilterede kur yüzünden bize göre pahalı geliyor ama orda yaşayan biri için aynı şey geçerli değil.Atıyorum 1100$ olan aleti 1/1 çevirip 1100pound yapıyorlar.. Tabi bu durumda ordan almanın bir anlamı yok. Ama ingiltereden bile alınsa nerdeyse aynı paraya geliyor oluşuda trajik.
 
vileshome demiş ki:
ulan sizide gören bilmiyo bu işleri zanneder.. 🙂 kafalarına göre fiyat sallıyolar işte ilk defamı başınıza geliyo.. niye şaşırıyosun..

hehe valla öyle ben ankaradaki amcaya sordum elinizde varmı diye oda sorayım dedi istanbulu aradı o aramışken fiyatıda sordum (aslında biliyodum internet sitesinden) adam fiyatı sordu ve teli kapatıp 2200euro dedi apışıp kaldım 🙂 🙂 🙂 aman diyim uzak durun oralardan yazık günah
 
cash demiş ki:
Yok abi ya 2200euro demiş :!: ona şaşırdım ben... bu ne ya üzerine 700 daha koyar suzuki maruder chooper alırım arkamada bi tane hatun atar keyif çatarım hayret bir şey :x
fiyat farkına bakarmısın 500 euro yani , 800 milyon demek :!:

cash seninde içinde kaldı bu suzuki & hatun olayı.. 🙂 gitar pedal ne varsa sat al bitane bari.. yazın gezer soora kışın motoru satar yine gitar alırsın 😀
 
bu arada yıllardır laylaylom'un şu aptal sitesi değişmedi.. hele o hikayeler diye zevzeklik adına uğruna anıt dikilesi saçmalıklar yokmu.. abi bukadar ucuz duygu sömürüsü yapılabilirmi gitar hakkında.. yuh yani.. bu herifler yüzünden jacksondan nefret ettim.. ticaret diil bunlarınki çingenelik..
 
Günlerden Cumartesi günü... Annesiyle birlikte bir genç gelmişti mağazamıza. Kalabalık bir gündü. Genç heycanlı bir şekilde gitarlara bakıyordu.En pahalı modellerden Jackson Professional serisi bir gitarla Hughes&Kettner marka bir ampli seçti. Genelde aileler çocuklarına biraz sitem ederler ucuz model seçmeleri için. Fakat genç iyisini alıp mutlu oldukça annesininde gözlerinden mutluluk okunuyordu. Oğlunun duyduğu mutluluğu oda aynen yaşıyordu.

Başka bir isteğin varmı diye sordu annesi. Genç biraz düşündükten sonra çekingen bir tavırla Zoom efekt processor istediğini söyledi. Değil Zoom processorü mağazayı istese alacak gibi görünüyordu anne. Sonra karşılıklı biraz sohbet ettik. Anne eczacıymış. Bende eczacı olduğum için daha sıcak bir sohbet ettik. Ve sonra gençle annesi mutlulukla mağazamızdan ayrıldılar.

Aradan yaklaşık 6 ay geçtikten sonra bir telefon geldi. Hüzünlü bir kadın sesi karşımdaydı. Sesi titriyordu ve 6 ay önce aldıkları Zoom processorü satmak istediklerini belirtti. Tabi bende nedenini sordum. Oğlunun kan kanseri olduğunu ve enstrumanları aldıklarında zaten kısa bir ömrü olduğun belirtti. Bir anda şok oldum. Kadınla sohbet ettiğim o gün geldi gözlerim önüne.Ne kadar mutluydular halbuki. Jackson gitarla Hughes&Kettner ampliyi okulun müzik odasına bağışlamış. Ve Zoom processorü satıp parasını fakirlere dağıtacağını söyledi. Telefonu kapattıktan sonra saatlerce kendime gelemedim.

Bu gerçek ve etkileyici hikayeyi sizlerle paylaşmak istedim...

Serter Bağcan

Allah belanızı versin ne diim..

markaların bastıra bastıra zikredilmesi çok duygulandırdı gerçekten beni.. jackson la zoom kadar taş düşer inşallah kafanıza, çocuğun kanser olmasıyla bunların ne alakası var, sakın gitarla pros. yüzünden olmasın.. neyse daha yazmicam küfretmeden bukadar dayanabiliyorum çünkü..
 
Lan okurken yemin ederim duygulandım ama en sonundaki kurduğun cümle ile kendimden geçtim şu an gülme krizim tuttu bayılıcam 😀 😀 😀 lol lol lol
 
Yuh diyorum, insanın insandan utanması vardır ya, cidden okurken ben utandım. Hikaye gerçek olabilir, olmayabilir, böyle bir şeyi anlatırken bile kendi dükkanının reklamını yapmak... İnsan söyleyecek bir şey bulamıyor hakkaten. Yok zoom almış şuymuş buymuş.
Ayıp be.
 
Ben ağlamak istiyorum Alaahhhhhhhhhhhhhhhhhhh yardım edin yemin ederim baygınlık geçirdim okuyun OKUYUN...
😀 😀 😀 😀 😀 😀 😀 😀 😀 😀 😀 😀

MEHMETCiK'iN JACKSON'I...

İşte müzik sevgisinin en istenmeyen koşullarda dahi engellenemeyeceğinin en üstün ve yaşanmış kanıtı.

Her insan yaşamı boyunca bir enstrümanı çalabilmeyi arzulamıştır. Hele gitar... Çoğumuzun evinde iyisiyle kötüsüyle bir gitar vardır. Kimi insanlar için bu ağaçtan yapılmış basit bir müzik aletidir. Kimileri için de eşsiz bir ruha sahip doğaüstü bir dosttur. Gerçek yaşamdan bir alıntı olan hikayemizde de bu doğaüstü dosta tutku ile bağlanmış bir genç var.

İstanbul'u bilen yada bilmeyen, yaşayan yada yaşamayan herkesin bildiği tünelin meşhur ve günün hemen her saatinde yoğun olan yüksek kaldırımda başlar bu hikaye!

17 yaşlarında bir genç vitrinde hayalini kurduğu Jackson marka gitarlarla dolu olan bir müzik mağazasının önünde adeta büyülenmişcesine hareketsiz bir şekilde durmaktadır. Genç tramway'ın zil sesiyle kendine gelir. Ne zamandır orada olduğundan habersiz olan gencin düşündüğü tek şey hayallerindeki gitar için gerekli olan paradır. Biriktirdiklri hesapladıklarında farklıdır. Çaresiz gencin kafasında eve dönüş yolu boyunca çalışıp para biriktirmek ve Jackson gitarına kavuşmak vardır. Ama en büyük engeli okuldur. İçindeki istek beynini kemirirken gecelerce Jackson gitarı elinde hissetmenin, parmaklarında dolaştırmanın nasıl bir duygu kümesi olduğunu düşler. Almakta olduğu gitar dersleri bitmek üzeredir ama hala kendine ait bir gitarı yoktur. Kararını verir ve okula engel olmayacak bir işte çalışmak için kolları sıvar. Nihayet bir iş bulur ve bir hevesle çalışmaya başlar. 3 yıl sonra genç artık gitar için gereken paraya sahiptir. Gitar kursunu aldığı ve aynı zamanda da Jackson gitarlarının tek yetkili satıcısı olan laylaylom müzik evine gider. Bu kez vitrini önünde hayaller kurduğu dükkana hayilini gerçekleştirmek, Jackson gitarını almak için gider. Dükkan sahibi Serter Bağcan'a isteklerini anlatır ve istediği gitarı vitrinde göremediğini belirtir. Serter bey gence elinde o gitardan kalmadığını ama yeni siparişler arasına onun istediği gitarı da ekleyeceğini söyler. Genç siparişi biraz hüzün ama yine de coşkuyla verir. Evine döndüğünde ise asker celbini alır. Genç ne yapacağını ne düşüneceğini bilemez. Eline tam gitarı alma fırsatı geçmişken... Yıllarca ancak hayaliyle yaşayabildiği gitarına sahip olmadan askere gider. Acemiliğini tamamlar tamamlamaz Laylaylom'un yolunu tutar. Siparişini sorar.Gitarın henüz gelmediğini öğrenen genç ikinci hayal kırıklığını askerliğinin kalan bölümünü güneydoğu'nun zor şartları altında yapacağını öğrendiğinde yaşar. Ama genç yılmadan tutkusunun peşinde koşar; haftada bir Laylaylom'u arayarak gitarının gelip gelmediğini sorar. Aylar sonra bir gün, umutsuz bir arayışta istediği haberi alan genç için tek engel askerliğinin bitmesidir. Yemeden içmeden çalışarak biriktirdiği paralarla aldığı gitarının istanbul'da olduğunu düşünen genç sabırsızdır ve dayanamayıp komutanından izin ister. Ama maalesef çatışmalardan dolayı izinler kaldırılmıştır. İçi içine sığmaz. Kendi kendini yer. Aklına sürekli gitarını eline alamadan ölme yada vurularak ellerinden olma ihtimali gelmektedir. Kara kara düşünceler arasında bir kaçış yolu yaratır genç kendisine. Kararı kesindir! Bir hastalık bahanesiyle askeri bir hastahaneye sevk alır. İlk fırsatta da hasteneden kaçar. Bindiği gibi İstanbul'a gelir. Laylaylom'dan gitarını alır ve vakit kaybetmeden birliğine geri döner. İstanbul'lu komutanı çok kızgındır ama yine de durumu anlayışla karşılar ama bu davranışın cezasız kalmayacağını belirterek gence 25 gün hücre cezası verir. Hücrede tek dostu yıllarca peşinden kuğu Jackson gitarıdır. Genç günlerce dostuyla adeta söyleşir, hasret giderir. Onun sesi ile geçen günler öylesine içine sinmiştir ki hücreden çıkacağı söylendiğinde biraz daha kalmak için yalvarır🙂 Sonunda askerliği bitmiş ve İstanbul'a dönmüştür. Bu genç şu anda hiçbir zaman olmadığı kadar mutlu ve özgürce gitarını çalmaktadır...

UNUTMAYIN EÐER KALPTEN İSTERSENİZ HER NE OLURSA OLSUN ELDE EDERSİNİZ.

iç burkan hikayelerin devamı için;
http://www.laylaylom.com.tr/hikayeler.html/hikayebanner.html
 
milleti jackson gitarlardan soğutacaklar :?


(bir tanede ben okumuştum, gitar almak için para biriktiren başka bir genç açlıktan zaafiyet falan geçiriyor sonra ona özel indirim falan yapıyorlar... 😆 😆 )
 
Ahahahahahy 😆 mahvoldum ne yapsak bizde açlık grevi yapıp özel indirimdenmi yararlansak 😀
yemin ederim bu olaylar yüzünden jackson aklımda ayrı bir profil çizdi...
 
Gitar kursunu aldığı ve aynı zamanda da Jackson gitarlarının tek yetkili satıcısı olan laylaylom müzik evine gider. Bu kez vitrini önünde hayaller kurduğu dükkana hayilini gerçekleştirmek, Jackson gitarını almak için gider. Dükkan sahibi Serter Bağcan'a isteklerini anlatır ve istediği gitarı vitrinde göremediğini belirtir.

pfffffttt
yalnız ben tezkere almadan gitarın dükkana gelmesine şaşırdım bu ne acele yaw
 
aga dayak cennetten çıkma diyolar ya aha budur işte.. böyle herifleri bi kickicen seviyeli magazin programlarına jenerik olucaklar.. attıkları kazık yetmiyo bide yaptıkları soytarılığa bak.. adam gitar satmayı bırakmış kemalettin tuğcu'ya özenmiş

bence butür hikayelerle ilgili bi başlık açalım herkez yazabildiği en acıklı hikayeyi parçalasın.. türk edebiyatına yeni bi yüz katarız belki.. "kibritçi kız" hesabı "bagetçi kız" falan.. töbe töbe..
 
Jackson dk2 marka gitarını türkiyede tek yetkili bayii olan laylaylom'dan almak isteyen genç kız geneleve düştü , firma sahibi bu durumdan dolayı genç kızı teselli etmek için %17 indirim uyguladı (buna rağmen %700 kar yaptı)

nasıldı hikayem yürekleriniz burkuldu dimi , wen yu jıst everybadi yu ken eiizıliy real layf , you ken eiiziliy yu ken eiiziliy real layyyyf (cem yılmazdan alıntıdır)
 
25 gün hücre cezasına yanında jackson gitarıyla giren mehmetçik. Bir de gerçek yaşamdan alıntı demiyor mu...

Keşke bir de zoom processor ve kulaklık alsaymış dükkandan. Ya da gitarı gelmeseymiş, bunun yerine ucuzundan bir cort alsaymış, artan parayla bir kafa+kabin alsaymış, hücreye öyle girseymiş.

İşte arkadaşlar tünel denilen mekanda nasıl bir zihniyetle anlaşmaya çalışıyoruz ortada.
 
Hakkatten nedir bu ya ?? hücreye gitar sokturacaklar he :?: ya bunlar bizi mal zannediyor yada çok salaklar gerçekten...
Hakkatten bi kafa bide kabin alsaydı yanına bide drum machine falan kursaydı hücrede albüm bile yapardı kapış kapış giderdi de...
 

Geri
Üst