Arkadaşlar Umut Kuzey Röportajı yapılmış...
http://www.kraltv.com.tr/roportaj.asp?roportajid=162 Röportajı kopyaladım.
Birazcık seni tanıyalım Umut...Müzik hayatın nasıl başladı?
Geçmişte daha önce lise yıllarında şiir yazıyordum.Şarkı sözüne dönüştü daha sonra fakat bir enstrüman çalmaya 1994 yılında ilk üniversite yıllarında İstanbul'da Marmara Üniversitesi'ne kayıt olduğum dönemde Atatürk öğrenci sitesinde bir yurtta kalıyordum. Yurttaki oda arkadaşım ud çalıyordu ve hep ilgimi çekmiştir.Onun olmadığı dönemde, ondan habersiz dolaptan onun udunu alıp çalmaya falan çalışıyordum
🙂)). Tabii bu iki türlü çalma oluyordu
🙂)). Daha sonra kendime Unkapanı'ndan bir buçuk milyona bir gitar almıştım o zaman. Memleketim Adana'ya döndüğümde bütün yaz boyunca o gitarın notalarını çözmeye çalıştım, parmaklarımı sağlam basmaya çalıştım ve en son dönerken artık o zamanın klasik şarkılarını çalmaya başlamıştım.Çünkü gitar çalmak özveri istiyor gerçekten.Günde dört,beş saat hiç durmadan gitar çaldığım saatleri hatırlıyorum.Böyle başladı...Daha sonra gitarla kendi şarkılarımı çalmaya ve yapmaya başladım.Zaten çaldıkça ve sevdikçe gelişen birşey müzik. Zaman içerisinde gelişti, bestelerim çoğaldı ve albüm yapmaya karar verdim.
- O zaman arkadaşının dolapta bu udu bırakıp gitmesinden memnun musun yoksa hiç bir şekilde bir başlangıç yapmayıp, akademik eğitim aldığın beden eğitimi öğretmeni olsaydım mı diyorsun?
Yok...Her ne kadar zorluklarla albüm yapıldığını bilsem de, bunları yaşasam da geldiğim noktadan çok mutluyum aslında.Yani üretmenin dünyadaki bir sürü versiyonundan bir tanesi müzik üretmek ama müzik üretmek çok özel birşey olduğu için kendimi de yaptıkça, ürettikçe özel hissediyorum. Benim için en önemli şey buydu ve bunu da müzikte buldum.Onun için müzik yapmaktan mutluyum.
- Söz yazmak da zor ama bence beste yapmak bambaşka birşey...
Bana hep şunu sorarlar.Şiiri olanlar vardır mesela. "Şiirime şarkı yap" derler. Şiire şarkı yapabildiğim çok ender görülmüştür çünkü garip bir şeydir bestecilik.Ben beste yapacağım zamanlarda özellikle huzursuz bir yapı içerisinde olurum etrafıma karşı.Etrafta birşeyler konuşulur, ben onları duymam. O an içimde birşeyler dönüyordur ve bunu sözlerle beraber ağzımdan dökerim. Hiçbir zaman oturup ben şarkı yapayım diye kendimi zorladığım olmamıştır.Böyle yapanlar da var. Başarılı olan da var olmayan da ama ben içimden gerçekten birşeyler geldiği zaman ve ağzımdan birşeyler döküleceğini hissettiğim zaman gitarı elime alıp şarkı yapıyorum.Yani yılda belki beş tane şarkı yaparım ama gerçekten hissettiğim ve hislerimi ortaya koyduğum şarkılardır.
- "Duvardaki Resimler" ikinci albüm. Birazcık da ondan bahsedelim. Ne tip şarkılar bekliyor bizi?
Bu albümde altı, yedi şarkı bana ait.Dışarıdan amatör bestekar arkadaşlarla yaptığım ortak çalışmalar var.Yani bir fotoğraf albümünde nasıl sadece kendi resimleriniz yoksa arkadaşarınızla çekildiğiniz ortak resimler varsa bir müzik albümünde de böyle olmalı diye düşündüğüm için bu albümde diğer arkadaşlarımın şarkılarına da yer verdim.Hatta ve hatta "Neden Saçların Beyazlamış Arkadaş" isimli şarkıya farklı bir versiyonla özellikle yer verdik. "Çiftetelli"nin rock versiyonunu yaptık. Bunun da bu müzik tarzında yapılması gereken yeniliklerden biri olduğunu düşünüyorum. Yıllardır bizde bilinen alaturka ezgileri rock tarzında ilk demeyeyim ama herhalde ender yorumlayanlardan biri olmuşumdur bu albümde. Onun için bu albümümde güzel şarkılar olduğunu düşünüyorum.
-"Neden Saçların Beyazlamış Arkadaş" a nasıl karar verdiniz?
Onunla ilgili özellikle şunu söylemek istiyorum."Neden Saçların Beyazlamış Arkadaş" isimli şarkı albüme ilgi çeksin diye konulmadı. Çünkü "cover" mantığı genelde budur.Herkes albümüne bir "cover" alıyor ve onunla ilgi çekip konserlere gitmeyi planlıyor. Benim derdim bu değildi.Ben konserlerimde zaten bu şarkıyı söylüyordum ve çok ilgi gördüğünü, bunun kasette de bu şekilde yer alması gerektiğini söyledikleri için dinleyenler bu şeklini yaptım. Son dakikaya kadar hâlâ albüme koymaya kararsızdım.Fakat dinleyenler o kadar çok beğendi ki ve ben de bu şarkının bu versiyonuna o kadar çok inandım ki bu albüme koydum. Aslında büyük cesaret yıllarca Adnan Şenses'ten dinlediğimiz bir şarkı ve onun dinleyicisinde yer bulmuş bir şarkı.Şimdi yedi yaşındakine de yetmiş yaşındakine de sorsanız "Neden Saçların Beyazlamış" dediğinizde ya Tanju Okan gelir akla ya Adnan Şenses ki büyük çoğunlukta aldığınız cevap Adnan Şenses olacaktır.Fakat yeni nesil bundan sonra bu şarkıyı belki de benden dinleyecekler
🙂))
- Aynı zamanda "Çiftetelli"yi de "Rock'n Telli" yaptın. Benim favorim o. Yeni versiyonda gerçekten çok güzel. Bu daha da farklı bir düşünce; nerden aklına geldi ?
Alaturka rock gibi birşey oldu yeni haliyle. Gerçi ben tarzı çok kategorize etmek istemiyorum; "Anadolu Rock, Alaturka Rock, şu rock, bu rock" diye çünkü hepsi özünde rock müzik. Bu aslında
bir röportajda da duymuştum, Teoman söylemişti galiba. Dünyanın hiçbir yerinde, her tarafta ortak müzik yapılıyor fakat sadece yapımcıların satış amacıyla koydukları kategorilerdir müzik tarzları aslında.Herkes pop tarzına yakın şeyler yapıyor ama birine alternatif rock diyorlar, birine hard-rock diyorlar.Yani aslında hepsi ortak noktada,rock tarzında buluşuyor.Ben de Türk melodik yapısını,Türk ezgilerinin o sıcaklığını albümde hissettirmek istedim.Çünkü ben bu albümü Türk halkı için yapıyorum, burada yaşıyorum. Onların sevdiği ve bildiği şeylerden özellikle albüme koydum ki bu tarz müziği daha çok sevsinler diye.
- Bu aralar inanılmaz bir rock patlaması var...Bunun için neler diyeceksin?
Ben aslında bu konuda çok fazla antipatik olmak istemiyorum çünkü söylenenler çok çabuk yanlış anlaşılabiliyor.Bu müziğin yayılması ve bu müziğin herkes tarafından dinlenilmsei tabii ki beni çok mutlu eder çünkü ben bu müziği dinletmeye çalışıyorum.Onun için diğer arkadaşlarımdan bir farkım yok fakat rock tarzı müzik şu an popülerleştirilmeye çalışılıyor. Yani popüler bir müzik tarzı değildir rock müzik fakat yapımcılar bunu popüler hale getirip ondan para kazanmanın yollarını arıyorlar.Böyle olmamalı diye düşünüyorum.Gerçekten rock tarzı müzikle uğraşan ve bunu yaymaya, bunu konserlerde, barlarda söylemeye çalışan arkadaşlarımızı toparlayıp onlara albüm yapıp onların belki de müzikle olan alakalarını, güzel diyaloglarını kirletip kendi amaçlarına alet eden yapımcılar var. Hepsi için söylemiyorum ama onun için bu tarz müzik popüler hale getirilmeden,yapımcıların elinde oyuncak olmadan yapılmalı diyorum. Rock tarzı müzik yapan ve albüm yapmak isteyen arkadaşlarımıza da özellikle bunu söylüyorum yani yapımcıların oyunlarına gelmesinler.
- Sen Türk Rock'çılardan kimleri dinliyorsun?
Bana hep Haluk Levent tarzına olan yakınlığımdan bahsediliyor. Ben Haluk Levent dinledim evet, Cem Karaca da dinledim,Kıraç şarkılarını da dinledim ama hep şöyle birşey var: Böyle hep yeni çıkanlara sanki hep o tarz müziğin devamıymış gibi yakıştırma yapılıyor.
- İlla birine benzetiliyorsun...
Evet buna karşıyım ben mesela. Bu tarz bir benzetmeye karşıyım. Ben de rock tarzı müzik yapıyorum.Kimleri dinlemişsem, etmişsem de onların etkilerini içimde taşıyarak yeni bir tarz ortaya koymaya çalışıyorum.Benim amacım bu.Onun için hani çok da fazla şunları dinliyorum demek istememiştim ama sordunuz ben de söyledim
🙂))
- Geleceğe yönelik neler düşünüyorsun? Ne gibi hayallerin var müzik adına?
Benim ilk albümden bu yana bir aşama kaydettiğimi düşünüyorum kendi açımdan. Bunun tabii dinleyenler de kararını verecekler ama bilmeleri gereken birşey var.İlk albümde düzenlemelerini Yıldıray Gürgen yapmıştı bu albümdeki düzenlemeleri ben ve Metin Türkcan beraber yaptık.Şimdi bir anlamda kendimi düzenleme konusunda yetiştirdim bu geçen zaman içerisinde konserlerde yaptığım farklı düzenlemelerle, düzenleme yaptığım arkadaşlarımla yaptığım istişarelerle kendimi geliştirdim ve bu albümün düzenlemelerini ben yaptım. Gelecek albümde belki de enstrümanımla var olmak isterim o albüm içerisinde yine düzenlemelerini yapmak isterim. Bir sonraki albüme kadar kendime ne katabilirsem; müziğime,bestelerime,şarkı sözlerime,çaldığım enstrümana ne katabilirsem o benim için kârdır.Benim bu işten kesinlikle herkesin düşündüğü gibi sadece maddi beklentim yok. Müziğimi geliştireyim, şarkılarımla var olayım, konserlere gittiğimde şarkılarımı herkes hep bir ağızdan söylesin; bu benim için en büyük mutluluk....
- Son olarak dinleyicilerine neler söylemek istersin?
Önümüzdeki günlerde konserlerim başlıyor.İlki 29 Mart'ta Kadıköy Shaft Bar'daydı. Nisan ayı içerisinde on dört ilde konserler vereceğiz bu şarkıları paylaşmak adına.Bu konserlere herkesi bekliyorum çünkü televizyonda gördükleri kadarıyla müzisyenleri, sanatçıları tanımaları tam bir tanıma olmuyor. Sahnede görmek, o enerjiyi hissetmek başka birşey.Ben de müzik yapıyorum, izleyenler beğeniyorlar. Klip çok güzel omuş, şarkı çok güzel olmuş diyorlar. Konserime gelip benimle şarkılarımı bir ağızdan söyleyebiliyorlarsa, bunu başarabiliyorsam bu benim için daha büyük mutluluk. Onları konserlerime bekliyorum...