Arkadaşlar yıllardır içimde tuttuğum bazı konuları sizinle paylaşmak istedim. Amacım kimsenin ekmeğine taş koymak değil.
Yıllar önce bir luthierin çalışmasını çok yakından inceleme şansım oldu. O zaman fark ettiğim tek şey uyguladığı fahiş fiyatlardı. Daha sonra yaptığı uygulamaların da yanlış olduğunu fark ettim. Tabii ki Türkiye şartlarında niş bir iş yapıyordu çok ucuz olmasını beklemiyordum ama yaptığı iş, kullandığı malzemeler kesinlikle parasının karşılığı değildi. Bahsettiğim dönemde Daddrio tel 20-25 TL arası fiyatlara satılıyordu. Eğer tel değişimi ve genel bakım mottosuyla gelirseniz 10 tane tel parası ödüyordunuz. Yaptığı işlemler ise şu şekildeydi;
- Normalde gitarların fretlerini polishlemek için, önce fretboard güvence altına alınır. Daha sonra fretler tek tek polishlenir ancak kendisi gitarları keçeye vururdu, fretboardu korumak içinde hiçbir önlem almazdı.
- Rosewood fretboarda sahip gitarları tinerle temizlerdi. Temizledikten sonra gitarlara hiçbir şekilde limon yağı yada deep conditioner gibi ürünler sürmezdi.
- Gitarların gövdelerine tırnak kadar gitar polish sürerdi bazen hiç sürmezdi, sürekli aynı bezi kullanıyorum bu bezde zaten polish var derdi.
- Gitar potanslarına sıktığı kontak spreyi, ek bakım olarak fiyata eklerdi.
- Gelen müşteriler sap ve tel yüksekliği ayarından sonra "ama bu perde hala cızzlıyor" derse, onlar amfide duyulmaz deyip gönderirdi.
- Şahit olduğum en bomba olay ise, sap ve headstockun birleştiği yerden kırılmış Les Paul tamiriydi. Gitarı resmen japon yapıştırıcısı ile yapıştırıp mengeneyle bir kaç gün sabitledi. Daha sonra zımpara ile yapıştırılan bölgeyi pürüzsüz hale getirdi. Bu tamir karşılığında gitarın sahibinden o dönemde, 3 tane Squier bullet alabileceğiniz bir meblağ aldı. Eminim çok kısa bir süre sonra o gitar aynı yerden tekrar kırılmıştır.
Çünkü asıl yapılması gereken gitarı ağaca uygun, güçlü bir yapıştırıcıyla yapıştırıp daha sonra yapıştırılan yere iki tane delik açıp, gitarın sapıyla aynı ağaçtan kullanılarak yeni ve sağlam bir birleşme noktası oluşturması gerekiyordu. Kendisinin bu yöntemden ya haberi yoktu yada bu şekilde yapmak işine gelmiyordu.
Herkese en kısa sürede tel değiştirmeyi ve gitarın bakımını yapmayı öğrenmeyi tavsiye ederim. Ülkemiz şartlarında binbir zorlukla aldığımız enstrümanları uygun malzemeler yerine nalburdan aldığı ürünlerle temizleyen, işçiliğin basitine kaçan luthierin eline emanet etmenize gönlüm razı değil. Fahiş fiyatlar ise cabası. Tüm luthierleri zan altında bırakmayayım. Benim tanık olduğum kişi böyleydi.
Yıllar önce bir luthierin çalışmasını çok yakından inceleme şansım oldu. O zaman fark ettiğim tek şey uyguladığı fahiş fiyatlardı. Daha sonra yaptığı uygulamaların da yanlış olduğunu fark ettim. Tabii ki Türkiye şartlarında niş bir iş yapıyordu çok ucuz olmasını beklemiyordum ama yaptığı iş, kullandığı malzemeler kesinlikle parasının karşılığı değildi. Bahsettiğim dönemde Daddrio tel 20-25 TL arası fiyatlara satılıyordu. Eğer tel değişimi ve genel bakım mottosuyla gelirseniz 10 tane tel parası ödüyordunuz. Yaptığı işlemler ise şu şekildeydi;
- Normalde gitarların fretlerini polishlemek için, önce fretboard güvence altına alınır. Daha sonra fretler tek tek polishlenir ancak kendisi gitarları keçeye vururdu, fretboardu korumak içinde hiçbir önlem almazdı.
- Rosewood fretboarda sahip gitarları tinerle temizlerdi. Temizledikten sonra gitarlara hiçbir şekilde limon yağı yada deep conditioner gibi ürünler sürmezdi.
- Gitarların gövdelerine tırnak kadar gitar polish sürerdi bazen hiç sürmezdi, sürekli aynı bezi kullanıyorum bu bezde zaten polish var derdi.
- Gitar potanslarına sıktığı kontak spreyi, ek bakım olarak fiyata eklerdi.
- Gelen müşteriler sap ve tel yüksekliği ayarından sonra "ama bu perde hala cızzlıyor" derse, onlar amfide duyulmaz deyip gönderirdi.
- Şahit olduğum en bomba olay ise, sap ve headstockun birleştiği yerden kırılmış Les Paul tamiriydi. Gitarı resmen japon yapıştırıcısı ile yapıştırıp mengeneyle bir kaç gün sabitledi. Daha sonra zımpara ile yapıştırılan bölgeyi pürüzsüz hale getirdi. Bu tamir karşılığında gitarın sahibinden o dönemde, 3 tane Squier bullet alabileceğiniz bir meblağ aldı. Eminim çok kısa bir süre sonra o gitar aynı yerden tekrar kırılmıştır.
Çünkü asıl yapılması gereken gitarı ağaca uygun, güçlü bir yapıştırıcıyla yapıştırıp daha sonra yapıştırılan yere iki tane delik açıp, gitarın sapıyla aynı ağaçtan kullanılarak yeni ve sağlam bir birleşme noktası oluşturması gerekiyordu. Kendisinin bu yöntemden ya haberi yoktu yada bu şekilde yapmak işine gelmiyordu.
Herkese en kısa sürede tel değiştirmeyi ve gitarın bakımını yapmayı öğrenmeyi tavsiye ederim. Ülkemiz şartlarında binbir zorlukla aldığımız enstrümanları uygun malzemeler yerine nalburdan aldığı ürünlerle temizleyen, işçiliğin basitine kaçan luthierin eline emanet etmenize gönlüm razı değil. Fahiş fiyatlar ise cabası. Tüm luthierleri zan altında bırakmayayım. Benim tanık olduğum kişi böyleydi.
Son düzenleme: