Humbucker Manyetik mod önerisi

Aşağıdaki testi inceleyin. 10 farklı gitar nerdeyse aynı tonu vermiş. Squier bullet strat bile gayet sert single manyetiği rağmen.
Evet gitarin agaci ve manyetik tona fark eder, ama minimal. En büyük farkı kabin ve amfi veriyor


Soylediklerinize katılmakla beraber, Ola çok uç bir örnek. Adam bana backput tan girse benden bile aynı tonu çıkarır adam tonemaster yahu 😂
 
Aşağıdaki testi inceleyin. 10 farklı gitar nerdeyse aynı tonu vermiş. Squier bullet strat bile gayet sert single manyetiği rağmen.
Evet gitarin agaci ve manyetik tona fark eder, ama minimal. En büyük farkı kabin ve amfi veriyor


"Neredeyse ayni tonu vermis" ifadenden sonra bir sey demem o kadar anlamsiz ki...
Ben birbirinden farkli karakteristigi olan 10 gitar duyuyorum.
Konu kulak egitimiyle alakali demek ki.
 
@BC_Rich_Warlock Hocam kesinlikle size saygısızlık etmek istemem forumun eskilerinden tecrübelilerindensiniz.Fakat manyetik ve ağaç gerçekten çok fark ediyor.Ben tüm gitarlarımda aynı potları aynı kapasitörleri kullanıyorum.Rgt42dx model gitarda tb4 denedim çok baslı ve midliydi tb6 denedim çok tizdi hadi paf olsun high gainde iyi olur dedim tb1 denedim en kötüsü oydu.Kore custom epi les paulumda 498t 490r var onda kusursuz tonlar alıyorum ama köprüye dimarzio dp102 taksam direkt farkı anlarım.Ağacı evet belki aman aman etki etmez ama yine de fark ediliyor alttan alttan.Ben Jcm800 + bir sürü pedal ile denedim bunları ama mg10 model amfide denerseniz hepsi aynı gelir o ayrı konu :D Mg10 ile denediğinizi söylemiyorum yanlış anlaşılmasın makara olsun diye söylüyorum ama harbiden de farklar bariz belli oluyor genelde."EE ÖYLE DİYON NİYE 5 TANE RGT SERİSİ İBANEZİN VAR" diyenler oluyor bu muhabbet açılınca.Renkleri hoşuma gidiyor hepsinde farklı manyetik takılı.Rgt320q modelinde Evo set var.Rgt320z modelinde emg 57 66 set var.Rgt42dx de tb5+sh2 var.Bunları birbirinden ayırt ederim kolaylıkla.
 
@BC_Rich_Warlock Hocam kesinlikle size saygısızlık etmek istemem forumun eskilerinden tecrübelilerindensiniz.Fakat manyetik ve ağaç gerçekten çok fark ediyor.Ben tüm gitarlarımda aynı potları aynı kapasitörleri kullanıyorum.Rgt42dx model gitarda tb4 denedim çok baslı ve midliydi tb6 denedim çok tizdi hadi paf olsun high gainde iyi olur dedim tb1 denedim en kötüsü oydu.Kore custom epi les paulumda 498t 490r var onda kusursuz tonlar alıyorum ama köprüye dimarzio dp102 taksam direkt farkı anlarım.Ağacı evet belki aman aman etki etmez ama yine de fark ediliyor alttan alttan.Ben Jcm800 + bir sürü pedal ile denedim bunları ama mg10 model amfide denerseniz hepsi aynı gelir o ayrı konu :D Mg10 ile denediğinizi söylemiyorum yanlış anlaşılmasın makara olsun diye söylüyorum ama harbiden de farklar bariz belli oluyor genelde."EE ÖYLE DİYON NİYE 5 TANE RGT SERİSİ İBANEZİN VAR" diyenler oluyor bu muhabbet açılınca.Renkleri hoşuma gidiyor hepsinde farklı manyetik takılı.Rgt320q modelinde Evo set var.Rgt320z modelinde emg 57 66 set var.Rgt42dx de tb5+sh2 var.Bunları birbirinden ayırt ederim kolaylıkla.
Ya tabii ki farkediyor ama gitara özellikle yeni baslayanlar bu konuya çok kafayı takip gereksiz ayrıntıya takılıyorlar. Ben de farklı manyetikler denetim kullandim, Seymour Duncan tb4 ve DiMarzio X2N favorimdir köprüde.
Ama isteyince bullet strat single manyetikten bile gayet sert tonlar çıkarılabiliniyor doğru amfi-pedal-kabin sayesinde.
Ağaç türü daha çok gitarın duruşunu, ağırlığını, rahatlığını etkiler tona nazaran. Akustik gitarda çok daha fazla olur bu etki. Ama elektro gitarda, özellikle de distortionlu tonlarda çok düşük etki
Bana göre tonu en çok etkileyen etkenler "tuşe hariç" büyükten küçüğe sıralarsak:
Kabin(mikrofonu da buraya dahil edelim) >amfi (procesor, pedalları da buraya dahil edeyim) > manyetik > gitar kasa tipi/boyutu> ağaç türü
Kişisel fikrim tabii. Herkesin fikri, beklentisi ve tecrübesi farklı olabilir, saygımız vardır.
 
Trolluyormusunuz trollemiyormusunuz bilmiyorum, lakin arkadaslar su aciklamayi yaparak son noktayi koymak istiyorum.

Elektrogitar ozelinde konusacak olursak,
Ton olarak tanimladigimiz, enstrumanin ses rengi bir cok faktorden etkilenmektedir.

Bir elektrogitarin tonunu olusturan bilesenler sirasiyla;
-Tel
-Manyetik
-Sap ve govdede kullanilan materyal (fretlerin boyutu ve uretimde kullanilan malzeme)
-Alt ve Ust esikler, floydrose sistemi var ise sustain bloguda buna dahil
-Headstock denilen sap kafasi, burgularin bulundugu yer
-Elektrogitarin elektrik aksami
-Sinyallerin aktariminda kullanilan araci ekipmanlar (kablo, ve tum konnektorler)
- Efekt pedallari ve Amfi
-Kabin.

Bakiniz, en azindan bu yazimi okuyan bir kisi bile ictenlikle, samimiyetime inanarak bu yaziyi okursa, ona olan sorumlulugumun farkinda olarak bu son mesajimi yazmak zorunda hissediyorum;

Elektrogitarin tonunu etkileyen ilk unsur teldir! 2. Asamada manyetik gelir!
Lakin!
Sesin varolabilmesi icin gereken titresimlerin odaklanmasi ve en verimli sekilde kullanilabilmesi icin enstrumanin temel yapi malzemesi olan govde ve sapin ihtiyaclari karsilayan verimli bir malzemeden yapilmasi ELZEMDİR!
hic birimiz kapitalizmden daha akilli degiliz arkadaslar, yani ton uzerinde eger gitarin govdesinin ve sapinin bir etkisi yoksa veyahut goz ardi edilebilecek duzeyde olsa dahi hic bir firma kavak agacindan baska gitar yapmazdi!!!

Herseyi gecin, ayni standartlarda uretilmis iki elektrogitarin bile birebir ayni ton icerisinde olabilmesi o kadar zor ki!

Sevgili dostlar, fizik kurallarini bir yana birakin ki hepsinin matematiksel bir aciklamasi zaten var, piyasada bu kadar fazla agac cesidi ile uretilen gitar varken, agacin tona etkisi cok degildir demek "fizik ve matematigi gec" insan kulagina saygisizliktir.

Lutfen, kanitlanmis diye iddia ettiginiz her calismanin, ne amacla, hangi yollarla, neyi aciklamaya calistigini ve ne ile kiyaslandigini tam olarak anlamadan, pesin hukumlu davranmayiniz. Hele ki ceviri hatasindan dolayi elde olan "gürlük" belirten tablolarla "aa agac fark etmiyormus bak adam mikrofonun ismini modelini cismini bilmiyor ama kanitlanmis hemde sesi audacity ile kaydetmis" diyerek ortalara dusmeyiniz.

Yukarida belirttigim gibi, 10 ayri gitarsan "neredeyse ayni ton" diyen insanin kulagiyla benim kulagim bir degil.

Bu yuzden demem o dur ki; her ne kadar tonun ilk asamasi kullanilan tel olsa bile sustain, frekans araligi vb bir cok degiskeni bizzat etkileyen temel materyal olan govdenin hangi malzemeden uretildigi, ve tona etkisi tartisilamaz.

Olur da bu yazimi okuyup bilgilenmek isteyen bir insan evladi varsa bana ozelden mesaj atsin. Cok guzel aciklayan guzel insanlarin el emegi goz nuru emeklerini paylasacagimdan emin olabilirsiniz.

Lakin bu soylediklerim uzerine daha fazla konusmayacagim.
Muzikle kalin.
 
Adam bir üniversitenin enstrüman hocalarının ahşap seçiminin hangi enstrümanlarda daha çok önemli olduğunu gösterir 8 sayfalık çalışmasını gözünüze koymuş.
O çalışmada da adamlar dememiş ki ahşap kalitesi hiç ama hiç önemli değil.
Ne demiş iletken bir donanıma sahip olan herhangi bir enstrümanda ahşabın ses ve tona çok fazla katkısının olmadığını açıklamışlar.
Evet sen git aria bir gitar al koy üzerine emg seymour duncan fishman v.s. sana burada ton kalitesini verecek olan bileşen hangisi olmuş oluyor ?
hocam bunlar tamamen psikolojik. Satıcı tatikleri çok bilen kullanıcıların insanları küçümsemesi.
Eski başlıkları okuyun ne sorular var. Cevaplar aynı " 3 liralık gitara 100 liralık manyetik mı konur yieeaa" ama adam diyor ki ya ben gitardan memnunum sadece manyetik değişmek istiyorum diyor.
Ama 3 liralık gitara neden 100 liralık manyetik koyulamayacağının mantıklı bir açıklamasını da kimse yapamıyor. Kem küm ıh mıh.
şoyle bir piyasaya bakarsan hangi marka olursa olsun neredeyse gövde sap ve klavyede kullanılan ahşaplarr 5 çeşit ağaç etrafında dönüyor. Ama donanımlara bakıldığında ve özellikle manyetik tercihleri enstrümanın değerini belirlemiş oluyor.
Birde işçilik.
 
Trolluyormusunuz trollemiyormusunuz bilmiyorum, lakin arkadaslar su aciklamayi yaparak son noktayi koymak istiyorum.

Elektrogitar ozelinde konusacak olursak,
Ton olarak tanimladigimiz, enstrumanin ses rengi bir cok faktorden etkilenmektedir.

Bir elektrogitarin tonunu olusturan bilesenler sirasiyla;
-Tel
-Manyetik
-Sap ve govdede kullanilan materyal (fretlerin boyutu ve uretimde kullanilan malzeme)
-Alt ve Ust esikler, floydrose sistemi var ise sustain bloguda buna dahil
-Headstock denilen sap kafasi, burgularin bulundugu yer
-Elektrogitarin elektrik aksami
-Sinyallerin aktariminda kullanilan araci ekipmanlar (kablo, ve tum konnektorler)
- Efekt pedallari ve Amfi
-Kabin.

Bakiniz, en azindan bu yazimi okuyan bir kisi bile ictenlikle, samimiyetime inanarak bu yaziyi okursa, ona olan sorumlulugumun farkinda olarak bu son mesajimi yazmak zorunda hissediyorum;

Elektrogitarin tonunu etkileyen ilk unsur teldir! 2. Asamada manyetik gelir!
Lakin!
Sesin varolabilmesi icin gereken titresimlerin odaklanmasi ve en verimli sekilde kullanilabilmesi icin enstrumanin temel yapi malzemesi olan govde ve sapin ihtiyaclari karsilayan verimli bir malzemeden yapilmasi ELZEMDİR!
hic birimiz kapitalizmden daha akilli degiliz arkadaslar, yani ton uzerinde eger gitarin govdesinin ve sapinin bir etkisi yoksa veyahut goz ardi edilebilecek duzeyde olsa dahi hic bir firma kavak agacindan baska gitar yapmazdi!!!

Herseyi gecin, ayni standartlarda uretilmis iki elektrogitarin bile birebir ayni ton icerisinde olabilmesi o kadar zor ki!

Sevgili dostlar, fizik kurallarini bir yana birakin ki hepsinin matematiksel bir aciklamasi zaten var, piyasada bu kadar fazla agac cesidi ile uretilen gitar varken, agacin tona etkisi cok degildir demek "fizik ve matematigi gec" insan kulagina saygisizliktir.

Lutfen, kanitlanmis diye iddia ettiginiz her calismanin, ne amacla, hangi yollarla, neyi aciklamaya calistigini ve ne ile kiyaslandigini tam olarak anlamadan, pesin hukumlu davranmayiniz. Hele ki ceviri hatasindan dolayi elde olan "gürlük" belirten tablolarla "aa agac fark etmiyormus bak adam mikrofonun ismini modelini cismini bilmiyor ama kanitlanmis hemde sesi audacity ile kaydetmis" diyerek ortalara dusmeyiniz.

Yukarida belirttigim gibi, 10 ayri gitarsan "neredeyse ayni ton" diyen insanin kulagiyla benim kulagim bir degil.

Bu yuzden demem o dur ki; her ne kadar tonun ilk asamasi kullanilan tel olsa bile sustain, frekans araligi vb bir cok degiskeni bizzat etkileyen temel materyal olan govdenin hangi malzemeden uretildigi, ve tona etkisi tartisilamaz.

Olur da bu yazimi okuyup bilgilenmek isteyen bir insan evladi varsa bana ozelden mesaj atsin. Cok guzel aciklayan guzel insanlarin el emegi goz nuru emeklerini paylasacagimdan emin olabilirsiniz.

Lakin bu soylediklerim uzerine daha fazla konusmayacagim.
Muzikle kalin.
bi zamaman ben söyledim
@BC_Rich_Warlock Hocam kesinlikle size saygısızlık etmek istemem forumun eskilerinden tecrübelilerindensiniz.Fakat manyetik ve ağaç gerçekten çok fark ediyor.Ben tüm gitarlarımda aynı potları aynı kapasitörleri kullanıyorum.Rgt42dx model gitarda tb4 denedim çok baslı ve midliydi tb6 denedim çok tizdi hadi paf olsun high gainde iyi olur dedim tb1 denedim en kötüsü oydu.Kore custom epi les paulumda 498t 490r var onda kusursuz tonlar alıyorum ama köprüye dimarzio dp102 taksam direkt farkı anlarım.Ağacı evet belki aman aman etki etmez ama yine de fark ediliyor alttan alttan.Ben Jcm800 + bir sürü pedal ile denedim bunları ama mg10 model amfide denerseniz hepsi aynı gelir o ayrı konu :D Mg10 ile denediğinizi söylemiyorum yanlış anlaşılmasın makara olsun diye söylüyorum ama harbiden de farklar bariz belli oluyor genelde."EE ÖYLE DİYON NİYE 5 TANE RGT SERİSİ İBANEZİN VAR" diyenler oluyor bu muhabbet açılınca.Renkleri hoşuma gidiyor hepsinde farklı manyetik takılı.Rgt320q modelinde Evo set var.Rgt320z modelinde emg 57 66 set var.Rgt42dx de tb5+sh2 var.Bunları birbirinden ayırt ederim kolaylıkla.
forumdaki üyelik tarihinin eski-yeni olması fark etmiyor. 35-40 yaşında 18 yıllık üyeliği olup da daha gövde ağacının tona etkisi olmadığını savunanlar vardı 4 ay öncesine kadar, çünkü onların okudukları/duydukları bilgiler bu yöndeymiş. ama şu konudaki yazıları okuyunca gördüm ki sonunda gerçeği öğrenmiş bazıları ve onlar ile birlik olup gruplaşmaya yaranmaya çalışan 20 yaşını geçmemiş üyeler.
her zaman olduğu gibi cahillerin sesi çok çıktı. sonuçta bu forumda ortalama 35 yaşında olup bide 15 yılı aşkın üyeliği varsa tamam, bidaha kim takar bu ülkede 30 yıldır müzik yapan köklü bi metal grubunun üyesi ile istişare edilmiş ve bizzat deneyimlenmiş kasa ağacı farkı hakkındaki bilgilerinin paylaşılması.
uzun lafın kısası örneğin: James Hetfield'in elindeki gitarın manyetiklerini söküp herhangi bi ucuz ıhlamur kasalı rg/grg veya hadi en pahalısından da olsa
ıhlamur kasalı JEM seri ibaneze takınca James abimizin gitarından çıkan tonun-sustain aynısının alınabileceği iddia etti 1 yıl ve 15 yıl üzeri üyeliği olanlar.
diyeceğim şudur kardeşim: kör kulaklı eski üye olacağına sağlam kulaklı yeni olmayı/olmanı tercih ederim.
 
3-5 yıl öncesine kadar da yumurtanın kolestrol yaptığını kolestrolü yükselttiğini hatta kolestrol hastalarının asla yumurta yememeleri gerektiği hem YENİ hem de eski drler tarafından yıllarca savunuldu. Hatta gün de 10 bin adım 4 bin adım saglik için şart dendi.
Ama ilerleyen tıp ve bilim dedi ki hayır yumurta kolestrol yapmıyormuş aksine engelliyormuş kolestrol hastaları da günde 2 defa tüketsin zararı yok dediler. Şimdi eski yeni drler yumurta ye diyor.
Meğerse gün de 4 dakika yürüsen dahi sağlık açısından yeterliymiş ama yıllarca yok 10 bin adım yok 4 bin adım yürüyün dendi.
Demem o ki ağaç ton meselesi de bu olmuş bence
Biz yıllarca ağacın tona etkisini savunmuşuz ama bir çalışma bunun aslında yanlış olduğunu gösteriyor
Eski kafalarda eski bilgilerini doğru diye dayatmanın gayretinde.
Belki de gerçekten ağacın tona etkisi yoktur.
Demem o ki hayatta doğru bildiğimiz bazı şeylerin gerçekte yanlış olma ve satış politakası yüzünden dayatma olabileceği çok gerçek bir durum. Ha buna kendini alıştıramıyorsanız o da sizin gelişiminiz
 
@barrios hocam bi bakiversene benim dilimde tuy bitti...
Bu malzeme-aksam konularına hiç bir zaman pek girmedim, nedense çok da ilgi duymadım.
"Filancanın tona etkisi yok" gibi söylemler bana biraz amfi simülatörlerini anımsatıyor. Gerçek bir amfi ile kıyaslayana değin çoğu idare ediyor:)
Genellikle bu iddiaları ispatlamak için objektif ölçütlere başvurulduğunu görüyorum. Oysa gitar çalmak subjektif bir deneyim her şeyden önce. Ama iş kayıt ortamında sesleri manipüle etmeye geldiğinde, artık imkanlar çok farklı. Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu diyelim.
Vaktiyle Viva Gold model bir gitarım vardı. Herifler bütün kasayı akçağaçtan yapmış. Haliyle tonu bir garipti gitarın. Midler hak getire...
Ama çalımı keyifliydi:)
 
Benim deneyimlerimle oluşmuş fikirlerim şöyle ki, bunlarda da subjektif ve psikolojik etkilerin olduğunu göz ardı etmiyorum asla:

- Elektrogitarda ağaç sesin karakterini etkiliyor mu? Evet ama yapısal bozukluğu (sap-gövde bağlantısı gevşekliği, aşınmış saddlelar vb.) olmayan gitarlar için diğer herşey benzer kalmak kaydıyla (sap uzunluğu, manyetik türü vb.) basit amfi eq ayarları ve belki biraz gain farkı ile çok benzer tonların yakalanabileceğini düşünüyorum. O yüzden ağaç türlerini ton açısından iyi-kötü şeklinde pek sınıflandıramadım bugüne kadar.

- Ancak elektrogitarın akustik sesini daha çok etkiliyor ağaç türü. Belki sesin manyetik alan ile oluşması amfiden çıkan etkiyi azaltıyor olabilir.

- Öncelikle manyetiğin ana sınıfı (single veya humbucker gibi) çok daha önemli bir fark yaratıyor gibi.

- Bence manyetikten sonraki en önemli faktör kullanılan penanın özellikleri (kalınlık, malzeme, şekil vb.). Bu genelde önemsenmiyor ama ben ciddi fark hissediyorum farklı penalar ile çıkardığım seslerde. Neticede ses çıkartmak için tele vurduğumuz alet bu, zincirde en önde sayılır...

O yüzden ekonominin de etkisiyle seneler sonunda gitarlarım USA Fender ve Jackson' lardan Harley Benton' lara düştü, yine de bir fark hissettiğimi söyleyemiyorum 🙂

Tabi dediğim gibi ton epey subjektif bir konu, psikolojik hissiyat dahil alınan keyif belki en önemlisi...
 
Benim deneyimlerimle oluşmuş fikirlerim şöyle ki, bunlarda da subjektif ve psikolojik etkilerin olduğunu göz ardı etmiyorum asla:

- Elektrogitarda ağaç sesin karakterini etkiliyor mu? Evet ama yapısal bozukluğu (sap-gövde bağlantısı gevşekliği, aşınmış saddlelar vb.) olmayan gitarlar için diğer herşey benzer kalmak kaydıyla (sap uzunluğu, manyetik türü vb.) basit amfi eq ayarları ve belki biraz gain farkı ile çok benzer tonların yakalanabileceğini düşünüyorum. O yüzden ağaç türlerini ton açısından iyi-kötü şeklinde pek sınıflandıramadım bugüne kadar.

- Ancak elektrogitarın akustik sesini daha çok etkiliyor ağaç türü. Belki sesin manyetik alan ile oluşması amfiden çıkan etkiyi azaltıyor olabilir.

- Öncelikle manyetiğin ana sınıfı (single veya humbucker gibi) çok daha önemli bir fark yaratıyor gibi.

- Bence manyetikten sonraki en önemli faktör kullanılan penanın özellikleri (kalınlık, malzeme, şekil vb.). Bu genelde önemsenmiyor ama ben ciddi fark hissediyorum farklı penalar ile çıkardığım seslerde. Neticede ses çıkartmak için tele vurduğumuz alet bu, zincirde en önde sayılır...

O yüzden ekonominin de etkisiyle seneler sonunda gitarlarım USA Fender ve Jackson' lardan Harley Benton' lara düştü, yine de bir fark hissettiğimi söyleyemiyorum 🙂

Tabi dediğim gibi ton epey subjektif bir konu, psikolojik hissiyat dahil alınan keyif belki en önemlisi...
genel anlamda harley benton hakkındaki düşüncelerin nedir?
 
genel anlamda harley benton hakkındaki düşüncelerin nedir?
Fender vb. pahalı şeyler almaya pek gerek olmadığı yönünde... Hiç bakmadan ve denemeden 2.el aldığım Harley-Benton TE-52 gitardan yola çıkıyorum, ki tasarım ve rahatlık olarak Fender Strat fanatiğiyim aslında.

Fret işçiliği mükemmel, manyetikler de gayet yeterli. Gözümüzü kapatsak her seferinde ayırt edemeyebiliriz gibi geliyor bana pahalı bir Tele ile.

Ancak pahalı-ucuz olsun gitarların ayarlanması veya mevcut hatalarının fark edilmesi çok önemli bir konu, ve bu sadece truss rod, saddle yükseklik ayarları ile sınırlı değil. Çoğu genç arkadaşımız aldığı gitarlardan bu yüzden memnun olmayabiliyor. Fenderlerimde bazılarını yabancı forumlarda da bulamadığım çok ilginç sorunlar yaşayıp deneme-yanılma ile çözdüğüm oldu.
 
Son düzenleme:
Benim deneyimlerimle oluşmuş fikirlerim şöyle ki, bunlarda da subjektif ve psikolojik etkilerin olduğunu göz ardı etmiyorum asla:

- Elektrogitarda ağaç sesin karakterini etkiliyor mu? Evet ama yapısal bozukluğu (sap-gövde bağlantısı gevşekliği, aşınmış saddlelar vb.) olmayan gitarlar için diğer herşey benzer kalmak kaydıyla (sap uzunluğu, manyetik türü vb.) basit amfi eq ayarları ve belki biraz gain farkı ile çok benzer tonların yakalanabileceğini düşünüyorum. O yüzden ağaç türlerini ton açısından iyi-kötü şeklinde pek sınıflandıramadım bugüne kadar.

- Ancak elektrogitarın akustik sesini daha çok etkiliyor ağaç türü. Belki sesin manyetik alan ile oluşması amfiden çıkan etkiyi azaltıyor olabilir.

- Öncelikle manyetiğin ana sınıfı (single veya humbucker gibi) çok daha önemli bir fark yaratıyor gibi.

- Bence manyetikten sonraki en önemli faktör kullanılan penanın özellikleri (kalınlık, malzeme, şekil vb.). Bu genelde önemsenmiyor ama ben ciddi fark hissediyorum farklı penalar ile çıkardığım seslerde. Neticede ses çıkartmak için tele vurduğumuz alet bu, zincirde en önde sayılır...

O yüzden ekonominin de etkisiyle seneler sonunda gitarlarım USA Fender ve Jackson' lardan Harley Benton' lara düştü, yine de bir fark hissettiğimi söyleyemiyorum 🙂

Tabi dediğim gibi ton epey subjektif bir konu, psikolojik hissiyat dahil alınan keyif belki en önemlisi...

Pena konusuna katiliyorum, duzenleme imkani olsa mesajima ekleyebilsem.
Hatta Metallica belgeselinde aradiklari bas gitaristin ozellikle parmakla bas gitar calmasini istedikleri malum...
Bunun yani sira ahsap, plastik, metal vb farkli materyallerin ton farkliliklari "kulagi olan" her muzisyenin malumudur.
 
3-5 yıl öncesine kadar da yumurtanın kolestrol yaptığını kolestrolü yükselttiğini hatta kolestrol hastalarının asla yumurta yememeleri gerektiği hem YENİ hem de eski drler tarafından yıllarca savunuldu. Hatta gün de 10 bin adım 4 bin adım saglik için şart dendi.
Ama ilerleyen tıp ve bilim dedi ki hayır yumurta kolestrol yapmıyormuş aksine engelliyormuş kolestrol hastaları da günde 2 defa tüketsin zararı yok dediler. Şimdi eski yeni drler yumurta ye diyor.
Meğerse gün de 4 dakika yürüsen dahi sağlık açısından yeterliymiş ama yıllarca yok 10 bin adım yok 4 bin adım yürüyün dendi.
Demem o ki ağaç ton meselesi de bu olmuş bence
Biz yıllarca ağacın tona etkisini savunmuşuz ama bir çalışma bunun aslında yanlış olduğunu gösteriyor
Eski kafalarda eski bilgilerini doğru diye dayatmanın gayretinde.
Belki de gerçekten ağacın tona etkisi yoktur.
Demem o ki hayatta doğru bildiğimiz bazı şeylerin gerçekte yanlış olma ve satış politakası yüzünden dayatma olabileceği çok gerçek bir durum. Ha buna kendini alıştıramıyorsanız o da sizin gelişiminiz
peki bide şu açıdan bakarsak ? asıl dayatma günümüzde yapılıp ucuz ve bol bulunan ve işlemesi kolay yumuşak ağaçların kullanılıp üreticilerin tek derdi para kazanmak olamaz mı ?.
neden aynı model sert kasalı gitarları alıp farklı manyetikle donattın da bunu ıhlamur kasalı bi ibanezde yapmadın ?.

satış politikasıyla alakası yok. evet ağacın tona etkisi var ve olmaya devam edecek, sadece farkı her kulak fark etmeyebilir. bu şöyle bişey: parası çok olan gider ünlü bi müzisyenin gitarından alır ve onun tonunu elde eder, parası olmayanda kavak ağacı gibi yumuşak ağaç ile yetinir.
daha dün gece emg 81'i Alder kasa jackson'a taktım sesi güzeldi ama ıhlamur kasa gitarda ses berbattı, hatta çıkan sesin emg 81 ile alakası yok diyebilirdim. Alder kasa başka bi marka gitar varken 81'in sesi yine jackson daki gibiydi.
benim bi grubum yok, ticari kazancımda yok, sadece keyfi hobi olarak ilgiliyim. amacım burda reklam yapmak veya polemik çıkarmak değil ama yumurtadan yola çıkarak işin aslını görmek için bitane rg350, bitane alder kasa herhangi bi marka gitar ve bitane 81 bulup denemek zor değil.
markası yüzünden ötelen bi gitar var, bende de vardı ama ibanez s570dxqm ile takasladım, ammmmmaaaaa pişman kere pişmanım şimdi. ucuz ama kullanılan ağacı sağlam, sadece çok az akor kaçırıyordu kola abanınca. denk getirirsem o modeli tekrar alıcam.
 
3-5 yıl öncesine kadar da yumurtanın kolestrol yaptığını kolestrolü yükselttiğini hatta kolestrol hastalarının asla yumurta yememeleri gerektiği hem YENİ hem de eski drler tarafından yıllarca savunuldu. Hatta gün de 10 bin adım 4 bin adım saglik için şart dendi.
Ama ilerleyen tıp ve bilim dedi ki hayır yumurta kolestrol yapmıyormuş aksine engelliyormuş kolestrol hastaları da günde 2 defa tüketsin zararı yok dediler. Şimdi eski yeni drler yumurta ye diyor.
Meğerse gün de 4 dakika yürüsen dahi sağlık açısından yeterliymiş ama yıllarca yok 10 bin adım yok 4 bin adım yürüyün dendi.
Demem o ki ağaç ton meselesi de bu olmuş bence
Biz yıllarca ağacın tona etkisini savunmuşuz ama bir çalışma bunun aslında yanlış olduğunu gösteriyor
Eski kafalarda eski bilgilerini doğru diye dayatmanın gayretinde.
Belki de gerçekten ağacın tona etkisi yoktur.
Demem o ki hayatta doğru bildiğimiz bazı şeylerin gerçekte yanlış olma ve satış politakası yüzünden dayatma olabileceği çok gerçek bir durum. Ha buna kendini alıştıramıyorsanız o da sizin gelişiminiz
bide kendi gitarlarını anlatırken kasa ağacının etkisi olduğunu yazıyorsun da sonra bu farkı belirttiğin için seni tebrik edince neden yön değiştirip ağacın etkisi olmadığı söyleyip bana laf sokmaya çalıştığına anlam veremedim, ama üyelik tarihim yeni olduğu için olabilir belki 😄
hata bende aslında, yıllarca doğruya doğru, yanlışa yanlış dememek lazımmış anlaşılan. insanlar bi değişik. bugün ak dediklerine yarın kara diyorlar. yanar döner insanlardan hiç haz etmem
 
Geri
Üst