şimdi ben yazılanların hiçbirini alıntılamadan sadece merakımdan cidden bilgi almak için soruyorum, mesela yavuz çetin neden çok büyük gitarist? improvizayonda tıkanmadığı için mi? false note basmadığı halde melodide tıkanmadığı için mi? müthiş bi besteci mi? gilmour gibi yavaş parmaklarla çok iş yapatığı için mi(ki öyle değil) ya da çok hızlı olduğu için mi(ki yine hızıyla nam salmış bi gitarist de değil)
ve yavuz çetin tüm ratelenmesinde haklı hatta tüm ratelere rağmen yine de underated kalmışken (bir kısım dinleyici veya gitariste göre yani) malmsteen gibi bir gitarist neden overrated?
burada bir kere çok açık bişey var ki, malmsteen prime döneminde herhangi bir grup veya şahıstan esinlenip (blackmore'u es geçersek) üzerine koyarak değil de tamamen öncülük edecek şekilde kendi tarz ve melodik imzaasını oluşturmuş bi gitaristken, nasıl oluyor da hali hazırda var olan herhangi bir tarzda iyi olan bir gitaristten çok çok daha aşağılarda kalabiliyor. yani malmsteen megalomandır vs'dir lüzumsuz notalarla oynar blibliblibli çalar (ki aslında petrucci de aynısı o zaman) diye aşağılanırken aslında yepyeni bi tür çizmiş birini tek kalemde harcayabilmek tam olarak neye dayanıyor?
kısaca şöyle özetliyim, yavuza sorsanız (mekanı cennet olsun) kimden etkilendin diye 10 tane isim sayar, onları dinledim onları çaldım der vs. bu tabii ki normal zaten de aslında yavuz çetin her ne kadar iyi de olsa eskiyi geliştirmiş var olanı güzelleştirmiş ve icra etmiş biridir. yavuza taparken malmsteen'e overrated abi boş adam abi demek neyin mantığı? sevmezsin dinlemezsin o ayrı. ben de blues dinleyemiyorum ama SRV'ye boş adam veya overrated da diyemiyorum :d
sonuç ve istem; ciddi soruyorum yavuz çetin neden çok büyük gitarist? dramatik bi ölümü olmasaydı da bu kadar her listenin başında olur muydu acaba zira belki kendisiyle aynı yetenek ve üreticilikte olup da hali hazırda değer görmeyenler var, bu da tuhaf bi şekilde riyadır.
Selam, hem Malmsteen'i (son dönemlerini beğenmesem de) hem de Yavuz Çetin'i çok beğenen, bilhassa Yavuz Çetin'in tekniğine hayran bir gitarist olarak, düşüncelerimi paylaşmak istedim:
Eskiden çokça akordiyon ve bir miktar piyano çaldım, uzun süre öncede gitara yöneldim. Çoğunluğun katılacağı üzere, icracının genel kabiliyetinin, çalım tavrının ve ekipmanını ayarlama biçiminin çıkan sesi en çok etkilediği enstrümanlardan biri gitar, çünkü aralarında göreceli olarak ilkel bir alet. Tel ve icracı arasında ilave bir mekanizma yok. Dolayısıyla, teknik dediğimiz şeyin hızlı çalmanın yanında başka unsurları da içerdiğini düşünüyorum.
Evet, hızlı ve temiz çalmak, alternate penalama koşularını vb. hakkıyla yapmak cidden çok zor bir iş (+25 senede pek beceremedim halen), fakat yavaş veya orta hızlarda nüanslı çalmak, şarkının temposuna uygun vibrato kullanmak, kusursuz bend ve zamanlama hakimiyeti de epey emek gerektiren işler. Joe Stump bu konuda bir örnektir mesela, o korkunç economy picking hızına rağmen orta hızdaki penalama başarısızlığı ile ilgili meşhur bir videosu vardır. Tüm virtüözitesine rağmen, bu göreli zayıflığını ancak ileri yaşta giderebildi. Muhtemelen pek önemsememiş idi gençken.
Yavuz Çetin bence neden büyük gitarist:
- Tekniği asla zayıf değil, hatta düşünülenden ne kadar iyi olduğu çalmayı deneyince anlaşılıyor. Mesela shred tarzını çok iyi icra eden arkadaşlar "Oyuncak Dünya"nın tümünü çalmayı denediklerinde Yavuz Çetin'in farklı ve zor bir penalama tekniğini tecrübe edecektir. Shred tekniklerine hakim olmadığı ortada ancak bildiğiniz gibi gitar derya deniz bir alet. Hemen herşeyi kusursuza yakın yapabilen gitarist sayısı çok çok az (Guthrie Govan gibi). Onların bu aşırı üst düzeyliği diğerlerini büyük gitarist olmaktan alıkoymaz. Onlara zaten virtüöz diyoruz.
- Aynı şekilde "Köle"deki soloları birebir çalmayı denediyseniz, bu yavaş sololardaki nüans, tuşe, zamanlama ve süs notalarının (minik süpürmeler, nota öncesi hızlı legatolar vb.) inceliğini görmüş olmanızı beklerim.
- Dediğiniz gibi kuvvetli bir doğaçlaması var. Evet hep pentatonik tabanlı çalıyor ama buradan çıkartabildiği ritmik varyasyonlar ve nüanslar bence takdiri hakeder (çok farklı tarzda olsa da SRV buna örnektir). Ve yine belirttiğiniz gibi yanlış nota basmıyor, konfor alanı ile tekniğinin karışımı gayet iyi. Blues-rock türünün geleneksel akor değişimlerine ve modülasyonlara hakim ("Fanki Tonki Zonki" mesela).
- Şahsi düşünceme göre bu yabancı müziği, yabancı muadillerinin taklidi haline gelmeden çalabilmiş bir gitarist. Tuşesi diğer gitaristlerden net şekilde ayırt edilebiliyor. Hendrix, SRV vb. ile tuşesi ve çalım tarzı denildiği kadar benzemiyor. Sadece blues gitaristi olmaktan ziyade blues-rock gitaristi aslında.
- Hız olayı sadece penalamadan ibaret değil, yeteri hıza sahip bir gitarist. Tamam shred seviyelerinde değil ama bunun zaten büyük bir gitarist olmakla çok da ilgisi yok. Zaten virtüoz olduğu iddiasında asla bulunmuyorum.
- Bence konu biraz şuna geliyor, insanlar neyi daha çok dinler ise o türdeki gitaristlerin seviyelerindeki ince farkları daha iyi görebiliyor. Mesela, shred'e ilgisiz insanların çoğu herkese Malmsteen klonu veya birbirine benziyor bunlar der ama Malmsteen'in penalamasındaki tuşeyi, vibratosunu, kusursuz bendlerini vs. es geçer, o hesap... Yavuz Çetin de bence blues-rock türünde fazla örneği olmayan tuşeye ve çalım inceliklerine sahip. Bu konu, insanın dinlerken neyi aradığı ile ilgili biraz.
- Şarkılarındaki ton ayarları genellikle birbirinden epey farklı oluyor ve wah-wah, talkbox vs. kullanımı üst düzey. Bu da çalımına ciddi bir çeşitlilik katıyor. Burada sabah akşam ekipman sorulmasını düşünelim mesela, adamın ekipmanları ile kaç kişi bu sesleri alabilir? Ekipman ayarlamayı bilmek ve tuşe büyük gitaristlerin önemli meziyetlerindendir.
- Bir de kıyas faktörü var tabi: büyük Türk gitarist olarak adı anılan bazılarına kıyasla tertemiz bir çalımı var. Büyük müzisyen olup bir türlü doğru düzgün tuşe, bend hakimiyeti ve vibrato tekniği oturtamayan, ama duayen olarak anılan isimlerin yanında değeri daha çok anlaşılıyor.
Bütün bunlar, onu hayatını kaybetmeden önce de dinleyen birisi olarak yazdığım düşüncelerim. Neticede 30 sene yaşamıştı sadece, çok fazla örnek bırakamadı dinlemek için. Yaşasaydı daha da iyi bir gitarist olacağını varsayabiliriz.