Barış Akarsu

Evet çok güzel bir konser olduğunu söyleyebilirim.. Defileye çıkmadığı için ne giydiğini oraya gelenlerin çok da umursadığını sanmıyorum çünkü zaten Barış'ı "DİNLEMEYE" ve eğlenmeye gelmişti insanlar.. Önemli olan da bu..
Umduklarını da bulduklarını düşünüyorum..
Yeni albüm ilkinden daha iyi olmuş bence.. Favori şarkılarım;
YETER BE, VURDUM EN DİBE, ADINI ÇIKAR DELİYE..
Albüm çıktığında bunları iyi dinlemenizi tavsiye ederim..
 
YETER BE

Kurulmuş saat gibi
Çalışıyor bu dünya
Kimler geldi kimler geçti
Hala aynı rüya

Yalan olmuş sözler yalan
Bu düzeni bozuk dünya yalan
Kelle koltuk altında
Gidiyoruz bu yoldan

Bırakın yeter be
Hergün aynı şeyler
Bu düzeni kim kurduysa
Gün gelir elbet biter


söz-müzik: barış akarsu
 
Buda albüm çıkış parçası

vurdum en dibe kadar

büyülü gölgelerden
ruhuma akan zehir
kandırır gözlerimi
sahte bir dünya verir

ateşlerle uyandım
yangın heryeri sarar
gördüğüm acılarla
vurdum en dibe kadar

heryerde ölüm tutar saatler
kan kusmuş yaralanmış şehirler
alışılan zamanla dokunmayan
sıradan parçalanmış resimler

topladım avucumda kaderim
bir demet arsız gülde dikenim
en yüksek dağların tepesinden
boşluğa savrulur da giderim

söz. neşe açıker
müzik: namık nagdaliev

MASUM İNSANLARIN, ÇOCUKLARIN CESETLERİNİ ALIŞILMIŞ RESİMLER HALİNE GETİRENLERE...................
 
basın bülteni....


BARIŞ AKARSUNUN 2. ALBÜMÜNÜN İLK KLİBİ....


Akarsu 5 Ağustos akşamı Yeni Melek Gösteri Merkezinde verdiği muhteşem bir konserle 2. albümünün yeni şarkılarını ilk kez sevenleriyle paylaştı. 13 ağustos pazar günü ise, DÜŞMEDEN BULUTLARDA KOŞMAM GEREK isimli albümünün ilk video klibinin çekimleri Kemal Başbuğ yönetiminde gerçekleşecek ve sözleri Dilek Neşe Açıker’e, müziği Namık Nagdaliyev e ait VURDUM EN DİBE KADAR isimli şarkı çok yakında ekranlarda izleyicisiyle buluşacak...


D. NEŞE AÇIKER


VURDUM EN DİBE KADAR

Büyülü gölgelerden
Ruhuma akan zehir
Kandırır gözlerimi
Sahte bir dünya verir

Ateşlerle uyandım
Yangın heryeri sarar
Gördüğüm acılarla
Vurdum en dibe kadar

Heryerde ölüm tutar saatler
Kan kusmuş yaralanmış şehirler
Alışılan zamanla dokunmayan
Sıradan parçalanmış resimler

Topladım avucumda kaderim
Bir demet gülde arsız dikenim
En yüksek dağların tepesinden
Boşluğa savrulur da giderim
 
Albüm 11 Ağustos 2006 cuma günü müzik marketlerde yerini alacak

bulut4xc7.jpg
 
5 ağustos akşamı yenimelek'te Barış Akarsu'nun yeni şarkılarını dinledim ve hayran kaldım..şarkılar ve sözler çok güzel bu bir yana canlı performansını da çok geliştirmiş.. kendisini her izlediğimde bir öncekinden iyi bir performans sergiliyor Barış....

gerçi arkdaşlardan bazıları kıyafetlerini eleştirmiş ama kimsenin zevkine karışabilme hakkımız yok...isterse çıplak bile çıkar...nasıl rahat hissederse sahne de kendini o şekilde çıkacaktır..öncelikle düşüneceği izleyenler değil kendi olmalıdır bence..kendi rahatlığı kendi konsantrasyonu...ve zaten çok da iyi gözüküyordu....

hayranlarıyla olan sıcak iletişimi ayrıca taktire şayan.

belki yolun başında ve sevmeyeni de çok ama gelecekte iyi bir yerde yer alacak...bu auraya sahip Barış....yeterki doğru bildiklerinden şaşmasın...
 
cagor1 demiş ki:
5 ağustos akşamı yenimelek'te Barış Akarsu'nun yeni şarkılarını dinledim ve hayran kaldım..şarkılar ve sözler çok güzel bu bir yana canlı performansını da çok geliştirmiş.. kendisini her izlediğimde bir öncekinden iyi bir performans sergiliyor Barış....

gerçi arkdaşlardan bazıları kıyafetlerini eleştirmiş ama kimsenin zevkine karışabilme hakkımız yok...isterse çıplak bile çıkar...nasıl rahat hissederse sahne de kendini o şekilde çıkacaktır..öncelikle düşüneceği izleyenler değil kendi olmalıdır bence..kendi rahatlığı kendi konsantrasyonu...ve zaten çok da iyi gözüküyordu....

hayranlarıyla olan sıcak iletişimi ayrıca taktire şayan.

belki yolun başında ve sevmeyeni de çok ama gelecekte iyi bir yerde yer alacak...bu auraya sahip Barış....yeterki doğru bildiklerinden şaşmasın...

Tabi doğru insanlar nasıl rahat ediyorlarsa öyle giyinsinler.
Mesala genelde evde şortla oturuyoruz .,o zaman sahneye şortla çıksın..
Yada senin dediğin gibi çıplak çıksın :roll:
Hiç oldumu :?: Orası bir sahne ,sahnedeki de herhangi birisi deil geleceğin rocker ı olacaksa tabi dikkatli olacak.Herşeyiyle, giyimiyle ,içtiği ,yaşadıklarıyla her bir adımana dikkat edecek ..Yoksa medya malzemesi olur çıkar :evil:
 
deryakulahci demiş ki:
cagor1 demiş ki:
5 ağustos akşamı yenimelek'te Barış Akarsu'nun yeni şarkılarını dinledim ve hayran kaldım..şarkılar ve sözler çok güzel bu bir yana canlı performansını da çok geliştirmiş.. kendisini her izlediğimde bir öncekinden iyi bir performans sergiliyor Barış....

gerçi arkdaşlardan bazıları kıyafetlerini eleştirmiş ama kimsenin zevkine karışabilme hakkımız yok...isterse çıplak bile çıkar...nasıl rahat hissederse sahne de kendini o şekilde çıkacaktır..öncelikle düşüneceği izleyenler değil kendi olmalıdır bence..kendi rahatlığı kendi konsantrasyonu...ve zaten çok da iyi gözüküyordu....

hayranlarıyla olan sıcak iletişimi ayrıca taktire şayan.

belki yolun başında ve sevmeyeni de çok ama gelecekte iyi bir yerde yer alacak...bu auraya sahip Barış....yeterki doğru bildiklerinden şaşmasın...

Tabi doğru insanlar nasıl rahat ediyorlarsa öyle giyinsinler.
Mesala genelde evde şortla oturuyoruz .,o zaman sahneye şortla çıksın..
Yada senin dediğin gibi çıplak çıksın :roll:
Hiç oldumu :?: Orası bir sahne ,sahnedeki de herhangi birisi deil geleceğin rocker ı olacaksa tabi dikkatli olacak.Herşeyiyle, giyimiyle ,içtiği ,yaşadıklarıyla her bir adımana dikkat edecek ..Yoksa medya malzemesi olur çıkar :evil:
freddie mercury de yarı çıplak icra ediyordu şarkılarını sahnede... lüzumsuz detaylar bunlar bence.
 
Rock' cılardan bahsedılıyor dımı burda... Hanı nerdeyse yarı cıplak cıkarlar sahneye... kııı eger Duman'dan ( Türkiye için ) haberınız varsa adamın ne sekılde sahneye cıktıgı bellı ve burda Barıs'ın ustune gıydıgı derı yelek tartısılıyo... Komık oluyosunuz walla... Sohbete karısmıyım dedım ama dayanamadım yanı...

Album tanıtım konserı harıkaydı ben hayatımda bu kadar eğlendıgımı hatırlamıyorum... Sarkılar muhtesem hepsi birbirinden harıka ama VAZGEÇME ve YETER BE özellıkle en cok begendıklerım...

Ve album resımlerı ınsanın nefesını kesecek kadar mukemmeller...

Çok daha güzel işler yapacak inanıyorum...2006 YILI BARIŞ AKARSU yılı olacak ;)
 
Freddie Mercury' tartışacak deilim.O bir dev.Freddie Mercury'nın tam olarak hayatını biliyormusun?Rock ta kendini kanıtlamış çıplak oluşu onu ne kadar etkileye bilir ki :!: Hatta özel hayatında yaşadığı skandallar bile müziğin önüne geçemedi ama özel hayatında ki yaşadığı büyük hastalık kendini bitirdi .. :cry:


Evet Türkiye'de yaşıyoruz Duman'nın vokali Kaan'dan tabi haberimiz var ;) Kendini kanıtlamış bir grup,sahneye üstü çıplak çıkmak Kaan'a yakıştı ona kalıp gibi oturdu.Hatta sahneye üstü çıplak çıkmadığı zamanlar niye çıplak çıkmadı diye gözler aradı :)

Neyse konu ne Freddie Mercury,ne de Duman'ın vokali Kaan..
Konu Barış Akarsu önce bir kendini kanıtlasın,tamam birinci albümü çıktı ,ikincide yolda herkese kendini kabüllendirsin ;) yani demek istiyorumki görsellik müziğin önüne geçmesin ,sonra ne yapacaksa yapsın ;)
Bu arada parçaları dinledim ;)

11. Kayboldum ( Ölüm )... güzel
ama en güzeli söz ve müziği kendine ait olan ,Albümde en son parça
12. Ben ( Akustik Versiyon ) :)


Saygılarımla...
 
ben bu konuda tartışmak istemiyorum sahne kıyafeti bence güzeldi hiç bir özenti yada abartı söz konusu değildi ama tabiki herkesin görüşüne saygım var ama kendimi kanıtladım hadi soyunayım felsefesi olamaz bu çok saçma kimseyide kimseyle kıyaslamam kaan yada Freddie Mercury yada bir başklası hiç farketmez

albüm yarın tüm müzik marketlerde olacak....
 
Barış'ın Birgün gazetesindeki röportajı çok hoşuma gitti..Kendisini çok güzel ifade etmiş..
Okumanızı tavsiye ederim..:)


“Düşme, bulutlara tutun.”

GÜLŞEN İŞERİ

Barış Akarsu Akademi Türkiye Yarışması’ndan birinci olarak çıkmıştı. Amasralı işçi anne babanın oğlu Barış, sürmeli gözleri, uzun saçları ve fiziği ve sesiyle rakiplerinin arasından hemen sıyrıldı… İlk albümü Islak Islak'ın ardından Barış’ın ikinci albümü de iki gün önce müzik marketlerde yerini aldı: Düşmeden Bulutlarda Koşmam Gerek. “Yarışmada çok büyük vaatler vardı, bunların hiçbiri yerine getirilmedi,” diyor. “ancak, yarışma buralara kadar gelmem için bir araçtı zaten”

Kaçınılmaz olan oldu ve Barış bir televizyon dizisinde, Yalancı Yarim’de de oynamaya başladı.
Günlük yaşamında da devamlı sürme çeken Barış’ın gözlerinde bu kez sürme yoktu. Her haliyle doğal bir söyleşi yaptık, ancak söyleşi boyunca heyecanı bir an eksilmedi. Çok içtendi.

İlk albümüm Islak Islak beklenen sesi getirmedi, -Akademi Türkiye Yarışması’nda birinci olman etkili olmadı mı?

Yarışmadan çıkar çıkmaz benim yarışmayla olan bağlantım kesildi. Şirketimi bulup sözleşmemi kendim yaptım.

Yarışmanın birincisine çok büyük vaatlerde bulunulmuştu diye hatırlıyorum…

Vaatler konusu bu tür yarışmaların hepsinde olan bir şey. Çeşitli vaatler ortaya atılıyor ve bunlar yerine getirilmiyor. Akademi Türkiye'de de çok büyüt vaatler sunuldu ve olmadı. Yarışmanın içinde çok şirket olduğu için aralarda da anlaşmazlıklar yaşandı, verilen sözler tutulmadı.

-Yarışmanın avantajlarını ya da dezavantajlarını yaşadın mı?

Her ikisini de yaşadım.Türkiye'de bazı yarışmalara belirli bir kesim, özellikle benim hitap ettiğim kesim- çok farklı bakıyor. Bu yarışmaların anlamsız olduğunu düşünüyor. Ben de çoğu zaman böyle düşünürdüm. Ama her insanın bir yerden başlaması gerektiğine inandım ve önüme gelen fırsatları değerlendirmekten yana oldum. İyiki girmişim diyorum, şu anda buradayım. Bu benim için çok büyük bir avantaj. Binlerce sevenim var…

-Yarışmadan birinci olarak ayrılmana rağmen çeşitli söylentiler peşini bırakmadı…

Elbette hakkımda çok şey söylendi, “bundan Rock’çı mı olur” falan... Ama onların unuttuğu bir şey vardı; söyledikleri şey asla rock'ın felsefesine uymuyordu. Biz insan kazanmak için yola çıkmıştık ama bu sözler insan kaybettiriyordu. Oysa ben çok uzun yoldan gelmiştim, tüm bu sözlerin karşısında dimdik ayakta durmaya çalıştım. İki yıl boyunca ayakta durdum. Hala da ayaktayım sonuna kadar direneceğim.

-İnatla yürüyeceğim diyorsun...

Hiç vazgeçmeyeceğim ki…Kim ne derse desin, benim işim gerçekten zor. Kaybettiklerimi kazanmaya çalışıyorum. Bana tavırlı olanları, ben yarışmadan çıktıktan sonra, “ondan bir şey olmaz” diyenleri bile kazanmak istiyorum. Ben insan için uğraşıyorum. O yüzden diyorum ya işim çok zor. Bir de rock yapıyorsun daha bir zor.

-Bu tepkilerin asıl nedeni nedir sence?

Rockçı popüler olamaz mantığı var. Hayır böyle bir şey yok. Biz yıllardır bunu yapıyoruz. Hep arka taraflarda tuttuk kendimizi. Bu şekilde yaparak da bazı kişilerin öne geçmesini sağladık. Bırakın artık ya, sıyrılın kabuğunuzdan. Ben böyle düşünüyorum. Ben çıktım kabuğumdan ve yürümek istiyorum.
İnanılmaz bir önyargı var bizim toplumumuzda. İnsan kaybetmekten ellerine ne geçecekse…

-Seni dinleyenler ve dinlemeyenler uçlarda anladığım kadarıyla…

Çok doğru… Benim uçlarım var. Beni sevenler de uçta, sevmeyenlerde. sevmeyen nefret ediyor, seven çok seviyor. Arası yok. Bu durumdan asla rahatsız değilim. Her şeye açığım.

-Uzun zamandır müziğin içindesin, değil mi?

Tabii ki. Evden çok küçük yaşlardan ayrıldım. Çok uzun zamandır da memleketimden ayrıydım. Çok şey yaşadım, çok zorluklar gördüm. Diyorum ya cidden piştim. Rockçılar duygularıyla yaşarlar. Bir insana çamur atarak değil.


-Ailen destekledi mi çabalarını?

Çok. Hiçbir zaman bana karışmadılar. Kendi doğrularımı, kendi yanlışlarımı kendim buldum. Kendim pişerek geldim buralara. Her şeyden önemlisi ne biliyor musunuz; ailem bana inandı. İşte bu inanç beni buralara gitirdi. Evden ayrıldığımda hiç sorgulamadılar. İnandılar bana. Ben de onların inançlarını hiç sarsmadım.

-Çocukluk döneminde seni etkileyen bir müzik tarzı var mıydı?

Tabii. Ruhi Su’yla büyüdüm. Babam çok severdi. Cem Karaca, Zülfü Livaneli Ahmet Kaya…. Tabii bunları dinlerken müziğe eğilimli olduğumu anladım. “Ben şarkı söylemeliyim” diyerek yola çıktım. Söylemek yetmedi çalmaya başladım. Önce bağlama çaldım.

Bağlama mı?

Evet, ilk elime aldığım enstrüman bağlamaydı. Dinlediğim müziklerin etkisiydi sanıyorum. Beş ay gibi kısa bir süre çaldım ve bana çok hitap etmediğini anladım. Klavye çaldım. Sonra elime gitarı aldım. Gitar beni tanımlayan ve tamamlayan önemli bir enstrüman oldu. Herhangi bir eğitim de almadım.

-Baban bağlama çalar mıydı?

Arada… Yani çok içtiği zaman… Babam sanatçı adamdır ama, aslında marangozdur… Aynı zamanda boya yapar. O yüzden hep söylerim benim babam sanatçı adamdır diye, keza annem de öyle. Annem de terzi … Zanaatkar bir ailenin oğluyum ben...

-Ruhi Su’yla büyüdüğünü söylüyorsun, peki hiç albümüne yansıtmayı düşünmedin mi?

Tabii ki düşündüm. Pir Sultan Abdal’dan, Yunus Emre'den, Hacı Bektaş’dan… Bunları hayata geçirmek çok güç. Çünkü çok kolay değil. Araştırma yapman gerekiyor. Alıp söylemek değil o felsefeyi de iyi bilmen lazım.. Ruhi Su dediğin zaman oturup düşüneceksin. Alanı geniş, derleyip toparlaman gerek, çok büyük isimlerden söz ediyoruz, bu kadar kolay olmamalı… Çok ilerde tabii ki olacak. Vazgeçilmezlerim.

-”Düşmeden Bulutlarda Koşmam Gerek”, ilk albümüne benziyor mu?

İkinci albüm farklı… Islak Islak’a göre daha bir sertleştik. Fuat Saka’dan bir çalışmamız var.

-Yarışmaya girdin, birinci oldun ve şimdi bu sürece iki albüm sığdırdın... Hayatına dönüp baktığında nasıl bir değişim gözlemliyorsun?

Çok keskin değişim olmadı. Dostlarım, arkadaşlarım aynı. Aynı bara gidiyorum. Sadece kazanç anlamında bir değişimden söz edebilirim. Daha rahatım, daha rahat yaşıyorum. Bu rahatlık da daha iyi şeyler yapmaya teşvik etti tabii ki.

-Genelde Rock müzik yapanlar müziğini tanımlarlar... Senin yaptığın Rock’ın da bir tanımı var mı?

Sadece rock diye tanımlıyorum. Rock rock’tır. Bir isim koymam gerekiyorsa benim rockım. Barış’ın rockı.

-Yarışmada da ilk olarak Cem Karaca şarkılarıyla çıktın ve seni Cem Karaca ile özdeşleştirdiler...

Cem Karaca da Barış Manço da beni etkileyen isimlerdi. Müziğe atılmamda çok büyük etkileri oldu. Elbette müziğim onlardan izler taşıyacak. Ama artık kendi yolumda, kendi tarzımı oluşturacağım. Bu özdeşleştirmelerden de hiç rahatsız olmadım. Hatta onurlandım.

-Hayallerin gerçek oldu mu?

Hayır kesinlikle. En büyük hayalim çok büyük kitlelere ulaşmak ve onların önünde şarkı söylemekti. Bir nevi yaptım ama bunu sürekli hale getirmek istiyorum. Sürekli hayallerimin peşindeyim. Onlar için uğraşıyorum.

-Mesela şimdi bir dizide oynuyorsun… Böyle bir hayalin de var mıydı?

Hiç yoktu. Ama şu an çok güzel bir dizide oynuyorum gerçekten. Orada da bir sanat var. Bir yandan şarkılarımı söylerken bir yandan da filmimi çekiyorum, ikisi birbirini çok iyi besliyor.

-Dizi, hayatındaki rolünü nasıl etkiledi?

Bana böyle bir teklif geldi, kişiliğime de uygun bulduktan sonra kabul ettim. Öyle bir dünya ki bu… Ben diziye başladıktan sonra her yerden teklif yağmaya başladı. Televizyon kanalları, radyolar, vb. Ama ben iki yıldır müzik yapıyordum, kimse yoktu nedense… Dünyanın konserini verdim, yine yanımda kimse yoktu. Ne zaman ki dizi çekmeye başladım, bir sürü insan programından çağırdı. Televizyon kanalları peşimden geldi. Ne düşündüm biliyor musun?

-Ne düşündün?

Demek ki sistem beni iki yıldır kullanmış, şimdi de o sistemi ben kullanıyorum.

-Sistemi nasıl kullanabilirsin ki?

Nasıl biliyor musun? Sistem seni bir yere kadar alıp götürüyor. Bir çarka yerleştiriyor, sen başlıyorsun orada dönmeye. O diş bir gün bozuluyor ve işte o zaman gidiyorsun. Ama o sistemin dişine girip o sisteme hakim olmak da var. Ben onu yapmak istiyorum.

-Ekran popüler kültürün simgesi halinde… Bir süre sonra o popülerliğin içinde yok olmaktan korkmuyor musun?

Ben kendimi sağlam olarak görüyorum. Şuna inanıyorum, işimi ne kadar iyi yaparsam, o kadar kaybolmayacağım. “Barış dizide de çok iyi oynuyor” dedirttiğim an başardım demektir. Eğer görüntü olarak sadece ekranda duruyorsan, zaten yok olmaya mahkumsun. Ben her şeyimle bir bütün olmak ve hayatımda her şeyi mükemmel yapmak istiyorum… Ama önce müzik.

Bu mudur ??? Budur !!! :twisted:
 
Albüm tanıtım şarkılarını dinledim ve çok beğendim.Özellikle " vurdum en dibe kadar, yalan dünya, ben, zümrüt-ü anka " ilk beğendiklerim ama tabii şarkıların tamamını dinleyince daha iyi anlarız. :p
Albüm fotoğrafları da çok güzel, sanırım Zeynel Abidin çekmiş. :p
Gelelim bir başka konuya:
Sayfalar dolusu Barış'ı eleştiren ( ki bunlara sözüm yok ) ve hiçbir şekilde kendisini sevmediğini dile getiren ve hatta nefretini adeta kusan insanların yazılarını okudum.
Ben bu forum'a sadece Barış'ı sevdiğim için üye oldum ama görüyorum ki sevmediği halde bu foruma yazanlar da bir hayli fazla.
Beğenmediğim ve sevmediğim hiçbir sanatçının forumuna girip de onun aleyhine yazı yazan biri değilim , bunu onaylamıyorum da. Çünkü biliyorum ki onun da sevenleri var, kimseyi kırmaya ve üzmeye hakkım yok.Hem o forumlara girip de ne zamanımı harcarım, ne elimi yorarım, ne de kafamı.Sevmediğim biriyle ne diye uğraşayım ki, banane ne söylediğinden, ne giydiğinden, ne dediğinden kardeşim. Ben tercihimi yapmışım ki buradayım.
Bu nasıl bir psikolojidir ki hiç sevmediği bir insan için sürekli bu foruma yazılar yazmaya hiç üşenmeden ( belliki bunların boş vakti çok, ya da yapacak başka işleri yok, ya da " bu adam aslında benim olmak isteyip de olamadığım yerde duruyor, bu yüzden nefret ediyorum" psikolojisi de olabilir tabii) devam ediyorlar.Tekrar ediyorum eleştirel yazılar yazanlanlara bir sözüm yok, sadece bir şekilde nefretini kusanlara ve aklısıra dalga geçenlere, küçümseyenlere benim sözüm.Bir de sürekli yabancı sanatçılarala Türk sanatçıları da kıyaslayıcı yazılar yazmayalım bence. Burası Türkiye ve Türk sanatçılardan bahsedilen bir yerdeyiz, biraz da kendi sanatçılarımıza destek verelim, onlarra sahip çıkalım.Nedir bu yabancı özentisi anlamadım, ne kadar özenti bir millet olmuşuz biz böyle ya.Kendi insanımızı yerin dibine batırırken, yabancıları bu kadar göklere çıkarmak niye?Lütfen biraz daha sağduyulu olalım.
Mesela Swin arkadaş; avatardaki resmi hiç beğenmedim, çok çirkin bir resim desem hoşuna gider miydi?
 
Barış'ın Birgün gazetesindeki röportajından alıntı:
Ben kendimi sağlam olarak görüyorum. Şuna inanıyorum, işimi ne kadar iyi yaparsam, o kadar kaybolmayacağım. “Barış dizide de çok iyi oynuyor” dedirttiğim an başardım demektir. Eğer görüntü olarak sadece ekranda duruyorsan, zaten yok olmaya mahkumsun. Ben her şeyimle bir bütün olmak ve hayatımda her şeyi mükemmel yapmak istiyorum… Ama önce müzik.



İşte bende bundan bahsetmiştim,güzel açıklamış ;) :)
 
Geri
Üst