donNie darko

iki tür sanat vardir sanat için sanat ve halk için sanat ikisininde sevenleri mevcuttur ve birbirlerine saygılı olmalılar ama ben kendi açımdan sanat için sanat felsefesine uygun bir mevcudiyetimin olmasını tercih ederdim açıkçası.
 
Gretchen: "Donnie Darko mu? Süper kahraman ismi gibi."
Donnie: "Olmadığımı düşündüren ne?"

Müdür: "Ne olmuş burada?"
Hizmetli: "Galiba onu buna zorlamışlar." ("They Made Me Do It" yazan sahne.)

Donnie:"Gözüne ne oldu?"
Frank:"Çok üzgünüm."


Donnie Darko, kesinlikle en sevdiğim üç film arasına giren bir film oluverdi bir anda. Üstelik de bir Alice uyarlaması olduğunu düşündüğüm de bir filmdi. Hayatımda gördüğüm en müthiş filmlerden biri.

Kount girsin şimdi şu bolca yapılan muhabbetlere. Kaçmak için beş saniyeniz vardı, dört kaldı.

"Sıkıcı", "sürükleyici değil", "saçma sapan". Kesinlikle katılmıyorum. Film, insanların alıştığı gibi baştan sona Evil Dead yaratıklarıyla, hayaletlerle, bilimum lanetli şeylerle dolup taşmıyor ve aksiyon adına da bir şey olmayınca hemen "sıkıcı" mı oluyor? (sevgili annemin de sonunda uyuyarak bana anlattığı gibi!?) Daha ötesi, filmin basit sürekliyiciği, karakterlerin ortaya çıkması, kimliklerinin yavaşça açıklanması, Donnie ve Gretchen arasındaki bağın güçlenmesi, Frank'in Donnie'ye verdiği görevlerin nereye gittiğinin anlaşılması ile (fark ettiniz mi bilmem, o görevlerin sonuçları, olayların sıralanmasını sağladı) sağlanmasa bile, Donnie'nin golf sahasında uyandığı zaman koluna yazan şey sayesinde sağlanıyor "28:6:42:12".

Frank:"28 gün, 6 saat, 42 dakika, 12 saniye..."
Donnie:"O zaman ne olacak?"
Frank:"Dünya sona erecek."


Ki filmin hiçbir yere bağlanmadığını düşünenlerin, bu cümleyi, filmin en çok öne çıkan öğesini es geçmiş olması lazım. Çünkü gerçekten de dünya, tam olarak 28 gün, 6 saat, 42 dakika, 12 saniye sonra sona eriyor... Donnie Darko'nun dünyası o zaman sona eriyor.

Gelelim daha genel eleştrilerime. Olayların kurgusu kesinlikle muhteşem. Dahice.

Yalnız, bir şey kafama takıldı; Frank evreni kurtarmak için geri gönderildiyse, o zaman evrenin sonunu getirecek kişi Donnie Darko'nun ta kendisiydi. Çünkü dikkatinizi çektiyse, Frank'in yönlendirmeleri, Donnie'yi sonuna götüren olaylar dizisini oluşturdu. Önce okula su bastırdı, ve Gretchen'la tanıştı. Gretchen'la yakınlaşmasından sonra, aralarındaki ufak engelleri kaldıran olay, Jim Cunningham'ın (süper soyad) evini yakarak, "Çocuk Porno Zindanı"nı açığa çıkartması ile ailesinin evden çıkmasına ve partiye, akabinde "Frank was here gone to get beer" yazısına uygun olarak, Roberta Sparrow'un evine ve "Kiler Kapısı"na gitmesine sebep oldu. "Kiler Kapısı"ndan içeri girmesine neden olan şey, okulu su basmasından sonra, okuttuğu kitapların öğrencileri kötü etkilediği gerekçesiyle okuldan atılan öğretmeni ile arasında geçen konuşma oldu. Daha da ötesi, Roberta Sparrow'un ve Frank'in, Gretchen'ın ölümüne sebebiyet vermesinin getirdiği son hamle - onun yegane nedeni ise, Donnie Darko'nun Gretchen'la yakınlaşmasından sonra, "zaman yolculuğu" ile ilgili gerçekleşen bir-iki olay ve/veya konuşma sebebiyle, fen öğretmeni tarafından ona verilen "The Philosophy of Time Travel" kitabı oldu; ve daha önceden Büyükanne Ölüm'ün sürekli mektup beklediğini (neden acaba!?) biliyor olması, ona telefon falan etmek ya da gidip konuşmak yerine, mektup yazmasına sebep oldu. O mektubu yazmasından önce ise, kitaba uygun olan bazı olayların eşliğinde o tabancayı bulması, Frank'i öldürmesine, ve Frank'in o halde Donnie'ye geri dönmesine, ve bu olayları başlatmasına yol açtı.

Biraz nefes alıyorum. Ve, aynen devam ediyorum.

Ayrıca, bir şekilde, bazı karakterler Donnie'ye geleceği ile ilgili ipuçları verir gibiler sanki. Roberta Sparrow'un "Bu dünyada yaşayan her canlı yalnız ölür." sözü, terapistin "Eğer gökyüzü yarılıp açılsaydı, sadece sen ve senin anıların olurdu, başka hiçbir şey olmazdı." demesi, Gretchen'ın "Zamanı geriye alabilseydin..."li cümlesiyle başlayan diyalog, filmin başında, buzdolabındaki tahtaya "Donnie nerede?" yazılması... Tamam, sonuncusu, Donnie'nin psikolojisiyle ilgili de olabilir.

En başlarda belirtildiği gibi, Donnie, gerçekten de şizofreni tanısı konmuş birisi. Dolayısıyla, insan ilk başta Frank'in halüsünasyon olduğunu düşünüyor. Donnie'nin görebildiği dev bir tavşan; grotesk bir figür. Ama filmin sonunda anladığımız üzere, Frank bir insan. Daha da ötesi, kendisine ne olacağının da farkında olan bir insan Frank. Filmin sonunda, Donnie öldükten sonra gösterilen farkındalık durumunda anlaşılıyor.

(Not giriyorum, Frank kim? Frank, Cadılar Bayramı'nda o tavşan kostümünü giyen bir çocuk. Frank, Donnie ile birlikte geleceğe bakan kişi. Frank'in "geleceğe bakmış olabileceği"ni gösteren en düzgün kanıtsa, Jim Cunningham'ın okulda söyledikleri;

Jim: "Bakın, bu çocuk korkuyor. Kendisini, korkunun yıkıcı etkilerine teslim etmiş. Adı Frank."

Frank korkuyor, çünkü şayet olaylar o şekilde devam ederse başına ne geleceğini biliyor. Gretchen'ı ezdikten sonra, "Ne halt ettiğinizi sanıyordunuz?" diye sorması da, şunun değişik bir versiyonu; "Buraya gelmemen gerektiğini bilmiyor muydun?")

O sahnede ise, terapist, uykusundan uyanarak, bir anda olanları hissetmişçesine, şok içinde boşluğa bakakalıyor. Çünkü Donnie'ye ne olduğu hakkında bir fikri var idi. Cherita Chen, o herkese "Kes sesini!" diyerek ortalıkta gezinen kız, kayıp bakışlarla boşluğa bakıyor... çünkü bence, Cherita konuşmanın insanları birbirine bağladığını, ve olaylara zemin hazırladığını biliyor... Ya da bu fazla şeytanın avukatlığı olduysa, sadece Donnie'den hoşlanıyor ve son derece dışlanmış yaşıyor denilebilir. Öte yandan, edebiyat öğretmeni ile fizik öğretmeninin ruhları duymasa da, onların birlikteliği açığa çıkıyor. Frank ise, sırtını duvara vermiş, boş bir bakışla, Donnie'nin vuracağı gözüne dokunuyor, etrafta maskenin çizimleri varken.

Bu durumda, Cherita'nın ve Frank'in olacakları bildiğini, ya da Donnie'nin ölümüyle farkına vardıklarını, "geleceğe baktıklarını" göz önüne almamız gerekir. Çünkü başka türlü, Frank'in o hareketi, adamın göz fetişisti falan olduğu ile ancak açıklanabilir! O da baştan sona zaten geyik ve saçma.

Bakıyorum zihnime, kaldı mı söylenecek bir şey diye... Ve evet, buluyorum, Donnie'nin niye öldüğü sorusuna. Donnie geriye dönmeyi başardığında, hatırlarsanız gülmekle meşguldü. Çünkü o, o tanrının belası kitabı eline aldığından beridir merak ettiği bir cevaba erişmiş, zamanda geri gitmişti. Gretchen ise hayattaydı; yani sevdiği kız da ölmemişti. O sahnede, Donnie Darko, zaferini kutluyordu. Ve sonra da, yatağına yattığında, tek bir isteği vardı - dinlenmek. Donnie Darko yorulmuştu, ve dinlenmeliydi. Gözden kaçırdığı detay ise tarih oldu. En önemli şeyi, zamanı gözardı etti ve öldü.

Gelgelelim kabul edebileceğim açıklamaya; zamanın o uçak motoru ile alternatif zaman şeridine geçmesi ve o şeridin ömrünün 28 gün olması kesinlikle mantıklı bir açıklama. Ama bunun getirdiği ufak bir sorun, Donnie'nin yatağında yatarken gülmesinin herifin duvarlara bakıp kopmuş olmasıyla ancak ilişkilendirilebileceği. Zamanı esas haline soktuğu vakit, kendisi olacakları hatırlıyor ve nereye döndüğünü de biliyor olduğunu var saymak gerekir; başka neye gülüyor olabileceğini merak ediyorum doğrusu!

Ve filmin son diyaloğu tabii ki muhteşemdi.

Gretchen:"Hey, ne oldu burada?"
Çocuk:"Korkunç bir kaza. Eve uçak motoru düştü. Bir kişi öldü."
Gretchen:"Ölenin adı neydi?"
Çocuk:"Donnie... Donnie Darko. Onu tanır mıydın?"
Gretchen:"Hayır."


Daha da deşip iyice bokunu çıkartmak takdiriyle, bu diyaloğun tek bir açıklaması olabileceğini düşünüyorum; belki de Donnie Darko, geleceği gördü, aynen Frank gibi. Bütün gece, ikisi de bu geleceği izlediler, olabilecek şeyleri. Sonunda, Donnie, bütün bunların ne kadar komik olduğunu düşünmüş olacakki, gülmekten yarılıyor resmen. Daha sonra da "İlahi..." diyerek yatıyor. Ve gelecek, o anda engellenmiş oluyor.

Bu noktada (ÖEAGHH be amma konuştum!!!) geriye kalan tek soru, Donnie'nin bu eyleminin bilinçli olup olmadığı. Şayet ölmek, bütün olacakları engellemenin tek yolu ise, ve bunun farkına vardıysa Donnie, o zaman durumun ironikliğine gülüyordur.
 
Kount demiş ki:
Gretchen: "Donnie Darko mu? Süper kahraman ismi gibi."
Donnie: "Olmadığımı düşündüren ne?"

Müdür: "Ne olmuş burada?"
Hizmetli: "Galiba onu buna zorlamışlar." ("They Made Me Do It" yazan sahne.)

Donnie:"Gözüne ne oldu?"
Frank:"Çok üzgünüm."


Donnie Darko, kesinlikle en sevdiğim üç film arasına giren bir film oluverdi bir anda. Üstelik de bir Alice uyarlaması olduğunu düşündüğüm de bir filmdi. Hayatımda gördüğüm en müthiş filmlerden biri.

Kount girsin şimdi şu bolca yapılan muhabbetlere. Kaçmak için beş saniyeniz vardı, dört kaldı.

"Sıkıcı", "sürükleyici değil", "saçma sapan". Kesinlikle katılmıyorum. Film, insanların alıştığı gibi baştan sona Evil Dead yaratıklarıyla, hayaletlerle, bilimum lanetli şeylerle dolup taşmıyor ve aksiyon adına da bir şey olmayınca hemen "sıkıcı" mı oluyor? (sevgili annemin de sonunda uyuyarak bana anlattığı gibi!?) Daha ötesi, filmin basit sürekliyiciği, karakterlerin ortaya çıkması, kimliklerinin yavaşça açıklanması, Donnie ve Gretchen arasındaki bağın güçlenmesi, Frank'in Donnie'ye verdiği görevlerin nereye gittiğinin anlaşılması ile (fark ettiniz mi bilmem, o görevlerin sonuçları, olayların sıralanmasını sağladı) sağlanmasa bile, Donnie'nin golf sahasında uyandığı zaman koluna yazan şey sayesinde sağlanıyor "28:6:42:12".

Frank:"28 gün, 6 saat, 42 dakika, 12 saniye..."
Donnie:"O zaman ne olacak?"
Frank:"Dünya sona erecek."


Ki filmin hiçbir yere bağlanmadığını düşünenlerin, bu cümleyi, filmin en çok öne çıkan öğesini es geçmiş olması lazım. Çünkü gerçekten de dünya, tam olarak 28 gün, 6 saat, 42 dakika, 12 saniye sonra sona eriyor... Donnie Darko'nun dünyası o zaman sona eriyor.

Gelelim daha genel eleştrilerime. Olayların kurgusu kesinlikle muhteşem. Dahice.

Yalnız, bir şey kafama takıldı; Frank evreni kurtarmak için geri gönderildiyse, o zaman evrenin sonunu getirecek kişi Donnie Darko'nun ta kendisiydi. Çünkü dikkatinizi çektiyse, Frank'in yönlendirmeleri, Donnie'yi sonuna götüren olaylar dizisini oluşturdu. Önce okula su bastırdı, ve Gretchen'la tanıştı. Gretchen'la yakınlaşmasından sonra, aralarındaki ufak engelleri kaldıran olay, Jim Cunningham'ın (süper soyad) evini yakarak, "Çocuk Porno Zindanı"nı açığa çıkartması ile ailesinin evden çıkmasına ve partiye, akabinde "Frank was here gone to get beer" yazısına uygun olarak, Roberta Sparrow'un evine ve "Kiler Kapısı"na gitmesine sebep oldu. "Kiler Kapısı"ndan içeri girmesine neden olan şey, okulu su basmasından sonra, okuttuğu kitapların öğrencileri kötü etkilediği gerekçesiyle okuldan atılan öğretmeni ile arasında geçen konuşma oldu. Daha da ötesi, Roberta Sparrow'un ve Frank'in, Gretchen'ın ölümüne sebebiyet vermesinin getirdiği son hamle - onun yegane nedeni ise, Donnie Darko'nun Gretchen'la yakınlaşmasından sonra, "zaman yolculuğu" ile ilgili gerçekleşen bir-iki olay ve/veya konuşma sebebiyle, fen öğretmeni tarafından ona verilen "The Philosophy of Time Travel" kitabı oldu; ve daha önceden Büyükanne Ölüm'ün sürekli mektup beklediğini (neden acaba!?) biliyor olması, ona telefon falan etmek ya da gidip konuşmak yerine, mektup yazmasına sebep oldu. O mektubu yazmasından önce ise, kitaba uygun olan bazı olayların eşliğinde o tabancayı bulması, Frank'i öldürmesine, ve Frank'in o halde Donnie'ye geri dönmesine, ve bu olayları başlatmasına yol açtı.

Biraz nefes alıyorum. Ve, aynen devam ediyorum.

Ayrıca, bir şekilde, bazı karakterler Donnie'ye geleceği ile ilgili ipuçları verir gibiler sanki. Roberta Sparrow'un "Bu dünyada yaşayan her canlı yalnız ölür." sözü, terapistin "Eğer gökyüzü yarılıp açılsaydı, sadece sen ve senin anıların olurdu, başka hiçbir şey olmazdı." demesi, Gretchen'ın "Zamanı geriye alabilseydin..."li cümlesiyle başlayan diyalog, filmin başında, buzdolabındaki tahtaya "Donnie nerede?" yazılması... Tamam, sonuncusu, Donnie'nin psikolojisiyle ilgili de olabilir.

En başlarda belirtildiği gibi, Donnie, gerçekten de şizofreni tanısı konmuş birisi. Dolayısıyla, insan ilk başta Frank'in halüsünasyon olduğunu düşünüyor. Donnie'nin görebildiği dev bir tavşan; grotesk bir figür. Ama filmin sonunda anladığımız üzere, Frank bir insan. Daha da ötesi, kendisine ne olacağının da farkında olan bir insan Frank. Filmin sonunda, Donnie öldükten sonra gösterilen farkındalık durumunda anlaşılıyor.

(Not giriyorum, Frank kim? Frank, Cadılar Bayramı'nda o tavşan kostümünü giyen bir çocuk. Frank, Donnie ile birlikte geleceğe bakan kişi. Frank'in "geleceğe bakmış olabileceği"ni gösteren en düzgün kanıtsa, Jim Cunningham'ın okulda söyledikleri;

Jim: "Bakın, bu çocuk korkuyor. Kendisini, korkunun yıkıcı etkilerine teslim etmiş. Adı Frank."

Frank korkuyor, çünkü şayet olaylar o şekilde devam ederse başına ne geleceğini biliyor. Gretchen'ı ezdikten sonra, "Ne halt ettiğinizi sanıyordunuz?" diye sorması da, şunun değişik bir versiyonu; "Buraya gelmemen gerektiğini bilmiyor muydun?")

O sahnede ise, terapist, uykusundan uyanarak, bir anda olanları hissetmişçesine, şok içinde boşluğa bakakalıyor. Çünkü Donnie'ye ne olduğu hakkında bir fikri var idi. Cherita Chen, o herkese "Kes sesini!" diyerek ortalıkta gezinen kız, kayıp bakışlarla boşluğa bakıyor... çünkü bence, Cherita konuşmanın insanları birbirine bağladığını, ve olaylara zemin hazırladığını biliyor... Ya da bu fazla şeytanın avukatlığı olduysa, sadece Donnie'den hoşlanıyor ve son derece dışlanmış yaşıyor denilebilir. Öte yandan, edebiyat öğretmeni ile fizik öğretmeninin ruhları duymasa da, onların birlikteliği açığa çıkıyor. Frank ise, sırtını duvara vermiş, boş bir bakışla, Donnie'nin vuracağı gözüne dokunuyor, etrafta maskenin çizimleri varken.

Bu durumda, Cherita'nın ve Frank'in olacakları bildiğini, ya da Donnie'nin ölümüyle farkına vardıklarını, "geleceğe baktıklarını" göz önüne almamız gerekir. Çünkü başka türlü, Frank'in o hareketi, adamın göz fetişisti falan olduğu ile ancak açıklanabilir! O da baştan sona zaten geyik ve saçma.

Bakıyorum zihnime, kaldı mı söylenecek bir şey diye... Ve evet, buluyorum, Donnie'nin niye öldüğü sorusuna. Donnie geriye dönmeyi başardığında, hatırlarsanız gülmekle meşguldü. Çünkü o, o tanrının belası kitabı eline aldığından beridir merak ettiği bir cevaba erişmiş, zamanda geri gitmişti. Gretchen ise hayattaydı; yani sevdiği kız da ölmemişti. O sahnede, Donnie Darko, zaferini kutluyordu. Ve sonra da, yatağına yattığında, tek bir isteği vardı - dinlenmek. Donnie Darko yorulmuştu, ve dinlenmeliydi. Gözden kaçırdığı detay ise tarih oldu. En önemli şeyi, zamanı gözardı etti ve öldü.

Gelgelelim kabul edebileceğim açıklamaya; zamanın o uçak motoru ile alternatif zaman şeridine geçmesi ve o şeridin ömrünün 28 gün olması kesinlikle mantıklı bir açıklama. Ama bunun getirdiği ufak bir sorun, Donnie'nin yatağında yatarken gülmesinin herifin duvarlara bakıp kopmuş olmasıyla ancak ilişkilendirilebileceği. Zamanı esas haline soktuğu vakit, kendisi olacakları hatırlıyor ve nereye döndüğünü de biliyor olduğunu var saymak gerekir; başka neye gülüyor olabileceğini merak ediyorum doğrusu!

Ve filmin son diyaloğu tabii ki muhteşemdi.

Gretchen:"Hey, ne oldu burada?"
Çocuk:"Korkunç bir kaza. Eve uçak motoru düştü. Bir kişi öldü."
Gretchen:"Ölenin adı neydi?"
Çocuk:"Donnie... Donnie Darko. Onu tanır mıydın?"
Gretchen:"Hayır."


Daha da deşip iyice bokunu çıkartmak takdiriyle, bu diyaloğun tek bir açıklaması olabileceğini düşünüyorum; belki de Donnie Darko, geleceği gördü, aynen Frank gibi. Bütün gece, ikisi de bu geleceği izlediler, olabilecek şeyleri. Sonunda, Donnie, bütün bunların ne kadar komik olduğunu düşünmüş olacakki, gülmekten yarılıyor resmen. Daha sonra da "İlahi..." diyerek yatıyor. Ve gelecek, o anda engellenmiş oluyor.

Bu noktada (ÖEAGHH be amma konuştum!!!) geriye kalan tek soru, Donnie'nin bu eyleminin bilinçli olup olmadığı. Şayet ölmek, bütün olacakları engellemenin tek yolu ise, ve bunun farkına vardıysa Donnie, o zaman durumun ironikliğine gülüyordur.
+1
 
Kount susar mı? Susmaz!!!

ŞAYET Frank öldükten sonra geriye gittiyse, bunu tek bir şey için yapmıştır... Kendisini kurtarmak için. Çünkü yukarıda belirttiğim gibi, Frank'in müdaheleleri, Donnie Darko'yu ölümüne götüren şey oldu. Donnie Darko geçmiş bir tarihe dönüp o tarihte ölürse, o zaman Frank kurtulmuş olacaktı. Bu, neden o kostümü hazırladığı odada kayıp bakışlarla gözüne dokunduğunu açıklar; Donnie öldüğünde, kendisi kurtulmuş oldu. Ve aynı zamanda bu teori, bağlarını da açıklar; Donnie öldüğünde, Frank olabilecek şeyleri, ölmeseydi gerçekleşecek alternatif geleceği biliyordu.
 
Filmden çok daha fazla zevk alabilirdim eğer film gösterime girmeden önce her yerde "yılın en iyi korku filmi" denmeseydi. Böyle olunca çok farklı düşüncelerle filme girdik. Yazıları okuyunca filmi tekrar izlemem gerektiğini düşündüm. Film gerçekten güzel bir filmdi ama benim gibi çoğu izleyici aynı tepkiyi verdi. Macera filmi izlemeye giden bir insanın karşısında komedi filmi bulması gibi bir duygu oldu bu. Ki bu sözü söyleyen insanlar da sinema eleştirmeni olacaklar...
 
"Oxygen" filminin "Dehşet Bilmemneyi" diye çevrildiğini gördüğüm an benim zaten yabancı sinema/türk çevirileri/eleştrileri bağlantım koptu ki bu yaklaşık sekiz yıl kadar önceydi. O gün bu gündür, adamların bazı yerlerde daha iyi bir hal alsalarda, çoğunlukla saçmaladıklarını gördüm (çizgi romanını okumamış olduğu her halinden belli bir yazarın Spider Man filmine yaptığı eleştrileri görseniz, niye gazeteyi yediğimi anlardınız). Ama bence, "Donnie Darko"yu izlemeden, direk "korku filmidir lan bu" diyip geçiştirmiş olabilirler. Ya da "yılın en abes, kafa karıştıran eseri" demek kasmıştır diye düşünüyorum.
 
bence kurgu bakımından mullholland drive veya lost highway le eşdeğer bir film, ama konu daha anlaşılabiliyor bu diğer iki filme nazaran..
ama izlenmesi zevk verici ve konusu bakımından ilgi çekici olmasıyla ve bu olağanüstü kurgusuyla orjinal bir film olmuş..
beğendiğim ilk 10 filmden bir tanesi oldu izleyince..
 
filmin başında donnie'nin golf sahasından dönerken odasına uçak motoru(ya da her neyse) düştüğünü görüdüğü sahnede, görevlilerin konuşmalarına dikkatinizi çekerim.. motorun nerden geldiği belli degildi çünkü o geceki hiçbir uçuşa uymuyordu.. neden? çünkü o paralel gelecekteki uçaktan kopmuş bir parçaydı.. kesinlikle filmin konusunun, bu zaman kırılmasının bir takım ilahi güçlerle düzeltilme çabası ve buna zaman kırılmasının etkisini gören donnie'yle paralel dünyada öldürdüğü frank'in alet edilmesi olduğunu düşünüyorum.. prince of persia: warrior within oyununda da bu temaya rastlamak mümkün.. o yüzden olaki bir zaman kırılmasının içine düşecek olursanız, tanrı'nın durumu düzeltmek için kullanacağı araç olursunuz ona göre :)
 
MeSSiaH_sic demiş ki:
filmin başında donnie'nin golf sahasından dönerken odasına uçak motoru(ya da her neyse) düştüğünü görüdüğü sahnede, görevlilerin konuşmalarına dikkatinizi çekerim.. motorun nerden geldiği belli degildi çünkü o geceki hiçbir uçuşa uymuyordu.. neden? çünkü o paralel gelecekteki uçaktan kopmuş bir parçaydı.. kesinlikle filmin konusunun, bu zaman kırılmasının bir takım ilahi güçlerle düzeltilme çabası ve buna zaman kırılmasının etkisini gören donnie'yle paralel dünyada öldürdüğü frank'in alet edilmesi olduğunu düşünüyorum.. prince of persia: warrior within oyununda da bu temaya rastlamak mümkün.. o yüzden olaki bir zaman kırılmasının içine düşecek olursanız, tanrı'nın durumu düzeltmek için kullanacağı araç olursunuz ona göre :)

Hmm ilahi dedin de, ilahi adalet gibi bir şey olmuş da olabilir; mesela kırılmış zamanda Frank'in ölümüne sebep olan Donnie'nin bunun karşılığında ölmesi gibi... Fakat bu, hala niye herifin yatağına uzanmış güldüğünü açıklamaz; çünkü adamın ya kitabındaki bir yere, ya da odasına kopmuş olması gerekir... Artı, her şey yerli yerine oturduğunda herkesin hayatlarını olduğu gibi yaşaması gerekir, bir halt bilmeden, ama Frank'in de olanları hatırladığı açık ve net belli. O zaman bu noktada en azından benim bir sorunum var; çünkü sadece onların hatırlaması pek mantıklı değil. Belki zaman çizgisi ile oynadıkları için olabilir. Zaten kabul edeceğim tek açıklama bu olur ona.

Ya, beyler bayanlar, sinema bir sanattır. Ve sanat, insanları bu kadar ve daha nice sayfa uzunluğunda tartışmalara sürükleyebilmelidir. "Donnie Darko" tam bir sanat şaheseri.
 
Film bana göre çok kötü bir filmdi. Bana hiç yeni bir şey sunmadı. İnsana verecek yeni bir şeyi olmayan, sıradan bir deneme. Hatta absürd film kategorisine bile sokulabilir bence.
 
en sevdiğim filmlerden bi tanesi.. ama hala aklımda soru işaretleri var adam en önemli, filmi açıklayan sahneleri çıkartıp dvd ye koymuş frank ilahi bi araç mı hala çözemedim filmin dvd versiyonunu izlemiş olan arkadaşlardan bi ricam var flmi açıklayabilcek misiniz :LOL: yani frank ilahi bi şeylemi ilgili :?:
 
Pekala. Donnie Darko'nun sitesine girdiğimde pek çok şey açığa kavuştu. Roberta Sparrow'un yazmış olduğu The Philosophy of Time Travel kitabına göre, ölen kişilerden bir tanesi, (Manipulated Dead - Kontrol Edilen Ölü) yaşayan bir kişiyle bağlantıya geçerek(Living Receiver - Canlı Alıcı), onu kontrol edip, alternatif zaman şeridine, Tangent Dimension (Kavis Boyutu) geçmesine sağlayabilir, kendi kaderini değiştirmek amacıyla. Ancak, Kavis Boyutu, 30 günden daha uzun bir süre var olamaz, şayet süre 30 günü aşarsa, Zaman-Gerçeklik birbirine girer ve evren sona erer. Dolayısıyla Frank, kendisini kurtarmak için girdiği bu işte, Donnie'yi kullanarak hem kendisini kurtardı, hem de 28 gün 6 saat 42 dakika 12 saniye içerisinde, Kavis Boyutu'nun sonunu getirerek, Donnie'yi uçak motorunun düştüğü vakte geri gönderdi, ve Donnie Darko'dan kurtuldu.

Bir yerlerde okuduğum bir açıklama da, Frank ve Donnie'nin, birlikte geleceğe bakmış olmaları; şayet filmdeki olaylar gerçekleşirse neler olacağını görmüş olmaları. Frank kurtulacağını öğrenir, Donnie ise "Hadi len öyle saçma şey mi olur?" diyerek kopar.

Bir diğer açıklama da aslında bütün olan olayların, Donnie'nin zihninde olup bittiği.
 
aylar önce bi toplu gösterim kapsamında izledim bu filmi.gayet güzel bulmuştum.şimdi başlıkta yazılanları okudum da sanırım bulup tekrar izlemem gerekiyor filmi.ayrıntılarıyla hatırlamak iyi olacak gibi...

bu arada kount,son söylediğin seçenek olası gibi geldi bana.kolay yola kaçmak gibi görünse de! :roll: :)
 
Kount demiş ki:
Pekala. Donnie Darko'nun sitesine girdiğimde pek çok şey açığa kavuştu. Roberta Sparrow'un yazmış olduğu The Philosophy of Time Travel kitabına göre, ölen kişilerden bir tanesi, (Manipulated Dead - Kontrol Edilen Ölü) yaşayan bir kişiyle bağlantıya geçerek(Living Receiver - Canlı Alıcı), onu kontrol edip, alternatif zaman şeridine, Tangent Dimension (Kavis Boyutu) geçmesine sağlayabilir, kendi kaderini değiştirmek amacıyla. Ancak, Kavis Boyutu, 30 günden daha uzun bir süre var olamaz, şayet süre 30 günü aşarsa, Zaman-Gerçeklik birbirine girer ve evren sona erer. Dolayısıyla Frank, kendisini kurtarmak için girdiği bu işte, Donnie'yi kullanarak hem kendisini kurtardı, hem de 28 gün 6 saat 42 dakika 12 saniye içerisinde, Kavis Boyutu'nun sonunu getirerek, Donnie'yi uçak motorunun düştüğü vakte geri gönderdi, ve Donnie Darko'dan kurtuldu.

Bir yerlerde okuduğum bir açıklama da, Frank ve Donnie'nin, birlikte geleceğe bakmış olmaları; şayet filmdeki olaylar gerçekleşirse neler olacağını görmüş olmaları. Frank kurtulacağını öğrenir, Donnie ise "Hadi len öyle saçma şey mi olur?" diyerek kopar.

Bir diğer açıklama da aslında bütün olan olayların, Donnie'nin zihninde olup bittiği.
bence en güzel açıklama birincisi:)
 
MeSSiaH_sic demiş ki:
frank nasil kendini kurtarmis oldu anlayamadim.. alternatif zamanda da gözüne yemedi mi kursunu?

Alternatif zamanda gözüne yedi tabi ki kurşunu... ama şöyle bir monolog geçti, Frank arabasıyla Gretchen'ın üzerinden geçmeden;

Donnie Darko: Deus Ex Machina... kurtarıcımız

"Deus Ex Machina kullanmak" denen bir terim vardır; yönetmenin/yazarın, istediği gibi bir gidişat yakalayamadığında, işleri kendi isteği doğrultusunda değiştirmesine yarayan bir değişken faktör. Donnie'nin bu lafı etmesinin sebebi, o esnada Frank'in gelmesi, ama daha ötesi, o iki serseriden onları kurtarabilecek birilerinin gelmesi.

Frank kendisini bu şekilde kurtardı; Gretchen'ın üzerinden geçerek. Şimdi bunu açıklamak biraz uzun sürebilir, uyarayım.

Sinema sahnesini hatırlayın. Donnie Darko ve Frank arasında şöyle bir diyalog geçmişti;

Donnie Darko: Gözüne ne oldu?
Frank: Çok üzgünüm.


Frank'in özür dilemesinin nedeni, daha sonra olacaklar için; Gretchen'ı öldürdüğü (öldüreceği) için özür diliyor. Çünkü Frank, öldükten sonra çıkışına gidecek tek yolunun, bir "Living Reciever" kullanarak, olayların sıralanmasını sağlaması gerektiğini öğrendi.

İşlerin en karışık olduğu yer burası, çünkü ufak bir sorun var; Kavis Boyutu'nda bir Frank zaten mevcut, Manipulated Living olarak; yani aslında Living Reciever ve Manipulated Dead arasında dönen özel olayın çevresinde, ikisi veya birisi tarafından kullanılan kişilerin arasında bir Frank var. Yaşayan Frank, kendi halinde herifin teki. Ölü olan Frank ise, Donnie ile direk bağlantı kurabilen, ve onu kullanabilme gibi bir lükse de sahip olan birisi. Ölü olan Frank, kendisinin belli bir zamanda Roberta Sparrow'un evine arabayla gideceğini biliyordu, ve orada Donnie Darko ile karşılaşacağını; çünkü kendi yarattığı boyutun sonuçlarını biliyordu, zaten ölmüştü! Gerçek boyutta yaşayabilmek için, Kavis Boyutu'nda kendi ölümünü hazırladı; çünkü kendisinin kurtuluşu, hem kendisinin hem Gretchen'ın ölümüne bağlıydı.
 
Aciklamalarin çok güzel ama malesef hala anlayamiyorum! E bu ölü Frank Donnie'yi evinden disari çikartmasaydi, Donnie zaten evinde ölecekti ve yasayan Frank de kendi halinde yasayan bi adam olacakti.. Gercek zamanda Donnie zaten ölecekse Frank ne zaman öldü de Donnie yi alternatif zamana cekerek kendi ölümünü bir daha yasatti yasayan Frank'e?
 
Geri
Üst