Isolation Box (Apartmanda amfiye abanmak)

20 yıldır müzik sektöründe profesyonel, 13 yıldır da bilfiil çalışıyorum. İlk çalıştığım albüm olan Grizu 'Tuzla Buz' albümünden beri, Ajda Pekkan, Nükhet Duru gibi şarkıcıların albümleri de aralarında olmak üzere birçok albümde imzam var. Şu günlerde de Kurban'dan Deniz Yılmaz'la bir albüm çalışmamız var (Totem). Ayrıca kendi albümümle de ilgili bir ön çalışma aşamasındayım.

Ayrıca bir jingle şirketimiz var, ortağımla beraber çalışmaya devam ediyoruz. Yani TV'de orada burada duyduğunuz müziklerin bazılarını biz yapıyoruz. Esas kazancımı jingle yaparak elde ediyorum ve hiç de mutsuz değilim. Hatta çok daha iyi böyle, çünkü birçok 'ama' var 🙂

En başında tabi ki maddi durumlar var. Prodüksiyon yaparken harcayacağım enerji hiç umrumda değil; tanıyan bilir, koşturmayı ve çalışmayı severim, durmayı sevmem, sürekli hareket halindeyim. Uyumadan çalışma rekorum 76 saat. Ama en azından harcadığım zamana karşılık gelecek bir gelir beklentisi içerisinde olduğumda, önerilen fiyatlara çalışmak istemiyorum. (çalışmamın karşılığını vermek isteyen arkadaşlar da okuyorlarsa teşekkür etmek isterim, zira bu işi bedava yapar mısın diye soranların sayısı onlardan 10 kat fazla)

Başka bir mevzu da, bizim müzik çevresinde prodüktör nedir, ne yapar pek bilinmiyor. Ya da ben yanlış öğrendim (bu daha makul bir yaklaşım). Kısacası gruplarla çalışırken sorunlar yaşıyoruz. (buraya 18 satır daha saydırdığımı varsayın.)

Şimdi ben evime hobi mahiyetinde bir sistem kurdum. Keyifli keyifli -yayarak- müziğimi kaydediyorum. Prodüktör de besteci de müzisyen de benim (En iyi dostum kendimim). Kendimle gayet iyi anlaşıyorum; davula, gitara, tonlara, pedallara, herşeye ben karar veriyorum. Saatlerce veya günlerce çalışmanın sonucundan memnun kalmadığım zaman yayınlamıyorum ve hatta bazen o projeyi silebiliyorum. Kimse de bana telefon açıp abuk subuk laflar etmiyor, orada burada dedikodumu yapmıyor. İş yapıyorum yani iş! 'Ego'yla uğraşmıyorum, vakit kaybetmiyorum. Sonucunda da güzel ürünler çıkıyor. Kala kala kendime kaldım yani ahahaha...

Kısacası, mantıklı fiyatlara ve işime karışılmayacak şekilde, çok iyi müzisyenlerle çalışmak isterdim. Ama bu da çok zor gözüküyor.
 
Hazır evde kayıt muhabbetleri açılmışken bende bir kaç soru sorayım. Nişanlım amerikaya gidiyor, malum orada sennheiser e609 silver edition'lar 100 dolar falan. Gelirken aldırsam mı diyorum. Sizce evde kayıt için idealmidir? Amfiyi çok köklemek gerekir mi? Makul saatlerde çok abanmadan kayıt yapılabilir mi?

Dip not olarak: Karşı komşu çaldığım gitara hayran, ne zaman çalsam abi sesini biraz daha açsan falan diyor ya da direk bana geliyor. Üst ve alt kattaki teyzelerde çok yaşlı, müzik duyduk diye seviniyorlar (Evet çok tatlılar). Dolayısıyla pek volume 'den şikayetçi olan yok etrafımda.
 
Hazır evde kayıt muhabbetleri açılmışken bende bir kaç soru sorayım. Nişanlım amerikaya gidiyor, malum orada sennheiser e609 silver edition'lar 100 dolar falan. Gelirken aldırsam mı diyorum. Sizce evde kayıt için idealmidir? Amfiyi çok köklemek gerekir mi? Makul saatlerde çok abanmadan kayıt yapılabilir mi?

Dip not olarak: Karşı komşu çaldığım gitara hayran, ne zaman çalsam abi sesini biraz daha açsan falan diyor ya da direk bana geliyor. Üst ve alt kattaki teyzelerde çok yaşlı, müzik duyduk diye seviniyorlar (Evet çok tatlılar). Dolayısıyla pek volume 'den şikayetçi olan yok etrafımda.

e609 dinamik bir mikrofon birazcık gürültü yapmanı isteyecektir tatminkar bir sonuç vermek için 🙂 Ama sonuna kadar açmayı da gerektireceğini düşünmüyorum. 🙂

Dip Not: Ev için oldukça büyük bir amfi alma aşamasındayım benzer şekilde SM57 ile kayıt yapacğaım başka mikrofonlar da var gerçi.. Komşular yıllar yılı aranje mix kayıt tüm aşamaları bangır bangır dinlediler, rahatsızlık veriyorum kusura bakmayın dediğimde olur mu ne güzel ilk dinleyen biz oluyoruz tepkisini aldım umarım öyle devam eder 😀
 
Hazır evde kayıt muhabbetleri açılmışken bende bir kaç soru sorayım. Nişanlım amerikaya gidiyor, malum orada sennheiser e609 silver edition'lar 100 dolar falan. Gelirken aldırsam mı diyorum. Sizce evde kayıt için idealmidir? Amfiyi çok köklemek gerekir mi? Makul saatlerde çok abanmadan kayıt yapılabilir mi?

Dip not olarak: Karşı komşu çaldığım gitara hayran, ne zaman çalsam abi sesini biraz daha açsan falan diyor ya da direk bana geliyor. Üst ve alt kattaki teyzelerde çok yaşlı, müzik duyduk diye seviniyorlar (Evet çok tatlılar). Dolayısıyla pek volume 'den şikayetçi olan yok etrafımda.

Kurban olam öyle komşulara ben!!
 
Valla o konuda fikrim yok 😀 Ama yakın zamanda amfiyi denedim 2*12 Emience hoparlörlü JetCity kabine bağlıydı gain 10 üstünden 3 seviyesindeydi, eq flat iken master volume'u yarıya kadar açtım konuşurken bağırma ihtiyacı duymadık pek 😀
 
Aynı kafayla kuzenime almanyadan iki tane sm57 getirttim amfiyi bekliyorlar şimdi 😀 Gerçi benim alacağım amfiyi açmak pek mümkün olmayacak gibi görünüyor da en kötü mikrofonları burda satmak da mümkün zarar etmeden 😀
 
Peki neden izolasyon kutusu yapmayı düşünmüyorsunuz? Hazır, izolasyon kutusu başlığı altındayız üstelik 🙂

Şu kabinin üstüne bi yorgan bile atsanız çok şey farkeder. Ben izolasyon kutum yokken salondaki koltuğun yastıklarıyla ve kalın bir yorganla kabinin çevresine ufak bir gece kondu ev inşa ediyordum. Mikrofon pozisyonu ayarlamak ızdırap oluyordu biraz ama sonuç çok hiç de fena olmuyordu 🙂. Gardrop ya da ayakkabı dolabının içine kombo amfi tıkmışlığım da var.

Kabinden kütür kütür ton alabilmek için, sesini açmak gerekiyor, kısık seste gövde gelmiyor, eq'ları ve diğer ayarları ne kadar eğip bükseniz de güzel bir ton çıkmıyor. Çünkü amfi yüksek ses seviyesinde ton versin diye tasarlanmış. Bunu tasarlayan, test eden ve kullanan kişiler hep yüksek ses seviyesinden sonuç almayı hedeflemişler. Tonu en çok etkileyen ayar 'master volume'.

İzolasyon kutusu aynı zamanda sesin daha kuru olmasını da sağlıyor. İçindeki sesi bolca emen yalıtımdan dolayı, yansımalardan ve faz etkisinden arınmış çok temiz bir sinyal geliyor.(gerçi 2x12 ile kayıt yaparken faz problemi yine oluyor ama bir şekilde çözdüm, şimdiki aklım olsa 1x12 kabinle kayıt yapma yoluna giderdim). Bu temiz sinyali kaydettikten sonra, ya da canlı çalarken, kanala reverb vererek 'sanal' bir oda yaratabilirsiniz. (Reverb deyince, çoğu kişi gidip concert hall efekti veriyor, benim söylemek istediğim ufak bir oda, ambians ve güzel yansımalar; uzun uzadıya giden reverbler değil.) Bu şekilde çok daha büyük ve geniş tonlar alınabilir. Sağlam bir kulaklıkla çalması çok zekli oluyor işte o zaman 🙂
 
Peki neden izolasyon kutusu yapmayı düşünmüyorsunuz? Hazır, izolasyon kutusu başlığı altındayız üstelik 🙂

Şu kabinin üstüne bi yorgan bile atsanız çok şey farkeder. Ben izolasyon kutum yokken salondaki koltuğun yastıklarıyla ve kalın bir yorganla kabinin çevresine ufak bir gece kondu ev inşa ediyordum. Mikrofon pozisyonu ayarlamak ızdırap oluyordu biraz ama sonuç çok hiç de fena olmuyordu 🙂. Gardrop ya da ayakkabı dolabının içine kombo amfi tıkmışlığım da var.

Kabinden kütür kütür ton alabilmek için, sesini açmak gerekiyor, kısık seste gövde gelmiyor, eq'ları ve diğer ayarları ne kadar eğip bükseniz de güzel bir ton çıkmıyor. Çünkü amfi yüksek ses seviyesinde ton versin diye tasarlanmış. Bunu tasarlayan, test eden ve kullanan kişiler hep yüksek ses seviyesinden sonuç almayı hedeflemişler. Tonu en çok etkileyen ayar 'master volume'.

İzolasyon kutusu aynı zamanda sesin daha kuru olmasını da sağlıyor. İçindeki sesi bolca emen yalıtımdan dolayı, yansımalardan ve faz etkisinden arınmış çok temiz bir sinyal geliyor.(gerçi 2x12 ile kayıt yaparken faz problemi yine oluyor ama bir şekilde çözdüm, şimdiki aklım olsa 1x12 kabinle kayıt yapma yoluna giderdim). Bu temiz sinyali kaydettikten sonra, ya da canlı çalarken, kanala reverb vererek 'sanal' bir oda yaratabilirsiniz. (Reverb deyince, çoğu kişi gidip concert hall efekti veriyor, benim söylemek istediğim ufak bir oda, ambians ve güzel yansımalar; uzun uzadıya giden reverbler değil.) Bu şekilde çok daha büyük ve geniş tonlar alınabilir. Sağlam bir kulaklıkla çalması çok zekli oluyor işte o zaman 🙂

Hazır bir izolasyon kabinine verebileceğim para şu anda mümkün değil. Amfi de blues junior yani kombo. Bu durumda çare gardolap dır sanırım 😀
 
Yeni kayıtlar (aslında 25 tane şarkı kaydettim, bunlar bazıları)

Sistem aynı:
Gitar --- Maxon OD 808 --- Mesa TriAxis --- Mesa 2:Ninety --- Mesa Roadster 2x12 --- SM57 --- Focusrite Forte --- Macbook Pro --- Logic X Pro

Davullar: Steven Slate Drums (Custom ve Terry Date paketlerinden çıkan sesleri biribirine karıştırdım, bi ondan bi bundan)

Müzikler, davul programlama, miks, mastering bana ait. Umarım seversiniz.



 

Geri
Üst