Isolation Box (Apartmanda amfiye abanmak)

Teşekkürler Sinan çalışma çok başarılı zaten 82 db'de öldürücü bir ses değil elektrikli süpürgeyle heralde aynı ses çıkar. Ben azcık espiri yapıyım dedim.
 
ArAyA demiş ki:
Teşekkürler Sinan çalışma çok başarılı zaten 82 db'de öldürücü bir ses değil elektrikli süpürgeyle heralde aynı ses çıkar. Ben azcık espiri yapıyım dedim.
Hepsini görmek için tıklayın...
ama haklı bir yanı da var o esprinin, keza amfimin 15 watt modunda durum böyle
50 watt'a durum değişiyor ve ölümcül bass titreşmi geliyor.
aslında amacım 50-60 watt amfilerden sonuç alabilmekti.
ama iyi kötü 15-20 watt'la iyi bir sound elde etmişken bir süre isolation box meselesini unutup müzik yapmak istiyorum.
belki 50 watt için bir tur daha girişir modifikasyona girişebilirim ilerde.
 
Bir deneyimimi paylaşayım. Stüdyomun çift camlı pimapen bir kapısı vardı. Bu kapıyı kapatınca ses tabi kesiliyordu doğal olarak. Kapıyı kapatıp kapı kolunu yukarı doğru çevirince, kapı mekanik olarak çerçevesine 1-2 milimetre daha yaklaşıyordu. Yani kapı çevresindeki conta iyice sıkışarak tam bir sızdırmazlık sağlıyordu. Bu kapı kolunu yukarı hareket ettirmem ile birlikte, içerideki müzik sesinin aniden ne kadar çok kesildiğini anlatmam yetersiz, mutlaka duymanız gerekir. Yani yalıtım konusunda tam sızdırmazlık çok önemli. Köşe birleşim noktalarının silikonlanması ve kapağın da çok iyi kapatılması mutlaka yardımı olur.
Aynı şekilde, havaalanlarını düşünün. Dışarıda inip kalkan uçak seslerindan kıyamet kopar. Fakat bekleme salonunda özel bir ses yalıtımı olmamasına rağmen, yalnıza kalkan uçakların hafif uğultusunu duyarsınız. Çünkü ortalıkta hiç bir açılır kapanır cam yoktur, ve her şey tam olarak sızdırmazlık içindedir.
 
Güzel kayıtlar olmuş. Ayrıca, dolaylı olarak Axe Fx gibi cihazların ideal kullanımının da geleneksel bir amfi - kabin setup ile olmadığını, doğrudan kayıt için veya FRFR monitörler ile kullanılmasının daha ideal olduğunu da göstermiş sanki. Bence Axe Fx ile kıyaslamayı buradan yapmamak lazım, çünkü cihazı tam verimle bu setup ile kullanmak mümkün değil. Neden derseniz, power amfi simülasyonu ve kabinler kapalı; bunlar da cihazın en önemli unsurlarından... Bence Axe ile direkt kayıt yapmak daha yerinde olurmuş kıyas açısından.
Ama tabii şu da var: Axe Fx-II'deki tone match üzerinden Triaxis'in verdiği bu tonu aslında çok yakın klonlayabilirsiniz🙂
 
uzun zamandır tatil ve işlerden dolayı olaydan uzak kaldım 🙁
yakında -yeni kayıtlarla birlikte- isolation box'la ilgili deneyimlerimi aktarmaya devam etmeyi planlıyorum. akabinde yalıtımı biraz daha güçlendirmeyi ve 50-60 watt çıkıştan da sonuç alabilmeyi hedefliyorum. ama ara verip bir süre bu haliyle ve 15 watt'la takılmak istiyorum.
saygılar sunuyorum 🙂
 
Isolation box ile yaptığım ilk görüntülü demo.
gitarları video çekerken kaydettim.
gitar tonlarına sonradan herhangi eq veya compressor uygulamadım, sadece lo pass, hi pass filtreler var. dümdüz mikrofon sinyali.
ses kartının input seviyesi %0, power amfi 15 watt modunda, sesi %50 açık
basları cort curbow ve axefx'le kaydettim, davullar http://www.stevenslatedrums.com/
gerisi m-audio firewire 410, macbook pro ve cubase LE

 
Yine çok güzel bir çalışma, tebrikler. Peki sormak istediğim bir soru var. Doğrudan kayıt için de baya üst seviye preamfiler kullanıyorsun. Bu preamfiler, mikrofonlanmış amfinin modellemesine ne kadar yaklaşıyor? Yoksa bu preamfiler sayesinde amfi mikrofonlama artık tarih mi olmak üzere? Her iki kayıt metodunu da denediğin için fikrini sormak istiyorum.
 
antbalci demiş ki:
Yine çok güzel bir çalışma, tebrikler. Peki sormak istediğim bir soru var. Doğrudan kayıt için de baya üst seviye preamfiler kullanıyorsun. Bu preamfiler, mikrofonlanmış amfinin modellemesine ne kadar yaklaşıyor? Yoksa bu preamfiler sayesinde amfi mikrofonlama artık tarih mi olmak üzere? Her iki kayıt metodunu da denediğin için fikrini sormak istiyorum.
Hepsini görmek için tıklayın...


teşekkür ederim, hocam bence en güzel sonuç babadan kalma yöntemle, amfiyi mikrofonlandırarak alınıyor. Belki ilk dinlemede kulak ayırtedemiyor ama bir albümü tekrar tekrar dinledikçe daha çok zevk veriyor olması bence soundun ne kadar organik olduğuyla ilintili...

amfideki canlılık direkt kayıttan alınamıyor. tek avantajı kısa yoldan hazır 'iyi sound'u vermesidir ama donuktur.

yardırıp isobox yapmamın sebebi de bu zaten. yoksa kim ister ki evinde bir metrekarelik dev tabut gibi bir kutunun olmasını. axefx mi, kemper mı yoksa triaxis'i direkt ses kartına girip IR'larla çalmak mı derken sonunda bu noktaya geldim. Bence rock ve metal var olduğu sürece kabin mikrofonlandırmaya devam edilecektir.
 
Sinan Güngörer demiş ki:
teşekkür ederim, hocam bence en güzel sonuç babadan kalma yöntemle, amfiyi mikrofonlandırarak alınıyor. Belki ilk dinlemede kulak ayırtedemiyor ama bir albümü tekrar tekrar dinledikçe daha çok zevk veriyor olması bence soundun ne kadar organik olduğuyla ilintili...

amfideki canlılık direkt kayıttan alınamıyor. tek avantajı kısa yoldan hazır 'iyi sound'u vermesidir ama donuktur.

yardırıp isobox yapmamın sebebi de bu zaten. yoksa kim ister ki evinde bir metrekarelik dev tabut gibi bir kutunun olmasını. axefx mi, kemper mı yoksa triaxis'i direkt ses kartına girip IR'larla çalmak mı derken sonunda bu noktaya geldim. Bence rock ve metal var olduğu sürece kabin mikrofonlandırmaya devam edilecektir.
Hepsini görmek için tıklayın...


Kesinlikle katılıyorum. O "punch" emülasyonla bir yere kadar elde edilebiliyor.
 
Boğaç demiş ki:
Çok güzel. Peki hocam preamp üstü kabin sim computer vst nasıl? Şu da var çünkü


http://www.gitarpedal.net/forum/sho...-Pre-Amp-Pedal&p=592594&viewfull=1#post592594


Ne dersin?
Hepsini görmek için tıklayın...


preamp'ı ses kartına direkt saplayıp kaydetmeyi çok kez denedim. youtube kanalımdaki demolarımın çoğunu böyle kaydettim. marshall 900, engl fireball (send çıkışından), mesa triaxis, mesa studio preamp, direkt ya da send çıkışlarından ses kartına girip bilimum kabin simülasyonları ve impulse response'larla... sonunda, ear-fatigue'den kurtulup dönüp referans soundları dinleyip tekrar kendi soundumu dinleyince beni hiç tatmin etmedi. gerçi v-twin pedal ya da rack denemedim, deneyen birkaç arkadaşım var, kimisi memnun kimisi değil. tabi tarza niyete göre değişir.

en güzeli, v-twin'i bir power amfiye takıp kaydedip sonra aynı sistemin IR'ını capture edip, bilgisayara ya da axe fx'e atıp, preamfiyi bağlayıp kaydedip karşılaştırmak lazım. Göndermek isteyen varsa göndersin ya da getirsin, deneyip video yapalım. müzisyene kapım daima açık. (aynı teklif amfiler ve preamfiler için de geçerli, getirin çalalım kaydedelim, duyalım 🙂 )
 
Ben bir şeyi anlamadım attenuatorden farkı ne ? Fiziksel olarak değil tabiki işlevsellik açısından.

Bu aletin anladığım kadarı ile hem hacmi büyük bir yerlere taşıması falan filan sıkıntılı hemde kombo amfi koyamıyorsun aşırı ısınmadan yanma tehlikesi var. Bizim müdür attenuator kullanıyor bende denedim gayet başarılı. Bence bu izolasyon kabini hem daha büyük yer açısından çok yer kaplayacak ve daha maliyetli olacak.

Bana anlamsız geldi kardeş attenuator varken
 
Tatar_Ramazan demiş ki:
Ben bir şeyi anlamadım attenuatorden farkı ne ? Fiziksel olarak değil tabiki işlevsellik açısından.

Bu aletin anladığım kadarı ile hem hacmi büyük bir yerlere taşıması falan filan sıkıntılı hemde kombo amfi koyamıyorsun aşırı ısınmadan yanma tehlikesi var. Bizim müdür attenuator kullanıyor bende denedim gayet başarılı. Bence bu izolasyon kabini hem daha büyük yer açısından çok yer kaplayacak ve daha maliyetli olacak.

Bana anlamsız geldi kardeş attenuator varken
Hepsini görmek için tıklayın...


Öncelikle esas amacım sadece evde amfiyle çalmak değil, kayıt da yapmak olduğu için isobox'ın attenuator'e göre çok fazla artıları var.

Bana göre en büyük artısı, kabin karakteri: mesa 2x12 roadster benim için şahane bir kabin, ama kabine yüksek ses göndermedikçe karakteri ortaya çıkmıyor (yani kabin çalışmıyor), böyle olunca kabin drive'ı gelmiyor, sound iki boyutlu oluyor.

İkinci en büyük artısı, amfiyi kaydettiğim ortamdaki ses yansıması sorununu kökünden çözmüş oluyorum, çünkü açıkta duran bir kabini kaydederken zaten yansımayı kesmek lazım (yansıyan sesin mikrofona gelmesi ve gitar sound'unu kirletmesi durumu)

Üçüncü büyük artısı, aynı odada olmama rağmen, isobox'tan gelen ses kulaklıktan gelen sesten oldukça düşük kalıyor, gitarın kaydedilecek olan soundunu çok temiz bir şekilde duyup ton yapabiliyorum. (isobox resmen 120hz üstünü tamamen yok ediyor, sadece uğultu şeklinde bir alt frekans geliyor)

Yukarıda saydığım avantajlarından dolayı bazı profesyonel stüdyolarda bile isobox kullanıldığından (bazı yabancı forumlarda okuduğum kadarıyla) bahsediliyor. Ben de o kadar memnunum ki, -üzerinde çalışmaya devam ettiğimiz- albüm kaydımızın bazı gitar partlarını evde kaydettim, profesyonel kaydın üstüne gayet güzel oturdu.

Ayrıca Attenuator konusundaki cehaletimi mazur görün ama, yüksek çıkışlı bir amfinin kabin çıkışına markası rolls royce bile olsa attenuator takmak açıkcası içime sinmiyor. Belki de hiç zararı yoktur hatta faydası bile olabilir ama bu konuda takıntılıyım; amfinin orjinalliğini değiştirmekten pek yana değilim. Aynı cehaleti çeviriciyle satılan 110v amfileri almayarak da gösteriyor, genelde 220v versiyonları tercih ediyorum.

Kullandığım power amfi'de 15 watt mod'u var ve onu açarak kullanıyorum, bu şekilde sese rahatlıkla yüklenip istediğim kırılmayı alıyorum.
 
Sinan Bey bahsettiğin şeyler iyi güzel de önce ben attenuatorün mantığını anlatayım.

Attenuator dediğin aygıt en basit şekli ile anlatıyorum amfiden çıkan sesi hoparlöre girmeden önce tonunu değiştirmeden şiddetini düşüren hadise.

Bizim müdür ciddi şekilde ilgileniyor bu işlerle bende onun vasıtası ile haşır neşir oldum iyikide oldum. Yani senin o 15 W a geçiş var dediğin amfide aslında bir switchle attenuatoru aktif ediyor.

Attenuator elektrikle çalışmıyor. Özel imal edilen direnç var ses sinyali bu direnç üzerinden geçiyor ve ses şiddeti azalıyor fakat ton kaybı olmuyor.

Yani kafandakinden çok farklı. Tabiki attenuatoründe iyisi var kötüsü var tona etki edeni var

Ses yansıması konusunda da haklısın fakat oradada odaya yalıtım yapmak daha mantıklı.

Bence bu kutu işlevsellik olarak kullanışsız. Yani 4 x 12 için yapsan odanın yarısını kaplar, evde koyacak yer bulamazsın. Sonuçta bana mantıksız geliyor.

Birde hoparlöre gelen yüksek ses ve sesin 3. boyutu konusunda bir yorum yapmak istemiyorum ama bu 2 x 12 den de kaynaklanıyor olabilir.

Ben müdürümün evinde çaldım Marshall amfi ile hani normal amfiyi açıpta camları titrettik sonra attenuator ile denedik 4 x 12 de herhangi bir headroom kaybı göremedim. Ton kaybıda belki ben hissetmedim belkide gerçekten yoktu. Ama ondaki attenuatoru kendisi imal etmişti, denemeye götürdü beni. Bu birazda gerçi gizli bilgi 🙂 buraya yazdığımı görse fırçalar neyseki bu aralar hem forumluk zamanı yok hemde girmiyor bu foruma

Senin gibi üst düzey kayıt yapıyor olsam odama yalıtım yaparım ve attenuator ile kullanırım. Çoğu stüdyonun vs bu attenuator hadisesinden haberi yok stüdyoya giderkende kolumun altına alırım attenuatorumu rahat rahat gider gelirim.

Tavsiyem bir attenuator temin edip denemen. Korkma öyle ne amfiye zarar verecek bir alet nede istemessen çıkartıp atmana engel olacak bir şey. ama bu kabin evinde yer olmayana çok ters bir hadise
 
Şimdi Sinan arkadaşımızın "cehaletimi mazur görün" demesine pek bakmayın. Paylaştığı iş de ortada, bu yüzden attenuator mevzusunu da mutlaka bildiğini düşünüyorum. Ve buna rağmen yalıtım kutusu inşa etmre işine giriştiğine göre bi durup düşünmek gerek.

Dünya gitarisleri arasında, hala hiç değişmeyen no:1 yöntem amplifikatör kabinini mikrofonlandırmak. Bu yöntem görece oldukça zahmetli ve pahalı. Çünkü: 1. Çok iyi bir ampli. gerekli 2. İyi bir mikrofon gerekli 3. iyi bir mikrofon preamfisi ve/veya ses kartı gerekli 4.Alan gerekli. 5. Yalıtım gerekli 6.Bolca sabır ve deneyim gerekli.

Bu alışveriş listesi fazla ağır gelirse, bunun yerine direkt kayıt sistemleri de (yeni nesil gitar preamfileri) de kullanılabilir. Bu sistemler, "true" olan metodun bence %90'ına yaklaşıyorlar. Yukarıda, Sinan'a da bu yüzden, axe fx gibi son yıllarda çıkan ekipman veya yazılımların gerçek ampli deneyimini sağlayıp sağlayamadıklarını sordum, cevabı " Neredeyse, ama hayır" oldu.

Tüm uğraşılarda, ister müzik, ister dağcılık, ister motosiklet veya başka bir meşgale olsun, ortalamanın biraz üzeri bir gayret, zaman ve para harcaması yaparak, hedefin % 80'ine yaklaşabiliyorsunuz. Bu, benim gibi kolay beğenenler veya tembeller için ikna edici bir seviye. Fakat o aradaki %20'ik farkı aşmak, ulaştığınız seviyeye gelmek için feda ettiklerinizin kat kat fazlasını sizden istiyor. Bu yüzden o 80 seviyesinde durmayıp, sınırları zorlamayı tercih eden kimselere her zaman gıpta ediyorum.

Demem o ki, o koca yalıtım kutusu, amfi olmadığında baza olarak kullanılsa WAF* faktörü artar mı ? 🙂
(*WAF, wife acceptance factor, bu terimi "audiophile" anahtar kelimesi ile arayın, araştırın, çok güleceksiniz)
 
Ant Bey bende zaten düşünerek yazıyorum. Yalıtım kutusu güzel de aynı işi çok daha ufak bir ebatlarda kutu ile yapma şansı varsa ? Yani hangi amatör müzisyen evinde böyle büyük bir şeye yer açabilirki.sizin yaş seviyesindeki WAF ise yaş seviyesini biraz düşürdüğünüzde PAF de göreceksiniz. (parents acceptance factor)

Burada benim gördüğüm bu box ı denemedim ama iyi bir attenuator tonda belkide kulakla duyulmayacak bir kayıpla çok iyi iş yapıyor ve 100 wattlık amfiyi 4 watt a kadar düşürüyor. Bundan iyisi şamda kayısı. asıl attenuator birde eve değil stüdyoya lazım stüdyoda amfinin sesini sonuna kadar açamıyordum ( bateristiağlar vokalisti ağlar oradan olaya dijital olarak müdahale ederler tonun boğuklaşır paslanır... ) attenuator ile tanışana kadar. şu anda istediğim tonları istediğim ses seviyesinde alıyorum.

Yani düşününce Sinan Beyin yaptığı kutu bana yukarıdaki sebeplerden mantıksız ve anlamsız geliyor aynı işi daha az yerkaybı ile yapabilecek isek.


Bu arada şu modelleme hadiseleri harmonikler ne kadar azalırsa o kadar gerçeğe yaklaşır. Yani Djent yapıyorsanız bayağı yaklaşırsınız fakat yavaş yavaş harmonikler arttığında, ses skalası genişlediğinde olmuyor. Hani o meşhur axe fx veyahut kempler vs yi modelleme yaptığı 1959 Marshallın yanına koyup denediğinizde bunu çok rahat duyuyorsunuz.o parlaklık ( burada kastım tizlik değil ) gelmiyor.

Neyse Sinan Bey güle güle kullansın yapmış zaten. Ama bence attenuator her lambalı amfi kullanan kişinin evinde bir adet olmalı. Ha şu anda fiyatları biraz pahalı biliyorum, 400 ile 1000 TL arasında değişiyor fakat biraz sabrederseniz hem uygun fiyata herkesin alabileceği bir rakama hemde tonu bozmadan işini çok iyi yapan bir attenuator piyasaya çıkacak. Bende bundan fazlasını yazamamam.
 
Deneyimlerimi paylaşmamın nedeni, Ant beyin bahsettiği gibi, 'daha ne yapabilirim' diyenlerin faydalanması.

'Attenuator kullanmak manasız, illa isobox yapın' demek gibi bir iddiam yok. İsteyen istediğini kullanır. Isobox mı kullansam diyen de gelir burada bu bilgileri bulur, okur ve sonuçlarını dinler.

Şahsen ve benim ekipmanımda attenuator'la duyduğumu beğenmedim, saçma sapan bir ton geliyor. Yabancı forumlarda tavsiye edene de pek rastlamadım. Genelde isobox yapmayı hedefliyorlar.

Ama bu tamamen duyum ve algı meselesi, göreceli bir kavram. Belki de sadece yaptığım tarza ya da ekipmanıma uymuyor.
 
Bu arada bilgi olarak ekleyeyim: Attenuator'le isobox biribirlerinin alternatifi olamaz.

Çünkü, Isobox bir amfiden gelmesi gereken (mesela Jim Marshall amcanın tasarladığı) sounduna herhangi bir müdahalede bulunmadan çıkan sesin dışarı taşmasını engelliyor. Attenuator ise ses kısıyor. Bence tasarımı bozuyor.

Attenuator yerine düşük watt'lı amfiler kullanmanızı tavsiye ederim. Ben de parayı denkleştirebilirsem (kredi kartı kullanmayanlardanım) Mesa Mini Rectifier'a girecem. Bi de 2x12 recto kabini hedefliyorum 🙂
 

Geri
Üst