Buradaki benim düşüncem şudur; "Asker adam, siyasetçi olamaz"
Stalin bir askerdir, siyasetçi değil. Tek ülkede Komünizm bile beklenebilirdi kendisinden.
Askerler, farklı eğitilir ve farklı bir yaşam yaşarlar. Zira her şey emir anında olur. Rütbeli bir şey istediği anda, o istek yerine her ayrıntısıyla getirilmelidir "ne kadar yanlış olsa da".
Stalin,'in Lenin'den sonra başa hile ile geçtiğine dair dökümanlar da var.
Ayrıca, Marksın aşamaları sadece proleter diktatörlüğü ve sosyalizm değildir. Halk Cumhuriyeti (Proleterya Diktatörlüğünden önce), Bağımsız Komünler oluşumu (Sosyalizmin ileri safhalarında) gibi aşamalar da vardır ve her türlü aşamyı da içerir.
Zira Osmanlı Devleti için Marksizmden bahsedilseydi, önce Meşrutiyer, sonra Cumhuriyet de Marksist aşamalar içinde olabilecekti.
Stalin aynı zamanda kariyerist ve toplumdan soyutlanmış bireysel çıkarlar gözettiği için, Marksist söylemleri bir "Atatürkçülük", "Din" gibi kavram olarak kullanmıştır, benim gözlemimde.
Tek ülkede sosyalizm sevdası daancak bu çıkarlara hizmet eder.
Zira teoride, Proleter diktatörlüğü aşaması, diğer ülke rejimlerini kendine çekmeye ve birleştirmeye yönelik durumlar da içerir. Fakat Stalin, birleşmek yerine ele geçirmenin işe yarayacağını düşünmüştür, zira askerdir.
Bu yüzden, adı Sovey (işçiler birliği) olsa da, tek ülke haline gelinmiştir. Ama Sovyet kavramı ve Sosyalist oluşum tek ülkede değil, ancak ülkeler birliğinin devrimi ya da evrimi ile oluşur. Bu birlik SSCB gibi değil Avrupa Birliği gibi bir oluşum gerektirir.
Stalin her kariyerist sosyalist gibi, hemen olsun, şimdi olsun düşüncesiyle eline yüzüne bulaştırmış da olabilir.
Stalin bir askerdir, siyasetçi değil. Tek ülkede Komünizm bile beklenebilirdi kendisinden.
Askerler, farklı eğitilir ve farklı bir yaşam yaşarlar. Zira her şey emir anında olur. Rütbeli bir şey istediği anda, o istek yerine her ayrıntısıyla getirilmelidir "ne kadar yanlış olsa da".
Stalin,'in Lenin'den sonra başa hile ile geçtiğine dair dökümanlar da var.
Ayrıca, Marksın aşamaları sadece proleter diktatörlüğü ve sosyalizm değildir. Halk Cumhuriyeti (Proleterya Diktatörlüğünden önce), Bağımsız Komünler oluşumu (Sosyalizmin ileri safhalarında) gibi aşamalar da vardır ve her türlü aşamyı da içerir.
Zira Osmanlı Devleti için Marksizmden bahsedilseydi, önce Meşrutiyer, sonra Cumhuriyet de Marksist aşamalar içinde olabilecekti.
Stalin aynı zamanda kariyerist ve toplumdan soyutlanmış bireysel çıkarlar gözettiği için, Marksist söylemleri bir "Atatürkçülük", "Din" gibi kavram olarak kullanmıştır, benim gözlemimde.
Tek ülkede sosyalizm sevdası daancak bu çıkarlara hizmet eder.
Zira teoride, Proleter diktatörlüğü aşaması, diğer ülke rejimlerini kendine çekmeye ve birleştirmeye yönelik durumlar da içerir. Fakat Stalin, birleşmek yerine ele geçirmenin işe yarayacağını düşünmüştür, zira askerdir.
Bu yüzden, adı Sovey (işçiler birliği) olsa da, tek ülke haline gelinmiştir. Ama Sovyet kavramı ve Sosyalist oluşum tek ülkede değil, ancak ülkeler birliğinin devrimi ya da evrimi ile oluşur. Bu birlik SSCB gibi değil Avrupa Birliği gibi bir oluşum gerektirir.
Stalin her kariyerist sosyalist gibi, hemen olsun, şimdi olsun düşüncesiyle eline yüzüne bulaştırmış da olabilir.