Death-Lead demiş ki:
- Satrianinin tonunu istiyorum diyene; onun tonu onun elinde diyenler (ki adam onun gibi çalmak değil sadece tonunu istemektedir. Örnek vermek bile suç yani.. Mesela Metallica gibi sert istese onu ister. )
İster inanın ister inanmayın ama bundan 6-7 yıl önce bu yorumu ben çevreme yapıyordum. Hatta şok oldum zira bunlar benim cümlelerim yahu diyesim geldi.
😆 Özellikle şu cümlenin aynısını bir forumda kullandığımı hatırlıyorum : "adam onun gibi çalmak değil sadece tonunu istemektedir"
Bu kadar olur demekki aklın yolu birmiş.
😆
Yani şu an sizin yaptığınız bu savunmayı bende yıllarca yaptım o yüzden hiç garipsemedim hatta hoşuma gitti.
🙂
Burda şu noktayı unutmamak gerekir diye düşünüyorum.
Belirli bir ortalama setup a sahip birisinin elindeki ile yapabilecekleri; cover edeceği adamları veya tonunu sevdiği adamlara ne kadar yakın çaldığı veya en azından onların belli parça ve rifflerini çalabilir olmalarından geçiyor.
Benim de en sevmediğim cümle : "setup la uğraşmayın o adamların parmaklarından çıkıyor herşey" dir. Zira bu insanın önünü tıkayan ton macerasını kötüleyen ve üstelik ton konusunda soru soran kişiye hakaret niteliği taşır. Zira adamcağız sorar Steve Vai tonu nasıl elde edilir? Hemen cevap gelir ton onun parmaklarında vb. Bu sefer soru soran arkadaşa sen Steve Vai gibi ol da gel demeye gelir iş. Halbuki bende zamanında Steve Vai tonu nasıl elde edilir diye sorardım. Üstelik bana onun gibi çalmalısın dendiğinde naçizane zaten onun bir çok parçalarını çalabilir durumdaydım. Oysa ben öyle bir soru sorduğum için soru başlığım altında yeteneksizlikle suçlanırcası bir cevap gelirdi kalbim kırılırdı ki biz müzisyenler olumsuz motivasyondan ne kadar çabuk etkileniriz hepimiz iyi bilir.
Dolayısıyla demem o dur ki bende yukarıda "ton gitaristin parmaklarından çıkar derken zamanında bana cevap veren ve beni inciten cevaplar veren o adamların pozisyonuna düşmüş gibi hissedip üzüldüm.
😢
Bilinmesi gereken kendi açımdan şudur : Bazen sonda söyleyeceğinizi başta söylersiniz. Benim yukarıdaki cümlemde bunun gibi olmuş "ton parmaklardadır" diyerek.
Ben cümlemi şu şekilde düzeltmek isterim :
- Ton macerası için arayışta olmadan elektronik bazlı müzik yapmak başlamadan bitirmektir belkide müziği. Arayış her anlamda ilhamın ilk kaynağıdır (bu ton anlamında da olsa).
- Farklı ekipmanlarla denene denene oluşan tecrübe kesinlikle müzikalitenizi olumlu etkileyecektir.
- Sürekli ton arayışında olmak bir motivasyondur. Müzik sürekli eğitim disiplin çalışma ve gelişimle gelen tecrübe ister; tüm bunlar ise bazen can sıkıcı ve motivasyon kaybettirici olabilir. (her gün egzersiz vb.) Bu noktada müzisyenin dibe vurmuş motivasyonunu en iyi tetikleyecek şey yeni bir ekipmandır her zaman.
🙂
- Farklı ekipmanlar her zaman tuşe gelişimine yardımcı olur. Örneğin sürekli prosesörle çalan birinin zaman içinde analog sisteme de geçmek istemesi ve analog ta tuşesini daha iyi duyduğu için hataları varsa kendini daha iyi geliştirir. Ardından prosesöre geçtiğinde prosesörde de benzer tuşeyle analogtaki kaliteyi alınca bu prosesör süperrrr dinamikleri harikaa diye bağrınır ortalarda aslında tek yaptığı tüm olay kişinin tuşesinde yaptığı büyük gelişmedir.
😆
Sonuç olarak kişi onlarca ton macerası sonunda parmakları anormal gelişir ve hangi ekipmanı eline alsa aynı sonucu çıkarmaya başlar. Yukarıda örnek verdiğim Mattias IA Eklundh gibi.
Yani başta söylediğim ton kişinin parmaklarındadır lafı doğrudur. Ama en son söylenecek olandır. Ama bunca zaman içinde önce bir çok ekipmanda maceraya girmek sona giden yolda en temel yardımcılarımız olacaktır.
Tabi şunu da unutmamak lazım. Önce iyi çalışmak lazım yoksa ömrünüz boyu ekipman değiştirseniz sonuç nafile. Ben sadece standart seviyede giderek kendini geliştiren bir müzisyen için bu anlatımları yaptım.