Müzisyenler Arasında Tüketim Çılgınlığı-gas Ve Diğerleri...

GAS = Gitarist Adam Sımarıklığı...

Amerikalılar herzaman olduğu gibi kapitalist yaşam tarzındaki, amaçsız ve gereksiz tüketime özendirmek için "cool" bir sıfat bulmuşlar. Bayılıyorum şu amerikalıların insanları istediği gibi manipule edebilmesine... Normalde hiç kullanmayacağın, hiç ihtiyacın olmayan birşeyi aldıktan sonra "abi valla kullanmayacağım şeye para verdim enayi gibi ya" diyip bir dahaki sefere kendinize hakim olmak hiç havalı, farklı ve özendirici değil... Bunun yerine "öyle bi anda GAS geldi aldım abi 😉 arada bir geliyo abi bana böle yhaa😉" diye sağda solda bahsetmek çok "cool" durabiliyor. Sadece gitar, pedal, amfi vs. için değil aynı şeyi fotoğrafçı arkadaşlardan da duyuyorum. Onların arasında da var bu GAS olayı. Yani GAS, TAS, PAS ne dersen de, ne kadar havalı göstermeye çalışırsan çalış, hepsinin özü gereksiz amaçsız tüketime özendirmekten gram öteye gitmiyor. Zaten GAS'ı MAS'ı olup, eve gerekli gereksiz birüsürü ekipman dizip, süper bir parça yapanıda daha önce hiç görmedim. Genelde ekipman arasında boğulduklarından ton ayarlamaktan gitar çalmaya fırsatları kalmıyor. Nerde çok iyi gitar çaldığı veya çok kaliteli bir parça yaptığı için diğer gitaristlerin arasından hemen sıyrılıp farkedilen bir gitarist varsa, özellikle dikkat edin bir gitarı, bir amfisi, bir-iki tanede pedalı varsa vardır. O kadar... En basit ifade şekli ile ;

149cc1s.jpg
O da ne ???
O setup'ı dizen arkadaşın eksiklik duygusu nereden geliyor acaba ? 🙂 Spekülasyona girmeyeceğim...

Telecasterdan strat tonlari almak istemis olabilir; yine de tam tutturabilecegini sanmiyorum lakin sol alt kisimda biraz bosluk var...
 
Son düzenleme:
Bir strat bir tele harici her şey GAS'a dahil olur der ve kaçarım 😀






Şaka bir yana aslında iki elektrik gitardan fazlası bana GAS gibi geliyor, herkes için bu iki gitar değişebilir pek tabii. Kendi adıma semi-hollow gitarımı satıp, Fender cleani veren bir amfi alıp GAS defterimi kapatmaya kararlıyım.
 
GAS = Gitarist Adam Sımarıklığı...

Amerikalılar herzaman olduğu gibi kapitalist yaşam tarzındaki, amaçsız ve gereksiz tüketime özendirmek için "cool" bir sıfat bulmuşlar. Bayılıyorum şu amerikalıların insanları istediği gibi manipule edebilmesine... Normalde hiç kullanmayacağın, hiç ihtiyacın olmayan birşeyi aldıktan sonra "abi valla kullanmayacağım şeye para verdim enayi gibi ya" diyip bir dahaki sefere kendinize hakim olmak hiç havalı, farklı ve özendirici değil... Bunun yerine "öyle bi anda GAS geldi aldım abi 😉 arada bir geliyo abi bana böle yhaa😉" diye sağda solda bahsetmek çok "cool" durabiliyor. Sadece gitar, pedal, amfi vs. için değil aynı şeyi fotoğrafçı arkadaşlardan da duyuyorum. Onların arasında da var bu GAS olayı. Yani GAS, TAS, PAS ne dersen de, ne kadar havalı göstermeye çalışırsan çalış, hepsinin özü gereksiz amaçsız tüketime özendirmekten gram öteye gitmiyor. Zaten GAS'ı MAS'ı olup, eve gerekli gereksiz birüsürü ekipman dizip, süper bir parça yapanıda daha önce hiç görmedim. Genelde ekipman arasında boğulduklarından ton ayarlamaktan gitar çalmaya fırsatları kalmıyor. Nerde çok iyi gitar çaldığı veya çok kaliteli bir parça yaptığı için diğer gitaristlerin arasından hemen sıyrılıp farkedilen bir gitarist varsa, özellikle dikkat edin bir gitarı, bir amfisi, bir-iki tanede pedalı varsa vardır. O kadar... En basit ifade şekli ile ;

149cc1s.jpg

O kadar pedalın içinde insan aradığını bulamaz. Asıl challenge bu bence.
 
her sektörde var, buna kapitalizmin bir mekanizması da diyebiliriz. sonuçta üretim sektöründe satarsan varolursun, peki satmak için? yenisini üstününü çıkarırsın. ütülerde bile milyon tane çeşit var. çeyizindeki ütüyü 20 senedir kullanan biri bozulmadıkça neden ütü alsın? arabası olan biri neden araba alsın? herkese yetecek kadar araba yok mu? bundan 15 sene önce tv sektörü bu kadar mıydı? 55 ekran tüplü herkeste vardı, daha ötesi zordu. daha az satma ihtimali olan malların hep yeni modeli, yeni özelliklisi çıkar.
diğer bir konu da kişinin sıkılma oranı. hep aynı şeyler yerine biraz değişiklikle uğraşısına olan bağlılığı tazelemek olarak görüyorum. fotoğrafçılık olsun, müzik olsun, sürekli bir sirkülasyon mevcut. bazen abartı olmuyor mu? mutlaka. gitar çalmak için de ses teknisyenine dönüşmemek lazım.
 
@DaggerStroke bende uzun bir dönem senin gibi düşündüm ve kesinlikle çok haklı noktaların var ama diğer taraftan insan kullanmakta olduğu cihazları, ekipmanları ya da enstürmanları tanımaya başladıkça ve onlarla vakit geçirdikçe beklentiler artmaya başlıyor.

Bu durum ve tüketim çılgınlığının farkı bence şu sorularda:
Eğer bu alet işime yaramıyor düşüncesi çok hızlı beliriyorsa o zaman yeteri kadar emek ve vakit harcanmamıştır (bir ds1 ile bile günler geçebilir) (siz de o noktada en yakın dükkana girip "patron bana ordan hemen iki drive bir chorus sar" diyorsanız o işte tüketim çılgınlığı)
Eğer bu alet tamam fakat şu noktalar eksik düşüncesi varsa o zaman yeniliklere doğru yelken açmak iyidir.

Yıllar önce başka bir forumda ben tam senin dediğin şeyleri savundum ve insanlarla tartıştım fakat şimdi anlıyorum ki aslında metal kutulara, devrelere ya da ahşaplara değil,
o formlarda vücut bulmuş olan düşünce, hayal ve fikirlere para veriyoruz. İnsanın ortaya çıkarttığı, yarattığı her cihazın, herşeyin altında bir fikir vardır. Eşyanın suretinde o fikri
anlamaya çalışmak lazımdır belkide... (üç nokta koydum. hep bunu yapmak istemişimdir 😀 )
 
3 stratocaster 2 telecaster 2 elektro klasik 1 elektro akustik 1 akustik 1 adet el yapımı les paul ve 1 adet bas gitar ile GAS olayından muzdarip garibanlardan biri de benim .Elektro klasikleri çocuklar çalıyor ama diğerleri hep benim Gas sendromum yuzunden .Birike birike koleksiyona dönecek sonunda.Mesleğim müzisyenlik değil tamamen amatörce ve hobi olarak ilgileniyorum.Gunde ,bazen 2 gunde bir yarım saat ya çalıyorum ya çalamıyorum 🙁.Üniversitede öğrenciyken bir dandik gitarım vardı gunde 3 saat tepesine çökerdim hey gidi günler hey 🙂.
 
Valla önemli bir sorun. Herkes ekipmana gitmiş ama bu gitar fetişliğini ne yapacağız? Ben o an ilgi duyduğum bir gitar görünce duramıyorum, ihtiyacım yok, daha iyisi var ama gidip alt model bir gitarı merak edebiliyorum.

O değil de eskiden millet az miktar parasıyla ucuz gitarlar edinir, sonra üst model Amerikan-Japon gitarlara göz koyardı. Onu alınca onu sevgilisi gibi görür, hep onu çalardı. Şimdi piyasa öyle bir hale geldi ki adam da Gibson R8 var, gidip acaba LTD abc3453 nasıl bir gitardır diye merak ediyor, illa ki de alıyor. Benim bir tanıdığımın üst model Fender'i olmasına rağmen gidip pine gövdeli Squier gitar aldı. Yani olay daha iyisini elde etmek de değil artık. Herşeyi denemek, herşeye sahip olmak.
 
Sürekli ağzımın suyunun aktığı gitarlar amfiler pedallar falan var ama her seferinde "Gerçekten bir sonu yok olum bunun" şeklinde frenlemeyi başarıyorum kendimi.

Gas'a gelip gelmemek arasında gerçekten çok ince bi çizgi var. Yaşı ilerlemiş insanlar daha iradeli ama şu zamane gençleri yok mu.... 😛
 
Artık sadece müzik konusunda değil.Geçen hafta bi tane dövme yaptırdım koluma(Gitar karşılığı dövme takas eden arkadaştan değil).Sonra başladım diğerlerine.Sağ kolda Gnfnrs altında cobhc adına bi tane azrail orağı,sol kolumda Randy Rhoadsın polka dot v gitarı,sol omzumda Cfh logosu,sağ omzumda Kamikaze uçağı,iki bilekte de cut here yazısı.Şimdi de sağ kolumun dış mı üst mü ne deniyor bilmiyorum o kısmına Painkiller albümündeki motorlu arkadaşı yaptırmak istiyorum ama dövmeciler yanaşmıyor veya yapabilecek olan da 30 bin liradan aşağı fiyat vermiyor 😀
 
Artık sadece müzik konusunda değil.Geçen hafta bi tane dövme yaptırdım koluma(Gitar karşılığı dövme takas eden arkadaştan değil).Sonra başladım diğerlerine.Sağ kolda Gnfnrs altında cobhc adına bi tane azrail orağı,sol kolumda Randy Rhoadsın polka dot v gitarı,sol omzumda Cfh logosu,sağ omzumda Kamikaze uçağı,iki bilekte de cut here yazısı.Şimdi de sağ kolumun dış mı üst mü ne deniyor bilmiyorum o kısmına Painkiller albümündeki motorlu arkadaşı yaptırmak istiyorum ama dövmeciler yanaşmıyor veya yapabilecek olan da 30 bin liradan aşağı fiyat vermiyor 😀
Dövmeni göster diye bi başlık yok ama siz fotoğraflarını atın yine de, gözümüz şenlensin 🙂
 

Geri
Üst