Requiem For A Dream / Bir Rüyaya Ağıt

Her ne kadar her şey fazla abartılmış ve olabilecek en kötü şekilde gösterilmişse de, ben filmi gerçekten çok beğendim. Sonuçta olmayacak şeyler değildi anlatılanlar. Hayatımda bir filme bu kadar çok ağladığımı hatırlamıyorum. Bu kadar depresif, bu kadar üzücü bir film görmedim. Tek kelimeyle korkunç... Hatta sanırım en doğru sözcük bunaltıcı olurdu...
 
Şuan ikinici kezi bitirdim...

İşin kötüsü annemle beraber izledik ve zor tuttum kendimi...

Şimdi yatağıma yatıp Anathema - Parisienne Moonlight eşliğinde ağlayacağım...
 
ben de izledim ama neden bilmiyorum sadece bi çocuğun annesi aklını kaybedip yarışmanın yapıldığı yere gidince acaip içim acıdı 🙁 bu arada müzikler cidden çok güsel
 
filmi izlemedim çünkü hiçbiryerde bulamadım
soundtrack ini indirdim gerçektende çok güzellll
derinden etkiliyo
yazılanlara göre film bunalım olduğundan soundtrackew güzel gitmiştir muhtemelen....

Yönetici Uyarısı: Mesaj düzeltilmiştir. Tamamı bold, italik, büyük karakterde ya da renkli yazmak forum kurallarına aykırıdır.Lütfen forum kurallarını okuyunuz.
 
izlediğim de kanımın donduğunu hissettiğim ii bi drama filmiydi. senaryosu çok orjinal değildi bence ama yönetmen Darren Aronofsky gerçekten filme inanılmaz bir boyut getirmiş. gerçi senaryodada katkısı bulunmuş ama dediğim gibi benim yönetmenlik dikkatimi daha çok çekti. ama oyuncuların hakkını yememek lazım özellikle çocuğun annesini canlandıran kadının performansına hayran kaldım.
 
Ellen Burtsyn zaten epey iyi bir oyuncudur bence. Scorsese filmi Alice Doesn't Live Here Anymore'da da çok iyiydi mesela. Ayrıca Requiem for a Dream benim bildiğim Hubert Selby Jr.'ın kitabından uyarlanmıştır.
 
bu filmin hayranıyım ben.anlatılmak istenen şey çok güzel anlatım şekli çok güzel oyunculuk harika mekanlar güzel ve işin içinde uyşturucu var tabiki
sonu çok acıklı bitti ölselerdi daha mutlu olcaktım ben çünkü böle yasamaktansa ölmek tercihimdir..herkes belasını buldu yani aynı zmanda arkadasında dediği gibi trainspotting filmini de tavsye ederim bu tarzla ilgilenen arkadaslara
 
filmin sonu ayrı bir oloay zaten.heralde izleyebileceginiz en traji okmik hatta,trajik deilde komik gbi geldi bana..herkez cenin pozisyonunu alıyo.ilginç..
 
bugune kadar beni en etkileyen filmdir heralde... buzdolabı olayı beni bile delirtiyordu, kangren olan kolu zaten hic sölemiyorum... filmi izledigim aksam kendime gelememistim... muzikleriyle beraber tam bir basyapıt...
 
gaem demiş ki:
herkez cenin pozisyonunu alıyo.ilginç..
Filmdeki karakterler, son sahnelerde kendi hayatlarını bitiriyorlar. Ölmeseler de ölmekten beter oluyorlar ki, cenin pozisyonun alınması da doğumun saflığından ölümün karanlığına yapılan yolculuğun hatırlatılması olarak ya da "Tertemiz hayatınızın ilk anlarını gözünüzün önüne getirin ve bunlara bulaşmayın!" mesajı gibi de düşünebiliriz.

Sevgiler...
 
Cenin pozisyonu yeni bir hayata basladiklarinin göstergesi. Bu hayat belki cok berbat ama farkindaysaniz kiz haric hepsi uyusturucudan kurtuluyor en azindan ve kizin cenin pozisyonunu almasi etrafindakiler gidince tek basina yeni bir hayata baslamasi olucak ve kendini o duruma dusurdukten sonra basladigi hayat olacak. O pozisyonun dogum ile akalasi var ama gercek olan bu. Aranfosky kendisi söylemisti 🙂

Bu arada filmin sonlarinda Marlon Wayans`in kustugu sahnede ona bagiran polis aslinda kitabin yazari. Aranofsky onun kitabindan uyarlamis...
 
Bu daha doğru oldu galiba. 🙂 Cenin henüz hayata gözleri açmamış bir insanın pozisyonu ise, aslında yeni hayata başladıklarını değil de yeni hayatlarına doğmayı beklediklerini gösteriyor bence bu. Tabii ki, iki gencin yakalanması ve hapse girmesiyle yeni bir hayat başlıyor onlar için ama bu hayattan henüz tam olarak haberleri ve bir beklentileri olmadığına göre henüz doğduklarını söyleyemeyiz. Sanırım kız içinde ceninin savunmasızlığını da düşünebiliriz "yeni hayat" düşüncesinin yanında. Arkadaşları olan iki gencin hapse düşmesinden sonra uyuşturucu edinmek için yaptığı şey onu çevresindekilere, özellikle de uyuşturucu partilerindeki çevresine karşı biraz savunmasız kılıyor sanırsam.

Sevgiler...
 
hayatımın filmlerinden kesinlikle1en yakın arkadaşımla izledik ve o filmden sonra yaklaşık yarım saat dünyada değilmiş gibi konuşup durdu🙂
kısacası izleyin!
 
ben filmi ilkolarak gece saat 3 gibi arkadaşlarla izlemiştim. malum gece insan fizyolojik olarak metabolizması yavaştır yada ne bileyim, daha duygusaldır. o filmi izleyince tabiri caizse perişan olmuştum. insana duygusal yönden bu derece hükmeden bir film izlemeyeli epey olmuştu. tekrar tekrar izlediğim bir filmdir ve izlemeyenlere duyurulur...
 
Kesinikle izlenmesi gereken bir film..Bazı şeyleri insanın gözüne sokan,uyandıran film..
Yüzünüze çarpmış soguk su etkisinde..
 

Geri
Üst