Türklerin Marka Fetişliği Mi Yabancıların Cimriliği Mi

Marka olan, pahalı olan ve kendini marka olarak kabul ettiren her ürün her zaman daha caziptir, bu algı ülkelere göre değişir.Kaliteli ürünler yok mu peki bunlar arasında? Elbette vardır ama sen ihtiyacın fazlası aldıktan sonra ne yapacaksın marka ürünü?Kendimden örnekle şöyle diyeyim.Bu ülkeye girişi olmayan o kadar spesifik güzel aletler var ki.Üstelik fiyatları da çok uygun.Gel gelelim ki ülkede satılmıyor ama.Ben birkaç yıl önce dağılmaya başlayan gitarımı tamir ettirdim, tonal ve manyetik anlamında faklı birşey almak üzere sattım.Peavey cirrus bpx de karar kıldım, fakat o ne bu markanın elektro gitarları bile bulunmuyor, sonra mydukkan.com a falan markanın satışını ilan etmişler fakat o da sadece birkaç elektro gitardan ibaretti.2011 deydi sanırım, artık almaktan vazgeçip başka bir gitar aldım Türkiye'den ve Ankara'da Hatay Sokak'taki müzik dükkanlarından birinde peavey bass gitarlara rastladım fakat adamlar ısrarla çok alt serilerini satıyordu.Dediğim bass gitarın üretim yeri kore , neckthuru birleşime sahip, üzerinde tiger eye kaplama vardı, pauferro gibi ilginç ağaçlar kullanılmıştı ve üzerinde usa üretim 18 volt 3 band eq devre vardı.Bunlara rağmen de 250-400 $ arasında sıfır fiyatları vardı.Bu bahsi geçen gitar kısa sürede piyasada tükendi.Aynı serinin usa üretimi de var fakat kore üretim bpx serisi usa dan daha nadir bulunuyor.Ucuz olan her zaman kötü olmuyor.Fakat insanlarda fazla para verildiği zaman ürünün daha iyi çıkacağı algısı var bunu yıkamazsınız malesef. Ha bazıları var bunun farkında onlar da , ne mutlu onlara 🙂 Fakat bazı kişiler vardır adam sunta imalat( forumda çoğu kişi yılların tecrübesi olarak biliyor, bilmeyenlere de diyeyim bu firma bir dönemin üretimlerini sunta bir malzemeyle yaptı) squier için fender i tokatlar(birçok markanın bu tarz üretimi var) vs diyor, iki markaya karşı da antipatim var yanlış anlaşılmasın itici geliyor bana, suntanın gerçek ağaçtan üstün olma ihtimali yoktur, o yüzden sizi o sunta gitarın akçaağaç olan sapıyla kırarım 😀
 
Bir de işin bahanesini vs bir kenara bırakırsak elalemin ecnebisi cebindeki para ölçüsünde düşünüyor, adamlarda ondan onda atlayayım düşüncesi de yok, o yüzden güzel olmasa da bir gitar aldığında adamın ister istemez bir bağı oluşuyor, diğerlerinden ayırdedilebilir ve düzgün olması için kendi isteği doğrultusunda özelleştirmeler yapıyor.Burada ise bunları yaptığında gitarı satmaya kalkınca gitara tü kaka diyorlar(ki bazıları neden karşı geldiğini bilmese de saçma şekilde yine karşı çıkıyor buna), ki kısmen haklı olanlar var senin yaptığın iyileştirmeler senin gözünde iyidir, başkası için cazip değildir,bu heryerde geçerlidir, modifiye gitarlar kişisel olduğundan daha düşük rakamlara gidebilir, belli markalaşmış kişilerin elinden çıkmış olanlar hariçtir tabiki.Bu forumda ise dikkat ederseniz her dönem her gitar satılmıyor, genelde o modaya uyan kişi çok, bir dönem zibil gibi ibanez satıldı forumda şimdi yüzüne bakan yok gibi, jackson, fender gibson gibi üst düzey kabul edilen markalarda da öyledir bu keza.bu moda olayı daha yeni yeni dağıldı.İnsanların marka sapkınlığı buradan geliyor.Yurtdışından alet edevat getiren kişilerden de kaynaklı bu, ucuza getirilen ekipmanla piyasa enstrümana doydu, belki satışların 2. el olarak düşmesinin sebeplerindendir bu.

Bu ülkede de modifiye ucuza gelebiliyor, şöyle ki o adamlar da üşenmeden kendisi yapıyor bu düzenlemeleri çoğunlukla, evet onun dışında da parça ucuz.Türkiye'de tek fark ise onun sıfır olarak daha ucuza aldığı manyetiğe ya da başka bir sisteme sen 2. el olarak aynı rakamlarla ulaşabiliyorsun.Aslında burada da pahalı değil zaman zaman çok uygun rakamlara parça denk geliyor, takip etmek lazım.Burada ise o parçaları ucuza bulamamamızın sebebi genelde bizim için maddi ve manevi olarak değerli olmasıdır.Manevi kısmı bunları kolayca alamayışımızdır genelde ve bu manevi dediğimiz kısım da bizim için değerli oluyor.Onlarda ise bir parçayla işleri bittiği zaman o parça genelde çöptür ve ne kadara satarsam kârdır manasına gelir.

Millet bir bakıma itiraf edemiyor kendine ucuz malın çekiciliğini bazen.Şu an bir araştırın derim fender formunda kesilmiş sx bulabilir misiniz? Bulamazsınız çünkü fender alamayan ki,şiler bunlarla kendini tatmin ediyor bir bakıma, bu gitarlardan bozma fender çakması da çok dolaşıyor.Şimdilerde ise sx koleksiyonluk olacaktır kuvvetle muhtemel çünkü sx sapın headstock kısmının kesimini yine değiştirmiş,fendere benzeyenler efsane olacak gibi.
 
Eski Squierler içinde sunta gövde çok. Yenilerini bilmiyorum.
Yok şaka bir yana buna parçalanmış bir gitarda denk geldik, şimdiye kadar denk gelenlerden jackson js serilerinde ve squier de buna denk geldik.Squier hangi seriydi hatırlamıyorum.Gövdeler kısmen hasarlıydı ve Kayseri üzerinden de bu belirtilerek bu forumda satıldı zamanında,jackson parça olarak gitti gövdesi hariç çünkü ciddi bir darbeyle parçalanmıştı gövde, squier ise tamir gördü gövdeden(gövde gözümün önünde kırılmıştır ve tamir edilmiştir, gitar benim değildi) ve toplanarak bu forumdan satıldı. Sunta olarak geçmiyor tabi isimleri , ama bizim dilimizdeki karşılığı sıkıştırılmış ağaçtır(sunta),bunların diğer bir adı da gofret gitardır 😀 gitara zarar vermeden şöyle anlarsınız bunu sap kısmını ayırırsınız, klavyeye paralel ılan sapın birleşim noktasını zımparalarsınız ve bunu rahatlıkla görebilirsiniz.
 
Yok şaka bir yana buna parçalanmış bir gitarda denk geldik, şimdiye kadar denk gelenlerden jackson js serilerinde ve squier de buna denk geldik.Squier hangi seriydi hatırlamıyorum.Gövdeler kısmen hasarlıydı ve Kayseri üzerinden de bu belirtilerek bu forumda satıldı zamanında,jackson parça olarak gitti gövdesi hariç çünkü ciddi bir darbeyle parçalanmıştı gövde, squier ise tamir gördü gövdeden(gövde gözümün önünde kırılmıştır ve tamir edilmiştir, gitar benim değildi) ve toplanarak bu forumdan satıldı. Sunta olarak geçmiyor tabi isimleri , ama bizim dilimizdeki karşılığı sıkıştırılmış ağaçtır(sunta),bunların diğer bir adı da gofret gitardır 😀 gitara zarar vermeden şöyle anlarsınız bunu sap kısmını ayırırsınız, klavyeye paralel ılan sapın birleşim noktasını zımparalarsınız ve bunu rahatlıkla görebilirsiniz.

Oradaki "sunta mı?" sorusu galiba "sunta mı, kontrplak mı?" anlamında da sorulmuş olabilir. Çünkü gitar gövdelerinde daha çok plywood ismini görüyorum ve bu galiba kontrplak oluyor.
 
Oradaki "sunta mı?" sorusu galiba "sunta mı, kontrplak mı?" anlamında da sorulmuş olabilir. Çünkü gitar gövdelerinde daha çok plywood ismini görüyorum ve bu galiba kontrplak oluyor.
Aynen plywood 😉 daha basit anlatım oldu bendeki ama plywood suntadan farkı da şu şekilde, küçük katmanlar üst üste presleniyor mu ya da artık ne yapılıyorsa, kontrplak dediğimiz malzemedir kendisi
 
Suntadan gitar mı var, yoksa bu bir mübalağa mı? Zira en dandik replikalar bile masif, parcaladim ordan biliyorum.
Mübalağa değil 🙂 tam adı plywood olarak geçiyor yukarıda @Grugum un da dediği gibi.Aklıma gelen markalarda ise squier.epiphone, jackson ın bazı yıllardaki js serisi(onlarda da çok karışık hangi yıllarda yapılmış bilmiyorum), hatta bir ara arkadaşımın eline geçen gibson a satılmadan önce kramer ın kore üretimlerinde de aynı şey söz konusuydu.O kullandığımız kramer ise 86 ya da 87 üretim olması lazımdı.
 
Şu gitar ağacının kalitesi meselesi başlıbaşına bir polemik konusu zaten. Yok 1 sene gurutulmuş, yok 3 sene kupkuru olmuş bundan mütevellit tonu ezdavra gibiymiş. Gitarın üzerindeki elektronik midir tonu asıl vücuda getiren? Ya da sustain'i yaratan gitar gövdesindeki wraparound köprü ve çelik nut üzerine gerili kaliteli bir takım tel midir? Sustain'i zebellah gibi mermer (!), evet bildiğin mermerden yapılma elektro gitar bile var. Mika malzemeden yapılma (transparan) Galveston marka idi sanırım gitarlar var. Birileri bizleri yıllardır fena halde uyutuyor bu gibi şehir efsaneleri ile. Firmalar mı? Yoksa, ben bu işi çözdüm hocam bak şimdi diye olayı geyiğe vuran bazı bilmiş tayfalar mı?

Bu konuya paralel bazı bilgiler içeren kimi site ve forumlar:
--------------------------------------------------------------------
http://www.guitarsite.com/news/music_news_from_around_the_world/electric-guitar-wood-myth-busted/
http://blognamedmort.com/2013/11/08/more-tone-and-other-guitar-myths-debunked/
http://www.fifthfret.org/2009/01/vintage-guitar-market-myth.html
http://www.reddit.com/r/Guitar/comments/1oz56f/who_buys_really_expensive_guitars/
http://www.tdpri.com/forum/archive/index.php/t-392328.html
http://www.lashingguitars.com/art-pickups.html

*
Youtube'da Scott Grove isimli bir eleman var. Gitarist (country, rock) ve müzik öğretmeni. Ayrıca, Bass, Dobro, Lap Steel, Harmonica, Ukulele, Mandolin, Banjo da çalıyor herif. Elinden binlerce gitar, bas gitar, ukelele, piyano-klavye vs. geçmiş bir vatandaş. Nereden baksan bir 5-6 senedir de youtube'a bu tartıştığımız muallakta kalmış konular hakkında espirili, yer yer oldukça ağır göndermeler içeren vidyolar yüklüyor. Malzeme, ton, nut, teller, kablolar, elektronik, gitar tekniği ve genel olarak müzik, müzisyenlik vs. gibi başlıklar altında, kendi kişisel tecrübeleri doğrultusunda edindiği bilgileri paylaşıyor. Fender ve Gibson'un (özellikle son yıllarda) tüketiciyi fena halde kazıkladığını, üretim kalitesini düşürdüklerini, kötü malzeme kullandıklarını söylüyor özetle. Bu adama ve düşüncelerine sempati duyanlar da var, nefret edenler de var.

Bazı vidyolarının adreslerini vereyim, isteyen seyretsin:
-----------------------------------------------------------------




*
Scott'ın düşüncelerine eleştiri getiren bir elemanın yorumları:
http://www.harmonycentral.com/t5/Electric-Guitars/An-open-letter-to-Scott-Grove/td-p/36046465
---
Scott Grove'dan nefret eden biri veya birilerinin yorumlarını içeren bir diğer site:
http://www.reddit.com/r/Guitar/comments/1fub3g/i_hate_scott_grove/

***
 
,
Şu gitar ağacının kalitesi meselesi başlıbaşına bir polemik konusu zaten. Yok 1 sene gurutulmuş, yok 3 sene kupkuru olmuş bundan mütevellit tonu ezdavra gibiymiş. Gitarın üzerindeki elektronik midir tonu asıl vücuda getiren? Ya da sustain'i yaratan gitar gövdesindeki wraparound köprü ve çelik nut üzerine gerili kaliteli bir takım tel midir? Sustain'i zebellah gibi mermer (!), evet bildiğin mermerden yapılma elektro gitar bile var. Mika malzemeden yapılma (transparan) Galveston marka idi sanırım gitarlar var. Birileri bizleri yıllardır fena halde uyutuyor bu gibi şehir efsaneleri ile. Firmalar mı? Yoksa, ben bu işi çözdüm hocam bak şimdi diye olayı geyiğe vuran bazı bilmiş tayfalar mı?

Bu konuya paralel bazı bilgiler içeren kimi site ve forumlar:
--------------------------------------------------------------------
http://www.guitarsite.com/news/music_news_from_around_the_world/electric-guitar-wood-myth-busted/
http://blognamedmort.com/2013/11/08/more-tone-and-other-guitar-myths-debunked/
http://www.fifthfret.org/2009/01/vintage-guitar-market-myth.html
http://www.reddit.com/r/Guitar/comments/1oz56f/who_buys_really_expensive_guitars/
http://www.tdpri.com/forum/archive/index.php/t-392328.html
http://www.lashingguitars.com/art-pickups.html

*
Youtube'da Scott Grove isimli bir eleman var. Gitarist (country, rock) ve müzik öğretmeni. Ayrıca, Bass, Dobro, Lap Steel, Harmonica, Ukulele, Mandolin, Banjo da çalıyor herif. Elinden binlerce gitar, bas gitar, ukelele, piyano-klavye vs. geçmiş bir vatandaş. Nereden baksan bir 5-6 senedir de youtube'a bu tartıştığımız muallakta kalmış konular hakkında espirili, yer yer oldukça ağır göndermeler içeren vidyolar yüklüyor. Malzeme, ton, nut, teller, kablolar, elektronik, gitar tekniği ve genel olarak müzik, müzisyenlik vs. gibi başlıklar altında, kendi kişisel tecrübeleri doğrultusunda edindiği bilgileri paylaşıyor. Fender ve Gibson'un (özellikle son yıllarda) tüketiciyi fena halde kazıkladığını, üretim kalitesini düşürdüklerini, kötü malzeme kullandıklarını söylüyor özetle. Bu adama ve düşüncelerine sempati duyanlar da var, nefret edenler de var.

Bazı vidyolarının adreslerini vereyim, isteyen seyretsin:
-----------------------------------------------------------------




*
Scott'ın düşüncelerine eleştiri getiren bir elemanın yorumları:
http://www.harmonycentral.com/t5/Electric-Guitars/An-open-letter-to-Scott-Grove/td-p/36046465
---
Scott Grove'dan nefret eden biri veya birilerinin yorumlarını içeren bir diğer site:
http://www.reddit.com/r/Guitar/comments/1fub3g/i_hate_scott_grove/

***


Mermerden yapilma gitarda bir sorun yok tam tersine cok tercih edilir birsey. Ideal gitarda, sayet yapilabilse, tel disinda hicbirseyin/yerin oynamamasi lazim. Sebebi de basit. Senin pena ile tele verdigin enerji belli, yaptigi sey de teli titrestirmek. Eninde sonunda manyetiklere gore ileri geri oynayan bir tel varsa ses var, yoksa hicbirsey yok.

Eger bu enerji telin ustunde kalabilirse, yani iki uctan (kopru ve sap) geriye tam olarak yansiyabilirse dalgalar, nota tinlamaya devam eder (hava surtunmesini bir kenara atarsak). Bu olmazsa yani kopru ve sap rastgele oynarsa, tel ustune geriye yansiyan dalganin fazi surekli degisip kendi icinde yikici girisim olusturur ve nota olur.

Bu sekilde sagi solu oynamayan bir gitari yapmak imkansiz olduguna gore sen de dersin ki kopru ve sap madem titresecek, bari rastgele titresmesin o zaman. Buradaki maharet ise, gitarin ustundeki dogal frekanslari, senin nota diye bastigin seylere olabildigince yaklastirmak. Cunku genligi korumanin diger bir yolu da rezonans.

Simdi, 30 tane (Allah bilir nasil kesilip yapistirilmis, yogunlugu vs rastgele olan) seyi birbirine yapistirarak duzgun titresecek bir gitar yapmak epey zor olsa gerek. Bunu rastgele yaptin mi da sonuclar da rastgele olacak, zaten olan da, burada veya baska forumlarda gozledigimiz sey de bu.
Cogunlukla kotu gitarlar ortaya cikarken arada nadiren de olsa yuksek sustain'li gitar elde edeceksin. Bu nadirlere rastgelen insanlar da salak misiniz egzotik agaclar pesine dusuyorsunuz benim gitarim az modifiye ile hepsini dover diyecek, geri kalanlari da elindekinden kurtulmaya bakacak. Ama tutarli bir sekilde iyi gitar istiyorsan bunun makul yolu tutarli malzemen olmasi. Plywood en tutarsiz sey burada. Kimsenin kimseyi kandirdigi yok yani mal meydanda, haksiz olan kimse de yok. Bence sen de haklisin gonul kardesim.
 
Son düzenleme:
Ortaköy'de Çağlayan isimli bir lütiye vardı, evindeki atölyesinde çok başarılı gitarlar yapıyordu sipariş üzerine. Sene 1989-1990, bu lütiye ile de üstünkörü de olsa aynı konu hakkında söyleştiğimizi anımsıyorum. Minicik gövdeli Steinberger, Hohner (headless) gitarlardan da bahsetmiştik, sustain'in bu neredeyse (hiciv yaparak söylenirse) 'gövdesiz' gitarlarda diğer birçok gitara oranla daha yüksek olduğu, daha uzun süre tınladığı vs. gibi detaylarla ilgili de konuşmuştuk. Gitar üzerindeki elektronik, köprü ve nut + OsmanBurak'ın belirttiği detaylar fotoğrafı netleştiriyor.
 
Ortaköy'de Çağlayan isimli bir lütiye vardı, evindeki atölyesinde çok başarılı gitarlar yapıyordu sipariş üzerine. Sene 1989-1990, bu lütiye ile de üstünkörü de olsa aynı konu hakkında söyleştiğimizi anımsıyorum. Minicik gövdeli Steinberger, Hohner (headless) gitarlardan da bahsetmiştik, sustain'in bu neredeyse (hiciv yaparak söylenirse) 'gövdesiz' gitarlarda diğer birçok gitara oranla daha yüksek olduğu, daha uzun süre tınladığı vs. gibi detaylarla ilgili de konuşmuştuk. Gitar üzerindeki elektronik, köprü ve nut + OsmanBurak'ın belirttiği detaylar fotoğrafı netleştiriyor.
Ama Gibson ve Fender'in ve diger markalarin kalitesizlesmeye dogru gidisine bence de dogru sekilde parmak basmis senin eleman, %100 katiliyorum. Sinir bozucu olani eline alip caldigin seyle ilgili bu kadar detayi bilmek/konusmak zorunda kalmak belki. Ekipman konusmaktan performans konusamiyoruz resmen 🙂
 

Geri
Üst