Türklerin Marka Fetişliği Mi Yabancıların Cimriliği Mi

Bu basligin da ruhuna el Fatiha, el birligi ile opup attik. Ama su soru hala yanitlanmadi yahu: parasi olan cani ceken en kral gitari alsa, olmayan da sunta de yeter beyaw diye avunsa herkes gul gibi gecinip gitse ne olur? SX ile ne kadar video cekersen cek, biz ne kadar mesaj yazarsak yazalim ustune; cocobolo veya koa bir Suhr cikmiyor sunta sapkadan, lakin tartisma da bitmiyor nasil is anlamadim 🙂
 
Yahu, koa Suhr ile maun SX bir olur mu zaten?

Maraza çıkaran nokta kelli felli firmaların Gibson, Fender vb. kimi serilerde kalitesiz malzeme kullanıp, bu gitarların üzerine bir de custom ibaresini veya filanca gitaristin ismini yapıştırıp tüketicinin iffet şişesini fahiş fiyatlarla çatlatmak istemesi meselesi. Farzı-mahal 'Boy George signature' gitar = 10,000 gayme. Değer mi, fiyatını hakkediyor mu?

Daha evvel Obican kardeşimizin de belirttiği gibi SX LP'ün üzerindeki köprü Gibson'ın üzerindeki köprüden daha sağlam. Atarlı Scott reyiz de buna benzer 'malzeme aldatmacaları' ile ilgili serzenişte bulunuyor haklı olarak. Bu gitar 'custom' deyip, custom'a yaraşmayacak kadar kalitesiz malzeme kullanıyorsan e bunda bir kötü niyet, bir üfleme girişimi olduğu muhakkak.

Ben koskoca Gibson'ım, Fender'im adım yeter, her türlü malı size üzerinde markam olduktan sonra güzel güzel ittiririm zihniyeti bu. Uyanık olmakta alıcının görevi elbette ama her önüne gelen adam Gibson ve Fender'in fabrikalarında ne işler dönüyor bunu bilme, tanık olma imkanı yok haliyle.

Tabii tablo böyle iken, bu çakallık ve aldatmaca metodları üzerine doğal olarak negatif yorum yapıyor insanlar. 10 bin doları üzerinde sırf Castın Bülüber yazıyor diye bir Gibson'a gömeceğime (imzalı gitar olsun ya da olmasın aynı hesap), gider 250 dolara maun bir SX Les Paul (ilk üretim yaptığı birkaç seneye ait customları gayet iyidir, Güney Amerika'da 2. elleri bile 800-1200 real, peso arası gidiyor) alıp paşa paşa tıngırdatırım, cebim de yanmaz diyor adamlar.

Ağacı kaliteli ve modifiye etmeye müsait olduktan sonra zaten bir sıkıntı yok. Orta halli bizim gibi (ve dünya geneli) insanlar için son derece cazip bir seçenek. Alabilen de isterse elmas, pırlanta kaplı gitara 1 trilyon öder alır, ister çalar isterse cam fanus içine koyar seyreder. Zevk, tercih ve bütçe meselesi.

SX gitarlarının luthier'i George Gorodnilski'nin elinde bulunan kobra inlayli lp'ün bir eşi de bende mevcuttu, bu custom les paul'ü uzunca bir süre zevkle kullandım. Fabrika çıkışlı manyetikleri bile gayet kuvvetliydi, değiştirme ihtiyacı duymadım.
LUTHIERsx-25.jpg


SX'in bas gitarları ve telecasterları da gayet başarılıdır. Kendi segmentinde güzel gitarlar üretiyor SX. Kalkıpta Gretsch, Carvin ile kıyaslamak zaten abesle iştigal. Lamborghini'yi Topolino ile karşılaştırmak gibi olur.

http://www.sxguitarspain.com/sx_indice.htm
 
Son düzenleme:
Abi adamlar haksız değil, sonuçta herşey meme odaklı gelişiyor, genetiğimizde var bu lanet olasıca. Şimdi kızı kızla evlenirse nolacak? Sisteme yeni meme girdisi olmayacak, bu uzun vadede dünyada meme sayısının azalması demek.
 
Bence konu buraya başlığın içinde olan "Fetiş" kelimesi sayesinde vardı. O kelime hepimizin bilinç altını etkiledi ve sonuç : "Fetiş mi? Evet sex..." 😀
 
Rack mı diyelim ne diyelim illa? 😀 Konu dışına çıktık, bi o sıkıntı olur olursa, ama şöyle kurtarabiliriz "Bunlar hayatın gerçekleri, her şeyde var yani, canlılar doğar, yaşar, bi imkan bulup punduna getirirlerse ürer ve ölürler. Marka takıntısı da karşı cinsi etkilemek için geliştirilmiş bir mekanizmadır." 😀
 

Geri
Üst