Kişisel gelişim paylaşımı? Belki de...
Bugün, en sonunda gururumu yutup ''Abi, ben ne halt ettiğimden hiç ama hiç emin değilim'' cümlesini gittiğim salondaki ''işin ehli'' olanlardan birine söyledim. Niye bugüne kadar salak saçma çalıştığım sorusunun cevabı ise: salak kibrim, ne olacak.
Edindiğim ön bilgiler: düzenli bir çalışma rutini eğer altı ila sekiz haftada ciddi sonuçlar doğurmuyor ise, bir sakatlık var demektir. Hele hele benim gibi haftada üç gün, ful vücut çalışıp üzerine yarım saat kardiyovasküler egzersiz ekleyen bir manyağın iki ayda sadece bir beden genişleyip zerre 'kas şekli' edinmemiş olmasının iyice sakat olduğu düşünülürse, bana bu mantıklı gibi geldi. İlk edindiğim bilgi, bunu sadece steroid kullananların ve ciddi anlamda vücut geliştirmek isteyenlerin yaptığı (bir tanesi, ''Sen nasıl dayanıyordun ki o programa?'' gibi bir soru dahi sordu... diyebildiğim tek şey, ''Ne bileyim, kasmadan olmaz diye kasıyordum?'' olabildi).
İkinci önemli bilgi: herhangi bir günde, üçten fazla kas grubunu çalıştırmanın yararı yok ve bir saatten daha uzun bir süre spor salonunda bulunmanın da yararı mevcut değil. Bunu şu şekilde anlattılar: beş dakika hafif koşuyla ısın, egzersizleri yap, yirmi dakika koş, bitir. Bu da, esas egzersizin aşağı yukarı yarım saat sürmesi demek.
Bu noktada, set ve hareket tekrarı geliyor. Şimdi, daha önce edindiğim bir bilgiye denk geldi: herhangi bir kas grubunun toparlaması için, bir hareketi 12'den fazla yapamıyor olmanız gerekli: bu, gelişimi açısından da geçeri. Benim takip etmeye başladığım düzen, en rahat kas gelişimini sağlayan olarak adlandırılan (ki bir haftada, görülebilir seviyenin en alt çizgisinde dahi olsa fark etti) ''Piramit'' düzeni: her sette, ağırlığı arttırıyor (ya da arttırmıyor, geleceğim ona şimdi) ve hareketin tekrar sayısını azaltıyorsunuz. İdeal düzen 12,10,8. 8'e varamıyorsanız, son ağırlık fazla ağır demektir.
Ben normalde 45 pound (20.5 kilo... oha azmış be), 50 pound (22.7 kg) ve en sonunda 55 pound (25 kg) şeklinde gidiyordum göğüs egzersizimde. Çalıştırıcı başımda bekleyerek, kendisi 45 pound olan barbelle'e kırk pound (18.2 kilo) ekledi. Sonuç? 30.7 kg, 85 pound. Fakat zorlana zorlana sonunu getirdiğim bu egzersizi yapabildiğimi keşfettim. Anladığım kadarıyla işin püf noktası, hareketi son set/son rep yaparken canınızın çıkması, artık yapamıyor hale gelmeniz gerekli. Bu da, ağırlığı siz belirleyeceksiniz anlamına geliyor.
Şimdi... esas sorun deli gibi genişlemek istemiyor oluşumda yatmaktaydı. Hani, iyi güzel ama, ağırlığı arttırırsam genişlemeyecek miydim? Aldığım cevap basit, her noktada, ''O senin kast ettiğin gibi genişlemek nasıl zor iş senin haberin var mı?'' şeklinde oldu. İlk etapta, zaten daha fazla ağırlıkla 12-8 arası tekrar yapabiliyor isem, sadece o kas grubunu düzgün çalıştırmıyorum demektir, bunu anladım. Tekrar, anlatılan kadarıyla (ki araştırdım bunu bayağı bir, genel kanı aynı yönde) kasın ''toparlaması'', fazla genişlemesi ile değil (biraz genişlemesi şarttır), sıkılaşması ve ''yoğun'' hale gelmesi ile alakalı (ve tabii ki vücudunuzdaki yağ oranına). Bana söylenen, hele kardiyo ile birleştirilirse, aşırı genişlemenin zor olduğu ve şu anda kaldırdığım ağırlığın kat be katına çıkmamın gerektiği. Ki amacınız sadece vücudu ''şekle sokmak'' içinse, bunun yapılabileceğini öğrendim.
Tabii ki işin diyet boyutu mevcut: protein ağırlıklı, gereğinden fazla karbonhidrat içermeyen ve şekeri belirli oranlarda (sakız gibi) içeren bir diyet gerekiyor - bunun daha spesifik bilgisine henüz ulaşamadım, ona bakmaktayım (arkası yarın gibi oldu, özür dilerim). Tek kesin bulgu, proteinin kas yapısını onardığı ve protein eksikliği olan bir diyetin negatif etkileri olduğu.
SONNOT: Biraz pembe dizimsi/kişisel günlüğümsü olduysa özürlerimi sunuyorum.