Mydukkan.com'dan Gitar Alacaklar Dikkat!

  • Konuyu açan Konuyu açan Reeve
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Durum
Yanıtlara kapalı.
Mydukkan'dan 3000-4000 TL lik alışveriş yaptım, hiç te alışverişimi kesmem. Mal satan da insan, alan da. Bir musibet bin nasihatten iyidir derler, bunu da böyle karşılamak lazım ve bundan sonra acısını çekenler ona göre davranırsa hayat daha keyifli olabilir.

Gitardaki hasar alanı o kadar minik ki (gitarı alan için değil eminim) bu kadar muhabbete değer mi bilmiyorum, ancak:

Gitarı en son kutusuna koyup kargoya veren kişi ufak bir hatayla o noktaya hasar vermiş olabilir, farkında olmadan çantaya yerleştirmiş olabilir, ya da farkındadır kurtarmak için habersiz işine devam etmiştir;

Gitarı alan arkadaş gitarı kontrol ederken heyecanla bir hareket ederek etrafındaki/üzerindeki bir sert cisme çarparak o hasarı vermiş ve o anda heyecandan farkına varmamış olabilir;

Kargo geldiğinde kuryeye 5-10 TL verip "kardeş 2 dakika bekle kontrol edeceğim sonra imza atacağım" dersen sana karşı çıkamaz, bu kadar basit, sen müşterisin, kurye de sana talim.

Gitar sahibi ne yapar bilemem, geçmiş olsun, ancak mydukkan'ın da haklarını savunması en az alıcı kadar hakkı.

Müzikle kalın.
 
Kargo geldiğinde kuryeye 5-10 TL verip "kardeş 2 dakika bekle kontrol edeceğim sonra imza atacağım" dersen sana karşı çıkamaz, bu kadar basit, sen müşterisin, kurye de sana talim.
Müzikle kalın.

sigortalı gönderim seçilmediyse, o koliden herhangi bir hasar çıkması durumunda tanzimin kendi alacağı maaştan kesileceğini bilen bir kargo elemanı o koliyi sana imzadan önce açtırtmaz.
 
mydukkanın böyle saçmalıkları oluyor benimde bi çatlak vardı bolt on bi gitar almıştım bağlantı kısmında vidaların orda çatlaklık vardı dedikleride şu oldu bunun sese bir etkisi yok ve kaldıki biz testten geçirip onayladık bi kusur göremedik 3 ayrı aşamadan geçip size yolladık dediler.. sorun şuki ben para veriyorsam çizik çarık almak zournda değilim ozaman oraya yazacak DEFOLU dolayısıyla fiyatı şu şurasında kırık var. bunun aksi sahtekarlık, hilekarlık, düzenbazlığın daniskasıdır. ha bilmeden çarpma işlemi vsvs olmuştur görmemişlerdir. fakat müşteriyi yalancı yerine koymak biraz saçma sonuçta türkiyenin en büyük müzik mağazasından biri mydukkan böyle 3 5 kuruşun muhabbetini bile etmek hoş değil kaldıki isterse 10 bin lira olsun genede müşteri memnuniyeti sağlamak zorunda alışveriş sadece para verip mal almak değildir. iki tarafında birbirini memnun etmesi ve bu işten keyif alması şarttır alışveriş bir kültürdür bi nevi.. tel pena vsvs bu tarz şeylerde sorun çıkması zaten biraz saçma olur. ama bu tarz işlemlere dikkat ve özen göstermeli gerekiyor. mydukkandan tek alacağım şey tel, pena. başka hiçbirşey almam şu vakitten sonra.
Mydukkan'dan 3000-4000 TL lik alışveriş yaptım, hiç te alışverişimi kesmem. Mal satan da insan, alan da. Bir musibet bin nasihatten iyidir derler, bunu da böyle karşılamak lazım ve bundan sonra acısını çekenler ona göre davranırsa hayat daha keyifli olabilir.

Gitardaki hasar alanı o kadar minik ki (gitarı alan için değil eminim) bu kadar muhabbete değer mi bilmiyorum, ancak:

Gitarı en son kutusuna koyup kargoya veren kişi ufak bir hatayla o noktaya hasar vermiş olabilir, farkında olmadan çantaya yerleştirmiş olabilir, ya da farkındadır kurtarmak için habersiz işine devam etmiştir;

Gitarı alan arkadaş gitarı kontrol ederken heyecanla bir hareket ederek etrafındaki/üzerindeki bir sert cisme çarparak o hasarı vermiş ve o anda heyecandan farkına varmamış olabilir;

Kargo geldiğinde kuryeye 5-10 TL verip "kardeş 2 dakika bekle kontrol edeceğim sonra imza atacağım" dersen sana karşı çıkamaz, bu kadar basit, sen müşterisin, kurye de sana talim.

Gitar sahibi ne yapar bilemem, geçmiş olsun, ancak mydukkan'ın da haklarını savunması en az alıcı kadar hakkı.

Müzikle kalın.

hocam sizin için minik olabilir hasar. fakat ben minicik bir pena çiziği bile görsem 0 aletde istemem. mesela bende takıntı var 0 dediğinde 0 ın adına yakışıcak. sorunsuz çiziksiz. sonuçta para veriyoruz ve bu paralar kolay kazanılmıyor..
 
Atalay Bey, tamam haklı da, yok profesöre giderim yok kimyacı fizikçi, yok luthiye bu vuruğun tam tarihini verir (?) gibi gereksiz ve saçma cümleler; başta söylenilen kargo parası, lütiye parası vb. durumlardan 180 derece dönüş de, firmanın kişiliği konusunda açık bir fikir veriyor. Belki yine tel-pena alırım, ama şahsen artık kimseye tavsiye etmem, asla pahalı bir ürün almam, çok net.
 
alıcı ama satıcıya yalan söylüyosun demiyor! satıcı diyo! usta tutuyor yetmiyor kimyacı tutuyor. tek bana mı garip geliyor? eyer buysa, ben susayım. mydukkanın hakkını savunmak filan bana komik geliyor...
 
Atalay Bey, tamam haklı da, yok profesöre giderim yok kimyacı fizikçi, yok luthiye bu vuruğun tam tarihini verir (?) gibi gereksiz ve saçma cümleler; başta söylenilen kargo parası, lütiye parası vb. durumlardan 180 derece dönüş de, firmanın kişiliği konusunda açık bir fikir veriyor. Belki yine tel-pena alırım, ama şahsen artık kimseye tavsiye etmem, asla pahalı bir ürün almam, çok net.

bir önce yazdığın mesaja imza atarım.
 
ben anlamıyorum. harbi yok anlayamıyorum. bu dükkan distribütör koruma neden anlamıyorum? bi diğer forum da aynısı, aynı tipler diye mi?
 
Atalay Bey, tamam haklı da, yok profesöre giderim yok kimyacı fizikçi, yok luthiye bu vuruğun tam tarihini verir (?) gibi gereksiz ve saçma cümleler; başta söylenilen kargo parası, lütiye parası vb. durumlardan 180 derece dönüş de, firmanın kişiliği konusunda açık bir fikir veriyor. Belki yine tel-pena alırım, ama şahsen artık kimseye tavsiye etmem, asla pahalı bir ürün almam, çok net.

Ürün fiyatı = Adalet miktarı mı oluyor? Ürün ucuzsa alırım, pahalıysa almam... Bir fikrin arkasında biraz durmak diye birşey olamaz. Bana pek te adil bir ifade olarak gelmedi.

Üründe hasara sebep olup da bilen her kim ise onun vicdanıyla sorumluluk üstlenmesi dışında kimseye yanlı olunamaz. Ne firma, ne alıcı burada aksi ispatlanmadıkça suçlanamaz. Özgür iredeye göre ve özgür ülke şartlarına göre herkes tavır alabilir, ancak biraz ondan biraz bundan tavrıyla ancak oportunistlik yapılmış olunur. Bu da hoş değil.

Kimileri gaza gelerek, kimileri destek amaçlı konuya yaklaşmış olabilir. Demokrasi ve kurallar bunun için var. Herkes yalan söyler, işi yapılsın diye, sorumlu olmamak için, açığa çıkmamak için. Adalet sistemi bu gibi durumlarda dengeyi sağlamaya çalışmak için var.

Bu konu burada asla çözümlenmeyecek, ancak anın galeyanına gelerek eksik gedik ifadeler hoşuma gitmiyor. Ben de buna izin vermem. Ben hem müşteriyim, hem de ticaretle uğraşan bir işyeri sahibiyim. Her iki tarafın da rahatsızlığını anlıyorum. Bazılarımız ne yazık ki sadece müşteri tarafını anlayabiliyor. Bu konu aslında hiç buraya taşınmadan iki taraf arasında çözümlenmeliydi. Buraya kadar gelmesi birşey değiştirmeyecek, çünkü en başta telefonda konuşulanların gerçekten hangi ortam ve gerginlikte, hangi cümlelerle geçtiğini asla bilemeyeceğiz. Şahsen daha önce dediğim gibi ben aldığım malın kontrolünü nasıl yapacağımı biliyorum, hakkımı en başta arıyorum, kargolarda ürün kontrolünün yapılması gerektiğini bilmeyen var mı?

Tekrar geçmiş olsun, çünkü dediğim gibi ben de müşteriyim ve yine de müşterisi olacağım mydukkan'ın ciddiyetine ve dikkatine inandığım gibi gitar sahibi kardeşin de sıkıntısının bir şekilde (eğer halen niyetliyse) giderilebilecek bir yolla sonlandırılmasını umuyorum.
 
Gitardaki hasar alanı o kadar minik ki (gitarı alan için değil eminim) bu kadar muhabbete değer mi bilmiyorum, ancak:

Müzikle kalın.

Ufak vuruk diyip geçme. Şimdi arkadaş bu gitarı satmaya kalkarsa o vuruk yüzünden 100 ucuza satmış olacak. "Sıfır gibi gitar ama köşesinde vuruk var ama sese etki etmiyor,"
"sıfır gitar üzerinde pena çiziği bile yok." Hangi başlık daha çok ilgi çeker??

Belki inanmazsın ama; Tam 3 gitarımı sırf birileri benden habersiz eline alıp çaldı diye sattım.
 
Ufak vuruk diyip geçme. Şimdi arkadaş bu gitarı satmaya kalkarsa o vuruk yüzünden 100 ucuza satmış olacak. "Sıfır gibi gitar ama köşesinde vuruk var ama sese etki etmiyor,"
"sıfır gitar üzerinde pena çiziği bile yok." Hangi başlık daha çok ilgi çeker??

Belki inanmazsın ama; Tam 3 gitarımı sırf birileri benden habersiz eline alıp çaldı diye sattım.

İnanırım, ancak o vuruk çok çok minik, ben 1 cm. çapında boyası tam olarak köşeden çıkmış bir gitarımı bir günde sattım. İyi de fiyata sattım. İş, satan ve alan insanların karakterine ve beklentisine göre değişir. Bu tam olarak demek istediğim, sonu olmayan bir tartışma... konu yine alıcının hakkını vaktinde aramasıyla ilgili.
 
bence alıcının gitarı satarken ki çatlağa göre zorlanmasına hiç gerek yok. burada mydukkan firmasının daha fazla uzatmadan gitarı yenisi ile değiştirmesi gerekiyor. Hasarlı gitari da o tespit yaptirilacak luthier de onartabilirler.. Yakışan da budur.. kar marjı yüksek olan bir firmanın burada bu kadar polemiklerin içerisinde olmasını çok komik buluyorum.
 

Üstad;

Gitarin son kontrolden cikisi ve aliciya ulasmasi arasinda gidecegi yere gore 1-2 isgunudur ulasma suresi.Heleki bahsi gecen sehir kargonun aktarmasiz direk yollayacagi bir sehirse ulasmasi 24 saatten az surmustur. Ona zaman koyabilmek mumkunmu?
 
Ürün fiyatı = Adalet miktarı mı oluyor? Ürün ucuzsa alırım, pahalıysa almam... Bir fikrin arkasında biraz durmak diye birşey olamaz. Bana pek te adil bir ifade olarak gelmedi.

Üründe hasara sebep olup da bilen her kim ise onun vicdanıyla sorumluluk üstlenmesi dışında kimseye yanlı olunamaz. Ne firma, ne alıcı burada aksi ispatlanmadıkça suçlanamaz. Özgür iredeye göre ve özgür ülke şartlarına göre herkes tavır alabilir, ancak biraz ondan biraz bundan tavrıyla ancak oportunistlik yapılmış olunur. Bu da hoş değil.

Kimileri gaza gelerek, kimileri destek amaçlı konuya yaklaşmış olabilir. Demokrasi ve kurallar bunun için var. Herkes yalan söyler, işi yapılsın diye, sorumlu olmamak için, açığa çıkmamak için. Adalet sistemi bu gibi durumlarda dengeyi sağlamaya çalışmak için var.

Bu konu burada asla çözümlenmeyecek, ancak anın galeyanına gelerek eksik gedik ifadeler hoşuma gitmiyor. Ben de buna izin vermem. Ben hem müşteriyim, hem de ticaretle uğraşan bir işyeri sahibiyim. Her iki tarafın da rahatsızlığını anlıyorum. Bazılarımız ne yazık ki sadece müşteri tarafını anlayabiliyor. Bu konu aslında hiç buraya taşınmadan iki taraf arasında çözümlenmeliydi. Buraya kadar gelmesi birşey değiştirmeyecek, çünkü en başta telefonda konuşulanların gerçekten hangi ortam ve gerginlikte, hangi cümlelerle geçtiğini asla bilemeyeceğiz. Şahsen daha önce dediğim gibi ben aldığım malın kontrolünü nasıl yapacağımı biliyorum, hakkımı en başta arıyorum, kargolarda ürün kontrolünün yapılması gerektiğini bilmeyen var mı?

Tekrar geçmiş olsun, çünkü dediğim gibi ben de müşteriyim ve yine de müşterisi olacağım mydukkan'ın ciddiyetine ve dikkatine inandığım gibi gitar sahibi kardeşin de sıkıntısının bir şekilde (eğer halen niyetliyse) giderilebilecek bir yolla sonlandırılmasını umuyorum.

Ürün fiyatı-adalet oranı yapmadım, bu gibi bir durumda riske girmem dedim. Aslında Türkiye' de herhangi bir firmada böyle bir riske girilir mi bilmem. Ayrıca burada bir ideoloji, bir felsefe tartışmıyoruz, öyle bile olsa bir fikrin arkasında yer yer durmak yer yer durmamak yine çoğu fikir için mantıklı olabilir, her fikrin doğru/yanlış tarafları olabilir. Neyse, satıcı gözüyle bakınca da ben satıcı olsam yine bu olayın buralara kadar taşınıp başkalarının diline düşmesine izin vermez, hiç değilse "şahsen" bir arar, fikrimi belirtir acil olarak bir çözüm üretirdim. Selçuk Bey' in firmasının arkasında bu kadar net ve tavizsiz durması ayrıca iyi bir şey, takdir ediyorum. Ama dediğim gibi, sırf arkasında durmak için de bu kadar saçma boyutlara getirilmez olay. Alan kişinin gitarı ısrarla tüketici haklarına vermemesi de ayrı bir saçma, eğer birilerinin hakkını gasp ettiğini düşünüyorsan, hakkını arayacaksın. Hala bazen adil olabilen bir hukuk sistemimiz var.
 
Selçuk Bey' in firmasının arkasında bu kadar net ve tavizsiz durması ayrıca iyi bir şey, takdir ediyorum. Ama dediğim gibi, sırf arkasında durmak için de bu kadar saçma boyutlara getirilmez olay. Alan kişinin gitarı ısrarla tüketici haklarına vermemesi de ayrı bir saçma, eğer birilerinin hakkını gasp ettiğini düşünüyorsan, hakkını arayacaksın. Hala bazen adil olabilen bir hukuk sistemimiz var.
Aynen katılıyorum..
 
Kimse alınmasın ama internetten alışveriş yapmanın olayı, kargocuyu göndermeden "dur kardeş hele bir açıp görelim,bakalım in mi cin mi"vari bir söylem gerçekleştirmekten geçer. Kargocunun yanında açıp,kontrol edip,denerseniz bir sorun dahilinde de haklı olursunuz.
Lakin çocuksu bir heyecanla kapıyı kapatıp gitara koşarsanız,ne yazık ki firmaların eline koz vermiş oluyorsunuz.
Kulağa küpe ola.
 
- Satıcı ürünü kargoya teslim ettikten sonra sorumluluk müşteriye geçermiş.(All items purchased from Musician's Friend are made pursuant to a shipment contract. This means that the risk of loss and title for such items passes to you upon our delivery to the carrier. )

- 45 günlük garanti veriyorlarmış, ürün orijinal halinde geri gönderilmezse ya %15 daha düşük bedelden geri alınacak ya da ürün hiç bir şekilde geri alınmayacak (Should you find it necessary to return any merchandise, it must be shipped within this 45-day guarantee period. Please follow the return instructions printed on the back of your invoice. All returned items must include a Return Authorization Number, be in the original packaging complete with all components includingthe warranty card and owner’s manual and show no signs of wear or abuse; otherwise the return will either be refused or subject to a 15% restocking fee. )

- Ve iadede bazı ürüne bağlı şartlar da var (Returned bows are assessed a $4.00 restocking fee. Instruments priced over $3,000.00 are assessed a $20.00 restocking fee. All returned woodwind and brass instruments incur a $10.00 sanitization fee. Returned mouthpieces priced over $300 incur an $8.00 sanitization fee; the fee for mouthpieces under $300 is $4.00.)

Burada bazı ingilizce yorum hataları var (ayrıca sistemi denediğim ve değişim yaptığım için zaten anlamlı gelmiyor)

"This means that the risk of loss and title for such items passes to you upon our delivery to the carrier."

"teslimat sonrasındaki ve malların size geçişiyle sağlanan hak sahipliği sonrasındaki kaybolma riskleri kullanıcıya aittir." Gitarı aldıktan sonra bu gitarı kaybetmeniz durumundan bahsediyor.
"All returned items must include a Return Authorization Number, be in the original packaging complete with all components including the warranty card and owner’s manual and show no signs of wear or abuse; otherwise the return will either be refused or subject to a 15% restocking fee"

"her geri getirilen ürünün bir geri alım numarası bulunur. Geri getirdiğiniz ürünleri orjinal paketiyle, tüm parçalarıyla, içerisinde garanti kartı ve kullanım klavuzuyla getiriniz. Garanti kartı ve kullanma klavuzunun yıpranmış, abüse edilip değiştirilmiş olması durumunda (bakın returned item'dan bahsetmiyor) reddedilebilirsiniz veya 15% restocking fee ödersiniz.

Saygılar,
 
incarnate kardeşim düzeltme yapmam gerek:

Satıcı ürünü kargoya teslim ettikten sonra sorumluluk müşteriye geçermiş.(All items purchased from Musician's Friend are made pursuant to a shipment contract. This means thatthe risk of loss and title for such items passes to you upon our delivery to the carrier.) bu iki bold yazılmış cümleler birbirleriyle aynı anlamı taşıyor. İngilizcesi tam olarak "Bu tip ürünlerin kaybolma ve haklarından doğan riskler kargoya verildikten sonra size (alıcıya) geçer." Yani, kargoya verilen ürün alıcınındır ve hakları satıcı tarafından feshedilmiştir. Teslimat sonrası olan şey alıcının teslim almasından sonra değil, satıcının kargoya teslimatından itibarendir. Bu da kargoda oluşabilecek sorunların alıcıya ait olduğu anlamına geliyor. Ülkemiz şartlarında hoş olmayan bir durum tabi ki.


Diğerindeki problem ve düzeltme şu:
All returned items must include a Return Authorization Number, be in the original packaging complete with all components including the warranty card and owner’s manual and show no signs of wear or abuse; otherwise the return will either be refused or subject to a 15% restocking fee: Bu demektir ki Geri gönderilen tüm ürünler geri gönderi numarası içermeli, orjinal kutusu içinde herşeyiyle eksiksiz garanti kartı, kullanıcı kitabıyla birlikte hasarsız ve eskitilmemiş (returned itemdan bahsediyor zaten, eksiksiz derken ürünün kendisi olmazsa olmaz, sadece garanti kartı ve kullanma kılavuzu değil); yoksa ürün kabul edilmez veya %15 tekrar stoklandırma (geri alma) cezası uygulanır.
 
incarnate kardeşim düzeltme yapmam gerek:

Satıcı ürünü kargoya teslim ettikten sonra sorumluluk müşteriye geçermiş.(All items purchased from Musician's Friend are made pursuant to a shipment contract. This means thatthe risk of loss and title for such items passes to you upon our delivery to the carrier.) bu iki bold yazılmış cümleler birbirleriyle aynı anlamı taşıyor. İngilizcesi tam olarak "Bu tip ürünlerin kaybolma ve haklarından doğan riskler kargoya verildikten sonra size (alıcıya) geçer." Yani, kargoya verilen ürün alıcınındır ve hakları satıcı tarafından feshedilmiştir. Teslimat sonrası olan şey alıcının teslim almasından sonra değil, satıcının kargoya teslimatından itibarendir. Bu da kargoda oluşabilecek sorunların alıcıya ait olduğu anlamına geliyor. Ülkemiz şartlarında hoş olmayan bir durum tabi ki.


Diğerindeki problem ve düzeltme şu:
All returned items must include a Return Authorization Number, be in the original packaging complete with all components including the warranty card and owner’s manual and show no signs of wear or abuse; otherwise the return will either be refused or subject to a 15% restocking fee: Bu demektir ki Geri gönderilen tüm ürünler geri gönderi numarası içermeli, orjinal kutusu içinde herşeyiyle eksiksiz garanti kartı, kullanıcı kitabıyla birlikte hasarsız ve eskitilmemiş (returned itemdan bahsediyor zaten, eksiksiz derken ürünün kendisi olmazsa olmaz, sadece garanti kartı ve kullanma kılavuzu değil); yoksa ürün kabul edilmez veya %15 tekrar stoklandırma (geri alma) cezası uygulanır.


birinci konuyu yeniden okudum ve size hak verdim. ama ikincisinde garanti kartının tahribatıyla ilgili bir durum karşısında yaşanacak bir sahtekarlığın önüne geçilmek için böyle bir madde konulduğunu düşünüyorum. yoruma açık, zaten biraz da yoruma açık olması işin satış sözleşmelerinin tabiatından geliyor olsa gerek. ama ben hatalı ürün konusunda değişim yaşadım kendilerinden, "bu ürün hatalı ama eskitmişsiniz" deyip sorun çıkarmadılar. zira bazı hataları 45 gün içerisinde eskitmeden anlamanın yolu yok. eskitmek de son derece göreceli bir kavram. kutusunu açtıktan sonra tele vurduğumuz anda gitar eskir zaten 🙂
 
Durum
Yanıtlara kapalı.

Geri
Üst