Her insanın bir hayat görüşü vardır. Bir felsefenin etkisindedir mutlaka. Ama kişi illa evet ben bu düşünce akımının, bu ideolojinin etkisindeyim diyerek bunun farkındadır diye bir sonuç çıkmaz. Birçok ülkede insanlar var olan kapitalizmin, serbest piyasa ekonomisi ve bunun getirdiği çelişkilerin içinde yaşamakta. Devletleri bu insanlara, bak Irak gibi ülkeler, İran gibi ülkeler var diyerek, biz demokratız siz özgürsünüz imajı yaratmakta. Gelelim gerçeğe ekonomik boyuta. Acaba gerçekten özgür olanlar kimler.. Ve özgürlüklerinin daha da bokunu çıkarmak için kitleler üstünde baskılarını kuranlar kimler? Çok basit bir soru soralım. ''Cebinde parası olmayan, ya da anca karnını doyuracak parası olan bir kişi, nasıl diğer özgürlüklerini kullanabilir?'' Seyahat gibi, sosyalleşme gibi, mülk edinme gibi.... İşte bu kapitalizmin çelişkisi. Bu adam sadece yaşama daha doğrusu hayatta kalma özgürlüğünü kullanabilir gerisi hikaye.. Şimdi ikinci soru. Bu adamın elbette çalışması gerekir. Peki bu adam iş bulamıyorsa ya da bulduğu iş ona sadece asgari ücret sağlıyorsa ne yapacak? Bu adam özgür mü şimdi? Ülkede istihdam sorunu varsa, bu sorun çözülmüyorsa ve her geçen gün işsizlik artıyorsa demek ki gerçekten büyük bir problem var. Peki halk kitleleri nerde? Sokaklara dökülüp biz özgürlük istiyoruz diyenler nerde? Hepimiz genciz, ünv. öğrencisiyiz. Sanırım herkes mezun olunca onları mükemmel bir iş hayatı, mükemmel bir ücret, yaşam belkiyor sanıyor.. Uyanmak gerekli. Şimdi herşey tozpembe. Bir anda kapkara olabilir. Tabi pembe dizileri izleyip büyüyen gençliğin böyle pembe hayallere kapılması da kaçınılmaz 🙂.
Tüm bunların değiştirilmesi mümkün.. Biraz ilgili olmak, köstek değil de destek olmak herşeyin değişmesine hız kazandırır.
Konuya gelelim. Her insanın bir hayat felsefesi vardır. İyi ya da kötü. Farkında ya da değil. Sonuçta bu da bu insanı ya egemen ideolojinin kuklası yapar, ya da Havuç Tarlasının dediği gibi bunu reddeden, karşısında olan bir insan yapar.. Burada ben hiçbir izme bağlı değilim diyen insan bile aslında içinde yaşadığı izmim sistemin toplumunun bir parçasıdır. Sonuçta o izmin, ideolojinin, ekonomik yapının içindedir. Onu kabul etmiştir. Eğer geçerli ideolojiye de karşıysa, o zaman bunun alternatifini, yukarısını düşünmelidir, sorgulamalıdır.
İyi günler..