bundan seneler önceydi.. kaçak kaçak puntaya girmeyi başarmıştım.. o zamanlar cepte para bile yok, garsona yakalanmamaya çalışıyordum.. köhne bir gitarım vardı ve onunla dream theater şarkılarını bitirmekle geçiyordu zamanım.. içeride müzik harikaydı, sahnede çok iyi bir gitarist solo atıyordu ve o dönem kızların en büyük hastalığı sarp mikrofondaydı... ama ben ve arkadaşlarım aval aval başka birini seyrediyorduk.. davulla yaptığı hareketlere anlam vermeye çalıştığımız bir adam sahnede devleşiyordu.. biz heyecanlıyken, o çok sakindi.. işini iyi yapan her profesyonel gibi.. çocuktum.. aklımdan hala gitmedi..
şimdi ben büyüdüm ve o adamla aynı sahneyi paylaşıyorum.. yaşadığım gururu siz hesaplayın, ben burdan "forte" özgür abime selam ediyorum..
beğenenler ekime kadar beğensin, beğenmeyenler....