- Konu Sahibi Konu Sahibi
- #361
Frisby güzel yazmış. Son derece objektif davranmış ve katılmadığım bir yer göremedim.
Belirtmeye çalıştığı şey nesnel koşulların dayatmalarını "kişisel düşüncelerimiz" oalrak içselleştirdiğimizi ve bundan başka "doğru" olmayacağını savuınduğumuza dem vurmuş. Bu açıdan oldukça kayda değer bir tespit.
...
Ancak Vercetti marxizm konusunda aynı şeyi tekrarlamakta ısrar ediyor. Kendi adıma MArx'ı 150 yıl öncesinde bıraktım ama marxizm daha önce de defalarca söylediğim gibi ideoloji üstü ve evrensel bir felsefedir. Vercetti'nin içerlediği "neden günümüz koşullarına uygun bir marxizm tahlili yapılmıyor" şeklindeki söylemi bir marxist oalrak benimde gündemimde. MArxizmin nesnel koşullara göre yeniden üretilmesi için SSCB'nin yıkılması şart idi. Eski kafalı olan "yoldaş"larımız bunu revizyonizm oalrak değerlendirebilirler, ama tarih onlarada kaçınılmaz gerçeği gösterecektir.
Marx'ın Kapital'i, kapitalizm konusundaki analiziyle güncelliğini korumakta. Bura da güncelliğini yitiren şeyleri betimlerse birileri daha bir tatmin oalcağım. Eğer Kapital'in birinci cildinde anlatılan İngiliz vahşi kaoitalizminin koşulları güncelliğini yitirdi derseniz, benim istediğim açıklamayı öne sürmüş olmazsınız. Bana meta kavramından, sermayeden ve pazar kanunlarından bahsedin. Arz-talep eğrisi, spekülatif para dolaşımı vs hala geçerlimi değilmi?
...
Ek oalrak, Marxizm sadece insanlığın ekonomik analizi değildir. Marx buna eğilmiş olabilir ancak ortaya çıkardığı felsefe, toplumsal yaşamdaki başka dinamikleride bu şekilde analiz edecek denli geniştir. Nitekim Marxizm SSCB ideolojisinin ketlemelerine rağmen, entellektüel dünyada aynı kalmamıştır. Max Horkheimer'ın, T.W. Adonro gibi felsefeci,psikolog, müzikolog, iktisatçının önünü çektiği Frankfurt Okulu, Sartre'ın marxizme, marxizmden daha farklı varoluşçu bakışı (ki Hegel'in diyalektiği içnde de varoluşçu öğeler vardır), Wilhelm Reich'ın Freudçu psikanalist yöntemiyle kitlsel faşizmi yorumlayışı ve cinsel ahlakın, aile kurumunun ve türlü yabancılaşmaların iktisadi düzeni nasıl koruduğunu ortaya koyması, Walter Benjamin'in dinsel inançların etkisiyle, marxizmin "feodal" diye çizip attığı romantik devrimci "Kurtuluş Teolojisi" teorisi, Georgy Lucasz'ın Marxist Estetik yorumları vs diye gider. Marxizm sadece devrimci praksis ortamlarda değil, entellektüel düşünlerde de kendini yeniden üretmektedir.
...
MArx'ın düşüncelerine "yanlış" diyenler çok oluyor ama bu yanlışın nerede olduğunu gösteren kimse çıkmıyor. Ben internette ne zaman marxizm karşıtı bir görüş arasam, marxizm diye eleştirilenin Sovyet ideolojisi yada lenininist örgütlenme vs gibi şeyler olduğunu görüyorum.
...
İntyernette bulduğum en "eleştirel" yazı, kemalistlerin yaptığı bir sitedeydi. Temel oalrak eleştirdiği şey MArx'ın diyalektik yönteminin zamanının pozitivist determinist bilimsel koşullarının ürünü olduğu ve günümüzdeki belirsizlik, kaos gibi kavramları temel alan kuantum mekaniği çerçevesindeki bilimsel koşullarıyla ve düşünce sistemiyle asla uyuşamayacağı yönündeydi. Buna ilişkin uzunca bir yazıyla cevap yazıyordum ki sonra vazgeçtim. Bulursam buraya da aktarırım.
Neyse sonuç olarak marxizme yönelik gerçekten bilimsel bir eleştiri bulamadığım gibi, marxizmi günümüz kapitalizmine ve ponun üretim ilişkilerinin insanlara uyguladığı yabancılaşmanın sosyolojik etkisiyle ilgili pek az "güncelleme" bulduğumuda itiraf edebilirim.
...
Ancak Vercetti, çok merak ediyorum, marxizm eskidi de kemalisyt ideoloji hiçmi eskimedi? Marxizm nerede, kemalizmin "Türke türk propogandası yaptığı" düzey nerede?
Belirtmeye çalıştığı şey nesnel koşulların dayatmalarını "kişisel düşüncelerimiz" oalrak içselleştirdiğimizi ve bundan başka "doğru" olmayacağını savuınduğumuza dem vurmuş. Bu açıdan oldukça kayda değer bir tespit.
...
Ancak Vercetti marxizm konusunda aynı şeyi tekrarlamakta ısrar ediyor. Kendi adıma MArx'ı 150 yıl öncesinde bıraktım ama marxizm daha önce de defalarca söylediğim gibi ideoloji üstü ve evrensel bir felsefedir. Vercetti'nin içerlediği "neden günümüz koşullarına uygun bir marxizm tahlili yapılmıyor" şeklindeki söylemi bir marxist oalrak benimde gündemimde. MArxizmin nesnel koşullara göre yeniden üretilmesi için SSCB'nin yıkılması şart idi. Eski kafalı olan "yoldaş"larımız bunu revizyonizm oalrak değerlendirebilirler, ama tarih onlarada kaçınılmaz gerçeği gösterecektir.
Marx'ın Kapital'i, kapitalizm konusundaki analiziyle güncelliğini korumakta. Bura da güncelliğini yitiren şeyleri betimlerse birileri daha bir tatmin oalcağım. Eğer Kapital'in birinci cildinde anlatılan İngiliz vahşi kaoitalizminin koşulları güncelliğini yitirdi derseniz, benim istediğim açıklamayı öne sürmüş olmazsınız. Bana meta kavramından, sermayeden ve pazar kanunlarından bahsedin. Arz-talep eğrisi, spekülatif para dolaşımı vs hala geçerlimi değilmi?
...
Ek oalrak, Marxizm sadece insanlığın ekonomik analizi değildir. Marx buna eğilmiş olabilir ancak ortaya çıkardığı felsefe, toplumsal yaşamdaki başka dinamikleride bu şekilde analiz edecek denli geniştir. Nitekim Marxizm SSCB ideolojisinin ketlemelerine rağmen, entellektüel dünyada aynı kalmamıştır. Max Horkheimer'ın, T.W. Adonro gibi felsefeci,psikolog, müzikolog, iktisatçının önünü çektiği Frankfurt Okulu, Sartre'ın marxizme, marxizmden daha farklı varoluşçu bakışı (ki Hegel'in diyalektiği içnde de varoluşçu öğeler vardır), Wilhelm Reich'ın Freudçu psikanalist yöntemiyle kitlsel faşizmi yorumlayışı ve cinsel ahlakın, aile kurumunun ve türlü yabancılaşmaların iktisadi düzeni nasıl koruduğunu ortaya koyması, Walter Benjamin'in dinsel inançların etkisiyle, marxizmin "feodal" diye çizip attığı romantik devrimci "Kurtuluş Teolojisi" teorisi, Georgy Lucasz'ın Marxist Estetik yorumları vs diye gider. Marxizm sadece devrimci praksis ortamlarda değil, entellektüel düşünlerde de kendini yeniden üretmektedir.
...
MArx'ın düşüncelerine "yanlış" diyenler çok oluyor ama bu yanlışın nerede olduğunu gösteren kimse çıkmıyor. Ben internette ne zaman marxizm karşıtı bir görüş arasam, marxizm diye eleştirilenin Sovyet ideolojisi yada lenininist örgütlenme vs gibi şeyler olduğunu görüyorum.
...
İntyernette bulduğum en "eleştirel" yazı, kemalistlerin yaptığı bir sitedeydi. Temel oalrak eleştirdiği şey MArx'ın diyalektik yönteminin zamanının pozitivist determinist bilimsel koşullarının ürünü olduğu ve günümüzdeki belirsizlik, kaos gibi kavramları temel alan kuantum mekaniği çerçevesindeki bilimsel koşullarıyla ve düşünce sistemiyle asla uyuşamayacağı yönündeydi. Buna ilişkin uzunca bir yazıyla cevap yazıyordum ki sonra vazgeçtim. Bulursam buraya da aktarırım.
Neyse sonuç olarak marxizme yönelik gerçekten bilimsel bir eleştiri bulamadığım gibi, marxizmi günümüz kapitalizmine ve ponun üretim ilişkilerinin insanlara uyguladığı yabancılaşmanın sosyolojik etkisiyle ilgili pek az "güncelleme" bulduğumuda itiraf edebilirim.
...
Ancak Vercetti, çok merak ediyorum, marxizm eskidi de kemalisyt ideoloji hiçmi eskimedi? Marxizm nerede, kemalizmin "Türke türk propogandası yaptığı" düzey nerede?